Zorlu bir çocukluk dönemi yaşayan Sucu, tarım ve hayvancılıkla uğraşan ailesine destek olmak için küçük yaşta 9 kardeşiyle ilgilenmeye başladı. Zaman zaman ailesiyle tarlaya giden, hayvanlarla ilgilenen Sucu, bu dönemde derslerini de hiç aksatmadı, okuyup sınıf öğretmeni oldu.
Gururla yaptığı mesleğinden emekli olduktan sonra da öğrenmeye ve öğretmeye devam eden Sucu, korktuğu için ertelediği bisiklete binme hayalini gerçekleştirmek için üç ay kadar önce Konya Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları'ndaki (KOMEK) Bisiklet Kullanma Eğitim Kursu'na kaydını yaptırdı.
Ömrü boyunca insanlara örnek olmak ve hayatlarına dokunmak istedi
Çocukluk ve gençlik yıllarında verdiği mücadelelerin katkısıyla güçlü ve hırslı bir insan olarak büyüdüğünü belirten Sucu, AA muhabirine yaşadıklarının kendisini olgunlaştırdığını söyledi.
Ailesine daha çok yardım edebilmek için güzel bir eğitimle iyi bir mesleğe sahip olmak istediğini aktaran Sucu, "Kardeşlerimi kucağıma aldığımda 8 yaşlarındaydım, önümde hayvanlarımız, kucağımda kardeşlerim vardı. Tarlada orakla ekin biçerdik. Çocukluğum ve gençliğim çalışmakla geçti. Ailem için 'Ne yapabilirim?' diye düşündüm. Benim okumam gerekiyordu. Sınavlara girdim ve öğretmen okulunu kazandım." diye konuştu.
Sucu, örnek olduğu 9 kardeşinin de eğitim hayatıyla ilgilendiğini, meslek sahibi olmalarına yardım ettiğini dile getirdi.
İnsanlara örnek olmanın ve hayatına dokunmanın tarifsiz bir mutluluk olduğunu vurgulayan Sucu, hem kendi hayalini gerçekleştirmek hem de insanlara örnek olmak için kursa katılarak bisiklet kullanmayı öğrendiğini söyledi.
"İçimdeki sese 'gideceksin, yapacaksın' dedim"
Sucu, çevresindeki insanların "Sen yapamazsın." demelerine aldırış etmeden kursa katıldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Bu yaştan sonra bisiklete binmek biraz riskliydi, yere düşme, yaralanma olasılığım vardı. Bir de 'Senin bu yaşta bisikletin üzerinde ne işin var? Çok ayıp' gibi olumsuz söylemler de oldu. Ama ben kafama koyduğumu yaparım. Bisikletle ilk kez burada tanıştım, hiç bisikletim olmadı. Dengede durmak çok zordu. İlk düşüşümü yaptıktan sonra baktım bir şey olmuyor, kalktım, güldüm, devam ettim. Amacım zoru başarmaktı, onun için azim, sabır ve kararlılıkla devam ettim. Her sabah içimden bir ses 'Gitme çok zorlanıyorsun.' diyordu ama ben içimdeki sese 'Gideceksin, yapacaksın.' dedim. O hırsla geliyordum. Çocukken düşüp yaralandığım için sol bacağımda sıkıntım var. Bu sıkıntı beni yoruyordu, zorluyordu ama ben yılmadım devam ettim."
Bisiklet kullanmayı öğrenmek için çok mücadele verdiğini anlatan Sucu, "İlk kez pedal çevirdiğimde 'Beni görüyor musunuz?' diye büyük bir çığlık attım, başarmıştım, benim için çok zordu. Beni anlamak için bu yaşta bisikletle kavuşup, dengede durmak ve kullanmak gerekiyor. Sabah herkesten önce erken saatlerde geliyordum. Saatlerce çabalıyordum, sular içinde kalıyordum. 'Emine ablacığım çok yoruldun, kıpkırmızı oldun' diye çok üzülüyorlardı. Ama başardım ve yaptım." ifadesini kullandı.
Sucu, Rus yazar Lev Tolstoy'un da 67 yaşında bisiklet kullanmayı öğrendiğini anımsatarak, "Ülkemde artık Tolstoy'u değil de bir Türk kadınını örnek almalarını istiyorum." dedi.
Azim ve kararlılığıyla örnek oldu
Kurs Yöneticisi Esma Özcan ise Emine Sucu'nun kursa başladığı ilk zamanlar çok endişeli olduğunu belirterek, "Hem kendisiyle hem de çevresiyle çok mücadele etti. Bisiklet kullanmaya başladığında 'Benim hayalimi gerçekleştirdiniz, dileyin benden ne dilerseniz.' dedi. Sarıldı, kucakladı, çok mutlu oldu. Emine Sucu'yu herkese örnek gösteriyoruz." diye konuştu.
Kursun Eğitmeni Özgül Özkan, Emine Sucu'nun derse en erken gelen öğrencisi olduğunu, azimle yaklaşık bir ayın sonunda bisiklet kullanmayı öğrendiğini söyledi.