Kütahya'da,höyükte yürütülen kurtarma kazısında, 4 bin 500 yıllık urgan parçaları gün ışığına çıkarıldı.
Seyitömer Höyüğü'nün altındaki 12 milyon tonluk linyit rezervinin ekonomiye kazandırılması amacıyla ilk olarak 1989 yılında başlatılan kazı, Çelikler Holding sponsorluğunda son 3 yıldır Kütahya Müzesi Müdürlüğünce ve Müze Uzmanı Serdar Ünan denetiminde sürdürülüyor.
Kazı çalışmalarının bilimsel danışmanlığını yürüten Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nazan Ünan, kazıya arkeolog, antropolog, restoratör, mimar, mimari restoratör ve seramik uzmanından oluşan 50 teknik personel ve 250 kişiden oluşan işçi grubuyla devam ettiklerini söyledi.
Ünan, kazıda Erken Tunç Çağı 2 ve 3'üncü dönemleri ile Roma Dönemi'ne ait yerleşimin açığa çıkarıldığını anlattı.
Höyükte son dönem yürütülen kazı çalışmalarında geçmişe ışık tutan 6 bin civarında arkeolojik bulguya ulaşıldığını belirten Ünan, "Organik buluntular arasında tahıllar, tohumlar yer alıyor. Bir mekanda o gün kullanılan ne varsa, yapının duvarındaki ahşap, mekanın içinde bir küp içinde depolanan tahıl veya bir ip parçası gibi buluntuların günümüze kadar ulaştığını söyleyebiliriz." dedi.
Bölgede seramiğin en erken seri üretimi Seyitömer'de başladı
Nazan Ünan, mekanlar içinde ortaya çıkarılan buluntuların, yerleşimin ticaretle ilgisini, bağlantısını gösterdiğini aktardı.
Kazıda urgan parçalarına rastladıklarını bildiren Ünan, "Bu sene bizi şaşırtan buluntuların en başında urgan geliyor. Yine yangın geçirmiş mekanların birinden ortaya çıkardığımız birkaç parça urgan var. Bu da yaklaşık günümüzden 4 bin 500 yıl öncesine tarihleniyor. Neredeyse bizimkiyle aynı kalınlıkta ve kıvrımlıkta olması, yanmış olması sebebiyle mekan içinde bulunması aslında bizi şaşırtan ve önemli gördüğümüz kalıntılardan biri diyebiliriz." ifadelerini kullandı.
Ünan, yerleşim yerlerinde yaşanan yangınların, buluntuların günümüze kadar ulaşmasını sağladığını vurguladı.
Çürüme ve bozulmadan dolayı organik kalıntıların binlerce yıl kalamadığını ancak oksijenle temas etmemesi ve yanmamasının, korunmasında en önemli etken olduğunu dile getiren Ünan, şöyle konuştu: "Seyitömer'in bir ticaret merkezi olduğuna yönelik buluntulara da ulaştık. Kütahya, bilindiği gibi günümüzde dünyanın her yerine seramik ve çini gönderen önemli bir merkez. Aslında bu seramik üretiminin, en erken seri üretimin, ilk defa Seyitömer'de ortaya çıktığını söylemek mümkün. Seyitömer aslında İç Batı Anadolu için bir ticari uğrak noktası diyebiliriz. Mezopotamya'dan gelen tüccarların uğradığı, batıya ve kuzeye geçmek için muhakkak uğranılan bir merkez diyebiliriz."
Seyitömer Höyüğü
Geçmişi milattan önce 3 binli yıllara kadar uzanan Seyitömer Höyüğü, il merkezine 26 kilometre uzaklıkta, Çelikler Seyitömer Elektrik Üretim AŞ çalışma alanında bulunuyor.
Orijinal yüksekliği 26 metre, eni 140 ve boyu 150 metre olan höyükteki kurtarma kazısına, altındaki linyitin ekonomiye kazandırılması amacıyla 1989'da Eskişehir Müzesi Müdürlüğünce başlandı. Höyük, 1990-1995 yıllarında Afyonkarahisar Müzesi Müdürlüğü tarafından kazıldı.
Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Genel Müdürlüğü ile Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Rektörlüğü arasında imzalanan protokol doğrultusunda kazılar, 2006'da Kütahya DPÜ Arkeoloji Bölümüne devredildi. Öğretim elemanları, öğrenciler ve işçilerden oluşan kazı heyeti, çalışmalarını 2014'e kadar sürdürdü. Höyükten çıkarılan 17 binden fazla eser, sergilenmek üzere Müze Müdürlüğüne teslim edildi. Kurtarma kazısı, 2019'dan beri Kütahya Müzesi Müdürlüğünce yürütülüyor.