Kadir Gecesi tarihi, ramazanın 26'ncı gününü 27'nci gününe bağlayan geceyi göstermektedir. Pek çok İslami kaynakta doğrudan 27'nci gece gösterilse de Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kadir Gecesi ne zaman sorusuna yanıt verdiği takvimde de 26'ncı gece olarak görülmektedir. Bu gecenin feyzinden yararlanmak isteyen Müslümanlar, kulluk bilinci içinde ibadet ederek Yaradan'a ellerini açacak. Dualar ve aflar dilenecek, namazlar kılınacak.
Allah’ın rahmetinin yeryüzünü kuşattığı, bin aydan daha hayırlı olan bu mübarek gecede ibadetlerini idrak edecek olanlar 2021 Kadir Gecesi'nin tarihine odaklandı. 'Bin aydan daha hayırlı' olan Kadir Gecesi'nde Yüce Allah'ın affına mahzar olmak isteyenler, dua, ibadet ve namazlar ile bu mübarek geceyi idrak edecekler. Kuran-ı Kerim'in Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e (SAV) indiği gece olarak bilinen Kadir Gecesi, her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayının 26. gecesinde idrak edilecek. Kadir Gecesi bu hafta sonu gerçekleşecek.
Dualar ve ibadetlerle eda edilecek olan Kadir Gecesi, manevi duyguların bolca yaşandığı gece olacak. Kuran-ı Kerim'in Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e (SAV) indiği gece olarak bilinen Kadir Gecesi, her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayının 26'yı 27'ye bağlayan gecesinde idrak edilecek. Kadir Gecesi ibadetleri ile Yaradan'a eller açılacak ve dualar, dilekler vuku bulacak.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın Kadir Gecesi mesajı
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Kadir Gecesi mesajında İsrail’in saldırılarına tepki göstererek, “Bu noktada yegâne çözüm, tüm Müslümanların bir araya gelerek en güçlü şekilde Kudüs’e sahip çıkması, zulme ve işgale engel olmasıdır” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş Kadir Gecesi dolayısıyla yayımladığı mesajında şu ifadelere yer verdi;
“Kıymetli Kardeşlerim,
Rahmeti, mağfireti ve bereketi ile hayatımızı kuşatan mübarek Ramazan ayının son günlerinde Kadir gecesine kavuşmanın sevinci ve heyecanını yaşıyoruz. Bizleri böylesi bereketli ve huzurlu bir geceye bir kez daha kavuşturan Yüce Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar olsun.
Aziz Kardeşlerim,
Kadir gecesi; hakkı batıldan, hayrı şerden, helali haramdan, tevhidi şirkten, imanı küfürden ve iyiyi kötüden ayıran hidayet, rahmet ve hikmet yüklü kitabımız Kuran-ı Kerim’in nazil olmaya başladığı, Allah’ın rahmet ve merhametiyle yeryüzünü kuşattığı gecedir.
Bu gece, af ve mağfiret gecesidir. Meleklerin dünyaya indiği ve tan yeri ağarıncaya kadar yeryüzünün esenlikle dolduğu bir huzur iklimidir. Bunun için Sevgili Peygamberimiz (sas), “Kim inanarak ve sevabını Yüce Allah'tan umarak Kadir Gecesi'ni ihya ederse onun geçmiş günahları bağışlanır” buyurmuştur. Ve bu geceye erişenlere, “Allah'ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet” diye dua etmelerini tavsiye etmiştir.
O halde bu gece, samimi tevbelerimizle Rabbimize yönelerek gaflet içerisinde geçirdiğimiz günlerimiz için istiğfar edelim. Bu sekinet vaktini fırsat bilerek ihmal etiğimiz kulluk, ibadet ve taatlerimizden dolayı Rabbimizden af dileyelim. Dualarımız ve niyazlarımızla daha güzel bir istikbal inşa etmenin azmini kuşanalım. Kendimiz, ailemiz, milletimiz ve insanlık için salih amellerimizi çoğaltmanın sözünü verelim. İnsanlığın selameti, iyiliği ve hayrı için neler yapabileceğimizi gözden geçirelim. Muhtaçların, yetimlerin, kimsesizlerin, fakir-fukaranın, garip-gurebanın maddi ve manevi yardımlarına koşalım. Dünyanın geçici heveslerinden ve sonu gelmez emellerinden sıyrılarak bu geceyi istikametimize ve manevî dirilişimize vesile kılalım.
Üzülerek ifade etmeliyim ki mübarek Kadir Gecesi’nin hemen öncesinde, insanlığın kadim şehri, selam yurdu ve İslam’ın ilk kıblesi Kudüs, barbarca bir işgale maruz kalmıştır. İnsanlığı, vicdanı, ahlakı, uluslararası hukuku hiçe sayan gözü dönmüş, azgın bir topluluk Mescid-i Aksa’da Müslümanlara saldırmış, Ramazan Bayramı’nın arifesinde, bütün dünyanın gözü önünde hunharca vahşet uygulamıştır.
Aynı şekilde işgalciler sistematik zulüm politikaları ile Filistinlilerin evlerini zorla boşaltarak yerlerine işgalcileri yerleştirmektedir.
Bu noktada yegâne çözüm, tüm Müslümanların bir araya gelerek en güçlü şekilde Kudüs’e sahip çıkması, zulme ve işgale engel olmasıdır. Zira Mescid-i Aksa’ya saldıran zalimler, ümmetin dağınıklığından cesaret almaktadırlar. Dolayısıyla yeryüzündeki bütün Müslümanlar olarak ümmet bilinciyle iman kardeşliğimizi pekiştirelim. Beraberliğimizi zedeleyen ve gücümüzü zayıflatan fitnelere fırsat vermeyelim. Coğrafyamızı kan ve gözyaşı diyarına çeviren zalimlere engel olalım.
Elbette hiçbir zorbalık Filistin’in, Gazze’nin ve Mescid-i Aksa’nın özgür geleceğine engel olamayacaktır. Allah’ın çevresini mübarek kıldığı bir şehri, hiçbir zalim güç kirletemeyecektir. Bütün zalimler kendi yaktıkları ateşin kurbanı olmuştur ve tarih, nice zalim ve zorbanın helak oluşuna şahittir. İnanıyorum ki Mescid-i Aksa özgürlüğüne kavuşacak, Kudüs yeniden barışın şehri olacaktır. Ama Kudüs’ün izzeti çiğnenirken, masum insanların hayatına, inanç ve düşünce özgürlüğüne insafsızca müdahale edilirken, vahiyle kutsanan şehir tahrip edilirken duyarsız kalanlar; insanlık vicdanında mahkûm, tarihin ve geleceğin önünde mahcup, âlemlerin Rabbinin huzurunda rezil ve rüsvay olacaklardır.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin Kadir Gecesini tebrik ediyorum. Tuttuğumuz oruçlarımızın ve yaptığımız ibadetlerimizin kabul edilmesi temennisiyle bu gecede yapılan dua ve yakarışların, toplumsal birlikteliğimizin güçlenmesine, İslam âleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, insanlığın barış, huzur ve saadetine vesile olmasını Yüce Mevla’mızdan niyaz ediyorum.
Bu vesileyle, Allah’ın rahmetinin yeryüzünü kuşattığı Kadir gecesinde kalplerimizi ve dualarımızı Filistin için de birleştirmemizi istirham ediyor, Yüce Rabbimden, inayetini bizlerden esirgememesini niyaz ediyorum.“