Gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışında bulunan, yurt içinde ancak kayıtlı olmayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının yurda getirilerek milli ekonomiye kazandırılmasına yönelik yeni Varlık Barışı düzenlemesinin ayrıntıları belli oldu.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre, gerçek ve tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan söz konusu varlıklar, 5 Temmuz 2022-31 Mart 2023 döneminde bankalara veya aracı kurumlara bildirilebilecek. Gerçek ve tüzel kişilerce, söz konusu varlıklara ilişkin vergi dairelerine herhangi bir beyanda bulunulmayacak.
Yurt dışı kredilerin ve sermaye avanslarının kapatılmasında kullanılan varlıklar da banka ve aracı kurumlara bildirilecek.
Bildirime konu edilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye'ye getirilmesi ya da Türkiye'deki banka veya aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba transfer edilmesi gerekecek.
Yurt dışında bulunan varlıklar, yurt dışındaki banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 5 Temmuz 2022 itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı kredilerin en geç 31 Mart 2023'e kadar kapatılmasında kullanılabilecek. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye'ye getirilme şartı aranmayacak.
Yurt dışında bulunan ancak kapsama girmeyen taşınmaz gibi varlıkların 31 Mart 2023'e kadar kapsamdaki varlıklara dönüştürülerek söz konusu madde hükümleri çerçevesinde Türkiye'ye getirilmesi mümkün olacak.
Bildirilen varlıkların değeri üzerinden yüzde 3’e kadar vergi ödenecek ancak eylül sonuna kadar yapılan bildirimlerde varlıkların değeri üzerinden yüzde 1, ekim-aralık döneminde yapılan bildirimlerde yüzde 2, Ocak-Mart 2023 dönemindeki bildirimlerde ise yüzde 3 vergi alınacak.
Yurt dışından getirilen varlıklar banka ve aracı kurumlarda açılacak hesaplarda en az bir yıl tutulursa ödenen vergi, bildirim sahiplerine iade edilecek.
Yurt dışındaki söz konusu varlıkların Türkiye’ye getirilebilmesi için vergi mükellefi veya Türk vatandaşı olmak gibi bir zorunluluk aranmayacak, Varlık Barışı kapsamında herkes varlıklarını bildirime konu edip ülkeye getirebilecek.
Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, kayıtlarında yer almayan yurt içindeki para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil, diğer menkul kıymetler ve taşınmazlarını vergi dairesine beyan ederek kayıtlarına alacak ve değerleri üzerinden yüzde 3 vergi ödeyecek.
Mükellef olmayanlar ise varlıklarını banka veya aracı kurumlara yatırmak suretiyle tevsik edecek ve varlıkların değeri üzerinden yüzde 3 vergi ödeyerek Varlık Barışı uygulamasından faydalanabilecek.
Şirketlerin kendi adlarına olmayıp kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri adına görünen veya bunlar dışındaki kişilerce tasarruf edilen varlıklar da bildirime veya beyana konu edebilecek.
Ortaklar tarafından beyan edilerek işletme kayıtlarına alınacak taşınmazların işletmeye devrine ilişkin tapuda yapılacak işlemlerden harç alınmayacak.
Varlık Barışı uygulaması kapsamında ortaklar adına görünen taşınmazlardan işletme adına beyan edilerek işletmeye devredilmesi elden çıkarma sayılmayacak ve değer artış kazancı hesaplanmayacak.
Bildirilen veya beyan edilen varlıklar defter tutan mükellefler tarafından bildirim veya beyan tarihi itibarıyla kanuni defterlere kaydedilecek.
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu madde hükümleri uyarınca kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetler için pasifte özel fon hesabı açacak ve bu fon hesabı bildirim veya beyan tarihinden itibaren iki yıl geçmedikçe işletmeden çekilemeyecek, sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamayacak.
Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterecek. Bildirime ve beyana konu olan varlıklar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacak. Bu varlıklar bildirim veya beyan tarihinden itibaren iki yıl geçmesi koşuluyla vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilecek.
Gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar, beyan ve tarh edilen verginin ödenmesi dışındaki diğer şartlar aranmaksızın madde hükümlerinden yararlanabilecek. Bunlar tarafından taşınmaz dışındaki varlıkların en geç beyan tarihi itibarıyla banka veya aracı kurumlara yatırılmak suretiyle tevsik edilmesi zorunlu olacak.
Düzenleme kapsamında bildirim ve beyanlardan hareketle hiçbir suretle vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacak.