Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısı Yılmaz Büyükerşen'in başkanlığında gerçekleştirildi.
Gündem maddelerinin görüşüldüğü toplantıda gündem dışı söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Murat Özcan, Eskişehir'in depreme hazır olması için yapılması gerekenler konusunda Büyükşehir Belediyesi'ne önemli bir çağrıda ve açıklamalarda bulundu.
"Eskişehir şu anda beton kalitesi, inşaat kalitesi ve kontrolü açısından birçok ile örnek olacak durumda... Müteahhitlere beton konusunda insiyatif bırakılmıyor şehrimizde"
Murat Özcan, "Maalesef bazen ülke olarak bazı sıkıntılar başımıza gelince bazı tedbirleri alıyoruz. Bizler şehrimizle ilgili neler yapabiliriz, bunu yoluna koymalıyız. Kurumlar arasında iletişimsizlik varsa beraber halledelim. Belediye ve kurumlar arasında yapılması gerekenler açısından bir an önce üzerimize düşen görevleri yerine getirmek için bugünden yola konulması gerektiğini düşünenlerdenim. Öncelikle şunu belirtmek isterim. Deprem olunca hemen bir müteahhit avına çıkılıyor. 1999 depremi olduktan sonra biliyorsunuz 2002 yılında ciddi bir mevzuat değişikliği yapıldı. 2004 yılında bu mevzuata ilaveler yapıldı ve 2008'deki ilavelerle bugün şu anki mevzuatı kullanıyoruz. Eskişehir için şunu da söylememde fayda var. Beton kalitesi, inşaat yapma kalitesi ve kontrolü açısından birçok ile örnek olacak durumda olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Ama gerçek olan bir şey var ki şu anki mevzuata göre, bir müteahhit olarak başvurduğunuzda sizden istenen zemin etüdüdür, yaptırırsınız. İyileşme çıkan yere iyileştirmenizi yaparsınız, çok ciddi bir masraftır. Mühendisler projenizi çizer, belediyeniz onaylar ve bize bir ruhsat verirler. Demirini bağlarız, beton dökülmeden önce yapı denetim firmaları gelir kontrol eder, beton dökülürken de her bir beton için nümune alınır, laboratuvara gider, neredeyse sıfır müteaahit insiyatifi bir durumla inşaatın betonarmesi yapılır. Eskişehir için söylüyorum bunu, başka iller kendisini bağlar. Özellikle binanın statiği ve betonarmesi anlamında herhangi bir şekilde müteahhitlere insiyatif bırakılmadan inşaat yapılıyor şehrimizde. Bunu vatandaşlarımızın bilmesini istiyorum" dedi.
"Müteahhitler riskli yapıların 3'te 1'ini dönüştürdü... Asıl konuşmamız gereken kentsel dönüşüm alanlarının dönüştürülmesi"
Murat Özcan, "Arsalarla ilgili de herhangi bir şekilde bir insiyatif olması söz konusu değildir. Eskişehir'de ciddi anlamda müteahhit eliyle devletin de vermiş olduğu kentsel dönüşüm teşvikleri vardır, kira teşvikleri, taşınma teşvikleri vs... Bizim gördüğümüz riskli yapıların aşağı yukarı 3'te 1'i müteahhitlerle anlaşarak yapılmıştır. Asıl bugün konuşmamız gereken nokta kentsel dönüşüm ilan edilen yerlerin bir an önce dönüşümünü sağlamaktır. TOKİ'nin bu zamana kadar o bölgede yaptığı konutlarda hasar olmaması sevindirici olmakla beraber bundan sonra da bu konuyla ilgili nasıl adımlar atılması gerekir konuşulması gerekir" diye konuştu.
"Asıl sorun Eskişehir'de 2000'den önce yapılan binalarda... Bu binaların betonu istenen kalitede değil"
Murat Özcan, "Rahat şekilde söylüyorum ki betonarme kalitesi Eskişehir'de ciddi anlamda, son 20 yılda yapılan binalarda bizi ümitlendirecek konulardan biridir. Ama gerçek olan şu ki... Eskişehir'de özellikle 2000 yılından önce yapılmış İki Eylül Caddesi, Sivrihisar Caddesi, Atatürk Caddesi, Yunus Emre Caddesi ve arkalarındaki mahallelerde 2000 yılından önce yapılmış binalar istenen kalitede betonarmeye sahip değildir. Eskişehir'de bir kriz yaşanırsa ilk hangi mahalleler, sokaklar etkilenecek bunun bir fizibilitesinin yapılması gerekmektedir" dedi.
"4 yıldır verdiğim önergeler kayıtlarda var... Geçen hafta protokol imzaladığınızı gördük"
Özcan, "4 yıl boyunca verdiğim önergeler burada kayıtlarda var. Bizlere söylenen hep bu konunun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Bakanlığı yetkisinde olduğuydu ve belediyenin çok fazla yetkisi olmadığını söylemiştiniz. Geçen hafta gördüğümüz fotoğrafta, Odunpazarı ve Tepebaşı belediye başkanlarımız ve İnşaat Mühendisleri Odası Başkanımız ile imzalamış olduğunuz Eskişehir'deki yapı stoğu ile ilgili yapılacak bir araştırmanın protokolünü gördük. Dolayısıyla demek ki bundan evvel ki önergelerimizde, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilidir demeniz ya o zamanki tanımla doğru değildi, ya da bugünkü uygulamanın yönetmelikte bir karşılığı yok olarak algılıyoruz" dedi.
