29 Nisan’da İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı genelge kapsamında birçok işyeri 17 gün boyunca muafiyet dışı kaldı. Listeyi gözden geçirdiğimizde koca bir sektörün muafiyet dışı kaldığını da şaşırarak gördük. Aradık, taradık…Yok dedik, ek bir yazı yazarlar muafiyeti genişletirler dedik… Ancak olmadı. Neydi peki muafiyet dışı bu sektör?
Üretime katkı sağlayan "tedarik" sektörü...
Nedir Tedarik? Kimlerdir tedarikçiler? Üretim sektörünün içinde olmayanlar onları nalbur, hırdavatçı, rulmancı, elektrikçi diye adlandırır. Bazılarının zannettiği gibi bu firmalar sadece şahısların ev ve tamirat ihtiyaçlarını karşılayacak aletleri malzemeleri değil, Eskişehir’de 300’ü geçkin, bölge merkezi olması hasebiyle bir o kadar da Kütahya, Afyonkarahisar, Bilecik’teki organize sanayi bölgelerine malzeme tedarik eden ticari hacmi çok yüksek firmalardır. Nasıl mı? Tabi ki kurumsal satın alma departmanlarından gelen e-postalara, fakslara fiyat teklifi vererek, eğer fabrika için üretimin durmasına yol açacak acil bir malzeme ise bizzat araçları ile gelerek tedarikçilerin işyerlerine giderek üretimin durmaması için kapı kapı dolaşırlar. Bu sektörde olanlar çok iyi bilir üretim durmasın diye gece vakti bile dükkan bile açılır, açtırılır…
Nalburlar,
Hırdavatçılar,
Rulmancılar,
Hidrolik pnömatikçiler,
Elektrikçiler,
Makine ve yedek parça satıcıları,
Kaynak makinaları ve sarf malzemeleri satıcıları,
Kesici takımlar satıcıları…
Ve daha ismini sayamayacağım birçok firma… Evet bu firmaların hepsi tedarikçidir. İşleri, ekmek kapıları yukarıda saydığımız yüzlerce fabrikadır. Bu firmaların şehirdeki sade vatandaşın ihtiyaçlarıyla hemen hemen hiçbir bağı yoktur. Bu firmalar tekniktir, teknolojiktir.
Tedarik ettikleri ürünlerin çoğu üretimde, AR-GE’de iş geliştirme ve çözüm odaklı katma değer sağlayacak ürünlerdir. Sonuç olarak demek istediğimiz şudur.
“Üretim varsa tedarik şarttır”
“Üreticinin olduğu yerde tedarikçi olmazsa olmazdır”
“Üretici açıksa Fabrikalar açıksa tedarikçi açık olmalıdır”
Dikkat "haksız rekabet!"
Peki öyle mi oldu?
Ne yazık ki bu tedarikçiler 17 gün boyunca kapalı hükmünde… Düşünebiliyor musunuz?
Bu şehirde neredeyse bir üretici fabrikanın verdiği kadar vergi veren tedarikçi firmalar varken, üretici-tedarikçi ayrılmaz bir parçayken, tedarikçiler kapalı durmak zorunda…
Peki bu tedarikçiler bu 17 gün boyunca ne yapacak?
Söyleyelim;
Günü gelen banka kredilerini ödemek zorunda,
SGK, KDV ödemek zorunda,
İşyerine getiremediği personellerinin maaşlarını ödemek zorunda…
En önemlisi de günü gelen çeklerini ödemek zorunda…
Efendim?
Çekler 1 Haziran’a ertelenmiş mi dediğinizi duyar gibiyim.
Yok efendim, değerli TOBB Başkanımızın sabahın erken saatlerinde müdahalesiyle o iş iptal oldu. Aynı gün saat 16.00’da çekler bankalardan çekildi… Neymiş efendim? Çekler mücbir sebep olduğundan ödemese de olurmuş. Bakın değerli okurlar, ticari geleceğini düşünen köklü hiçbir tedarikçi firma bunu kolay kolay yapmaz, yapamaz. Çünkü ticaret güven gerektirir, devamlılık gerektirir, istikrarlı ödeme gerektirir. Ne yazık ki TOBB gibi ticaret ve sanayinin en üst çatı birliği koca, koskoca bir sektörü muafiyet dışı kalmasına göz yumdu ya da unuttu, unuttu, unuttu…
Aklımızda kalan bir diğer soru da çeklerin 1 aylık tehiri ile ilgili verdiği tepkiyi tedarikçiler için neden vermedi?...
Peki soru: Diyorsunuz ki, madem üretim için tedarikçi olmazsa olmazdır, bu süreçte fabrikalar tedariklerini nasıl yapıyorlar?
Satın alma departmanları Eskişehir tedarikçileri yerine İstanbul‘daki üretici, ithalatçı firmalardan teklif toplayıp kargo ile malzemeleri getiriyorlar.
İnternetteki alışveriş sitelerinden kolaylıkla malzeme alabiliyorlar.
Eskişehir’deki tedarikçilerden 60, 90,120 gün vadeli alırken, şimdi havale göndererek ya da kredi kartı ile alışveriş yaparak alıyorlar.
Tedarikçi genelgeye uymak için günde defalarca evden işe gitmek zorunda. Kapalı kepenkler ardında malzeme hazırlamak için ekmeğini kazanmaya çalışırken, Kamu görevlilerine derdini anlatmak için ne yapacağını şaşırmış durumda. Ticaret odası deseniz sadece genelge kapsamındaki yazıları üyelerine göndermekle meşgul. TOBB ses çıkaramıyor ki Ticaret Odası ne yapsın. İşte değerli okurlar ben de bu sektörün içinden gelen bir vatandaş olarak sizlerle bu konuyu paylaşayım dertleşeyim istedim. Tedarik sektöründeki aynı derdi paylaştığım nalbur, hırdavatçı, rulmancı, elektrikçilere mecburen bir ses olayım istedim. Biliyorum belki 15 gün sonra bu konu konuşulmayacak.
Ama şunu unutmayın, biz aylarca bu zararın açıklarını kapatmakla uğraşacağız…
Polat 4 Yıl Önce
Ticaret odası anca aidat kessin, haraç keser gibi. Esnaf eğer zengin değilse zaten ilgilenmiyorlar. Kdv sgk maaşı soran yok...