Eğitim Bir Sen Eskişehir 1 No’lu Şube Başkanı İbrahim Akar yaptığı açıklamada, "Salgın sürecinin en başından beri Eğitim-Bir-Sen olarak vaka sayılarının seyrine göre imkanlar dahilinde yüzyüze eğitime başlaması hususunda görüşümüz bellidir. Okulların en güvenli yerler olduğunu, okuldaki eğitimin evlere taşınarak toplumsal bilinçlenmeye katkı verdiğini daha öncesinde ifade etmiştik. Sosyal hayatı tehdit boyutuna ulaşmış bir risk olmadığı sürece okullarda yüz yüze eğitimin devam etmesi gerektiği düşüncemizi defaatle kamuoyu ile paylaşmıştık. Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu'nun tesbit ettiği risk düzeyi ve Bakanlar Kurulu'nun açıkladığı uygulama değişiklikleri çerçevesinde Milli Eğitim Bakanlığı Eskişehir’i eğitim öğretim faaliyetlerinin yüz yüze yapılacağı iller arasında açıkladı.Maske, mesafe ve temizlik kurallarına göre yüz yüze eğitimin başlayacak olması tüm eğitim çalışanlarımız adına sevindirici bir durumdur" dedi.
"Eğitim kurumları yüz yüze eğitime hazır, ancak belirsizlikler var"
Akar açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Eğitim öğretim yılının başında "Okulum Temiz" belgelendirmesi çalışmaları kapsamında tüm eğitim kurumlarımız yüz yüze eğitime başlayacak şekilde okul yöneticilerimiz tarafından hazır ve salgın şartlarına uygun hale getirilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığının yüz yüze eğitime başlanması kararını hafta ortasında uygulayacak şekilde hayata geçirmesi bazı karmaşa ve belirsizlikleri peşinden getirmiştir. Bunların neler olduğu ve önerilerimizi sıralayacak olursak;
-Öğretmenlerin ders programlarında hafta bütünlüğü durumu göz önünde bulundurulmalıydı ve bu uygulamanın gelecek hafta başında başlanacak şekilde planlanması mevzuat açısından da daha uygun olurdu
-Okulların tüm sınıf kademelerinde yüzyüze eğitime geçilecek şekilde ders programlarının sınıf yerleşim planlarının hazırlanması için okul idarelerine bir süre verilmesi ve daha uygun olurdu
-Veliler, öğrenciler ve öğretmenler tarafından gece boyunca telefon yağmuruna tutulan ve ertesi sabaha kadar okul ders programı hazırlamak zorunda kalan okul yöneticilerimiz zor durumda bırakılmıştır
-Okulların servis, yemekhane ve pansiyon gibi hizmetleri için okul yöneticilerimize bir hazırlık süresi verilmesi daha uygun olurdu zira bunların herbiri zaman alan ve ayrı ayrı planlama gerektiren çalışmalardır
-Öğrencilerimiz ve aileleri okullarının durumuyla ilgili neyi nasıl yapacakları noktasında derin bir telaşın ve belirsizliğin içindedir
-Eğitim çalışanlarımızın aşılanması konusunda ise planlama bir an önce güncellenmeli ve takvim eğitim çalışanları adına daha erkene alınmalıdır
Bu hususların dikkate alınmasını ve bundan sonraki yüzyüze eğitim sürecinin sağlıklı bir şekilde işlemesi adına ilk düğmeyi doğru iliklemenin önemli olduğunu vurgulamak isterim."