Venedik dünyanın en turistik şehirlerinden biridir. Kent merkezini oluşturan 118 adet adada yaşayan nüfus sadece 60 bin olsa da Venedik her yıl yaklaşık 3 milyon turist tarafından ziyaret ediliyor. Şehrin sayısızca kanallarını, gondolcularını anlatan filmler, diziler, kitaplar mevcut. Sizin de yolunuz Venedik’e düşerse yapacağınız ilk şey bir kanal gezintisi olacaktır muhtemelen. Tabii Venedik’te yapılacak tek şey kanal gezisi değil. Şehrin simgesi olan kanatlı aslan figürü koruyucu aziz olan Marco’dan geliyor ve çizimine, heykellerine her yerde rastlayabilirsiniz. Gelelim Venedik’in en popüler yerlerine...
San Marco Meydanı
San Marco Meydanı, Venedik’in merkez noktasıdır. Venedik’in en ünlü yerleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Meydan turistlerle ve sayıca onlarla yarışan güvercinlerle dolu. Şehrin koruyucu azizi olan San Marco’ya adanmış meydanda aynı azize adanmış bir de katedral var. Katedralin tepesinde yer alan heykeller İstanbul’dan çalınarak buraya getirilmiş. Katedralin tepesindeki heykeller arasında en dikkat çekeni dört bronz atın yer aldığı meşhur Quadriga’nın bir replikasıdır. Özgün hali müzede koruma altında. Sabah 09:45 ile akşam 17:00 arası ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
Palazzo Ducale
San Marco Meydanı’nda, hemen katedralin yanında yer alan bu müze eskiden Venedik’i yöneten dük tarafından saray olarak kullanılmış bir bina, ayrıca meşhur Kazanova da burada hapis tutulmuş. Saraydan çok kaleyi andıran bir mimarisi var. Palazzo Ducale Müzesi, Nisan’dan Ekim’e dek 08.30 ile 19.00 arası açık, Kasım ve Mart arasında ise yine aynı saatte açılıp 17.30’da kapanıyor.
San Marco Kulesi
San Marco Kulesi aynı isimli meydanda, hemen katedralin karşısında bulunuyor. Bu kule 1912 yılında yapılmış. Kırmızı tuğlaları güzel görünse de tepedeki kemerli balkon hariç sade bir mimarisi var. Neredeyse yüz metreye erişen tepe noktasında ise altından bir heykel bulunuyor. Kulenin esas ilgi çekici yanı tepesine çıkıp Venedik’i oluşturan adaları kuş bakışı seyredebilmek. Sabah 09.00’dan akşam 21.00’e dek açık.
Gondol sefası
Venedik birçok filme ev sahipliği yapmış bir şehir ve gondol sahnesi de bu filmlerin olmazsa olmazı. Önemli bir nokta, gondol geziniz sırasında elinizi suya falan daldırmayın. Venedik’te yer alan kanallar oldukça pis, özensiz turistlerin yere attığı ambalajlar uçup kanala düşebiliyor. Daha da kötüsü, zaman zaman kanalizasyondan sızıntı da olabiliyor. Gondol duraklarına Venedik’te gezerken illa ki rastlayacaksınız, özellikle belli bir noktaya gitmenize gerek yok. Zaten çizgili giysileriyle gondolcular da kolayca tanınıyor. Duraklar arasında da önemli bir fark yok.
