Turistlerin akınına uğrayan İspanya, sahip olduğu muhteşem atmosferle bir gidenin tekrar gitmek isteyeceğini ülkeler arasında.
Gezginlerin en popüler seyahat rotalarından biri olan ülkenin görülmesi gereken yerlerinin hepsini İspanya gezilecek yerler yazımızda keşfedebilirsiniz.
1. Barselona
Hiç kuşkusuz İspanya denince akla gelen ilk şehirlerden biri Barselona’dır! Şehriyle, deniziyle, bitmek bilmeyen gece hayatıyla, gezilecek bir ton müze ve sanat galerileriyle ve keşfedilmeyi bekleyen sokaklarıyla kaybolmayı en çok sevdiğimiz şehirlerden biri kesinlikle Barselona!
İnsanlar “Barselona’ya tapanlar” ve “Barselona’dan nefret edenler” olarak ikiye ayrılsa da doğruya doğru biz kendimizi ilk kategoride görüyoruz. Her insana hitap eden ve etkinliklerin adeta sınırsız olduğu Barselona sanat severler, eğlence düşkünleri, yürüyüş meraklıları, deniz tatilcileri ve gurmeler için İspanya’da bir numaralı adres oluyor.
Barcelona’da gezilecek bölgeler
Barcelona’nın en sevdiğimiz özelliklerinden biri yürüyüşe çok müsait bir şehir olması. Düz yolları ve düzenli sokaklarıyla tüm günü sokakta keşfederek geçirebilirsiniz! Zaten sokakları öylesine göz alıcı ki gezmeye doyamayacağınıza eminiz.
El Born: Restoranların, kafelerin, butiklerin ve vintage dükkanlarının toplandığı, vakit geçirmesi en keyifli bölgelerden biri El Born. Harita üzerinde La Rambla’nın doğusunda yer alan El Born’un sokaklarında kaybolmak bu semti keşfetmek için yeterli olacaktır.
El Gotic Quarter: Gotik Mahallesi, isminden de anlayabileceğiz üzere çoğu binanın gotik figürlerle inşa edildiği ve Gotik döneminin izlerini taşıdığı bir mahalledir. Gotik Mahallesinde Barcelona Katedrali’ni, Sant Jeume Meydanını, Picasso Müzesini ve Santa Maria del Mar Kilisesini ziyaret edebilirsiniz.
Gracia: Turistlerin çok bilmediği ve vakit ayırmadığı, daha çok lokallerin yaşadığı bir semt olan Gracia’da birçok kafe ve butik bulmak mümkün. Eğer Barcelona’ya 1 hafta gibi uzun bir süre ayırdıysanız Gracia için kesinlikle yarım gününüzü ayırmanızı tavsiye ederiz.
Barceloneta: Şehrin en cıvıl cıvıl bölgelerinden biri olan Barceloneta’da kumun, güneşin ve marinanın keyfini çıkartabilirsiniz. Sahil bölgesi olarak bilinen Barceloneta’da birçok minik bara, paella restoranlarına ve kafelere ulaşmak mümkün. Denize girmek için Barceloneta’dan ziyade aşağıda listelediğimiz plajları öneriyoruz, zira Barceloneta oldukça kalabalık ve hırsızlığa müsait.
Costa Brava Bölgesi
İspanya’nın roadtrip yapmak için enfes bir ülke olduğunu söylemiş miydik? 4-5 kişilik bir arkadaş grubu ile seyahat ediyorsanız araba kiralayıp İspanya’nın Costa Brava Bölgesi’ni karış karış gezebilirsiniz! Yolculuğunuza Venedik’i anımsatan Girona şehri ile başlayıp ardından Figueres’deki Dali Müzesini gezebilirsiniz.
2. Figueres
Costa Brava’yı gezeceklerin Dali’nin delice dünyasına minik bir bakış atması için Dali Müzesine kesinlikle uğramasını öneririz. Dali Müzesi oldukça büyük bir müze olduğu için bizim tavsiyemiz müzeye yaklaşık 4 saat ayırmanız. Dali Müzesine giriş ücretinin 14 € olduğunu da belirtelim.
