Dr. Mehmet Akif Erdem ve Uzman Eczacı Necdet Çapa'nın hazırladığı Koca Karya İlacı yayında...
Koca Karya İlacı'nın bu programında, İbni Sina'nın kitabında geçen gençlik ve güzellik için sihirli bir ot olarak nitelendirilen melisa ve çörek otu ile ekinezyanın bin bir derde deva olan yararlarından konuşuldu. Hem cildinizi güzelleştirmek hem de genç kalmak için tüketilebilecek bitkiler hakkındaki detayları bilgileri Koca Karya programının bu bölümünde bulabilirsiniz...
İbni Sina'nın gençlik sihri dediği bitki: Melisa/Oğul otu
Gençlik Sihiri: Melisa otu ciltteki kırışıklıkları gidermede birebirdir… Bunun için bir tas kaynamış suya, bir avuç melisa konur, 10 dakika kadar yüz buhara tutulur, buhardan sonra melisa ile yapılmış yüz toniği ile yüz yıkanır.
Tonik yapmak için bir su bardağı kaynar suya, bir çorba kaşığı melisa konur. Üstü kapalı olarak kısık ateşte 5 dakika tutulur, ateşten alınır, 20 dakika demlenir sonra süzülür. Yüzünüze süreceğiniz tonik hazırdır artık. Bu formül her türlü cilt için uygun ve etkilidir. Kırışıklıkları giderdiği gibi yaşlanmayı da önler…
Oğul otu terlemenin de dermanı… Bir demek kaynatıp, suyunu vücudunuza sürerseniz ter kokusuna son veriyor.
Oğul otunun ezilerek yapılan lapası böcek ısırmalarında etkili bir ilaçtır.
Baş dönmelerine, adet dönemi, migren, mide, bağırsak, romatizma ağrılarına çay olarak içilirse faydalı olduğu yapılan araştırmalarda görülmüştür.
Romatizma ve spazm çözücü olarak çok etkilidir. Hazım sorununa da derman olur. En etkili olduğu alan ise sinir sistemidir. İçinde citrale ve citronellal maddeleri bulunması dolayısıyla sinirleri yatıştırır.
Sakinleştirici etkisi olan oğul otu uykusuzluk sorununda da tercih edilir. Vücudun normal uyku düzenine dönmesine yardımcı olur.. Nefes darlığı ve hazım derdine derman olur.
Oğul otu en çok ruhsal ve fiziksel sakinleştirici özelliği ile bilinir. Sinir krizleri, depresyon, gerginlik, depresif huzursuzluk, istem dışı kasılmalara ve hafıza zayıflığına çare olarak görülmektedir.
Çörek Otu nedir?
Dünyada Nigella Sativa adıyla bilinen çörek otu, Doğru Avrupa ve Batı Asya’ya özgü, tohumu baharat ve yağ olarak kullanılan düğünçiçeği ailesine ait şifalı bir bitkidir. Çörek otu tohumu ise, hafif acı ve keskin bir tadı olan siyah damla şeklinde bir tohumdur. Toz formu mutfaklarda baharat olarak kullanılırken, sıkılan tohumlardan elde edilen yağı ile de çörek otu yağı olarak kullanılır.
Çörek otu faydaları
Kanser hücrelerinin büyümesini engellemeye yardımcı olabilecek, fitokimyasal, antiinflamatuar ve antioksidanlar yanı sıra kalsiyum, çinko ve demir gibi bileşenler ile diyabet, kalp hastalığı ve obeziteye iyi gelen, kolesterolü düşüren ve inflamasyonu hafifleten etkileri olan çörek otunun faydaları şöyle sayılabilir:
Çörek otunun kolesterolü düşürmeye yardımcı özelliği vardır.
Bağışıklık sisteminin rahatlamasını sağlar.
Antihistamin etkisi saman nezlesi gibi alerjik reaksiyonlara iyi gelir.