Rialto Köprüsü
Şekliyle Mostar Köprüsü’nü anımsatan Rialto, üzerindeki eklemelerle farklı bir görünüme sahip. Venedik’teki birçok yapıda olduğu gibi burada da kemerler dikkat çekiyor. Venedik’teki en geniş kanal olan ve adeta kenti ikiye ayıran Grand Canal’ın iki yakasını birbirine bağlıyor. Eyfel Kulesi gibi Rialto Köprüsü de 1591 yılında, buradaki ahşap köprü yerine taş kullanılarak inşa edildiğinde eleştiri yağmuruna tutulmuş, hatta insanların eninde sonunda “çirkinliğinden usanıp” balyozlarla parçalayacağını dahi tahmin edenler olmuş. Köprünün hemen yanında kurulan Rialto pazarı da Venedik’te alışveriş yapmak için en bütçeye uygun noktaların başında geliyor. Ayrıca hemen civardaki Fondaco dei Tedeschi, yani Alman Tüccarlar Merkezi de çatısından Venedik’i seyretmek için uygun bir nokta. Dışarıdan baktığınızda ise bina biraz Palazzo Ducale’yi andırıyor.
San Rocco Lonca Binası
Ünlü mimar Tintoretto tarafından inşa edilen bu güzel yapı da Venedik’te yer alan mimari şaheserlerden biri. Adeta yekpare taştan oyulmuş gibi görünen bir ön yüzü var, tepesinde ise heykel yer alıyor. İçeride de tavandaki detaylı işlemeler dikkat çekici. Beş asırdan beri ayakta olan bina hala aktif olarak kullanılıyor. İçeride altmış civarında resim bulunması ziyarete değer kılıyor. Her gün 09.30 ile 17.30 arası ziyarete açık.
San Simeone Piccolo
Kurşundan yapılmış, binanın kendisi kadar geniş ve oldukça yüksek bir kubbesi olan bu kilise hemen Santa Lucia tren istasyonunun karşısında olduğundan Venedik’e vardığınızda sizi karşılayacak. Kubbenin yüksekliğinin yanı sıra tepesinde de heykel var. Bina 1738 yılında inşa edilmiş.
Palazzo Mocenigo
Giysilere adanmış bu müze ise özellikle moda meraklısı olanlara hitap edecektir. On sekizinci yüzyıldan beri Venediklilerin giyim alışkanlıklarını görmek mümkün. Pazartesi günleri kapalı olan müzeyi diğer günlerde sabah 10.00 ile akşam 18.00 arasında gezmek mümkün.
Peggy Guggenheim Müzesi
Sanatçı Max Ernst’in eşi olan Bayan Guggenheim’in topladığı eserlerin sergilediği bu müze meraklıları için güzel bir koleksiyon sunuyor. İçeride Dali, Kandinsky ve Picasso gibi ressamların çalışmaları mevcut. Salı günleri hariç sabah 10.00 ile akşam 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. San Marco Meydanı’nın karşı kıyısında yer alan Dorsoduro bölgesinde yer alıyor.
Burano Adası
Murano gibi Venedik’e bağlı bir diğer ada. Çok daha sakin bir yer. Vaktiniz çoksa biraz kafa dinlemek ve rengarenk evlerin arasındaki dar sokaklarda yürümek keyif verecektir.
Murano Adası
Murano Adası cam işçiliği ile ünlü adası özellikle alışveriş tutkunlarının uğrak noktalarından biri. Venedik gezilecek yerler arasında Murano cam sanatı ile ön plana çıkıyor. Ziyaretçilerin Murano gezilecek yerler planında mutlaka birbirinden yaratıcı cam hediyelik eşya keşfi de olmalı. Venedik turu yaparken mutlaka deneyimlemeniz gereken cam sanatını kaçırmayın. Burada sanatçıların canlı performanslarını izleyebilir, camın nasıl işlenip şekil aldığına yakından tanıklık edebilirsiniz. Murano müzelerini keşfe çıkabilir birbirinden farklı cam eşyaları yakından inceleyebilirsiniz. Birbirinden renkli cam bardak, tabak, vazo ve takılar arasında kendinizi kaybetmeniz mümkün. Murano oldukça küçük bir ada, baştan sona gezmeniz en fazla iki saatinizi alır. Ancak alışveriş kısmını da katarsanız yarım gününüzü buraya ayıracak şekilde plan yapabilirsiniz.