3. Girona
Mayıs ayındaki Çiçek Festivali (Temps De Flors) zamanında keşfetme imkanı bulduğumuz Girona günübirlik gezilecek yerler için enfes bir rota! İspanya’nın Venedik’i diyebileceğimiz kanalı ve Ortaçağdan kalma mimarisi ile bayıldığımız şehirlerden biri olan Girona’da gezebileceğiz yerleri aşağıya bırakıyoruz.
Girona Katedrali: Games of Thrones izleyenlerin tanıyacağı ünlü katedraldir. 11.yüzyılda inşa edilmeye başlayan katedral dünyadaki en yüksek Gotik katedral olarak bilinir.
Sinema Müzesi: İspanya’nın ilk ve tek sinema müzesidir. Lumier kardeşler ve sinema hakkında detaylı bilgi almak isteyenlere kesinlikle öneririz! Giriş ücreti: 5€.
Passeig de Muralla: Eski şehri çevreleyen surlar Girona’da mutlaka görmeniz gereken yerlerden biridir. Surlar boyunca yürüyebilir ve şehrin manzarasının keyfini çıkartabilirsiniz.
Banys Arabs: Giriş ücreti 3€ olan Arap Hamamları Romanesk mimarisi ile tasarlanmıştır.
Yürüyerek bir günde rahatlıkla keşfedebileceğiz bu şehre Mayıs ayında kutlanan Çiçek Festivali zamanı denk gelirseniz şehrin rengarenk bir yüzünü de görme şansınız olur. Festival boyunca şehir çok kalabalık olsa da her bir sokağı farklı çiçeklerle bezeli görmenin çok güzel bir deneyim olduğunu söyleyebiliriz.
Figueres ve Girona’ya araba ile değil tren ile seyahat etmek isterseniz Barselona’dan kalkan AVE hızlı trenleri ile yaklaşık 2 saatte bu şehirlere ulaşabilirsiniz.
4. Lloret de Mar
Barselona’ya araba ile yaklaşık 30-45 dakika uzaklıkta olan Lloret de Mar minik kasabaları keşfetmeyi sevenlerin tercih edebileceği bir rota. Bir gününüzü ayırabileceğiz bu kasabada denize girebilir, Lloret de Mar’ın küçük sokaklarını keşfedebilir, şehrin ortasında bulunan rengarenk Sant Roma Kilisesini görebilir, şehrin sembollerinden biri olan Sant Joan Kalesine çıkabilir ve kasabanın tepesinde kalan Santa Clotilde bahçelerinde nefes kesen bitkiler ve manzara arasında kendinizi kaybedebilirsiniz.
5. Cadaques
İspanya’da gezilecek yerler arasında yaz tatiline ayrılması gereken bir şehir daha. Adeta Bodrumdaymış hissi uyandıran Cadaques’e hoş geldiniz! Bembeyaz evler, daracık sokaklar ve Arnavut kaldırımlar arasında kendinizi Bodrum’da hissetmemeniz imkansız!
Cadaques için önerimiz harita açmadan sokaklarında kaybolmanız ve Dali’nin yaşadığı evi ziyaret etmeniz! Portlligat Müzesi olarak bilinen Dali’nin evine giriş ücreti 12€!
6. Madrid
İspanya’nın her şehrinin insana farklı bir hava verdiğini söyleyebiliriz! Barcelona ne kadar enerji doluysa Endülüs Bölgesi o kadar Akdeniz, Bask Bölgesi bir o kadar soğuk ve Madrid ise evleriyle, insanlarıyla bir o kadar eski ve köklü halini korumuş bir kent! “İspanya’da gezilecek yerler 101” listesine Barcelona’dan sonra aldığımız şehir.