Astım ve bronşit semptomlarını azaltır.
Adet döngüsünü düzene sokup ve sancılarını hafifletir.
Kanserle mücadele eder.
KOAH hastaları için akciğerleri iyileştirmeye yardımcıdır.
Enfeksiyona neden olabilen bakterileri öldürür.
Sperm sayısını arttırma üzerinde olumlu etkileri vardır.
İltihaplı cildi yatıştırmaya yardım eder.
Karaciğer hasarlarına karşı koruyucudur.
Mide ülserini önler.
Eklem ağrılarının azaltılmasında etkilidir.
Diyet rutinleri ve beslenme programlarında kullanılabilir.
Küçük ölçekli araştırmalarda egzama, sedef ve akne gibi cilt hastalıklarını iyileştirmede yardımcı olduğuna dair olumlu etkiler de göstermiştir.
Çörek otunun sağladığı bu faydalar, vücudu hücre hasarı ve kronik hastalıklardan terapötik özellikler gösteren timokinon adı verilen ana aktif bileşiğinden kaynaklanmaktadır. Özellikle astım, saman nezlesi, diyabet, yüksek tansiyon, egzama, kilo verme, adet sancıları gibi hastalıklar ve şikayetlerin giderilmesi için de tüketilen çörek otunun başka faydaları için daha fazla araştırmaya ihtiyaçta bulunmaktadır.
Çörek otu yağının faydaları
Antioksidan, timokinon gibi bileşikler yanı sıra, A, C, B1, B6, biotin, niasin ve folik asit gibi vitaminleri içeren çörek otu yağının faydaları ise şunlardır:
Çörek otu yağı iltihabı azaltıp, enfeksiyonlarla savaşır.
Diyabet semptomlarını iyileştirmede yardımcıdır.
Sindirim sistemini koruyucudur.
Astım semptomlarını kontrol etmeyi sağlar.
Kolesterol ve trigliserid seviyelerini düşürür.
Eklem şişmesi ve sertliğini azaltır.
Sedef hastalığı, sivilce ve döküntüler gibi cilt hastalıklarını iyileştirir.
Cilt ve saç bakımında kullanılır.
Çörek otu yağı timokinon etkisiyle bağışıklık hücrelerin sayısını artırarak grip, soğuk algınlığı ve hatta virüslere karşı koruma sağlayabilir.
Çörek otu yağı bağışıklık sistemini güçlendirir, iltihabı azaltır ve enfeksiyonlarla savaşır. Yapılan çalışmalar çörek otu yağının; kan şekeri seviyeleri, yüksek tansiyon ve astım üzerinde olumlu etkileri olduğunu göstermiştir. Çörek otu yağı, haricen uygulandığında cilt ve saçta da etkili sonuçlar vermektedir.
Çörek otunun en önemli bileşeni olan timokinonun bağışıklığı destekleyici özelliği daha fazla antikor oluşmasına yardım etmektedir. Çörek otu yağı bağışıklık hücrelerin sayısını artırarak grip, soğuk algınlığı ve hatta virüslere karşı koruma sağlayabilir.
Timokinon bileşeni sayesinde çörek otu aynı zamanda mevsimsel alerji belirtilerini hafifletmeye yardımcı olmaktadır. Yapılan çalışmalarda düzenli olarak çörek otu yağı kullananlarda burun tıkanıklığı, burun kaşıntısı, burun akıntısı ve hapşırma gibi alerji belirtilerinde iyileşme görülmüştür. Çörek otu yağının anti-inflamatuar özellikleri astım belirtilerini de hafifletebilir. Anti-inflamatuar etkileri çörek otu yağını bronşitle mücadele için uygun hale getirmektedir.
