Yunus Emre temalı ikinci sayı için yapılan açıklamada "Yunus Emre’nin 'Erenler nefesidir devletimiz / Onun için fitneden olduk selâmet' dizelerinden hareketle bu toprakların vatan kılınmasında, önce gönüllerin fethedildiği kurucu değerlerimize dair -Yunus Emre ekseninde- millî hafızamızı tazelemek gayesini taşıyor" ifadelerine yer verildi.
Vali Erol Ayyıldız “Erenler Nefesidir Devletimiz” başlıklı yazısında Yunus Emre’nin kültürümüzde temsil ettiği değerler bakımından önemini vurgulayarak ismi ne olursa olsun bütün erenlerimizin Yunus Emre’nin “Ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm” şeklinde ifade ettiği gibi aynı ruh ve manaya ses ve nefes olduklarını dile getirdi.
Yunus Emre gibi şahsiyetlerin disiplinler arası değerlendirilmesi, onların eserlerinin farklı alan ve disiplinlerde ele alınması gerektiğini belirten Vali Ayyıldız “Fetih ve Medeniyet dergimizin ikinci sayısında Yunus’a ve Yunus’un yaşadığı döneme doğru bir gönül yolculuğuna çıktığımız gibi ona ve dönemine -mümkün mertebe- farklı perspektiflerden bakmaya dikkat ettik.” dedi.
Vali Ayyıldız yazısının devamında şunları kaydetti: “Yunus Emre’nin sözleri bugün gönül memleketimizde hâlâ yankı buluyor. Devr-i zaman içinde; devirler, çağlar boyunca mana ile söylenmesi için yüreğimizi ortaya koyduk. Cumhurbaşkanlığımızın himayelerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın koordinesinde Eskişehir Valiliği olarak; ilgili yerel, ulusal ve uluslararası tüm kuruluşlarla iş birliği içinde Yunus Emre ile ilgili çalışmalarımızı yıl içine yayarak hayata geçirmeyi hedefledik. Devr-i zaman içinde “Bizim Yunus” ve “Türkçe Yılı” adıyla anılacak 2021’de onun mana denizinden cevherleri bir kez daha ortaya koyarak medeniyet dili olan güzel Türkçemizle kalıcı bir eser bırakmayı istedik.
Bu vesileyle “Bizim Yunus” ve “Dünya Dili Türkçe” etkinliklerini himaye eden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımızı arz ediyoruz. Yunus’un sesinin gür bir şekilde duyurulması için Kültür ve Turizm Bakanlığımız başta olmak üzere yüreğini ortaya koyan yerel, ulusal ve uluslararası tüm kuruluşlara; “Bizim Yunus”un ve yaşadığı dönemin iyi anlaşılmasına çok kıymetli araştırma ve yazılarıyla dergimize katkı sunan saygıdeğer akademisyen ve yazarlarımıza, Fetih ve Medeniyet’in yayınlanmasında emeği geçen her yüreğe teşekkürü borç biliyoruz.
Gönüllerin fethedildiği bir medeniyetin izinde aynı manaya kapı aralayan aynı maya ile yoğrulmuş halisane niyetlerle hazırladığımız Fetih ve Medeniyet’in -Yunus misali- gönül gözüyle okunması ümidiyle selam ve saygılarımı sunarım.”