Dedesinden ve babasından öğrendiği bileyciliği 38 yıldır sürdüren 47 yaşındaki Süleyman usta, 2010 senesinde Kırıkkale'den Eskişehir'e geldi. Deveci, o dönemden bu yana Eskişehir'de Odunpazarı ilçesi Deliklitaş Mahallesi Değirmen Sokak'taki bir pasajda özelliğini kaybetmiş, küflenmiş, keskinliğini yitirmiş makasları ilk günkü haline getiriyor.
"İşini ilk günkü heyecanla yapıyor"
Berberinden terzisine, pediküründen cerrahiye kadar pek çok çeşide sahip makasları bileyleyen Süleyman Deveci, işini ilk günkü heyecanla yapıyor. Deveci, iyi bileylendiğini sesinden anladığı makasların her birine ayrı özen gösteriyor. Her gün sabah saat 08.00'de açtığı 10 metrakarelik iş yerini saat 19.00'da kapatarak evine dönen Süleyman usta, eski makasların şimdikilere göre daha iyi olduğunu söyledi.
Süleyman Deveci, dedesinin ve babasının da bileyici olmasından dolayı adeta mesleğin içine doğduğunu bildirdi.
38 yıldır sürdürdüğü mesleğinin içine işlediğini anlatan Deveci, şöyle konuştu:
"Demirin tozu bile içimde. Dedem, babam, kardeşim, amcam, amcanın oğulları... Sülalem komple bileyicidir. Çok şükür karnımız doyuyor. Yaptığımız işin hakkını vermeye çalışıyorum. Terzi, kuaför, konfeksiyon makasları dışında cerrahi makasları da bileyliyorum. Makas benim için çok farklı bir şey. Makası bilemek ustalık ister. Makasın adeta ölüsünü diriltirim. Bir berber makasını içinden bileylemediğin müddetçe sadece kenarına sürtmek sanat değildir. Makası içinden değil, dışından bileyleyen kişinin amacı sadece para kazanmaktır. Bazı özel ve hassas makaslar var ki keçeyle bileyleme yapıyorum. Her makasa farklı işlemler uyguluyorum. Kötü bir makas geldiğinde sahibine bunu söylüyorum. Yoksa suçlu ben olurum. Makasın sesinin bana 'kesiyorum' demesi lazım. Makasın iki parçasının birbirine değdiğini hissetmeliyim."
"Kızlarıma makas bileyleme işini öğretmeyi çok isterdim"
Deveci, tanesini 15 liraya bileylediği makasların yıllar içinde değişime uğradığına değinerek, "İşe ilk başladığım zamanki makaslarla şimdikiler arasında fark var. 38 sene önceki makası bir kez bileyliyordum 3 sene bir daha gelmiyordu. Şimdi 5-6 ay sonra bir daha geliyorlar." dedi.
Bileyleme makinesinin kendisinin adeta bir parçası olduğunu aktaran Deveci, bazen rüyasında bile bileyleme yaptığını gördüğünü anlattı.
"Kızlarıma makas bileyleme işini öğretmeyi çok isterdim." diyen Süleyman Deveci, şunları kaydetti:
"Çok güzel bir sanat. Kibar bir iş. Şimdi çırak da yok. Kimse demir tozu yutmaya heves etmez. Bu meslek çok nadir. İyi bir bileyici bulmak çok zor. 47 yaşıma geldim. Neyin var diye sorarsan hiçbir şeyim olmayabilir ama kafamı yastığa koyduğumda rahatım. Kimsenin parasını haksız yere almadım. Demir tozunu mıknatıslar yardımıyla biriktiriyorum. Vatandaşlar gelip alıyor. Bitkilerin altlarına serpiyorlar."