Eskişehir’de hasadı devam eden domates üretiminde kuraklığa rağmen verimin yüksek olduğunu belirten üretici, tarlada 1,5 TL olan domatesin aracılar nedeniyle tüketiciye 5 katı fiyatına satıldığını söylüyor.
Tarlada 1,5 TL
Eskişehir’de bu yıl hububatta istenen verim alınamazken, domateste ise üreticinin yüzü güldü. Hasadı devam eden domateste kuraklığa rağmen verimde azalma görülmedi. Domatesin tarladaki fiyatının cinsine göre ortalama 1,5 TL olduğunu aktaran üreticiler, aracılar nedeniyle tüketicinin pahalı domates yediğini söylüyor. Yüksek verime rağmen domatesin tezgâh fiyatının düşmediğini söyleyen üreticiler, aracıların domatesi kendilerinden ucuza alıp pahalıya sattıklarını savunuyor.
"Kasasını 40 liraya veriyoruz"
240 dönümlük arazisine domates ektiğini kaydeden Hüseyin Çınar, üretici yerine aracıların para kazandığını vurguladı. Kuraklıkla mücadele ederken yüksek verim yakalamaya çalıştıklarını belirten Çınar, Verimimiz güzel fakat fiyat konusunda memnun değiliz. Fiyatlar çok ucuz, kasasını 40 liraya veriyoruz. Tarla ucuz ama pazar ve marketler pahalı. Buradan 1 buçuk veya 2 lira civarında çıkıyor ama fiyatlar marketlerde 7-8 liraya ulaşıyor. Pazarlarda da en düşük 5 lira olarak karşımıza çıkıyor. Su konusunda sıkıntımız oldu. Yazın ortasında su kesildi ama bir şekilde idare ederek malımızı bu hale getirdik. Alıcı kazanıyor. Mesela bizden 2 liraya alıyorlar. Bizim malımızı oraya götürünce fiyatını da artırıyorlar. Bütün çileyi çeken üretici ama parayı kazanan aracılar ve halciler oluyor” diye konuştu.
“Verim güzel, ama susuzluk zora sokuyor"
Kuraklık nedeniyle üreticinin suyun bittiği yerden başka yerde tarla kiralayarak üretime devam ettiğinin altını çizen Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, “Şu ana kadar domatesle ilgili olarak hava şartları, iklim veya afetlerle ilgili bir sıkıntımız yok. Geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız sıkıntıları yaşamadık. Kuraklık yaşanan bir yıl olduğu için yer altı sularının çekilmesi, sulama birliği tarafından verilen suların üreticiler tarafından yeterli olmaması nedeniyle su konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Üreticimiz kendi çapında çare bulmaya çalışıyor. Üreticimiz artık göçmene döndü. Nerede su bittiyse başka yerden tarla kiralama ve üretim yapmak için yer değiştirir hale geldi. Bu aslında üretim için çok güzel ama susuzluk zor duruma sokuyor” ifadelerini kullandı.
“5 misli fiyat farkı var”
Tarımsal girdinin artması için asıl kâr etmesi gerekenin üretici olduğunu öne süren Buluşan, “Üreticimizin 2 liraya satamadığı bir domatesi, marketlerde neredeyse 10 liraya yiyoruz. Neden bunun 1-2 lirası daha üreticiye yansımıyor. Bir üreticinin ürettiği malzemeyle, pazar ve market arasında misli fark var. 5 misli fiyat farkı var. Bunun farkı tamamen aracıdan kaynaklanıyor. Bugün hallere gittiği zaman komisyonla satılıyor. Bu malzemeler bir ürün künyesi ve bedeliyle yola çıkıyor. Eğer bunu 2 liraya aldıysanız 4 liraya satamazsınız. Yüzde yüz kar hiçbir yerde yok. Türkiye’de gıda kar oranı yüzde 75 ama bunu yüzde 300’lere çıkarıyorlar” dedi.