Hamamyolu dönüşüm projesi adında geçtiğimiz yıllarda Odunpazarı Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ve pek çok tartışmaya ve eleştiriye neden olan projenin merkezinde bulunan, Belediyeye göre “Sanat” birçok vatandaşa göre “Ucube” köprüde yapılan sökme işlemleri akıllara bütçenin nasıl da plansızca yapılanlar nedeniyle adeta hizmete yönelmesi gereken paraların yolunduğunu göstermiyor mu?
Yıllar önce ilk kez Odunpazarı Belediye Başkanı adayı olan başkan Kazım Kurt, Hamamyolu konusunda Akar deresini tekrar şehre kazandıracağı sözlerini vermişti. Uzun yıllardır kentin büyümek yerine belirli bir alanda kaldığı şehrimizde Yediler Parkı’nı da içinde barındıran Hamamyolu, Eskişehirlilerin yürüdüğü, alışveriş yaptığı ve Yediler Parkı’nda nefeslendiği bir nokta olarak önemli bir yere sahip. Bu alanla ilgili neredeyse projesi olmayan ve burada bir şeyler yapmayan başkan adayı da yok diyebiliriz. Ki Kazım Kurt da ilk adaylığında bu alanla ilgili böyle bir söz vermişti. Ancak seçim sonrasında bu konuda bir faaliyette bulunmayan başkana bir gazeteci bu sözünü hatırlatınca başkan, “O sözü politikacı olarak verdiğini ancak başkan olarak Akar deresinin tekrar yeniden Hamamyolu’nda akmasının mümkün olmadığını gördüğünü” ifade etmişti.
Bu fotoğrafta Hamamyolu'ndaki dönüşüm projesinin hatası sonrası ortaya çıkan görüntü sosyal medyada İŞTE AKAR DERESİ diye paylaşılmıştı.
O yıllarda şu an ki hale Hamamyolu’nu dönüştüren proje aklının ucunda yoktu ki, başkan bu alanda hatırlayacağınız üzere orta alandaki yeşil alanlarda cepler yaptırmış, Yediler Parkı içine emzirme kabini gibi donatılar ekletmişti.
Sonrasında ise nasıl akıllarına geldiyse bölgedeki ağaç yoğunluğunu azaltan, yeşil alanın plastiklerle örtüldüğü bu projeyi yapmaya karar vermişler ve yine toplumsal bir mutabakat yerine Eskişehirlilerin Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamalarından alışkın olduğu “yaptık oldu” mantığıyla projeye başlamışlardı.
Proje hatırlayacağınız üzere belirtilen sürede tamamlanamadı ve bir yılı aşkın süre Hamamyolu bölgesi şantiye gibi olduğu için o yoğunluk, ticaret bölgede tamamen durma noktasına geldi. Hatta bölgede bulunan yılların esnaflarının bazıları bu süreç sonunda kepenk kapatıp işlerini bırakmak durumunda kaldılar.
O zaman da proje ile ilgili pek çok tartışmalar oldu. Ağaçların kesilmesi, sökülmesi, kullanılan bazı malzemelerin sağlığa uygun olmadığı yönündeki tepkiler. Aklımıza gelen pek çok detaydan bazıları. Yola döşenen tuğlalar hatırlarsanız onların da üzerindeki uyarı yazısı o dönem çok tartışılmıştı.
Elbette tartışmalar devam ede dursun, “ben yaptım oldu”ya alışkın olan yerel yönetimlerimiz bir çırpıda tartışmaların bitmesini beklemeden yollara bu tuğlaları döşediler. Döşediler döşemesine ama milyonlar giden projedeki ilk yap boza da imza attılar. Döşenen taşlar tekrar şaşkın bakışlar altında komple söküldü.
Kimsenin anlam veremediği bu durum, acaba taşlarımı değiştirecekler mi sorusunu akıllara getirse de aynı taşlar tekrar geri döşendi yollara. Böylece ilk yap boz uygulaması milyonluk projede yapılmış oldu.
Ardından bu haliyle açılışa gidildi. Bölgedeki yapılan bu çalışmanın en çok tepki çeken tarafı ağaçlardı. Ağaçların bir bölümünün kesildiği yönünde videolar sosyal medyada yayılınca belediye bu ağaçların söküldüğünü ve başka yere ekildiğini açıkladı. Ancak bölgedeki ağaç yoğunluğunu azaltan bu uygulama sonrasında bölgedeki asırlık ağaçların da içinde olduğu ağaçların bir bölümü kurudu. Bazıları yine geçtiğimiz pandemi sürecinde sokağa çıkma kısıtlamaları sırasında gözden uzak şekilde kesildi, bazıları sanat eseri adıyla kuru ağaç olarak yerlerinde bırakıldı.