Madrid’in havası, insanları, binaları, sokakları ve düzeni o kadar farklı ki! Sanki 50 yıl önce nasılsa şimdi de öyleymiş hissi veriyor insana. Müzeleriyle, kocaman meydanlarıyla ve farklı bölgeleriyle keşfetmeye doyamayacağınız Madrid’de neler yapılır, gelin beraber bakalım!
Puerta de Sol Meydanı: Madrid’in sembolü olan ayı figürünün bulunduğu bu meydanı şehrin ana meydanlarından biri olarak düşünebilirsiniz. Bu meydanda ayıcık heykelini görmekten başka yapacak bir şey yok, zaten çok uzun süre durursanız bin bir farklı insanın “akşam x yerde parti var, gelmek ister misin? Giriş bedava” sözlerine maruz kalıyorsunuz.
Plaza Mayor: Sol Meydanına yürüme mesafesinde olan Plaza Mayor da Madrid’in en çok bilinen meydanlarından bir tanesi! Dört bir yanı binalarla çevirili olan bu meydanda yeme-içme çok pahalı, önceden uyaralım.
Gran Via: Madrid’in en bilindik ve en uzun alışveriş caddesi! Devasa mağazalar karşısında kendinizi kaybetmeniz mümkün, alışveriş sepetlerini dolarsa sakin bir şekilde 1 Euro’nun kaç TL olduğunu hesaplayın ve sepeti yavaşça yere bırakın!
La Latina Bölgesi: İsminden de anlayabileceğiz üzere Latin kökenlilerin ağırlıkta olduğu bu bölgede rengarenk ev ve binalara rastlamak mümkün! Bu bölgede gezerken yanınızdan kameranızı eksik etmeyin!
Royal Palace ve Sabatini Bahçeleri: Madrid’in kraliyet sarayı olan Royal Palace’ın içinin devasa olduğunu söylemek mümkün! Tam 2 bin odadan oluşan bu sarayda bizim en çok dikkatimizi çeken tavanlardaki çizimler olmuştu. Sarayı gezmek isterseniz kapısında uzun kuyruklardan dolayı vakit kaybetmemek adına önceden internetten bilet almanızı tavsiye ederiz!
İspanya’ya deniz tatiline gelmek istiyorum diyenler için en iyi iki alternatif Valencia ve Malaga! Sakin, huzurlu ve bol güneşlenme imkanı sunan bu iki şehir tam da kafa dinleme şehirleri. Kaotik yaşamdan uzaklaşıp her şeyin yavaş aktığı bu şehirlere gelin yakından bakalım!
7. Valencia
Valencia tam bir emekli şehri! Metroları bomboş bir şehir hayal edebiliyor musunuz? Başta çok sakin gelse de sonradan bu dinginliği çok seveceğinize eminiz!
Cuidad de las Artes y Sciences diye geçen ve içinde 5 ayrı kocaman binanın olduğu alandaki Sanat ve Bilim Müzesini gezebilir, fütüristtik mimarisi ile inşa edilmiş bu binaları bol bol fotoğraflayabilir ve Avrupa’nın en büyük akvaryumu olan L’Oceanografic akvaryumunu gezebilirsiniz! Sadece bu bölgeye 1 gününüzü ayırmanızı tavsiye ederiz, çünkü bir hayli büyük!
Eski Şehir Bölgesi’ndeki katedralin tepesine çıkmayı, Virgen Meydanı’nda gezinmeyi ve El Carmen Bölgesi’nin daracık sokaklarında kaybolmayı unutmayın!
Kilometrelerce uzunluktaki plajında deniz-kum-güneş sefası sürebilir ve Valenica’ya yarım saat uzaklıkta olan “Port Saplaya” isimli, Venedik’i andıran bir sahil kasabasına da bir gününüzü ayırabilirsiniz! Port Saplaya’daki rengarenk evlere ve kanallara bayılacağınıza eminiz!
