MasterChef Türkiye'nin 101. bölümü Kütahya Aizanoi Antik Kenti'nde gerçekleştirildi.
MasterChef Türkiye'nin 101. bölümünde Kütahya Valisi Ali Çelik de hem Kütahya'yı hem de Aizonai Antik kentini izleyicilere tanıttı. Kütahya Valisi Ali Çelik, "Kütahyamız, kuruluşun ve kurtuluşun şehri. Yaklaşık 400 yıldır Kütahyamız beylerbeyliği yapmış. 4 tane şehzademizin yetişmesine katkı vermiş. Bu yönüyle de saray etkisini kendisinde hissettiriyor. Tabii bu da mutfağına yansıyor" dedi.
MasterChef Türkiye yarışmacıları, dokunulmazlık oyunu öncesinde Kütahya'yı gezerek eğlenceli dakikalar yaşadı. Kütahya'da çini denilince adını altın harflerle yazdıran Sıtkı Olçar Çini Müzesi'ni de gezerek, hem Sıtkı Olçar hem de çini sanatı hakkında bilgiler aldılar. Ardından da Sıtkı Olçar'ın kendisi gibi Çini sanatçısı olan kızı Nida Olçar'ın atölyesi'ni ziyaret edip, çini sanatından kesitler öğrendiler.
Eğlenceli dakikaların da yaşandığı yarışmada Kütahya yemekleri tanıtılırken, yarışmaya Jüri olarak, Kütahyalı iş insanı Ali Güral, Kütahyalı dünyaca ünlü çini sanatçısı Nida Olçar, Osman Baş, Yöresel Lezzet Uzmanı Nurdan Behice Doğru, Sosyal Medya Fenomeni Sanem Benli yarışmacıların yemeklerini oyladı. Yarışmacılar son bölümde dokunulmazlık oyununda Kütahya'nın yöresel 5 çeşit yemeğini yaptı.
MasterChef'in Çekildiği Aizanoi Antik Kenti
Aizanoi Antik Kenti Kütahya Çavdarhisar ilçe merkezinde, Kütahya'ya 50 kilometre uzaklıktadır. Penkalas (Kocaçay) Irmağı'nın yukarı kesiminde tanrıça Meter Steunene'nin kutsal mağarası civarında yaşayan Frigyalılar'ın öncüsü olarak antik kaynaklarda geçen Azan adlı mitoloji kahramanının, Su Perisi Erato ile efsanevi Kral Arkas'ın birleşmesinden Aizanoi şehrinin ortaya çıktığı düşünülmektedir.
MÖ 3 bin yıllarına ait yerleşim izleri var
Aizanoi kenti, antik Frigya'ya bağlı olarak yaşayan Aizanitis'lerin ana yerleşim merkeziydi. Kentin yüksek platosu üzerinde bulunan Zeus Tapınağı'nın çevresinde yapılan kazılarda, MÖ 3 bin yıllarına ait yerleşim izlerinin ortaya çıktığı görülmüştür. Helenistik Dönem'de bu bölge değişimli olarak Bergama'ya ve Bithynia'ya bağlı iken MÖ 133'de Roma egemenliğine girmiştir. Roma imparatorluk döneminde tahıl ekimi, şarap ve yün üretimi sayesinde zenginleşmiş ve ünü bölge sınırlarını aşmış olan Aizanoi'de kesin kentleşme bulgularına ancak MÖ 1'nci yüzyıl sonlarına doğru rastlanmaktadır. Yine ilk sikkelerin bu dönemde basıldığı bilinmektedir.
En parlak dönemi MS 2'inci yüzyılda
Aizanoi antik kenti en parlak dönemini MS 2'nci yüzyılda yaşamış, büyük imar faaliyetleri görmüş ve bu dönemde birçok yapı inşa edilmiştir. Erken Bizans Dönemi'nde piskoposluk merkezi iken, 7'nci yüzyıldan itibaren bu önemini yitirmiştir. Tapınak düzlüğü Orta Çağ'da bir hisara dönüştürülmüştür. Selçuklular Dönemi'nde Çavdar Tatarları tarafından üs olarak kullanılmasından dolayı buraya Çavdarhisar adı verilmiştir.
Aizanoi 1824 yılında Avrupalı gezginlerce yeniden keşfedilmiş,1830-1840'lı yıllarda incelenmiş ve tanımlanmıştır. 1926 yılında M. Schede ve D. Krencker başkanlığında Alman Arkeoloji Enstitüsü'nce ilk kazılar yapılmıştır. 1970 yılından bu yana her yıl düzenli olarak kazı çalışmaları devam etmektedir.
Dünyanın en iyi korunmuş Zeus tapınağı
Kalıntılar arasında Anadolu'daki en iyi korunmuş Zeus Tapınağı, 15 bin kişi kapasiteli tiyatro ve tiyatroya bitişik nizamda yapılmış 13 bin 500 kişilik stadyum, iki hamam, dünyanın ilk ticaret borsa binası, sütunlu cadde, Kocaçay üzerinde ikisi ayakta kalmış beş köprü, iki agora, gymnasium, Meter Steunene kutsal alanı, nekropoller, antik bir bent, suyolları, kapı yapıları bulunmaktadır. Aizanoi antik kenti Efes, Bergama, Side gibi kentlerle çağdaştır.