Cumhurbaşkanı Erdoğan "İhracatı Geliştirme Fonu" kurulacağını açıklayarak, "Kuracağımız fon ile ihracatçılarımıza sadece sizlerin erişimine açık bir finansman kaynağı oluşturuyoruz. TİM ve ihracatçı birlikleri katkılarıyla oluşacak bu fon sayesinde ihracatçılarımızın finansmana erişiminde teminat sorunu ortadan kalkacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Olağan Genel Kurulu ve “İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni”ne katıldı.
“Sizler bu ülkenin ihracatçı sıfatı taşıyan uçbeylerisiniz, elçilerisiniz, serdengeçtilerisiniz”
Törende konuşan Erdoğan, ihracatçıların her daim yanında olduğunu ve olmaya da devam edeceğini vurgulayarak, “Yol mücadele dava ve kader arkadaşları olarak gördüğüm ihracatçılarımızın daima yanında oldum. Bu kader arkadaşlığımızın en somut örneğini dünyayı kasıp kavuran salgın döneminde hep birlikte yaşadık. Bu sıkıntılı dönemde nasıl alın teri döktüğünüzün, her türlü riski alarak ülkeden ülkeye nasıl koşturduğunuzun yakın şahidiyim. Kendisin de ticaretten gelen birisi olarak bu işlerin öyle oturduğu yerden ahkam kesmek ile gerçekleşmeyeceğini, azim gayret kabiliyet, özveri gerektirdiğini biliyorum. Bizler hep birlikte bu ülkenin ekonominin güçlenmesiyle diğer alanlarda hangi hareket alanlara kavuştuğunun gayet iyi farkındayız. Yaptığınız işi sadece para kazanmak olarak görmüyorum. Günümüzde artık ticaret sadece mal alıp satmaktan ibaret bir hadise olmanın ötesinde misyonlara sahip. İhracatçılarımız gittikleri ülkelerde ticaretimizle beraber kültürel ve sosyal ilişkilerimizin de en önemli temsilcileridir. Sizler bu ülkenin ihracatçı sıfatı taşıyan uçbeylerisiniz, elçilerisiniz, yeri geldiğinde serdengeçtilerisiniz. Rabbim hepinizden razı olsun” ifadelerini kullandı.
“İhracatçı sayımızı önce 150 bine, ardından 300 bine yükseltmeyi hedefliyoruz”
Türkiye’nin ihracat başarılarının artık milli motivasyon kaynağı haline geldiğini belirten Erdoğan, “Ülkemiz küresel fırsatları değerlendirme, tehditlere meydan okuma, hedeflerine bağlılığı, özellikle bu konularda en önemli göstergelerden biri de ihracatımızdır. TİM’de temsil edilen iş dünyamız son 12 ayın 10‘unu rekorlar kıran başarı ile kapatmıştır. Artık Türkiye dünya ihracatında yüzde 1 pay seviyesine ulaşarak kritik eşiği yakaladı. Küresel inovasyon endeksinde sürekli yukarı çıkması, bu başarının tesadüf değil samimi ve yoğun bir gayretin eseri olduğunu gösteriyor. Gençlerimizin girişimciliğe yönelmelerinde, dünyaya bu gözle bakarak vizyonlarını genişletmelerinde, donanımlarını güçlendirmelerinde ihracatçılarımızın büyük katkısı var. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak içini sürekli yatırım ve üretimi artırarak teknoloji ve kaliteyi yükselterek yoluna devam eden Türkiye’nin en önemli kozu ihracat gücüdür. Bunun için ihracatçı sayımızı önce 150 bine, ardından 300 bine yükseltmeyi hedefliyoruz. Ancak bu şekilde son 20 yılda aylık ortalama yaklaşık 3 milyar dolardan 20 milyar dolara çıkardığımız ihracatımızı ve ihracatçı sayımızı yeniden aynı oranlarda arttırabiliriz. İhracatımız içindeki yüksek