Valencia ve Festivaller
Valencia’yı dopdolu ve canlı görmek isterseniz şehri “Las Fallas” ve “La Tomatina” festivallerinde görmenizi tavsiye ederiz. Mart ayında kutlanan “Las Fallas” festivalinde şehri alevler kaplıyor! “Ninnot” adlı devasa kartından oyuncak ve kuklaların yakıldığı bu gece baharın gelişini simgeliyor. Birçok kuklanın yakıldığı bu gecede oylarla seçilen bir kukla yakılmaktan kurtuluyor ve kukla müzesine götürülüyor. Sırf bu festival için şehre 1 milyondan fazla turist geldiğini biliyor muydunuz? Dev oyuncakların yakılışını görmek için 15-19 Mart tarihleri arasında bu festivali kaçırmamanızı öneririz!
La Tomatina yani Domates Festivali’ni bilmeyen yoktur herhalde! Her sene Ağustos ayının son çarşambası kutlanan bu festivalde 40 bin kg domates kullanılıyor! 1945 yılında iki çocuğun tartışması sonucu başladığı iddia edilen bu festival Valencia’nın Bunol kasabasında kutlanıyor!
8. Malaga
Ünlü ressam Pablo Picasso’nun doğduğu şehre hoş geldiniz! Upuzun plajlarıyla deniz tatili için sık tercih edilen şehirlerden bir başkası da Malagadır!
Malaga, Deniz-kum-güneş üçlüsünün haricinde Endülüs döneminden birçok tarihi yapıta da ev sahipliği yapmaktadır.
Endülüs zamanında Müslüman Araplardan kalma hükumet konağı olan ve şimdi arkeoloji müzesi olarak kullanılan Alcazaba Kalesini ziyaret edebilir,
Alcazaba Kalesinin hemen girişinde yer alan ve milattan önce 1. yüzyılda inşa edilen Roman Antik Tiyatrosunu gezebilir, şehri ayıklarınızın altına almak için Gibralfaro Kalesine çıkabilir, Güney kulesi hala tamamlanmamış olan ve bu yüzden “La Manquita” yani “Tek Kollu Kadın” olarak bilinen Malaga Katedralini gezebilir Şehirden yaklaşık 4 km uzaklıktaki botanik bahçe olan Jardin Botanica La Concepcion’da bitkilerin içinde kaybolabilir, Picasso’nun doğduğu ev olan Fundacion Picasso müzesine ve Buenavista Sarayı’nın içerisindeki Picasso Müzesine gidip Picasso’ya doyabilir, Alışveriş için Larios Caddesini tercih edebilir,
İçerisinde Pablo Picasso, Frida Kahlo, Max Ernst, Chirico gibi ünlü ressamların eserlerinin olduğu kültür merkezi Centre Pompidou Malaga’yı ziyaret edebilirsiniz.
Bask Bölgesi
“Pais Vasco” yani Bask Bölgesi İspanya’nın en kuzeyinde yer alan özerk bir bölgedir. Doğası ve yeşilliğiyle tanınan Bask Bölgesi’ni bambaşka bir İspanya deneyimi yaşamak için tercih edebilirsiniz. İberya’nın yaşayan en eski halkı olan Basklara gelin biraz daha yakından bakalım!
Bask Bölgesinde konuşulan dil Baskçadır ve bu dilin hiçbir dil grubu ile akraba olmadığı söylenir. Bask Bölgesi şaraplarıyla ünlüdür. Bask Bölgesinde her yıl 3 milyona yakın şişe şarap üretilir. İspanya’nın güneyi kadar kuzeyi de plajlarıyla ünlüdür. Bask Bölgesi’nde kilometrelerce uzunlukta plajlar vardır.
Bask mutfağı şefler ve gurmeler için bir cennettir. Bask Bölgesi’nde Michelin yıldızlı birçok restorana rastlamak mümkündür.
9. Bilbao
Bask Bölgesi’nin başkentidir. Liman şehri olan Bilbao’ya, aynı zamanda en büyük Bask şehri de olduğu için İspanya’da gezilecek yerler listesinde yer verdik
Bilbao’da ne yapılır?
