Medya Midas

Eskişehir'de dualarla açıldılar... Ali Erbaş da katıldı

HAYAT

Eskişehir İl Müftülüğü hizmet binası ile ESTÜ Camii ve Diyanet Gençlik Merkezi düzenlenen törenlerle açıldı. Törenlere Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da katıldı.

Eskişehir İl Müftülüğü hizmet binası ile ESTÜ Camii ve Diyanet Gençlik Merkezi düzenlenen törenlerle açıldı. Törenler için Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da Eskişehir'e geldi. 

Eskişehir İl Müftülüğü hizmet binası törenle açıldı

Eskişehir İl Müftülüğü hizmet binasının açılışı dolayısıyla düzenlenen törende konuşan Erbaş, geçen pazartesi günü itibarıyla yaz Kur'an kurslarının açıldığını söyledi. Türkiye'de milyonlarca çocuğun Kur'an kurslarında eğitim aldığını belirten Erbaş, "İşbirliğiyle devletimize hizmet etmemiz lazım. Hepimiz aynı amaca çalışıyoruz. Aynı amaç için yürüyoruz. İyilik olsun, kötülük olmasın. Derdimiz bu. Gençlerimiz, çocuklarımız, vatanını, milletini, devletini, bayrağını, ezanını sevsin. Kur'an kurslarımızdaki eğitimlerimizde biz bunları önceliyoruz. Ne öğreniyorlar camilerimizde? Önce sevgiyi, barışı, İslam kelimesinin 'barış' anlamına geldiğini öğreniyorlar. Sonra bir Müslüman olarak abdest nasıl alınır, namaz nasıl kılınır, oruç nasıl tutulur." ifadelerini kullandı.

"Küçüklerini sevmeyen, büyüklerine saygı göstermeyen bizden değildir" hadisişerifine işaret eden Erbaş, şöyle konuştu: "İşte camilerimizde bunları öğretiyoruz çocuklarımıza. Küçüklerimizi sevelim, büyüklerimizi sayalım, yalan söylemeyelim, dürüst olalım, doğruluktan ayrılmayalım. Bunlar bizim hem Kur'ani değerlerimiz, hem peygamberi değerlerimiz hem de evrensel değerlerimiz. Evrensel değerlerimiz zaten Kur'an-ı Kerim'de yer alıyor, onları öğretiyoruz. Eskişehir Müftülüğümüz gibi 81 il müftülüğümüzde, 922 ilçe müftülüğümüzde, 90 bin camimizde, 30 bin Kur'an kursumuzda milletimize bu değerleri en doğru bir şekilde nasıl ulaştırırız onun gayreti içerisindeyiz."

Açılışı yapılan binanın hayırlara vesile olmasını dileyen Erbaş, "Ülkemizdeki diyanet işlerinin idare edildiği Diyanet İşleri Başkanlığı Mescid-i Nebevi'nin bir şubesidir. Nasıl ki biz bütün hocalar olarak Peygamber Efendimizin varisiysek bizim Diyanet İşleri Başkanlığımız ve Diyanet İşleri Başkanlığımızın illerimizdeki şubeleri olan müftülüklerimiz de Mescid-i Nebevi'nin bir şubesidir, bir varisidir. Bugün burada Eskişehir İl Müftülüğünün açılışını gerçekleştirerek esasında Mescid-i Nebevi'ye olan aidiyetimizi, bağlılığımızı ortaya koymuş oluyoruz." diye konuştu.

