Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı başta olmak üzere özel yetenek sınavına hazırlanan öğrencilere tavsiyelerde bulunan tiyatrocu Bihter Dülger ve soprano Doğa Kılıç, Eskişehir’de sanat eğitimi almanın avantajlarından da bahsettiler.
Konservatuvar bölümleri için özel yetenek sınavı heyecanı şimdiden başladı
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda öğrenim gören tiyatrocu Bihter Dülger ve opera sanatçısı Doğa Kılıç hem özel yetenek sınavına nasıl hazırlanılabilir sorusunu cevapladı hem de Eskişehir’de konservatuvar eğitimi almanın avantajlarına değindi. Lisans eğitimleri esnasında çeşitli illerde sahne alan Bihter Dülger ve Doğa Kılıç, Eskişehir’de düzenlenen kültür sanat festivallerinden memnuniyetlerini dile getirerek ayrıca Anadolu Üniversitesi jürilerinin özel yetenek sınavında dikkat ettikleri kriterlerden bahsetti.
“Sahneye çıkmadan önce ses tellerinden ayak parmak uçlarına kadar kendilerini ısıtsınlar”
Tecrübe kazanmak maksadı ile birçok üniversitenin özel yetenek sınavına katıldığını ve benzer aşamalarda değerlendirmeler yapıldığını ileten Sahne Sanatları Tiyatro Anasanat Dalı öğrencisi Bihter Dülger, ailesinden gelen tiyatroculuk geleneğinden dolayı bu işe başladığını anlattı. Öncelikle monolog yani tirat çalışmaları için bol bol okuma ve ezber çalışmaları yapılmasını gerektiğini vurgulayan sanatçı Dülger, konuyla alakalı olarak sözlerine şu şekilde devam etti:
“Anadolu Üniversitesi jürileri özellikle dans, şan ve diksiyon aşamalarında çok titizlik gösteriyor. Beden dili, jet, mimik ve heyecanınızı kontrol edebilmeniz çok mühim bu çerçevede. Ayrıca seçilen tiratlar içerisinde fiziksel özelliklerini rahatlıkla sergileyebilecekleri oyunlar tercih edilmelidir. Klişeleşmiş monologlar olan Zilha, Parlak, Sonya ve Sivrisinek gibi tiratlardan ziyade farklı karakterlere de şans tanınıp mutlaka sahneye çıkmadan önce ses tellerinden ayak parmak uçlarına kadar kendilerini ısıtmalarını öneriyorum.”
“Bu kentte eksik olan tek şey, opera sahneleyen bir kurum”
Eskişehir’de Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü bulunmasını çok istediğini ifade eden 21 yaşındaki Opera Anasat Dalı öğrencisi Doğa Kılıç, Türkiye’de operaya karşı ilginin artmasının etkinliklerin çoğalmasına bağlı olarak değişeceğine dikkat çekti. Opera bölümünü tercih etmek isteyenlerin iyi bir kulağa sahip olmalarına vurgu yapan soprano Kılıç, sonrasında ise sırasıyla en az bir yıl ses eğitimi alınmalı ve mutlaka bir süre de olsa opera sanatçılarının yanlarında vakit geçirilmesini söyledi. Özel yetenek sınavı öncesinde tavsiyelerde bulunan Doğa Kılıç, cümlelerini şöyle sürdürdü:
“Etrafında şan tekniğine hâkim insanlarla ya da müzik öğretmenleri ile sınav öncesi egzersizler yapılması gerekiyor. Çünkü bu durum 3-4 ay içerisinde halledilecek bir mesele değil. Eskişehir sokaklarındaki billboardlarda gördüğümüz kültür sanat etkinlikleri çok fazla ve bu kentte konservatuvar eğitimi almak bir sanat öğrencisi açısından epey avantajlı. Opera bölümü öğrencileri ne öğreniyorsa veya kendilerine kültür sanat çerçevesinde ne katabiliyorsa bir yatırımdır. Bu kentte eksik olan tek şey, opera sahneleyen bir kurum. Çünkü sahne var, okul var ve senfoni var. Böylece hem operacılara istihdam olabilir hem de opera sanatına karşı duyulan farkındalık geliştirilebilir.”