Bilbao’da 14. yüzyıldan kalma eski şehri keşfedebilir, modern ve çağdaş sanat müzesi olan Guggenheim Müzesi’ni gezebilir, Bask sanatı ve Bask yaşamının örneklerini sergileyen Etnoğrafya ve Tarih Müzesi’ni keşfedebilir, taze meyve ve sebzeler için Mercado de la Ribera pazarını dolaşabilir, Bilboa’nın en popüler meydanı olan Plaza Nueva Meydanı’nda sangrianızı yudumlayabilir, Bilbao’ya tepeden bakmak için finekülerle Artxanda Tepesine çıkabilir, gotik mimariye sahip Begona Sarnıcı’nı ziyaret edebilir ve içerisinde 8 binden fazla eser bulunan Bilbao Güzel Sanatlar Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
10. San Sebastian
Son zamanlarda adını sürekli yeni nesil kahvecilerin yaptığı cheesecake lerden duyduğumuz San Sebastian aslında İspanya’da mutlaka gezilmesi gereken yerler arasında. İspanya’ya deniz tatili için gidiyorsanız tercih edebileceğiniz şehirlerden biri! Bilboa’ya yaklaşık 1,5 saat uzaklıkta olan San Sebastian’da denize girecekseniz La Concha plajını tercih edebilirsiniz! Uzun sahilleriyle meşhur olan San Sebastian’da keyifli vakit geçireceğinize eminiz.
San Sebastian’da deniz tatilinin haricinde Old Town’da gezinebilir, San Sebastian’ın en yüksek bölgesi olan Mount Urgull dağına çıkabilir, şehrin simgelerinden biri olan Santa Maria Sarnıcını görebilir ve gotik mimariye sahip El Buen Pastor Katedralini ziyaret edebilirsiniz!
11. El Camino de Santiago
İspanya’da Gezilecek Yerler Listesi’nde “El Camino de Santiago” yürüyüşüne yer vermeden edemedik! İspanya’nın en popüler uzun yürüyüş rotalarından biri olan “El Camino de Santiago” yu daha önce duymuş muydunuz?
Duymadıysanız hemen anlatalım; İspanyolca da yol anlamına gelen “el camino” Santiago Yolu demek oluyor. Uzun ismi ile “Santiago de Compostela” İspanya’nın kuzey batısında yer alan ve özerk bir bölge olan Galiçya’nın başkenti. Amacı Santiago şehrine ulaşmak olan bu uzun yol yüzyıllar önce Hristiyanlar tarafından haç yolu olarak kabul ediliyor.
Bu yolda amaç nereden başladığınız veya ne kadar kilometre yol yürüdüğünüzden ziyade niyet ve varış noktası. Orta çağ zamanlarında bu yol dini amaçlarla kullanılsa da şimdi herkes istediği amaç uğruna yürüyebiliyor. Kimileri yola kendini bulmak için çıkıyor, kimileri turistik amaçla yürüyor, kimileri ise dileklerinin kabul olması için yola çıkıyor. Günümüzde herkesin farklı amaçlarının olduğu bu yolda farklı farklı rotaları izlemek mümkün!
Bu uzun yürüyüşü yapmaya karar verdiğinizde size bu yolculuğa özel bir pasaport veriliyor ve yol üzerindeki belli hostellerde seyyah pasaportunuza damga vurmanız gerekiyor. Yolculukta varış noktası Santiago Katedrali oluyor. “El Camino de Santiago” yu bileğinizin hakkıyla gerçekleştirmiş sayılmak için en az 100 km yol yürümeniz gerekiyor. Farklı yolların mevcut olduğu bu yolculukta en popüler yollar; Camino Frances, Camino del Norte ve Via de la Plata. Her bir yol farklı uzunlukta olsa da ortalama 300 km sürüyor ve yolculuğu tamamlamak yaklaşık 25-30 günü buluyor.
El Camino de Santiago günümüzde oldukça popüler bir yürüyüş hattı olduğu için hangi rotayı seçerseniz seçin yol üzerinde birçok hostel bulmak mümkün! Yaklaşık 30 gün boyunca İspanya’da yollarda olmak ve bu rotayı tamamlamak bize çok keyifli bir deneyim gibi geliyor! Yolda farklı ülkelerden birçok insanla tanışacağınızı da düşünecek olursak bizce yürüyüşü kesinlikle listenize ekleyin!