İnsanoğlunun öldükten sonra amel defterinin kapandığını ancak sadece 3 kişinin amel defterinin kapanmadığını vurgulayan Erbaş, şunları kaydetti:

"Bunlardan birisi ilminden istifade edilen alimler, yetiştirdiği talebeler sayesinde, yazdığı kitaplar sayesinde onun amel defteri hep açık kalır. İkincisi hayırlı evlat yetiştiren anne babalar. Onların evlatları iyilik yaptıkları sürece torunları, çocukları hep öyle devam eder, onların iyilikleri anne babalarının, dedelerinin amel defterinin de kapanmamasına vesile olur. Üçüncüsü de devlet için, millet için, vatan için hayırlı işler yapan, şu müftülük binasını yapan, cami, okul, kütüphane, köprü yapan. Bunları yapmış olan Müslümanların amel defterleri kapanmaz. Ben inanıyorum ki Eskişehir İl Müftülüğümüze, bugün Eskişehir'de yapılan açacağımız diğer camiler için gecesini gündüzüne katan Bekir Gerek hocamızın ve onun önderliğinde emeği geçen katkısı olan kardeşlerimizin amel defterleri inşallah hiç kapanmayacak. Buna inanıyoruz. Çünkü Peygamber Efendimizin müjdesidir bu, vaadidir. Allah hepsinden razı olsun."

Vali Aksoy: Müftülük Sokak adına yakışa güzel bir müftülük binasına kavuştu

Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy da mevcut il müftülük binasının eski olması nedeniyle yıkıldığını ve farklı alanlarda çalışmaya başlamasının, hizmet bütünlüğü açısından zorluklar yarattığını dile getirdi. Bu nedenle yaklaşık 2 sene önce Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın katılımıyla yeni binanın temelinin atıldığını hatırlatan Aksoy, "Bu sokak Müftülük Sokak. Sokağın adı da bu ve sokağın adına yakışan da güzel bir müftülük binasına kavuşmuş oldu." diye konuştu.

Yeni binanın yapımında katkısı olan ve destek veren herkese teşekkürlerini ileten Aksoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir bütün olarak, el ele vererek bu güzel eser ortaya çıktı ve Eskişehir'e yakışan güzel bir müftülük binasına kavuşmuş oldu. Bugün de değerli hocamız Diyanet İşleri Başkanı'mız gününü Eskişehir'e ayırarak Eskişehir'de bugün açılışı yapılacak birçok konuyu bizlerle birlikte olarak gerçekleştirecek. Ben kendisine ve heyetine de çok teşekkür ediyorum. Müftü hocamızın da 40 yıla yakın bir kamu hizmeti ve 8 yıla yakın da bir Eskişehir Müftülüğü hizmeti var. Bu süreç içerisinde çok önemli hizmetler ortaya koydu ve bugün de mesaisinin son günü. Bu son gününde böylesine emek ve hizmet verilen bir binanın hizmet binasının açılışı da oldukça anlamlı ve değerli."

Yaş haddinden emekliye ayrılacak olan Eskişehir İl Müftüsü Bekir Gerek de yeni ve eski hizmet binaları hakkında verdiği teknik bilgilerle katılımcıları bilgilendirerek, yeni binanın yapım sürecinde emeği geçen kişi ve kurumlara teşekkür etti.

Açılışa, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan, Ak Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak, din görevlileri ve müftülük personeli katıldı. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan törende, konuşmaların ve okunan duaların ardından il müftülüğü hizmet binasının açılışı yapıldı.

ESTÜ Camii ve Diyanet Gençlik Merkezi de törenle açıldı

Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) 2 Eylül Kampüsü'nde ESTÜ Camii ve Diyanet Gençlik Merkezi de düzenlenen törenle açıldı. Ali Erbaş, törendeki konuşmasında, Türkiye'de camisi olmayan üniversitenin yok denecek kadar az olduğunu ve yaklaşık 10 üniversite kampüsünde de cami inşaatlarının devam ettiğini söyledi.

Türk medeniyetlerinde bilimsel çalışmaların her zaman manevi çalışmalarla birlikte yürüdüğünü belirten Erbaş, şöyle devam etti:

"Zaten ilim ve bilim tarihimize baktığımız zaman dini ilimler, din dışı ilimler diye bir tasnif yapılmıyor. Hepsi dini ilim bizim için. Yani tefsir, hadis, ilahiyat fakültelerindeki o ana bilim dalları dediğimiz bölümler ne kadar dini ilimse mühendislik fakültesi de bizim için dini ilimdir. Mühendislik fakültesinde okutulan o bilgiler dini ilimdir bizim için. Astronomi o kadar dini bir ilimdir. Matematik o kadar dini bir ilimdir. Fizik, kimya o kadar dini bir ilimdir. Çünkü insanın faydasına olan her şey bizim için dinidir. Dinin önem verdiği şeylerdir."