teknolojili ürünlerin payının 1 milyar dolar ve üzeri ihracat yapan firma sayısının, firma başına düşen istihdam rakamlarının her geçen yıl artması doğru yolda ilerlediği gösteriyor. Geçtiğimiz yıl ilk bin ihracatçı firma arasına 50 farklı ilden temsilcilerin girmesi artık ihracatın ülke geneline köklü şekilde yayıldığının işaretidir. Ülkenin kalkınması, milletin refahı için çalışan iş insanlarımız ürettikçe, istihdam sağladıkça hep birlikte geleceğimize çok daha güvenle bakacağımız bir yere doğu gidiyoruz. Hiç kimsenin bu güzel muhabbet iklimini bozmasına, bu yükselişi durdurmasına ,bizi hedeflerimizden uzaklaştırması izin vermedik, vermeyeceğiz. Bölgemizde yaşanan siyasi, ekonomik, sosyal krizlerin, güvenlik sorunlarını sınırlarımızdan içeri taşımaya çalışanlara müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştırmamızı engellemek isteyenleri hep hüsrana uğrattık, uğratmayı sürdüreceğiz. Milletimizle ve iş dünyası ile birliğimizi beraberliğimizi muhafaza ettiğimiz sürece kimse bizi hedeflerimizi gerçekleştirmekten alı koyamaz” şeklinde konuştu.
“İhracatta 8 bin kilometre menzili hedef alan uzak ülkeler stratejisini hayata geçiriyoruz”
Türkiye’nin geçtiğimiz yıl salgın şartlarına rağmen ihracatta çok iyi bir performans yakaladığına dikkat çeken Erdoğan, “Bu yıl çok daha iyi seviyedeyiz. Aylık, 6 aylık ve 12 aylık bazda Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamlarına bu yıl ulaştık. Mesela 12 aylık ihracatımız ilk defa 200 milyar dolar eşiğini aşarak 17 Eylül itibariyle 211 milyar dolar ile rekor kırdı. Ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 52 artış ile 19 milyar dolarla bu ayın tüm zamanlarındaki rekorunu elde ettik. Eylül ayında da 20 milyar doları bulacağımızı ümit ediyoruz. Daha önemlisi ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 85 seviyesine çıkmış olmasıdır. Geçmişte yüzde 55 düzeyine inen bu oranın geldiği seviye Türk ekonomisinin ve ihracatın ne kadar sağlıklı yol aldığının işaretidir. 2. çeyrekte yüzde 21,7 gibi rekor bir büyüme kaydeden Türkiye ekonomisinin bu başarısına mal ve hizmet ihracatının katkısı 10.8 puandır. Net ihracatın büyümeye katkısı ise 6.9 puan olarak gerçekleşti. Bu oran son 23 yıldır açıklanan büyüme rakamlarına en yüksek ihracat katkısı olarak kayıtlara geçmiştir. Dünyada ülkemizin ihracattaki bu hızlı yükselişi ile mukayese edilebilecek pek az örnek vardır. İhracatçılarımızın yazdığı bu başarı hikayesini daha da ileri taşıyoruz. Yakın coğrafyalarda yoğunlaşan ihracat ağımızı daha uzak coğrafyalara doğru genişletiyoruz. Bu güne kadar ihracatımızın 3’te ikisini menzili 2 bin kilometreye kadar olan ülkeler oluşturuyordu. Artık 8 bin kilometre menzili hedef alan uzak ülkeler stratejisini hayata geçiriyoruz. Amacımız uzak coğrafyalardaki ülkelerin ithalatlarında ülkemizin payını 4 kat arttırmaktır. Bu doğrultuda 84. 5 trilyon dolar büyüklüğü ile dünya ekonomisinin yüzde 64’ünü oluşturan 17 ülkeye ihracatımızı 81.5 milyar dolara çıkarmak için hazırladığımız eylem planının önümüzdeki günlerde açıklıyoruz” açıklamalarında bulundu.
