Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinde atalarından kalma kuru fasulye tohumlarıyla üretim yapan kadın çiftçi, bu kültürü gelecek nesillere miras bırakmak istiyor.
İlçeye bağlı kırsal Sancar Mahallesi'nde çiftçilik yapan 57 yaşındaki Aynur Yıldırım, uzun yıllardır eşinin desteğiyle bölgede lezzetiyle bilinen kuru fasulye üretiyor.
Ata tohumlarını eken Yıldırım, aldığı üründen ayırdığı bir miktar fasulyeyi gelecek nesillere ulaşması için özenle saklıyor.
Odunpazarı Belediyesince 7 yıl önce düzenlenen bir etkinlikte ürünü "En lezzetli fasulye" seçilen Yıldırım, bu sene de "15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü"nde tarıma katkılarından dolayı İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammed Gümüş tarafından plaketle ödüllendirildi.
Mahallede yılda ortalama 15 ton kuru fasulye üretiliyor. Bu miktarın 2 tonluk kısmını Aynur Yıldırım yetiştiriyor.
Yıldırım, AA muhabirine, has fasulye cinsini dedelerinden, anne ve babalarından gördüklerini söyledi.
Bu tohumu hiç kaybetmediklerini belirten Yıldırım, "En büyük destekçim eşim, ablam, eltim, eniştem. Biz bu işi kendi çapımızda yapıyoruz. Hepimiz ailece yapıyoruz." dedi.
Ekim ayında tarlayı sürerek ekime hazırladıklarını, mayısta da tohumları toprakla buluşturduklarını anlatan Yıldırım, fideler çıktıktan sonra 3 kez çapa yaptıklarını ifade etti.
Yıldırım, 21 Haziran'da başladıkları sulama işlemini 10-15 gün arayla 3-4 kez tekrarladıklarını dile getirerek şöyle devam etti:
"Eylül ayının 1'inde yoluma geliyor, 20'sinden sonra harmanlıyoruz. Ondan sonra tarlayı sürüyoruz, kuru fasulyeleri savuruyoruz. Biz hiçbir tarımsal makineden yararlanmıyoruz. Bunun masrafı yok ama çilesi çok. Antalya'ya, Ankara'ya kadar gidiyor. Türkiye'nin bütün yerlerinden geliyorlar. İnsanların damak tadına hoş geliyor. Bizim bu tohumda hiçbir tarımsal ilaç, kimyasal gübre yok, sadece kurutuyoruz. Çuvallara dolduruyoruz, çuvalları ağzı açık tutuyoruz. Hiçbir şey olmuyor."
"Ömrüm yettiği müddetçe muhafaza edeceğim"
Sancar fasulyesinin kendine has tadının, mahalledeki kaynak suyuyla sulanmasından geldiğini, toprak yapısının da önemli olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Ömrüm yettiği müddetçe muhafaza edeceğim. Herkese de ekmesini tavsiye ederim. Çok da güzel geliri oluyor. Lezzeti çok. En fazla yarım saat, 40 dakikada pişer. Bizde fasulyeyi ıslatma falan olmaz. Düdüklü tencere hiç kullanmayız. Biz normal tenceremize yıkar, atarız." diye konuştu.
Seyitgazi İlçe Ziraat Odası Başkanı Erhan Erden de ilçede 600 dekar alanda kuru fasulye üretildiğini belirtti.
Sanc
"Hem toprak yapısı hem iklimsel yapısı lezzetinde etkili. Buranın çevresinin yüksek, ekim alanlarının çukurda kalması gibi nedenlerle ve en önemlisi de burada herhangi bir zirai, kimyasal ilaç kullanılmadan tamamen el emeğiyle yetiştirildiği, dışarıdan herhangi bir katkı olmadığı için damak tadı, diğer mahallelerimizde yetişen fasulyelere göre daha farklı, daha leziz. Bu yüzden yıllardan beri Eskişehir bölgesinde nereye giderseniz gidin 'Sancar' denildiğinde herkes fasulyesini ön plana çıkarır. Bu nedenle meşhur. Aynur ablamız da büyüklerinden gördüğü gibi bunu devam ettiriyor. Bu konuda çok istekli. Gecesini gündüzüne katarak sabah erken demeden akşam geç demeden hakikaten bu işe gönül vermiş. Zaten her ne olursa olsun bir şeye insanoğlu sevgisini kattığında direkt ürüne de yansıması oluyor. Yani şöyle gözle bile fasulyeye baktığımızda bunun diğer fasulyelerden ayrımını çok net bir şekilde görebiliyoruz. İnşallah temennimiz Aynur abla gibi arkasından da o nesillerin kesilmemesi, bunu bu şekilde istekli yapanların devam etmesi."
Mahalle Muhtarı Bilal Ünlü de fasulyenin köylerinin marka ürünü haline geldiğine dikkati çekti.
Çevrede bu fasulyenin çok önemli olduğunu dile getiren Ünlü, "Köyümüzü de güzelleştiriyor. Bizim köyümüzde fasulye bir marka. Şehirlerden gelip alıp götürüyorlar. Hatta Almanya'ya, İsviçre'ye sipariş veriyorlar. Aynur kardeşimiz de köyde bilinçli üretim yapıyor. Kendisine teşekkür ediyorum." dedi.