GE Marine ve TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. (TEI), IDEF’21 fuarında 'GE’nin LM2500 ve LM500' gaz türbinlerinin üretimi, montajı ve onarımı ile ilgili işbirliği fırsatlarını ele aldıkları bir mutabakat mektubu imzaladı.
TEI'yi deniz programlarına da dahil edecek anlaşma
Mutabakat mektubu kapsamında GE ve TEI, hem ihracat programları hem de Türkiye’deki programlar kapsamında 'LM2500 ve LM500' gaz türbin ailelerinin üretimi, montajı, testi, bakımı, muayenesi, onarımı ve revizyonu ile ilgili yerlileştirme görüşmelerini devam ettirecek. Mutabakat mektubu ayrıca TEI’yi potansiyel deniz programları için çeşitli tasarım süreçlerine dâhil etmeye dair fırsatlar da içeriyor.
"Türk gemi inşa endüstrisi için yeni fırsatlar"
GE Marine Avrupa, Ortadoğu ve Afrika İş Geliştirme ve Satış Direktörü Steve Rogers “GE Marine ve TEI uzun yıllardır Türkiye’de ortaklık yapıyor. Bu Mutabakat Mektubu ile TEI’nin Türk gemi inşa endüstrisini GE Marine ile birlikte desteklemede kritik bir rol oynaması için yeni fırsatlar keşfetmeyi ümit ediyoruz. Felsefemiz, GE Marine gaz türbinlerinin imalatından teslimatına ve ömür boyu bakımına kadar ülke içinde yerel destek sağlamaktır” dedi.
Akşit: Ekosistemdeki diğer şirketlere de yeni kapılar açacak
TEI Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mahmut F. Akşit ise yapılan protokol hakkında, “TEI, 1985’ten bu yana, GE ile birlikte yüksek kaliteli havacılık motoru parça ve modülleri üreterek, askeri ve ticari motorlar için hizmet desteğindeki üstünlüğü sayesinde, yerli motorlarımızı sadece ulusal ihtiyaçlar için değil, aynı zamanda küresel OEM’ler ve son kullanıcılar için üreterek savunma ve havacılıkta önemli bir oyuncu olmuştur” dedi.
Akşit, sözlerine şu şekilde devam etti: “İmzalanan bu mutabakat mektubu ile TEI, Türkiye’nin de kullanımında bulunan LM2500 ailesi ve LM500 gaz türbinlerinde ve belirtilen ürün ailelerinde ihracata yönelik OEM onaylı/sertifikalı servis sağlayıcısı olma fırsatına da sahip olacaktır. Bu işbirliği aynı zamanda bu tür havacılık türevi gaz türbinlerinin tasarımı, parça ve modül üretimi, montajı ve testinde yerlileştirme imkanlarını mümkün kılacak ve ekosistemdeki diğer şirketlerin ve yerel kaynakların kapasitesinden yararlanmak için yeni kapılar açacaktır.”