Eskişehir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Zeydan, son zamanlarda gündemden düşmeyen ayçiçeği yağındaki fiyat artışı ile ilgili çağrıda bulundu. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Zeydan, şu ifadeleri kullandı:
"Ayçiçeği ve ham ayçiçeği yağı fiyatları, getirilen gümrük vergisi indirimlerine rağmen yükselmeye devam ediyor. Dünya piyasalarında Eylül ayında tonu 430 usd olan yağlık ayçiçeği tohumu Aralık ayının sonu itibarıyla %52 artışla 655 usd’ye yükseldi. Ham yağ fiyatı ise %32 artış ile tonu 890 usd’den 1200 usd’ye yükseldi. Yurt içindeki fiyatları dengelemek adına 5 ve 25 Kasım’da getirilen iki ayrı kararla yağlık ayçiçeği tohumunda gümrük vergisi sıfırlandı, ham ayçiçeği yağındaki gümrük vergisi ise 1 Temmuz 2021’e kadar yüzde 36’dan yüzde 3’e indirildi. Sıfırlanan ve indirilen gümrük vergilerine rağmen artan hammadde fiyatları raflarda yer alan ayçiçeği yağının da yaklaşık %60 oranında artmasına neden oldu.
“Yurtdışındakiler hammaddeye zam yaptı”
İç piyasamızı yakından takip eden yurtdışındaki satıcılar Türkiye’de gümrük vergilerinin indirilmesiyle birlikte hammaddeye zam yaptılar. Ayrıca Rusya 9 Ocak 2021’den 30 Haziran tarihine kadar olan dönemde ayçiçeği ihracatına ton başına 165 Euro’dan az olmamak kaydıyla uygulanan vergiyi %6.5 seviyesinden %30’a çıkartıyor. Bu durum bir nebze de olsa yine fiyat artışlarına yol açabilir.
Ayrıca soframıza gelen rafine ayçiçek yağı üretiminde ortaya çıkan ambalaj,enerji,su, navlun, işçilik ve kredi faizi artışları gibi yükselen girdi maliyetleride göz ardı edilmemelidir.
Yanlış algılara yol açmamak için önemle belirtmek isterimki ben yağ üreticisi ya da yağ tüccarı değilim. Yukarıdaki bilgileri kamuoyunun bilgilenmesi amacıyla paylaşıyorum. Türkiye'de ayçiçeği yağı tüketimi yıllık olarak yaklaşık 900 bin tondur. Ancak ülkemiz mahsulünden elde edilen ayçiçeği yağı ise yıllık olarak yaklaşık 400-450 bin ton civarındadır. Demekki tükettiğimiz yağ miktarının yarısını ithal etmek zorundayız.
“Esnafımız asla günah keçisi olmamalı”
Çözüm uzun vadeli doğru tarım politikaları ile mümkündür. Türkiye ithal etmek zorunda kaldığı stratejik ve temel tarım ürünlerini en azından kendine yetecek miktarda üretmelidir. İçinde bulunduğumuz pandemi nedeniyle iş yapma kabiliyeti bakımından zaten zor durumda olan ekmeğinin peşindeki ESNAFIMIZ asla günah keçisi olmamalıdır.
Saygılarımla."