Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜDAM) tarafından her ay düzenlenen “İlgiden Duyguya, Duygudan Ruha Türk Dünyası Kültür Sanat Etkinlikleri”nin yedincisi çevrim içi olarak gerçekleşti.
Konuşmacı olarak Çankaya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahir Nakip, Anadolu Üniversitesi Öğr. Gör. Zeynel Abidin Latif’in katıldığı ve Kerküklü sanatçılar Yusuf İzzettin Abdi, Hüseyin Altunses ve Ahmet Benne’nin eserleriyle renk kattığı “Kerkük Kültürü” konulu programın moderatörlüğünü TÜDAM Müdürü Prof. Dr. Kemal Polat yaptı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren TÜDAM Müdürü Polat, Kerkük Türk kültürünü öğrenmek ve Kerkük Türk kültürünün daha iyi anlaşılmasını amaçladıklarını ifade ederek bu kültürün aynı zamanda kalplere işlemesini de arzu ettiklerini ve programı bu amaçlar için bir vesile olarak gördüklerini ifade etti.
“Kerkük, halis-muhlis Türk insanının ortaya koyduğu fakat olgunluk çağına Ortadoğu’da eriştirdiği kültürel mirasıdır”
Prof. Dr. Mahir Nakip, konuşmasının ilk bölümünde Abbasîler döneminde Türk kültürüne sarayda, sokakta, dergâhta her tarafta rastlandığını ifade ederek, Abbasî saraylarında icra edilen müzik türlerine ve kullanılan müzik âletlerine değindi ve çoğu müzik âletinin Orta Asya’dan ziyade Bağdat’tan Anadolu’ya geldiğini vurguladı. Nakip konuşmasının devamında “Oğuz Türklerinin en muhteşem şairi” olarak nitelendirdiği Fuzulî’nin Kerkük’te doğduğunu, Kanunî Sultan Süleyman ile Bağdat’ta tanıştıklarını ve IV. Murad’ın Bağdat’a olan ilgisini hatırlatarak Bağdat’taki Türk kültürünün varlığına işaret etti. Anadolu Türk kültürü ile Irak Türkmen/Kerkük kültürünün alışveriş hâlinde olduklarını belirten Nakip, “Kerkük’ün sanatını, mimarisini, edebiyatını, gelenek-göreneğini, mutfağını yaşatmak isteyenler Irak Türkleridir, Türkmenlerdir. Siyasi karabulutları bir kenara bıraktığımızda Kerkük, halis-muhlis Orta Asya Türk insanının ortaya koyduğu fakat olgunluk çağına Ortadoğu’da eriştirdiği kültürel mirasıdır” diyerek sözlerini noktaladı.
“Türkmen kimliği her zaman en öndedir”
Öğr. Gör. Zeynel Abidin Latif ise konuşmasına Kerkük kültürüne ve Türkmenlerin güncel hayatlarına dair bilgilendirmelerde bulunarak başladı. Türkmeneli coğrafyasının kültürlerini nasıl zor şartlarda koruduğunu vurgulayan Latif, Irak Türkmenlerinin yönetim değişikliklerinde kültürlerini ve kimliklerini korumak adına büyük sıkıntılar çektiklerini, büyük engelleme ve kapatmalarla uğraşmak zorunda kaldıklarını ifade etti. Zeynel Abidin Latif konuşmasının devamında şunları söyledi: “Kerkük Türkmen kültürü ya da Türkmeneli dediğimiz Irak Türklerinin yaşadığı bölgenin kültürünü anlatmak için buradayız. Bu bölgeler Musul, Kerkük, Telafer gibi illerden oluşur. Bu bölgelerin genelinde Türklük, Türkmenlik esastır, ana duygudur. Bazı Türkmenler Şiî, bazıları Sünnî olabilir. Türkmenler aşiretlere bölünmüşlerdir fakat bu, hiçbir zaman asabiyet seviyesine varmamıştır. Hiçbir şekilde mezhepçilik veya bir ayrımcılık görülemez. Türkmen kimliği her zaman en öndedir. Irak Türkmenlerinin birçoğu Bayat ve Avşar boyundandırlar ve Türkmen aşiretler törelerine çok bağlıdırlar.”
Latif, konuşmasını Telafer’den Türkiye’ye sığınan Türkmenlerin hayatlarını kolaylaştırmak ve onlara sosyal imkânlar sağlamak, sorunlarının çözümünde yardımcı olmak için Irak Türkleri Derneği’nin Eskişehir şubesinin kurulduğu müjdesini vererek noktaladı.“Kerkük Kültürü” konulu program, şair Yılmaz İzzettin Abdi’nin şiirleri, Hüseyin Altunses’in ilahileri ve Ahmet Benne’nin türküleri ile devam etti. Program, TÜDAM Müdürü Prof. Dr. Kemal Polat’ın konuk konuşmacılara ve sanatçılara hitaben yaptığı teşekkür konuşmasıyla sona erdi.