Endülüs Bölgesi
İspanya’da gezilecek yerler arasında en şeker bölgeye hoş geldiniz! İnsanlarının tatlı mı tatlı, Akdeniz kültürünün tam anlamıyla hakim olduğu ve İspanya’nın belki de en ucuz şehirler bölgesi Endülüs’e bayılacağınıza eminiz! İçki aldığınızda yanında ikram olarak gelen birbirinden leziz tapaslar bölgesi Endülüs’ü sevmemek imkansız!
Endülüs Bölgesi her ne kadar yüzyıllar boyunca Arapların hükümdarlığı altında kalmış ve onlardan kalma saray ve müzelerle tanınmış bir bölge olsa da bizce bu bölgenin atlanmaması gereken özelliklerinden biri ünlü İspanyol Flamenko gösterilerinin doğduğu bölge oluşudur. İzleyenlerin hayran gözlerle bakakaldığı bu gösterileri Endülüs seyahatinizde atlamamanızı öneririz!
Özellikle Granada’da doğan bir dans olduğu için Granada’da bir akşamınızı bu gösteriye ayırabilirsiniz! Genellikle bir kadeh içkinin de dahil olduğu bu gösteriler ortalama 1,5 saat sürmekte ve yaklaşık 25-30 Euro civarı tutmaktadır!
Gelin Endülüs seyahatinizde izleyebileceğiniz rotaya birlikte bakalım!
12. Granada
8 yüzyıl boyunca Araplara ev sahibi yapmış Granada’nın bazı sokaklarında kendinizi adet Sultanahmet’teymiş gibi hissetmeniz mümkün! Daracık ve dik sokaklarıyla sizin de Endülüs’te en çok seveceğiniz şehirlerden biri olacağına eminiz! Granada’yı tam anlamıyla gezmek için en az 2 gününüzü bu şehre ayırmanızı öneririz!
Alhambra Sarayı: Endülüs’ün en önemli yapıtlarından biri olan Alhambra bir zamanlar Arapların hükümdarlığı altında olan Granada’nın sembolüdür. Alhambra’ya ilgi çok olduğundan dolayı saraya giriş biletleri 2 ay öncesinden tükenmektedir. Alhambra Sarayını gezmek istiyorsanız Endülüs seyahati yapmaya karar verir vermez biletleri aşağıdaki resmi siteden almanız yararlı olacaktır. Her ülkede olduğu gibi burada da tur şirketleri biletlerin tamamını satın alıp rehber ekleyerek size fahiş fiyatlardan satmak istediğinden bileti ne kadar erken alırsanız o kadar iyi.
Albaicin: Granada’nın en tatlı bölgesidir! Bembeyaz evlerle kaplı, dik yokuşlu kayan sokaklarında kaybolmanızı tavsiye ederiz! Bu bölgenin konaklama için de oldukça iyi olduğunu belirtelim!
Sacromonte: Beyaz evleri, minik restoranları ve Flamenko gösteri evleriyle ünlü bir bölgedir! Bu bölgeyi gezmeye yarım gününüzü ayırabilir ve buradaki restoranların birinin Flamenko gösteri programına dahil olabilirsiniz!
Bu bilgiye ek olarak Sacromonte’nin en tepe noktasına çıkıp Alhambra Sarayını ayaklarınızın altına alacak şekilde bir manzaranın keyfini sürmeyi de unutmayın! Hem günü batırmak hem de manzara izlemek için en iyi yerlerden biri olan bu tepe noktaya şehir merkezinden bir 25-30 dakikalık hafif tırmanışla kolayca ulaşabilirsiniz! Buraya gelirken yanınıza şarabınızı ,biranızı ve atıştırmalığınızı almayı da unutmayın!