Bu proje için baş tarafta da söylediğimiz gibi toplumsal bir fikir birlikteliği olmadığı gibi yerel katılım da yok sayıldı. Mimarlar Odası da düzenlediği bir tören davetiyesinde Yürüyen Köşk olarak bilinen ve Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatı ile yanındaki asırlık ağaca zarar vermemesi için kaydırılan Köşkün resmini kullanmışlardı.
Gerçekten yeşilde boz renkli hale dönüştürülen proje için tam olarak kaç milyon harcandı kamuoyu çok fazla net olarak öğrenemese de o dönem iddia edilen rakamlara göre kullanılan kredi ve faizi ile bu rakam 20 milyon gibi bir maliyete mal oldu.
Ankaralı bir firmanın projelendirdiği Hamamyolu Dönüşüm projesindeki daha sonrada eksik yapılan bazı nedenlerle birkaç kez yada yap boz çalışmasına maruz kaldı. Zaman zaman kuruyan kesilen ağaçlarlar gündeme gelen Hamamyolu yeni yapılan bu alandaki farelerle de gündeme oturmuştu.
Hamamyolu'nda farklı zamanlarda vatandaşların gördüğü ve videoları ile de sosyal medyaya yansıyan bu durumla ilgili ne gibi bir çalışma yapıldığı konusu da diğer konular gibi soru işareti.
Elbette bölgedeki en çok tartışılan ve eleştirilen ve çoğu kişi için de ne anlama geldiği belli olmayan belediyenin Sanat Köprüsü adını verdiği köprü ise ilk günden bu zamana kadar hep eleştirilerin merkezinde olmayı başardı.
Birkaç kez altından geçen araçların da sıkıştığı köprü ise aslında belediyenin iddia ettiği gibi yayalarca pek de sevilmedi. Gerek bölgenin siluetini kapatan karamsar havası, gerekse eğimi nedeniyle vatandaşların meraktan bir kez geçip daha sonrasında ise kullanmadığı bu köprü bundan sonra da eleştirilerin merkezinde olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Türkiye’de ve hatta belki dünyada örneği olmayan bir uygulamaya da vesile olan bu köprünün sağ ve solunda şu an yayaların geçebilmesi için trafik lambaları yerleştirildi. Kullanılmayan yaya köprüsü olduğunun adeta tescillendiği bu garabet durum nedeniyle sürücüler de tepkili. Bu kadar kısa mesafe arasında yer alan trafik lambaları nedeniyle köprünün nasıl da gereksiz bir harcama olduğunun ortaya çıktığını savunan vatandaşların sayısı hiç de az değil.
Bu yazıyı da yazmamıza neden olan aslında yine bu köprü oldu. Geçtiğimiz gün yakın zamanda da yaşanan köprü altına araç sıkışması olayının ardından köprü üzerinde başlayan sökme çalışmaları vatandaşlar tarafından şaşkınlıkla karşılanırken bazı vatandaşlarda inşallah yıkarlar diye temenni de bulundular.
Şu an her zamanki alışkanlıklarıyla köprüde ne yapıldığını açıklama gereği de hissetmeyen Odunpazarı Belediyesi yetkilileri milyonluk projede tekrar yeni bir yapboz çalışmasına imza atıyorlar.
Hamamyolu’ndaki yeşilin ve toprağın üzerine örtmekte kullanılan aynı malzeme ile kaplı olan köprünün sürekli olarak güneş altında olması nedeniyle kısa sürede deforme olan kaplamasında bir çalışma mı yapılıyor, sıkışan araçlar nedeniyle köprüde bir hasar mı meydana geldi ya da bazı vatandaşların beklediği gibi köprüyü tamamen ortadan mı kaldırmayı planlıyorlar diye merak etmeden duramıyoruz.
Elbette ortada olan bir gerçek varsa o da bu işin ne maksatla yapılıyorsa yapılsın, bir maliyetinin olduğu ve kamu kaynaklarının tekrar ve yeniden yapboz anlayışıyla heba edildiği gerçeği.
Sözde belediye tarafından burada işletilen alanda çay kaç para olsun diye referandum yapanların bu gibi çalışmalarla ilgili kamuoyuna açıklama yapmaktan neden kaçındığını da merak etmeden duramıyoruz.
Zira daha önceden de ortaya çıkan belediyenin milyonlarca liraları basın yayın maliyeti olarak harcadığını da hesaba katınca, bu gizliliğe anlam vermek zor. Bunca basın yayın giderini vatandaşa bir şeyler anlatmak için mi, yoksa vatandaşlardan bazı şeyleri gizleyebilmek için mi harcadınız?