Camilerin "ölmez eserler" olduğunu vurgulayan Erbaş, "Bir gün ölüm bizi de bulacak. Önemli olan ölmemek. 'Ölmek istemiyorsan ölmez eser' bırak demiş atalarımız. Ölmez eser işte burası. Bakın şöyle 1000 sene önce yapılmış camiler var. 1000 sene olmuş. Onları anıyoruz değil mi? 500 sene önce yapılmış Süleymaniye, Selimiye, bakınız nasıl dimdik ayakta? Nasıl Kanuni Sultan Süleyman'ı anıyoruz, Mimar Sinan'ı anıyoruz, Fatih Sultan Mehmet'i Fatih Cami'yle nasıl anıyoruz." diye konuştu.

"Adeta bir huzur ortamı olarak camimizi kullanalım"

Düşünce farklılıklarının toplumlar için bir zenginlik olduğunun altını çizen Erbaş, şunları kaydetti:

"Irkı ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun, toplumda yaşayan farklı inançtan, farklı dinden insanlar olabilir. Bu çok normaldir. Farklı ırktan insanlar olabilir, farklı düşünceden, farklı felsefeden insanlar olabilir. Önemli olan herkesin birbirinin inancına, birbirinin düşüncesine saygı göstererek ve huzur içerisinde yaşaması. Peygamberler tarihine baktığınız zaman bunu görürsünüz. Her peygamber toplumda huzuru, mutluluğu birlikte yaşama tecrübesini oluşturmaya çalışmıştır. Her peygamberin görevi bu olmuştur. Düşüncelerin farklılıkları bizim için bir zenginliktir. Dolayısıyla inşallah bütün şehirlerimizde farklılıklarımızı zenginlik bilerek en güzel işler yapmayı Cenabıhak hepimize nasip eylesin."

Erbaş, camilerin sadece ezan okunan, namaz kılınan ve ardından terk edilen bir yer değil, bir mektep olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Öğrencilerin açılışı yapılan camiyi görmesi gerektiğini aktaran Erbaş, "Bu güzel eser meydana geldi. İstiyorum ki öğrencilerimiz gelsinler. Ellerinde kitap, camimizin duvarlarına yaslansınlar, kitap okusunlar. Camimizin kütüphanesinden istifade etsinler. Adeta bir huzur ortamı olarak camimizi kullanalım. Derslerde yoruldukları zaman dinlenmek için camimize gelsinler." dedi.

Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy ise ESTÜ'nün yaklaşık 14 bini aşan öğrenci sayısı ve 1625 personeliyle önemli bir üniversite olduğunu dile getirdi.

Kampüsteki ihtiyaçlardan doğan talep ile üniversite ve il müftülüğü tarafından yapılan çalışmalarla caminin açılışa hazır hale geldiğini belirten Aksoy, "Gönül medeniyetimizin ayrılmaz bir parçası olan camilerimiz, ibadethane olmasının yanında dini ve milli değerlerimizin vatan ve aile sevgisinin, birlik ve beraberliğin, dostluk ve kardeşliğin, paylaşma ve dayanışmanın öğretildiği mekanlardır. Özellikle şehadetleri dinin temeli olan ezan seslerinin ebediyen yurdumuzun üstünde duyulması, bağımsızlığımızın da en önemli göstergelerindendir." dedi.

Yaş haddinden emekliye ayrılacak Eskişehir Müftüsü Bekir Gerek de cami hakkında teknik bilgiler vererek, yapım sürecinde emeği geçen kişi ve kurumlara teşekkür etti.

