Çağfen Koleji Kurucu Temsilcisi Serkan Can Zengin, öğrencilerin okuldaki her alanda yabancı dile maruz bırakılmasının gerekliliğine değinerek, “Amacımız öğrencileri İngilizceye maruz bırakmak. Çünkü İngilizce sadece derste öğrenilecek bir şey değil, ne kadar maruz bırakırsanız o kadar iyi ilerleyen bir kavram” dedi.
Okullardaki İngilizce eğitimi hakkında konuşan Çağfen Koleji Kurucu Temsilcisi Serkan Can Zengin, Çağfen Koleji’ndeki uygulamalardan bahsetti. Çocukların erken yaşta en az iki dilde eğitim görmesinin ileride diğer dilleri öğrenebilmeleri için etkili olduğunu anlatan Zengin, özellikle Fransızcanın bu anlamda iyi bir örnek olduğunu kaydetti. Bu yıl başlattıkları bir uygulama ile öğrencileri okulun her alanında yabancı dile maruz bıraktıklarını anlatan Zengin, bu sayede sadece iki ay içerisinde bile çocukların İngilizceyi daha özgüvenli şekilde konuşabildiklerini gözlemlediklerini belirtti.
“Fransızca öğrenmek, diğer dilleri öğrenmeyi kolaylaştırıyor”
Tüm dünyada dil eğitiminin 3’üncü yaştan itibaren başladığını belirten Zengin, bu eğitimin beyindeki ana merkeze yerleşebilmesi için 6’ncı yaşa kadar bazı kavramlar ve dil gelişimlerinin tamamlanması gerektiğini aktardı. Okullarda özellikle çift dilde eğitim verilecekse bunun kesinlikle ilkokul 1’inci sınıftan itibaren başlaması gerektiğini kaydeden Zengin, ”Biz 2-3 yıl önce itibariyle ikinci dil olarak Fransızca eğitimine başladık. Bunun sebebi de aslında Türkçe ile Fransızcanın çok fazla kelime benzerliğinin olması. Yaklaşık bine yakın kelime Fransızcadan Türkçeye birebir geçmiş durumda. O yüzden bir öğrenci Fransızcayı öğrenirken, birçok kelimeyi bildiğini fark ediyor. Fransızcayı öğrenen bir çocuk İspanyolca ve İtalyancanın da yüzde 40 ile 50’sini neredeyse öğrenmiş oluyor. Hayatında daha sonra üçüncü ve dördüncü yabancı dili öğrenmek istediğinde Fransızcayı bilen bir çocuğun bu dilleri eklemesi çok kolay. Biz şu anda ilkokul 1’inci sınıftan itibaren hem İngilizce hem Fransızca eğitim veriyoruz” dedi.
“Olabildiğince okulun her alanında çocukları yabancı dile maruz bırakıyoruz”
Bu sene yeni bir uygulama başlattıklarını ve başarı ile devam ettiklerini söyleyen Zengin, bunu diğer okullara da önerdi. Başlattıkları uygulama ile ilkokul sınıf öğretmenlerini İngilizce ders anlatabilir olan öğretmenlerden istihdam ettiklerini aktaran Zengin, “İkinci dönem itibariyle sınıf öğretmenleri, sınıf içindeki komutlarda, talimatlarda İngilizce kullanmaya başlayacaklar. Aynı zamanda resim, müzik, beden eğitimi öğretmenleri de komut veya talimat gibi basit seviyedeki sohbet ve iletişimlerini İngilizce yapıyorlar. Buradaki amaç, öğrencileri çok fazla İngilizceye maruz bırakmak. Çünkü İngilizce sadece derste öğrenilecek bir şey değil, ne kadar maruz bırakırsanız daha iyi ilerleyen bir kavram. Hatta kantinimiz de İngilizce hizmet veriyor. Yani biz olabildiğince okulun her alanında öğrencileri İngilizce ve yabancı dile maruz bırakacak hale getirdik” diye anlattı.
“İki ay içerisinde her çocuğun yabancı dille alakalı özgüveni artmaya başladı”
Çocukların bu uygulama karşısında zorlandıklarını ve çoğu zaman anlamadıklarını söyleseler de birkaç aylık süreçte bile ilerleme kaydedildiğini belirten Zengin, şöyle devam etti: “Zorlanıyorlar, ‘anlamıyoruz’ diyorlar, ancak şöyle düşünün; bir çocuğu 7 yaşındayken Londra’daki bir okula başlatalım, o dile adapte olması ve öğrenmesi 3 ay sürer. Çünkü zorunlu oluyor ve her yerden maruz bırakılıyor. Şu anda biz bunu yapıyoruz. Ekim ayının sonuna geldik, iki ayı tamamlıyoruz neredeyse. Her çocuğun artık yabancı dille alakalı kendi özgüveni artmaya başladı, yabancı dili kullanmaya başladı. Yılsonuna doğru geldiğimizde iyice kolay hale gelecektir. Dirayetli olunması gerekiyor. Devlette veya özelde çalışan İngilizce öğretmenlerinin derslerini işlerken Türkçe kullanmamaları, sadece İngilizce kullanmaları gerekiyor. Bu bazen itiraz edilen bir konu olabiliyor. ‘Anlaması için Türkçe konuştuk’ diyor öğretmen, ama bu öyle bir kavram değil. Yabancı dil öğretirken hiçbir şekilde Türkçe konuşulmamalı, sadece yabancı dilde konuşulması gerekiyor.”