Anadolu Üniversitesi'nin öncülüğünde Eskişehir'de gerçekleştirilen Ulusal Raylı Sistemler Merkezi (URAYSİM) projesinde, Alpu Belediyesi'nin projede yürütmenin durdurulması için hukuki girişimlerde bulunduğunu kamuoyuna duyuran ve bu konuda medyamidas.com'a yaptığı açıklamalarda Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'ne de tepki gösteren Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, URAYSİM ile ilgili yeni açıklamalarda bulundu...
"Tüm belediyelerin oybirliği ile onay verdiği bir proje"
Kanal 26'da Muharrem Esen'in konuğu olan ve sorularını yanıtlayan Celalettin Kesikbaş, URAYSİM projesindeki son gelişmelerle ilgili, "Eskişehir Sanayi Odası olarak bu projede çok netiz. Bizim projemiz de değil. Bu çalışma Anadolu Üniversitesi'nin senatosundan geçmiş, tüm çalışmalar yapılmış, belediyelerin meclislerinden oybirliği ile geçmiş. Ancak bazı belediyelerimiz maalesef şimdi 'URAYSİM yapılmasın' diyor. Çünkü URAYSİM'in ne işe yaradığını, ne yaptığını bilmiyorlar. Yüzde 70'ine gelmiş, tüm belediyelerin zamanında oybirliği ile onay verdiği bir projeye şimdi mahkeme kararıyla yürütmeyi durdurma kararı çıkartmaya çalışıyorlar" dedi.
"Demek ki kentin büyümesi, gelişmesi bazılarının işine gelmiyor"
Kesikbaş, "Proje şu anda tam hızlanmış durumda. İstimlak çalışmaları yapılıyor. Demek ki kentin büyümesi, gelişmesi bazı insanların işine gelmiyor. URAYSİM, 50 milyon avroluk bir proje. Aynı zamanda bir mükemmeliyet ve AR-Ge merkezi. 11. Kalkınma Planı içine alındı. Bununla birlikte 400 kilometre hıza çıkabilen tüm tren setlerinin testlerinin yapılabileceği bir merkez" diye konuştu.
"Türkiye hızlı tren de üretir, tramvay da..."
Celalettin Kesikbaş, "Bize halen "Türkiye'de hızlı tren mi üretiliyor ki, testleri yapılsın" diyor. Evet üretilecek. İnsanlar maalesef halen Türk mühendislerine inanmıyorlar. Türk insanına, Türk şirketlerine inanmıyorlar. Eskişehir sanayisi olarak neler üretiyoruz bir hörseniz. Türkiye bugün hızlı tren de üretir, tramvay da üretir. Tramvaylar yurtdışından geleceğine burada üretilir. Bu bir süreç. 2 sene sonra üretilir, 3 sene sonra üretilir... Ama mutlaka ürtilecek. Bunun altyapısı için URAYSİM projesi yapılıyor" dedi.
"Eğer Eskişehir bugün projeyi bırakırsa, diğer iller anında kapar"
Kesikbaş, "Burası bir AR-GE merkezi... Eğer 2023'te hızlı tren üretilecekse, Eskişehir'e bu üretimin gelmesiyle ilgili en önemli etkenlerden biri olur URAYSİM. Yoksa, Ankara, Bursa, Konya... Bu projeye herkes talip. Bugün bırakırsanız hap diye kaparlar. Çünkü bu projeye sahip olan, çok kuvvetle muhtemel ileride hızlı trenlerin üretimi, tüm çekilen araçların üretimiyle ilgili bir merkez olabilir. Otomobil sektörü ile ilgili bir dönemi ıskaladık Eskişehir'de, mobilya sektörü ile de ıskaladık, o trenleri kaçırdık... Eskişehir en azından bu treni kaçırmamalı" diye konuştu.
"550 bin dönüm içinde, sadece 700 dönümlük alanda..."
