Johnson özür diledi

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Covid-19 kısıtlamaları sırasında Başbakanlık Konutu’nda düzenlenen ve basında “Partygate” skandalı olarak adlandırılan partilerle ilgili özür dileyerek, salgında insanlardan fedakarlık yapmalarını istediklerini ve insanların duyduğu öfkeyi anladığını ifade etti.
İngiltere'de Covid-19 kısıtlamalarının uygulandığı dönemde başkent Londra’daki Başbakanlık Konutu’nda parti düzenlendiği ortaya çıkan Başbakan Boris Johnson, basının “Partygate” olarak adlandırdığı skandal hakkında kıdemli memur Sue Gray'in hazırladığı 12 sayfalık rapor sonrası Avam Kamarası'nda açıklamalarda bulundu. Covid-19 kısıtlamaları sırasında Başbakanlık Konutu’nda düzenlenen partiler için özür dileyen Johnson, salgında insanlardan fedakarlık yapmalarını istediklerini ve insanların duyduğu öfkeyi anladığını ifade ederek, "Doğru yapmadığımız şeyler için özür dilerim ve bu konunun ele alınış şekli için özür dilerim" dedi.

"Anladım ve düzelteceğim"
Özür dilemenin yeterli olmadığını belirten Johnson, hükümetin görevine devam edebilmesi için Başbakanlık’ta değişiklikler yapacağını aktardı. Kamu hizmeti davranış kurallarını gözden geçirme zamanının geldiğini ifade eden Johnson, önümüzdeki günlerde hükümetin işleyişini ve Başbakanlık ile parlamento arasındaki bağlantıyı iyileştirme sözü vererek, "Anladım ve düzelteceğim" dedi.
Johnson, "Polise güvenim tam ve umarım işe devam etmelerine izin verilir" ifadelerini kullandı. Gray'in soruşturduğu 16 partiden sadece 4’ünün Londra Metropolitan Polisi tarafından başlatılan cezai soruşturmalara tabi olmadığı biliniyor.

"Başbakan hepimizi aptal yerine koydu”
İşçi Partisi lideri Keir Starmer ise yaptığı konuşmada, söz konusu raporu hazırlayan Gray’i profesyonelliğinden dolayı tebrik ederek, 12 partinin cezai soruşturma eşiğine ulaştığını bildiklerini aktardı. İnsanların Covid-19 kısıtlamalarına uyarak hayat kurtardıklarını, kendileriyle ve ülkeleriyle gurur duymaları gerektiğini ifade eden Starmer, "Başbakan hepimizi aptal yerine koydu” dedi.
Gray'in raporu üzerine istifa etmeyen Johnson’ı "utanmaz bir adam" olarak nitelendiren Starmer, Başbakan Johnson ve skandala karışan herkesin "kendilerini ve ofislerini aşağıladığını" ve "hükümet ile halk arasındaki güven bağını" yıprattığını vurguladı. Starmer, konuşmasında muhafazakar milletvekillerine hitap ederek, Johnson hükümetine karşı güven oylaması çağrısında bulundu.

"Başbakan kurallara uymalı"
Eski Başbakan Theresa May ise yaptığı konuşmada, Covid-19 düzenlemelerinin kamu özgürlüklerine kısıtlamalar getirdiğini belirterek, başbakanın kurallara riayet etmesini beklediklerini açıkladı. May, Gray’in raporunun Başbakanlık’ın söz konusu kurallara uymadığını gösterdiğini ifade ederek, "Ya (Boris Johnson) kuralları okumadı ya ne anlama geldiğini anlamadı ya da kuralların 10 numara için geçerli olduğunu düşünmediler. Hangisiydi?" dedi.

"Birçok insan çocuklarını tek başına gömmek zorunda kalırken, bu arada 10 numara parti verdi"
Liberal Demokratların lideri Sir Ed Davey yaptığı konuşmada, Covid-19’dan çocuğunu kaybetmiş bir ebeveyn için kelimelerin yetersiz kaldığını ifade ederek, “Kelimenin tam anlamıyla kelimelerin ötesinde bir kayıp. Birçoğu çocuklarını tek başına gömmek zorunda kaldı, çoğu sonunda yanlarında olamadı. Bu arada 10 numara parti verdi" dedi.
Davey, Başbakan Johnson’a neden olduğu "büyük zararı" umursayıp umursadığını sorarak, istifa çağrısını yineledi.

Polise 300’den fazla fotoğraf verildi
Basında “Partygate” olarak adlandırılan soruşturma kapsamında Londra Metropolitan Polisi’ne söz konusu partilerle ilgili 300’den fazla fotoğraf ve 500 adet belge verildiği ifade edildi.

Gray’in raporu
Sue Gray raporunda, Başbakanlık Konutu’nda korona virüs standartlarını gözlemlemede "ciddi bir başarısızlık" olduğunu ve "bir dizi" toplantının yapılmasına izin verilmemesi gerektiğini belirtmiş, söz konusu partiler nedeniyle “liderlik ve muhakeme başarısızlıkları” olduğunu aktarmıştı. Raporda, Başbakanlık Konutu bahçesinin "açık bir yetki veya gözetim olmaksızın toplantılar için kullanıldığı" ve "bunun uygun olmadığı" ifade edilmişti. Raporda, "Söz konusu toplantıların en azından bir kısmı, yalnızca hükümetin merkezinde çalışanlardan beklenen yüksek standartları değil, aynı zamanda o sırada tüm İngiliz nüfusundan beklenen standartları da gözlemlemede ciddi bir başarısızlığı temsil ediyor" denilmişti.
Raporda ayrıca, Başbakanlık Konutu’nda İngiliz halkının büyük ölçüde sosyalleşmesinin yasaklandığı bir zamanda çeşitli vesilelerle "aşırı alkol tüketimi" de kınanarak, "Bazı personel, tanık oldukları davranışlarla ilgili endişelerini dile getirmek istediler, ancak bazen bunu yapamayacaklarını hissettiler" ifadelerine yer verilmişti.