Yeşilçam'ın usta isimlerinden, Eskişehirli sanatçı Cüneyt Arkın 84 yaşında yaşamını yitirdi. Arkın'ın ölüm nedeni kalbinin durması olarak açıklandı.
Birçok unutulmaz filme imza atan Yeşilçam'ın ustası Cüneyt Arkın dün akşam kaldırıldığı hastanede bu sabah hayatını kaybetti.
Hastaneden yapılan açıklamada, "Türk sinemasının değerli oyuncusu sayın Cüneyt Arkın kalbinin durması sebebiyle ambulansla geldiği Liv Hospital’da yeniden canlandırma çabalarına rağmen hayatını kaybetti. Türk sinemasının dev oyuncusunu kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Cüneyt Arkın’ın ailesine ve tüm sevenlerine baş sağlığı diliyoruz" denildi.
30 Haziran'da İstanbul'da Zincirlikuyu Mezarlığı'nda defnedilecek
Cüneyt Arkın'ın 30 Haziran perşembe günü saat 10.00'da AKM'de yapılacak tören sonrası, cenaze namazının Teşvikiye Camii'nde öğle namazına müteakip kılınacağı belirtildi. Arkın, daha sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
Son paylaşımında Babalar Günü'nü bu fotoğrafla kutlamıştı
Cüneyt Arkın, twitter'daki son paylaşımında Babalar Günü'nü oğluyla birlikte bir fotoğrafını paylaşarak kutlamıştı.
Yeşilçam’ın usta sanatçısı Cüneyt Arkın'ın ölüm haberinin ardından ünlü isimler de başsağlığı için hastaneye geldi.
Cüneyt Arkın, kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 85 yaşında hayatını kaybetti. Arkın'ın ölüm haberinin ardından ünlü isimler de yakınlarına başsağlığı dilemek için hastaneye geldi. Hastaneye gelen şair Ahmet Selçuk İlkan, "Böylesi acılara bazen sözler kifayet etmiyor. Şüphesiz ama tek tesellimiz onun bıraktığı önemli eserler ve değerli anılar. Efsaneler asla ölmez. İnsanlar ancak unutulduğu zaman ölür. Ama unutulmayacak bir aktörümüz sanatçımızdı. Ve yıllar yılı hepimizin hatıralarında belleğinde çok güzel izler bırakmış bir sanatçımızdı. Acılar hatıralarıyla teselli bulur. Bütün ulusumuz başı sağ olsun. Her ölüm erken ölümdür derler ya. Gençliğimin en güzel yıllarını yitirmişim gibi hissediyorum. O her şeyden önce çok iyi bir insandı. Hem sanatıyla hem insanıyla hem vefasıyla çok güzel bir insandı. Sayfalar dolusu, romanlar dolusu yazılacak bir değerdi. Sağlığında da kadri bilinen bir insandı. İnşallah onu kitaplarla, anılarıyla, her seven onu anlatarak yaşatır. Hepimizin başı sağ olsun" dedi.
Ünlü kumaşçı İliya Roditi Gülerşen, "Ben üzüldüm. İyi bir insandı. Onun filmleri tavan yapacaktır. Zaten onu hep izliyorduk. Ben kumaşçıyım Beyoğlu'nda. Kumaş almaya gelirdi sık sık" diye konuştu.
Ünlü oyuncu Tamer Yiğit ise, "Türk sinemasının, Türk seyircisinin başı sağ olsun. Cüneyt Arkın demek sinema demekti. Sinema demek Cüneyt Arkın demekti. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Saygılarımızı, sevgilerimizi sunmak için buraya geldik" ifadelerini kullandı.
Eskişehir'den Yeşilçam'a... Cüneyt Arkın kimdir?
Yeşilçam'ın unutulmaz sanatçısı Arkın Eskişehir'de 1937 yılında doğdu. Asıl ismi Fahrettin Cüreklibatır'dır. Gazeteci Vecdi Benderli, Cüneyt Gökçer'den Cüneyt; Ramazan Arkın'dan Arkın isimlerini alıp "Cüneyt Arkın" ismini yarattı.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazandı. Asıl mesleği doktorluk olan Arkın, 1963 yılında "Artist" dergisinin düzenlediği sinema artisti yarışmasına girdi ve birincilik aldı. Kariyerindeki dönüm noktası 1963'te askerliğini yaparken 1. Hava Jet Üssü'nde yönetmen Halit Refiğ ile tanışması oldu.
Askerlik bitince, 1964'te Halit Refiğ'in "Gurbet kuşları" filmiyle sinemaya adım attı.
1964'te Tıp Fakültesi'nde tanıştığı Güler Mocan ile evlendi, 1966'da kızları Filiz dünyaya geldi.
Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncasıyla Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik ve Filiz Akın ile onlarca filmde rol aldı.
Malkoçoğlu ile hafızalara kazındı... Dublör kullanmayı reddetti
Romantik filmlerle tanındı ancak asıl ününe Malkoçoğlu filmiyle ulaştı. Malkoçoğlu bir seriye, Arkın da aksiyon filmlerinin bir numaralı aktörüne dönüştü. Dublör kullanmayı seyirciyi kandırmak olarak görüyordu bu nedenle filmlerinde dublör kullanmadı, hayatını hiçe saydı. Onlarca adamı yıktığı dövüş sahneleri izleyicilerin akıllarına kazındı.
Arkın, 1970 yılında ikinci kez Betül Cüreklibatur ile evlendi. Murat ve Kaan isimli iki oğlu dünyaya geldi.
Murat Arkın da babasının izinden gitti ve oyuncu oldu.
Yılmaz Güney'in yerine kendine verilen ödülü reddetmişti
12 Mart dönemi sırasında, 4. Altın Koza Film Festivali’nde (1972) jüri Yılmaz Güney’i Baba filmindeki rolüyle seçti. Daha sonra siyasi baskılarla oylama tekrarlandı, Güney’in yerine, ilk oylamada Yaralı Kurt filmindeki performansıyla ikinci olan Cüneyt Arkın En İyi Erkek Oyuncu seçildi. Bu karara tepki gösteren Arkın ödülü reddetmişti.
"Dünyayı Kurtaran Adam"
Cüneyt Arkın sinemasına ayrı bir renk getiren, yönetmenliğini Çetin İnanç’ın yaptığı 1982 tarihli Dünyayı Kurtaran Adam zamanla bir kült filme dönüştü. Arkın; 1980’li yıllarda Ölüm Savaşçısı, Kavga, Sürgündeki Adam ve İki Başlı Dev gibi aksiyon filmlerinden sonra, 1990’lı yıllarda polisiye dizilere yöneldi. Oyunculuğunun yanı sıra televizyon sunuculuğu ve köşe yazarlığı da yaptı.