Kesikbaş, "700 dönümlük bir alanda yapılıyor. Alpu Ovası benim bildiğim 550 bin dönüm. Böyle bir alan 550 bin dönüm içinde hiçbir şey değil ki... Bugün termik santral ile adı anılan Alpu, ki ben de karşıyım termik santrale... Uraysim Alpu'nun marka değerini arttırır. Çoğu insan bunun kıymetini bilmiyor. Kıymetli bir proje" dedi.
"Tüm Eskişehir'in mücadele etmesi gerekir"
Kesikbaş, "Biz niye inancımızı kaybediyoruz. Eskişehir olarak bunları yapabileceğimize inancımızı kaybedersek, kapatalım o zaman dükkanları, tüm gün sen bana gel, ben sana geleyim, komşuculuk oynayalım. Sanayicilik bir hayal meselesidir. Ne kadar hayal ederseniz o kadar büyürsünüz. Eskişehir'de hızlı tren setlerinin üreticileceği günleri hayal ediyorum. O hayalle başkanlık yapıyorum. Yoksa otururum odamda, tüm gün gazetelere bakarım, dururum... Biz Eskişehir'in bir raylı sistem üretim merkezi olması konusunda bir vizyon ortaya koyduk ve bunun için mücadele ediyoruz. Bunun için tüm Eskişehir'in mücadele edilmesi gerekli" dedi.
"Oturduğumuz yerden tarımla ilgili konuşmak kolay, haydi hep birlikte gidip tarım yapalım o zaman"
Kesikbaş, "Projenin uygulanacağı alan toplam alanın sadece binde 5'i... Ben çiftçilikten gelen, iyi bilen bir insanım. Bu olay, tarım topraklarının kaybedilmesiyle ilgili bir mesele değil. Bu tamamen etkili, verimli tarım yapmamamızla ilgili bir mesele. Oturduğumuz yerden tarımla ilgili konuşmak çok kolaydır. Haydi yapalım o zaman... Herkes birer ikişer dönüm yer kiralasın, hepimiz sabah 6'da kalkalım, gidelim tarım yapalım o zaman. Evlerde oturup bu işlere muhalefet olacağımıza, haydi hep birlikte gidip tarım yapalım... Bunlar öyle kolay işler değil. Çiftçi bir aileden geliyorum. Bunlar öyle kolay işler değil. Tarım arazilerini biz de seviyoruz, korumalıyız. Ama sanayi de ilerlemeli" dedi.
"Projenin yapıldığı alanda tarım yapılmıyor ki"
Kesikbaş, "Zaten orası daha önce mevsimlik işçilerin çadır kurduğu bir yer. Meralık, tarım vasfı da kalmamış ki... Herhangi bir tarım da yapılmıyor. Onu da araştırdık. Tarıma bu kadar hevesli insan olması ne kadar güzel. Hemen başlasınlar. Devletin destekleri de var. Konu bu değil. Konu tamanen bağcıyı dövmekle ilgili" dedi.
"Problem tarım arazileri değil..."
Kesikbaş, "850 bin kişi aş istiyor mu, şehrin ekonomisinin güçlü olmasını istiyor mu, mesele budur... Küçük olsun, benim olsun mantığından kurtulmak gerekiyor... "Eskişehir büyümesin, böyle kalsın" zihniyeti... Böyle bir dünya yok. Problem tarım arazilerinde değil. Bilinçli tarım yapılmamasından kaynaklanıyor. Alpu ovasında ekilip biçilmeyen o kadar çok alan var ki... Bu tür alanları değerlendirmek gerekiyor. Alpu ile ilgili 454 bin 460 dönüm... Bu alanları ekip biçerseniz, 427 milyon lira gelir elde edebiliyorsunuz. Kar da değil bu, ciro. Tüm Alpu havzasının tarım ve hayvancılık geliri bu. 550 bin dönüm.." dedi.
"Yapmak isteyenlere hodri meydan!"
Kesikbaş, "Duygusal, romantik şeyler söylemeye gerek yok... Konu bu değil. Toprağı biz de seviyoruz, o toprağın içinde büyüdüm. Yapmak isteyenlere hodri meydan! Mihalgazi'ye bir gitsinler görsünler tarım nasıl yapılıyor" dedi.