“Kuracağımız ihracatı geliştirme fonu ile sadece sizlerin erişimine açık bir finansman kaynağı oluşturuyoruz”
Konuşmasında ihracatçılara müjdeler de veren Erdoğan, “İhracatçılarımızla birlikte yeni kıtalara doğru ilerleyeceğimiz bir döneme gireceğiz. Yeni fırsatlar yeni atılımlar beraberinde yeni ihtiyaçları da getiriyor. Hedeflerimize ulaşabilmemiz için bu yeni ihtiyaçları karşılayacak yeni imkanlar geliştirmemiz gerekiyor. Artan ihracatımızın hızına uygun finansmanı sağlayacak yeni bir mekanizma kurmakta olduğumuzun müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Kuracağımız ihracatı geliştirme fonu ile ihracatçılarımıza sağladığımız desteklere ilave olarak sadece sizlerin erişimine açık bir finansman kaynağı oluşturuyoruz. TİM ve ihracatçı birlikleri katkılarıyla oluşacak bu fon sayesinde ihracatçılarımızın finansmana erişiminde teminat sorunu ortadan kalkacaktır. İhracatı geliştirme fonunun şimdiden ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Eximbank’ın sermayesini arttırarak yeniden yapılandırıyor, daha güçlü hale getiriyoruz. Böylece nitelikli insan kaynağını arttırmak, rekabetçi bir altyapı oluşturma suretiyle ihracatçılarımı teknik bilgi birikiminin güçlenmesini sağlayacağız. Bu şekilde başlayacak dönüşümün ihracatçılarımızı hizmet standartlarını olumlu yönde geliştirirken, bürokrasiyi azaltacak ve kaynakların verimi kullanımı temin edecektir”
"İstanbul'u ülkemizin kapasitesine uygun bir fuar merkezine kavuşturacağız"
İstanbul’a yeni bir fuar merkezi kurulacağını da açıklayan Erdoğan, şunları söyledi:
“Bir başka müjde de İstanbul’u ülkemizin kapasitesine uygun bir fuar merkezine kavuşturmak için atacağımız adımdır. Yönetiminde ihracatçılarımız tek çatı kuruluşu TİM’in de yer alacağı bu fuar merkezini inşallah en kısa sürede ülkemize kazandıracağız. Asya Avrupa ve Afrika’nın uluşma noktası İstanbul’u fuar merkezi haline getirerek küresel ticaretin kalbi konumuna çıkartmak, bizim için bir kararlılıktır. Türkiye yaklaş 2 asrı bulan demokrasi ve kalkınma arayışlarında tarihin en zirve noktasında bulunmaktadır. Sanayi devrimini kaçıran, bilgi ve teknoloji devriminde yeteri kadar hızlı davranamayan bir ülke olarak, küresel siyasi ve ekonomik sistemin yeniden yapılandırma sancıların yaşadığı şu dönemi en iyi şekilde değerlendireceğiz. Geçtiğimiz 19 yılda kurduğumuz güçlü demokrasi ve kalkınma alt yapısı sayesinde büyük ve güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda kararlı adımlarla ilerleyebiliyoruz. İstikrar ve güven iklimini vesayetin oyunlarına, terör örgütlerinin saldırılarına, darbe girişimlerine, nice iç ve dış tuzağa rağmen koruyarak bu günlere geldik. Salı günü Amerika’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda da ifade edeceğim gibi önümüzdeki dönemde yeni küresel sitemde hak ettiğimiz yeri almak için üzerimize ne düşüyorsa yapmakta kararlıyız. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, bize bu konuda ihtiyacımız olan yönetim kapasitesini sağlamıştır İş dünyamızı da küresel ekonominin yeni taleplerine hızla cevap verebilecek kabiliyete sahip olduğuna ben yürükten inanıyorum. İhracatçılarımız bu yeni dönemin de lokomotifi olacaktır. Türkiye’yi nasıl 2023 hedeflerine beraberce ulaştıracaksak, 2053 ve 2071 vizyonlarının da ana taşıyıcılarından birin sizler olacağından şüphe duymuyorum"