"Yapılacak tüm çalışmalara geçmişe dönük siyasi bir eleştiri yapmadan destek vermeye hazırız"
Özcan, "Ama gerçek olan bir şey var ki sayın başkan... Bundan sonra bu konuda yapılacak tüm çalışmalara geçmişe dönük siyasi bir eleştiri yapmadan deste vermeye hazırız" diye ekledi.
"Zorunlu bir uygulamaya çevirmek zorundayız"
Özcan, "Eskişehir ikinci derece deprem bölgesindedir, doğrudur. Ama bir fayın geçtiği bir şehirde yaşıyoruz. Ben hala bu konuda gazeteci arkadaşlarımızın yazdıkları yerler dışında, nereden aldıklarını da bilmiyorum ama, Eskişehir'de bildiğim kadarıyla bir fay tartışması da halen vardır. Nereden geçtiği belli olmayan bir fayı konuşuyoruz. Bu konuda da bir açıklamaya muhtacız. Vatandaşları şu konuda da bilgilendirmekte fayda var. Bir kentsel dönüşümdeki en büyük engel mevzuat, belediye, devlet değildir. Buradaki en büyük engel, vatandaşların burada ekstradan bir rant elde etme ihtiyacıdır maalesef. Bunun şahidi olduğum için söylüyorum. Dönüştürülemeyen yerlerde bence bir ekspertiz yapılmalı, ekspertiz değeri kadar değer ya vatandaşa ödenmeli, ya da ortaya çıkacak masrafa ortak olmalı, zorunlu hale getirilmelidir. Keyfiyete ve isteğe bırakılan bir kentsel dönüşüm maalesef Eskişehir'imizde oluşabilecek bir depremde çok büyük yıkımları beraberinde getirecektir. Bunu zorunlu bir uygulamaya çevirmek zorundayız" diye konuştu.
"Acilen, hemen çalışmalar yapılmalı, vatandaşı da mecbur etmeliyiz, doğanın ne getireceğini bilmiyoruz"
Murat Özcan ayrıca, "Kentsel dönüşüm, afet riskli alanlarla ilgili acilen çalışmalar yapılmalı ve bu konuyla ilgili elzem, hemen, yarın hangi planların uygulanabileceği kurumlar arası diyalogla sağlanmalıdır. Üzerimize düşen bir görev varsa başımızın üzerinde yeri var. Bu konuda sadece burada kalmayalım. Tarihimizde 6 üzeri bir deprem Allah'a şükür yok, ama bugün yaşadığımız deprem, üç fay hattının anı anda çalışabildiği 6-8 saat içinde ikinci 7.6 şiddetini üzerttiği bir deprem tarihte zaten karşılaşılmış değil. Yani doğa bize bu konuyla ilgili farklı bir şey sunabilir. Acilen kurumlar arası işbirliği ve halkımızı bilinçlendirme ile beraber üzerimize düşen ne varsa hep beraber yapalım. Aynı zamanda metruk kalmış alanlar ve Adalar ile ilgili de beklemeyelim, buraların yıkımını sağlayarak, arsa şekline dönüştürülmesini sağlayarak vatandaşı kentsel dönüşüm veya inşaat aşamasına geçmesine mecbur edelim. Porsuk 1 - Porsuk 2 projeleri için de söylüyorum. Çünkü takvimlere bırakırsak ne zaman dönüşeceği belli olmayan bölgeler halinde bırakmış oluruz" dedi.
8 mahalleyi hatırlattı: "Yeni inşaat yapanları da mağdur etmeden tespitler yapılmalı ve dönüşmeli"
Murat Özcan, "Hatırlarsanız 8 mahalle ile ilgili afet riskli alan ilan edilmişti. Büyükşehir Belediyemiz de bu konuda yetki almıştı. Sonra oluşan mahkeme süreçleriyle, bazı parsel sahiplerinin mahkemeyi kazandığı bir gerçek olarak karşımıza çıkmıştı. Ama sorun şuydu. Sadece mahkemeyi kazananlar mı afet riskli alanı engelledi, yoksa bizim belediyemizin uygulamasında tamamen bu bölgenin çıktığını görüyoruz. Ama Danıştay'ın verdiği kararda cümlesine atıfta bulunmadan edemeyeceğim. Aynen şöyle diyor: "Anılan iptal kararının sadece davacının bulunduğu parselde sayılı taşınmaz yönünde hüküm ifa edeceği..." Bu bölgede yeni inşaat yapanları da mağdur edecek bir politika üretilmesine biz de karşıyız ama geriye kalanlar ne kadar risk altındadır bu tespit edilmeli" dedi.
Özcan'ın konuşmaları sonrasında Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, daha önce riskli alan ilan edilen 8 mahallede yaşanan süreç ile ilgili açıklamalarda bulunurken, süreç ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığını suçladı. Diğer meclis üyeleri arasında da çeşitli tartışmalar yaşandı.