Çörek otu yağı kan şekeri ve kolesterol seviyelerini düşürerek diyabetin kontrol altında tutulmasına yardımcı olmaktadır. Çörek otu yağı sindirim sorunlarını giderir ve sindirim sağlığını desteklemektedir. Hazımsızlık, gaz, iştahsızlık ve ishale karşı kullanılmaktadır. Timokinon etken maddesi asit salınımını engeller ve sindirim sistemini kaplayan ve koruyan mukoza zarlarını korumaktadır.
Çörek otunun iltihap önleyici özellikleri, romatizma ve iltihaplı hastalıklar üzerinde de etkili olmaktadır. Çörek otu yağı eklem ağrılarına iyi gelir ve romatoid artrit nedeniyle eklemlerdeki ağrıyı hafifletebilir. Yapılan araştırmalar çörek otu yağının sahip olduğu antioksidanların iltihaplanmaya neden olan bazı kısa ömürlü doku hormonlarını engellediğini göstermiştir. Çörek otu yağında bulunan antioksidanlar, kıkırdak aşınmasını ve yırtılmasını yavaşlatabilmektedir.
Çörek otu, A,C ve B vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, potasyum, magnezyum ve çinko gibi çeşitli mineraller içerdiği için cilt için de faydalıdır. Cildi nemlendirir, düzenli kullanımı ciltteki koyu lekelerin açılmasına yardımcı olur, cilde genç bir görünüm sağlar.
Çörek otu yağı antienflematuar özelliği ve içerdiği birçok önemli yağ asidi sayesinde akne, egzama, sedef hastalığı ve nörodermatit hastalıklarında olumlu etki göstermektedir. Biotin ve folik asit içeriğinden dolayı çörek otu yağı ile yapılan saç bakımları saçı güçlendirir ve parlaklık verir.
Çörek otu zararları var mıdır? Kimler kullanamaz?
Her ne kadar doğal bir ürün olarak bilinse de çörek otunun çeşitli zarar ve yan etkiler oluşturma ihtimali de vardır. Aşırı tüketimi böbrek ve karaciğer hasarıyla ilişkilendirilebilir. Çörek otuna alerjisi olanlar ve hamilelerin de tüketmeden önce uzman bir doktora danışmaları tavsiye edilir.
Ekinezya çayı nedir?
Ekinezya bitkisi, açık ağaçlık alanlar ve nemli yerlerde kolaylıkla yetiştirilir. Türüne bağlı olarak mor veya pembe renkteki çiçeklere sahiptir. Olgunlaştığında 30 ila 60 cm uzunluğuna ulaşır. Çiçekleri, yaprakları ve kökünün sıcak suda demlenmesiyle içime hazır hale gelen bitki oldukça faydalıdır. Bitkinin faydalı ve lezzetli bir çaya dönüşebilmesi için yeteri kadar sıcak suda demlenmesi önemlidir.
Ekinezya çayının faydaları nelerdir?
Doğal bir antioksidan olan ekinezya çayı bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Özellikle grip ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıkların kolay atlatılmasını sağlar. Kan şekeri seviyesini düzenleyerek tokluk hissini korur. Antiinflamatuar özelliği taşıdığı için vücutta meydana gelen çeşitli ağrıların azalmasını sağlar. Ekinezya çayı içildiğinde oluşan sakinleştirici ve yatıştırıcı etki, özellikle kaygı bozukluğu ve depresyona iyi gelir. Vücutta biriken ödemin dışarıya idrar yoluyla atılmasını sağlayan ekinezya çayı vücuttaki toksik maddelerin uzaklaştırılmasında önemli bir yere sahiptir. Vücuttaki eklem ve kas ağrılarının tedavisini destekleyici rol oynayan ekinezya çayı baş ağrılarının hafiflemesinde oldukça etkilidir. İltihap ve enfeksiyonların tedavisinde olumlu etkiler ortaya çıkarır. Solunum yolu enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, boğaz ağrısı veya astım gibi pek çok farklı hastalık ile mücadelede vücudu destekler.
Ekinezya çayı hangi hastalıklara iyi gelir?