ESTÜ 1000 kişilik camiye kavuştu

ESTÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan da ESTÜ'nün şehirden uzak olması sebebiyle kampüs içerisinde bir camiye ihtiyaç olduğunu ve açılışı yapılan caminin 1000 kişilik kapasitesi bulunduğunu kaydetti.

Açılışa, İl Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, hafızlık yatılı Kur'an kursu öğrencileri ile vatandaşlar katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan törende, konuşmaların ve okunan duaların ardından ESTÜ Camii'nin açılışı yapıldı.

Daha sonra Erbaş ve beraberindekiler camide öğle namazını kıldı.

Öte yandan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, kentteki programı kapsamında Eskişehir Valiliğini de ziyaret etti, şeref defterini imzaladı.

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Satış Ofisi de törenle açıldı

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Meşelik Kampüsü'nde İlahiyat Fakültesi karşısında oluşturulan Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Satış Ofisi açılış töreninde konuşan Ali Erbaş, kitabın, medeniyetlerinin en önemli unsurlarından birincisi olduğunu söyledi.

Allah'ın, Kur'an-ı Kerim'i kitap diye tanıttığını ve Bakara Suresi'nin başında "kitap" diye bahsedildiğini kaydeden Erbaş, "Şekle şüphe olmayan bu kitap, muttakiler için bir hidayet kaynağıdır, diyor. 'Hidayet bir rehberdir' diyor. Sonra hemen ikinci sure olan Al-i İmran Suresi'nde yine kitabın indirildiğinden bahsediyor. İbrahim Suresi'nde, Peygamber Efendimize hitaben 'Rabb'imiz kitabı sana insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarasın diye indirdik', buyuruyor. Pek çok yerde Kur'an-ı Kerim'den 'kitap' diye bahsediliyor. Onun için bizim medeniyetimiz, kitap medeniyeti." diye konuştu.

İnsanların kitapla buluştuğunu, kitaba saygı gösterdiğini ve kitap elinde olduğu zamanlarda dünyayı hep aydınlattığını ifade eden Erbaş, "Hatta ilk inen ayetlere baktığımız zaman 'oku' diye başlıyor. Hepimiz biliyoruz. 'Kur'an-ı Kerim'in ilk inen ayeti nedir?' diye sorduğumuzda, küçücük çocuklarımız bile 'oku diye başlamıştır' diyor. Hatta Arapçasını bile biliyorlar. Bu bizim zenginliğimiz, büyük kazanımımız." ifadelerini kullandı.

İlk inen Alak Suresi'nin ilk ayetlerinin "oku" diye başladığını, ikinci inen surenin ise Kalem Suresi olduğunu anlatan Erbaş, "Bundan alacağımız mesaj sevgili öğrencilerimiz için özellikle bunu ifade etmek istiyorum. Bu medeniyetin mensuplarının, çocuklarının elinden kitap ve kalem düşmemeli. Kitap, kalem, kütüphane, bu konulara biz önem verdiğimiz asırlarda hep yükselmişiz, hep dünyaya iyilik yolunda yön vermişiz." değerlendirmesinde bulundu.

Tarihe bakıldığında ecdadın bilim alanında matematikten fiziğe, kimyadan astronomiye, tıptan biyolojiye, her alanda çok büyük eserler verdiğine dikkati çeken Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bize düşen şu anda sevgili öğrencilerimiz, üniversite hocalarımız, ihmal ettiğimiz boşluğu çok hızlı çalışarak telafi etmemiz lazım. Biraz önce TUSAŞ Motor Sanayi AŞ tarafından (TEI) Yönetim Kurulu Başkanımız Prof. Dr. Fahrettin Öztürk hocamız bana bir kitabını hediye etti. Kitabında, uçuşla ilgili bizim geçmişimizde Müslüman ilim adamlarının yapmış olduğu çalışmaları toplamış. 1000 sene öncesinden, 500 sene öncesinden de var. Biz 70-80 sene önce yaptıklarımızı devam ettirememişiz, ettirilmemiş. Bunun sebeplerini biliyorsunuz. Biz, 80 sene önce uçak yaparken hala şu anda niye uçak yapmaya çalışıyoruz? Bunun sebeplerini bizim iyi araştırmamız lazım. Onun için bizim medeniyetimiz ilim, bilgi, hikmet, bilim ve irfan medeniyeti."

