Eskişehir’de yaşayan Ukrayna uyruklu Anna Beşhadem, uzun çabalar sonucu Ukrayna’da yaşayan kızı Dayana Beşhadem görüntülü konuştu.
Rusya’nın işgali altında olan Ukrayna’da yaşananlar Türkiye’deki Ukranya vatandaşları tarafından da takip ediliyor. Elektrik, su ve internet sıkıntısı yaşayan halk, geceleri sığınaklarda geçiriyor. Ukrayna’da bulunan vatandaşlarda korku hâkimken, Türkiye’de yaşayan yakınlarının endişeli bekleyişi sürüyor. Ukrayna’da olan elektrik ve internet problemlerinden dolayı yaşanan iletişim problemleri, yakınlarından uzakta olan vatandaşlarını daha da endişelendiriyor. Eskişehir’de yaşayan Ukrayna uyruklu Anna Beşhadem’in kızı, annesi ve babası da Ukrayna’da yaşanan savaşın ortasında kaldı. Ailesine ulaşmak için birçok yolu deneyen Beşhadem, annesine ve babasına 1 gündür ulaşamıyor. Kızı ile görüntülü konuşma yapabilmek için ise günün belirli saatlerini kullanabiliyor. Ukrayna’da yaşanan elektrik problemlerinden dolayı 3 saatte bir sadece sağlık durumu hakkında bilgi almak için konuşabiliyorlar. Gerçekleşen konuşmalarda ise Ukrayna’da olan Rusya saldırılarının boyutu birinci ağızdan öğreniliyor. Ayrıca Dayana Beşhadem'in annesi Anna Beşhadem'e sığınaktan attığı video, zor şartlar altında verilen yaşam mücadelesini de gözler önüne seriyor. Yaşam koşullarına uygun olmayan sığınaklarda Rus işgalcilerden saklanma anlarını cep telefonu kameralarına da yansıdı.
Günün sadece belirli saatlerinde elektrik ve su verilen Ukrayna’da, vatandaşlar geceyi evlerinde geçiremiyor. Gündüz evlerde kalan Ukraynalılar, geceleri ise gruplar halinde sığınaklara toplanıyor.
“Kızım orada gidemiyorum, alamıyorum onu, yollar çok tehlikeli şuan”
Eskişehir’de yaşayan Anna Beşhadem, Ukrayna’da yaşayan anne ve babasına 1 gündür ulaşamazken günün belli saatlerinde kızıyla görüntülü konuşabiliyor. Kızından öğrendiği kadarıyla Ukrayna’da yaşanan sıkıntıları anlatan Beşhadem, “Şuan bizim bölgede tam savaş oluyor. Kızım orda kaldı, sığınakta saklanıyorlar. Telefon, elektrik bazen oluyor bazen olmuyor kesiyorlar. Su yok orada, sular kesik. Belli saatlerde su veriyorlar. Anneme babama ulaşamıyorum, bugün ulaşamadım. Dün konuştuğumuzda iyilerdi. Elektrik yok zaten 3 gün elektrik olmayacakmış. Sadece nakit olarak alışveriş yapabiliyorlar. Kızım orada gidemiyorum, alamıyorum onu, yollar çok tehlikeli şuan. Kızım iki gün önce sabah 6’da aradı uyuyorduk bizde. Bana anne ‘Sen ağlama ’diyor ama gözyaşlarına boğulmuş kendisi. ‘Anne sen merak etme savaş başladı’ böyle savaşın başladığını haber aldım iki gün önce. Bu durum anneler için çok zor. Biz savaşı hiç istemiyoruz. Putin’den geri çekilmesini rica ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Kiev’de olsaydım savaşa giderdim”
Eskişehir’de yaşayan bir diğer Ukrayna vatandaşı Raisa Yılmaz, savaş bölgesinde yaşayan yakınlarıyla yaptığı görüşmelerde sürekli kötü haberler aldığını söyledi. Ukrayna’da olsa elinden geleni yapacağını ve hatta savaşa katılacağını belirten Yılmaz, “Kievliyim, benim çocuklarım ve akrabalarım orada. Komple Ukrayna yanıyor, sözlerim kalmıyor bu durum karşısında. Biz savaşı istemedik biz barışla yaşamak istiyoruz. Çocuklar ölüyor, Kiev sürekli yanıyor. Haberler sürekli kötü geliyor. Köprüler yanıyor, insanlar yanıyor, binalar yanıyor. Ben şuan eğer Kiev’de olsaydım savaşa giderdim. Benim ailemde benim gibi düşünüyor. Kızım orada oradan çıkmak istemiyor, oğlum da çıkmak istemiyor 17 yaşında o. Ben Kiev’de olsaydım savaşa giderdim, bırakmam” dedi.
“Kimse inanmak istemedi”
Savaş söylentilerinin haftalar öncesinden geldiğini, Ukrayna’da yaşayanların gıda alışverişiyle hazırlık yaptığını söyleyen Maria Homiç, üzüntüsünü dile getirdi. Savaşın çıkacağına hiç kimsenin inanmak istemediğini söyleyen Homiç, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodemir Zelenski’yi de desteklediklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Kimse böyle bir şey beklemedi. Saklanıyor herkes depolarda, sığınaklarda. Orada sadece bomba sesi duyuyorlar, durum ciddi. Savaşı bekliyorduk zaten, 1-2 hafta önceden konuşulmaya başlamıştı. Televizyonlarda, internette gösteriliyorlardı ama kimse inanmak istemedi. Evinde herkes hazırlandı. Markete gidip bir şeyler aldılar, ekmek su gibi. Düşünmeye başladılar çıkacak mıyız çıkmayacak mıyız diye. Cumhurbaşkanı ‘Sakin olun hiçbir şey olmayacak’ dedi. Ona destek veriyoruz. O bizim için çok şey yaptı ama savaş başladı.”