13. Sevilla
Geldik İspanya’da gezilecek yerler listesinde bir başka popüler Endülüs şehri Sevilla’ya! Sevilla’yı dolu dolu gezmek istiyorsanız bu şehre 3 gününüzü ayırmanızı öneririz! Sevilla seyahatinizde dünyanın en büyük Gotik katedrali olan Sevilla Katedralini gezebilir, sokaklarında kaybolmalık bölge olan Santa Cruz mahallesinde gezinebilir ve mimarisiyle ünlü yapıt Metropol Parasol’u görebilirsiniz. Sevilla’nın olmazsa olmazı Plaza de Espana ve Real Alcazar de Sevilla’yı da görmeyi unutmayın!
Plaza de Espana: Arap ve İspanyol mimarisinden esinlenerek oluşturan Plaza de Espana’da eski İspanyol krallıklarını sembolize eden 4 köprü ve meydanı çevreleyen alanda İspanya şehirlerini ve haritalarının çinilerini görmeniz mümkün! Girişi ücretsiz olan Plaza de Espana’da ara sıra Flamenko gösterilerine denk gelebileceğinizi de unutmayın!
Real Alcazar de Sevilla: Kralın evi olarak bilinen ve Abbasiler tarafından 11. yüzyılda inşa edilmiş Real Alcazar Endülüs’ün en göz alıcı yapısı olabilir! Devasa bahçesiyle, detaylarına aşık olacağınız mimarisiyle burada yaklaşık 3-4 vakit geçirmeniz mümkün! Girişi öğrenci iseniz 2€, değilseniz 10€ olan Real Alcazar’ı mutlaka listenize ekleyin. Real Alcazar biletlerinizi önceden almazsanız kapısında yaklaşık 1-1,5 saat sıra bekleyeceğinizi de atlamayın.
14. Cordoba
Endülüs rotası izliyorsanız mutlaka uğramanız gereken şehirlerden biri de Cordoba’dır! Sevilla’dan Malaga’ ya geçerken (ya da tam tersi) yarım günde rahatlıkla gezebileceğiniz bir şehir Cordoba!
Mezquita: Mimarisinden dolayı adeta Alice in Wonderland’i anımsatsa da aslında Endülüs Emevileri tarafından 786 yılında inşa edilmiş bir camidir. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan cami kırmızı ve beyaz mermer sütunlarıyla ünlüdür. Emevilerin şehirdeki hakimiyetini kaybetmesinin ardından katedrale dönüştürülmüştür. Girişi 8 Euro’dur.
Puento Romano: Bir şehirden nehir geçiyorsa orada ünlü bir köprü olmaması imkansız biliyoruz. Adından da anlayacağınız üzere Romalılar tarafından yapımı başlayan köprü şehrin sembollerinden biridir.
Alcazar de los Reyes Cristianos: Endülüs bölgesinde sıklıkla rastladığımız “Alcazar” lar kelime olarak saray anlamına gelir. Eğer şehre yarım gün değil de 1 gününüzü ayıracaksanız giriş ücreti 4.5 Euro olan bu saraya da vakit ayırmamızı tavsiye ederiz.
Calleja de las Flores: Cordoba’nın en turistik sokaklardan biridir! Duvarları çiçeklerle kaplı olan bu sokak az önce bahsettiğimiz Mesquita’yı gördüğü için bol fotoğraflık bir noktadır. Bu sokakta gezindikten sonra yönünüzü Jewesh Quarter yani Yahudi Bölgesine çevirip Cordoba’nın tatlı ara sokaklarında kaybolabilirsiniz.
Flamenko Müzesi: Girişi ücretsiz olan bu müze adeta bir deneyim müzesi! Flamenko dansının doğduğu bölge olan Endülüs’te bir Flamenko gösterisi izlemenin haricinde bu deneyim müzesine gidip keyifli vakit geçirebilirsiniz.
Viyana Sarayı: İçindeki 12 avlusuyla ünlü bu saraya giriş ücreti 8 Euro’dur. Botanik bahçeyi andıran avluları görmenizi tavsiye ederiz!