Bağışıklığın güçlendirilmesine yardımcı olan ekinezya çayı grip, soğuk algınlığı nezle gibi pek çok gribal rahatsızlığa iyi gelir. İçerisinde yer alan A,B ve E vitaminleri sayesinde vücudun daha zinde ve canlı kalmasını sağlar. Antiinflamatuar özelliğe sahip çay, iltihap azaltıcı etkiye sahiptir. Böylece vücuttaki iltihaplanan bölgelerin iyileşme süreci ekinezya çayı tüketilerek hızlandırılabilir. Vajinal mantar, idrar yolu enfeksiyonu gibi özellikle kadınların sıklıkla karşılaştığı rahatsızlıklarda vücudu destekler. Cilt sorunlarının tedavisinde ekinezya çayının olumlu etkisi söz konusudur. Egzama, mantar gibi çeşitli cilt problemlerinin tedavi sürecinde tüketimi faydalı olabilir.
Ekinezya çayı nasıl demlenir, ne kadar tüketilmelidir?
Ekinezya çayın demlerken bitkinin yaprakları, çiçekleri ve kökleri kurutulup demlenmelidir. Kişi sayısına göre ayarlanacak miktar, sıcak suya konularak demlenmeye bırakılır. Bitkinin özünü suya bırakabilmesi için 10 dakika kadar bir süre yeterlidir. Ekinezya çayının, aç karnına tüketildiğinde kan şekeri artışını dengelediği ve tokluk hissiyatı yarattığı görülür. Bu etki özellikle zayıflamak isteyen kişiler için oldukça işe yarar niteliktedir. Ekinezya çayının acımtırak tadı demledikten hemen sonra bal ilave edilerek dengelenebilir. Süzme işlemini yapmak çayın homojen bir şekilde tüketilmesini sağlar. İsteğe göre bal ve limon ile servis edilebilir. Çay tüketiminin günde 2-3 fincanın üzerine çıkmaması idealdir. Ayrıca 10 günün üzerinde ekinezya çayını kullanmamak gerekir. Yararlı olduğu kadar fazla tüketimde çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir. Özellikle karaciğer nakli olan hastalara tavsiye edilmediği gibi bu organdan rahatsızlığı olanlar kullanmamalıdır. Bitki yüksek bir alerjik potansiyele sahiptir. Alerjik astım ya da yüksek alerjik reaksiyona sahip kişilerin tüketmemesi gerekir.
Ekinezya çayının zararları var mıdır, yan etkileri nelerdir?
Ekinezya çayı tüketiminin yararları olduğu gibi fazla tüketiminde zararları da mevcuttur. Bunun haricinde kronik rahatsızlığı olan kişilerinse az miktar da olsa tüketmesi sağlık sorunlarını ortaya çıkarabilir. Bu yüzden özel durumu olan kişilerin düzenli tüketime başlamadan önce doktora danışması faydalı olur. AIDS, HIV veya MS gibi bağışıklık sistemi hastalıklarına sahip kişilerin bu konuda doktora danışması elzemdir. Ekinezya çayının yan etkileri arasında kızarıklık, deri döküntüleri yer alır. Papatya çayına karşı alerjik reaksiyon gösteren kişilerin ekinezya çayına karşı hassasiyet göstermesi muhtemeldir. Alerjik reaksiyon gösteren kişilerin haricinde 10-14 gün düzenli bir şekilde ekinezya çayı tüketiminden sonra doktorlar bir hafta kadar tüketime ara verilmesini de önermektedir. Ekinezya çayına yüksek derecede alerjik reaksiyon gösteren vücutlarda bu durum kendisini mide bulantısı veya baş dönmesi olarak gösterebilmekte ve nihayetinde hayati tehlike ortaya çıkarabilmektedir. Ayrıca hamile ve emziren kadınların da ekinezya çayı tüketmeden önce doktora başvurması en doğrusu olacaktır.