Medya Midas

Bilecik'te ailesine kavuştu... Savaşın soğuk yüzünü anlattı

HAYAT

Rusya-Ukrayna savaşının başlamasının ardından Harkov kentinden otobüslerle tahliye edilen Türk vatandaşlarından üniversite öğrencisi Burak Özek, 72 saatlik yolculuğun ardından memleketi Bilecik'in Bozüyük ilçesinde yaşayan ailesinin yanına geldi...

Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla Harkiv kentinden otobüslerle tahliye edilen Türk vatandaşlarından üniversite öğrencisi Burak Özek, 72 saatlik yolculuğun ardından memleketi Bilecik'in Bozüyük ilçesinde yaşayan ailesinin yanına geldi.

Harkiv Politeknik Üniversitesi Yazılım Mühendisliği Bölümü 1. sınıf öğrencisi 19 yaşındaki Özek, Türk konsolosluğunun temin ettiği otobüsteki diğer vatandaşlarla Romanya ve Bulgaristan üzerinden İstanbul'a ulaştı. Yüksek hızlı trenle Bozüyük'e gelen Özek, ailesine kavuşmanın mutluluğunu yaşadı.

Savaşın ilk günlerinde çevresinde yaşananları cep telefonuyla görüntüleyen Özek'in objektifine, bombalanan binalar, yükselen alevler, metro istasyonlarını sığınak olarak kullanan insanlar yansıdı.

Yaşadığı bölgenin yakınına bombaların düştüğünü belirten Özek, "Uçaklar çok alçaktan geçiyordu. Biz 2 gün evin koridorunda yattık. Koridora yatak yorgan serdik. Koridorda yattık. Evde 4 arkadaş kalıyorduk. Sonra 2 gün sığınaklara gittik. Sığınaklar çok berbattı. Olduğum evin karşısındaki metro durağına füze düştü." dedi.

Konsolosluğun gönderdiği otobüsle tahliyeleri sağlandı

Özek, yaşananların ardından sürekli Dışişleri Bakanlığı ile konsolosluğu aradıklarını, tahliye edilmeyi beklediklerini aktardı.

Kendilerini almaya gelen 50 kişilik otobüsle ülkeden ayrıldıklarını anlatan Özek, "İlk başta Romanya'ya gittik. Romanya'dan bizi Bulgaristan'a götürdüler. Bulgaristan'dan da Edirne sınırı üzerinden İstanbul'a geldik. Çok zordu." ifadesini kullandı.

Burak Özek, savaş nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu dile getirdi.

Ayrıldıktan sonra ev sahibi telefonla aradığında, yaşadığı dairenin camlarının kırıldığını öğrendiğini ifade eden Özek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Orada evimiz okulumuz vardı. Her şeyimiz gitti, çok üzgünüz. Para çekmeye çıktık, çekemedik. Birçok bankada para kalmadı. Markete gittik. Marketlerde su yok, ekmek yok. Hiçbir şey alamadık. Birkaç erzakımız vardı, onları kullandık. Diğer insanların erzakı yok. Marketler tamamen bomboş. Hiçbir şey yapamadık. Sabah bizi tahliye etmeye geldiler. Taksiye binemedik. Taksi çağırdık ama taksi yok. Zar zor bavulları toplayıp geldik. Birçok eşyam orada kaldı. Çoğunu getiremedik. İnsanlar ağlıyor. Ölen sivil halk var. Çocuklar, insanlar ölüyor. Evler bombalandı. Her şey gitti."

"İnşallah gelir diye çok dua ettim"

Baba Kemal Özek de savaş birden başlayınca büyük korku yaşadıklarını belirtti.

Ona sağ salim kavuşmayı beklediklerini aktaran Özek, "Oğlum 3-4 gündür yollarda. Dört gözle bekledik. Sağ olsun devletimiz araba gönderdi. Onlar da naklini yaptı. Halen daha yapmakta. Özlem içindeydik. Allah'a şükür geldi. Allah herkesi kurtarsın. İnşallah herkes gelir." değerlendirmesinde bulundu.

Anne Nurhan Özek, olayların başladığı andan itibaren büyük üzüntü yaşadığını bildirdi.

Sürekli haberleri izlediğini, oğluyla iletişim kurmaya uğraştığını dile getiren Özek, "İnternet çekmediği için pek irtibata geçemedik. Çok üzüldüm, ağladım. İnşallah gelir diye çok dua ettim. İnterneti olduğu zamanlarda beni aradı. 72 saat yolculuk yaptı. Oğlumuzu sağ salim bize kavuşturduğu için devletimize çok teşekkür ederim." diye konuştu.

Ağabey Tolga Özek ise kardeşinin savaş bölgesinde olmasının farklı hissettirdiğini anlatarak, "Kardeşim ne kadar uyumadıysa ben de onun 2 katı uyumadım. Huzursuz olduk." dedi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.