Sağlık iletişimi alanında çalışan akademisyen, uzman ve araştırmacıları bir araya getiren 7. Sağlık İletişimi Sempozyumu, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesinin ev sahipliğinde başladı.
11 - 12 Kasım günleri arasındaki sempozyumda 18 davetli konuşmacı, 34 katılımcı ve 25 bildiriyle sağlık iletişimi alanındaki güncel konular masaya yatırılacak. Pandemi koşulları nedeniyle çevrim içi gerçekleştirilen ve YouTube üzerinden de canlı yayınlanan sempozyum, Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Betül Demirci, Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa Taşdemir, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Bülend Aydın Ertekin ile Organizasyon Komitesi Başkanı Prof. Dr. Erkan Yüksel’in açılış konuşmalarıyla başladı.
“Toplumsal faydası çok büyük”
Anadolu Üniversitesi olarak toplumun tüm kesimlerine odaklanmaya ve toplumsal sorunlara çözüm üretmeye devam ettiklerini dile getiren Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Betül Demirci, “Sağlık iletişimi de akademik bir araştırma alanı olarak son yıllarda önem verdiğimiz konuların başında geliyor. Sağlıkla ilgili çalışmalara halk sağlığı perspektifinden bakıldığında, sağlıklı bir toplum için tüm paydaşlara görevler düşüyor” diye konuştu. Sağlık iletişiminin, iletişim disiplini içinde önemli bir çalışma alanı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Demirci, pandemi döneminde sağlık sektörü çalışanlarının birbirleri, hasta ve hasta yakınları ile iletişiminin ön plana çıktığına değindi. Aynı şekilde sağlıkla ilgili konuların medya içeriklerinde nasıl sunulduğu ve toplumun bu haberleri nasıl algıladığının da önemli olduğunun altını çizen Demirci, “Bu çerçeveden bakıldığında Sağlık İletişimi Sempozyumu’nun toplumsal fayda açısından da büyük bir etkinlik olduğunu düşünüyoruz.” dedi. Prof. Dr. Demirci, etkinliğin 7 yıldır gerçekleşmesine katkıda bulunan Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim elemanlarına ve emeği geçenlere teşekkür ederek sözlerine son verdi.
“İletişimden asla vazgeçemeyiz”
Sağlık iletişiminin asla vazgeçmeyecekleri bir gündem konusu olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa Taşdemir, özellikle pandemi döneminde insan, çevre ve hayvan sağlığının yanı sıra sağlık iletişiminin de öneminin farkına varıldığını dile getirdi. Tedbir ve kuralların iletişimden bağımsız süreçler olmadığını belirten Prof. Dr. Taşdemir, iletişim süreçlerinin tüm diğer alanları kuşatan bir gerçeklik olduğunu vurguladı. İki yıldır süren pandemi ortamında sempozyumun sürmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Prof. Dr. Mustafa Taşdemir, “Bu yıl da çevrim içi yapılan ve pandemi ile sınırlı olmayan zengin içeriği ile alana katkılar sunan Sağlık İletişimi Sempozyumu’na katkı sunan herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“Geniş bir konu yelpazesi var”
Önceki yıllarda olduğu gibi sağlık ve iletişim alanlarının çok disiplinli bir platformda tartışıldığı Sağlık İletişimi Sempozyumu’nun geniş konu yelpazesiyle alana akademik ve profesyonel katkı sağlayacağını vurgulayan Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Bülend Aydın Ertekin, Anadolu Üniversitesi ve İletişim Bilimleri Fakültesi olarak sempozyuma ev sahipliği yapmaktan duydukları mutluluğu dile getirdi. “Sempozyumun gelecek yıllarda yüz yüze yapılmasını ve bir araya gelmeyi ümit ediyoruz” diyen Prof. Dr. Ertekin, dünyada büyük acılara neden olan ve sağlığın yanı sıra sosyo-ekonomik, kültürel ve siyasi derin etkileri olan salgının bir an önce sona ermesi temennisiyle sözlerine son verdi.
“İletişim; anlamak, anlaşılmak ve anlaşmaktır”
Sempozyum Organizasyon Komitesi Başkanı Prof. Dr. Erkan Yüksel de konuşmasında sempozyumun kuruluş öyküsünü anlattı. Yüksel, “Sağlık konulu yayıncılık ilkelerinin belirlenmesine dair TÜBİTAK projesi ile 2009 yılında başlayan yolculuğumuz, daha sonra Türkiye’nin iletişim alanındaki en büyük projelerinden birine dönüştü. Sağlık iletişimi alanında çalışan az sayıdaki akademisyenler olarak Ankara’da bir toplantıda buluştuğumuz 2015 yılında, ‘Sağlık İletişimi Akademisyenleri’ Facebook grubunu kurduk. Şu an 700’e yakın arkadaşımız iletişim ağımıza üye durumda. Organizasyon yeteneğimize güvenerek 2015 yılında ilk kez Eskişehir’de gerçekleştirdiğimiz sempozyumumuzun bugün yedincisini düzenliyoruz. Ben iletişimi üç kelime ile tanımlıyorum: Anlamak, anlaşılmak ve anlaşmak. Sağlığın tam bir iyilik hâli olduğundan hareketle, tam bir iyilik içinde, anladığımız, anlaşıldığımız ve anlaştığımız bir dünya, bir ülke, bir hayat ve bir sempozyum diliyorum” dedi.
“18 davetli 25 bildiri sunacak”
Sempozyum programı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Erkan Yüksel bu yıl 18 davetli konuşmanın ve 25 bildirinin sunulacağını söyledi. Prof. Dr. Yüksel, “Koronavirüs, pandemi, aşı, medya ve habercilik, medya ve sağlık, sağlıkta iletişim ve halkla ilişkiler konu başlıklarının tartışılacağı sempozyumda yapılan konuşma ve sunulan bildiriler YouTube kanalı üzerinden canlı olarak yayınlanarak kayıt altına alınıyor. Konuya ilgi duyan herkesi sempozyum kanalımıza ve Facebook grubumuza üye olmaya bekleriz” dedi.