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak açmış olduğumuz kitapevlerinde buna önem verdiklerini vurgulayan Erbaş, "Gençlerimiz daha çok okusun. Öğrencilerimiz daha çok okusunlar. Bir söz var, 'Bütün kitaplar, Allah'ın kitabını daha iyi anlamak için okunur.' Eğer bu niyetle okunursa kitap okuduğumuz andan itibaren nafile ibadet yapmış oluruz. Her zaman söylüyoruz, bizim ilimler tasnifimizde dini ilimler, din dışı ilimler diye bir tasnif yok. Bütün ilimler, bütün bilimler bizim için dini ilimdir. Tefsir, hadis, fıkıh, kelam, ilahiyat alanı. İlahiyat bilimleri ne kadar dini ise mühendislik bilimleri de o kadar dinidir. Tıpla, tarihle ilgili diğer ilimler hepsi bizim için dini ilimdir. Bunu her zaman söylüyoruz, söylemeye de devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Erbaş, her alanda uzmanların yetişmesi gerektiğini dile getirerek "En iyi olmamız lazım, en iyi olmayı bizim dinimiz tavsiye ediyor hatta emrediyor. Allah ölümü de hayatı da yaratandır. Hanginiz en güzel iş yapıyorsunuz diye sizi imtihan etmek için yaratmıştır. O zaman bizim medeniyetimiz, bizim milletimizin çocukları, gençleri, hocaları her zaman en iyiyi, en güzeli yapmak için o mücadelenin içerisinde olacağız. Onun için de okumak, yazmak gerekiyor. Okumadan, yazmadan en iyi olmamız mümkün değildir. Eskişehir Osmangazi Üniversitesinin içerisinde Türkiye Diyanet Vakfımızın açmış olduğu bu kitabevi bu anlayışa destek olmak için açılmıştır. Ülkemizin her yerinde buna gayret ediyoruz." dedi.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, üniversitelerinin 30 bin civarında öğrenci, yaklaşık 4 bin idari personeli ve 1700'e yakın akademik personeli bulunduğunu bilgisini vererek şunları kaydetti:

"Öğrencilerimizin, hocalarımızın buradan faydalanması burada böyle bir mekanın açılması gerçekten çok önemli. İçeride kitap satış bölümü olduğu gibi bunun yanında konferans verilebilecek, okuma salonu olan öğrencilerimizin ders çalışabileceği aynı anda da yeme içme hizmetinin sunulabileceği güzel bir ortam var. Karşı tarafta da ilahiyat fakültemiz var. Belki bu mekanın burada olması o açıdan da ayrı bir güzel anlam ifade ediyor. Yoğun olarak ilahiyat öğrencilerimizin de faydalandığı ama şunu söyleyelim, bize dönüşler çok olumlu."

Üniversitelerinin fakültesinden öğrencilerin ve akademisyenlerin ofisi kullandığını aktaran Çolak, "Çok memnun olduklarını dile getiriyorlar. Geri dönüşler gerçekten çok iyi. O nedenle bunun çok büyük bir hizmet olduğunu söylemek istiyorum. Böyle bir hizmete de teşekkür etmeden geçilmez. Diyanet İşleri Başkanlığımız başta olmak üzere il müftülüğümüz ve bütün diyanet çalışanlarımızın burada çok büyük bir emeği, katkısı oldu. Hiçbir masraftan kaçınmadılar." diye konuştu. Konuşmalarının ardından dua edilerek açılış kurdelesinin kesildiği programa, Vali Yardımcısı Salih Altun, İl Müftüsü Bekir Gerek ve diğer ilgililer katıldı.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.