Tepebaşı Belediyesi’nin katkıları ile Başka Sinema tarafından düzenlenecek Eskişehir Film Geceleri etkinliği ile açık havada film gösterimi gerçekleştirilecek. 17 – 25 Eylül tarihleri boyunca seyirciler her akşam saat 20.00’de ödüllü ve ses getiren yapımlarla buluşacak.
Eti eski fabrika alanında gerçekleştirilecek olan gösterimler boyunca İnsanlar İkiye Ayrılır, Bir Nefes daha ve Beni Sevenler Listesi gibi yapımların yönetmen ve ekipleri de Eskişehir’e konuk olacak. Bu sene ilk kez düzenlenecek olan Başka Sinema Eskişehir Film Geceleri Tepebaşı Belediyesi, Asteros, Kıraç Group, Pepsi, Eksav ve calling mag’in katkılarıyla gerçekleşecek. 17 Eylül Cuma günü 20.00'de Baba / The Father ile başlayacak olan Başka Sinema Eskişehir Film Geceleri’nde ekip katılımlı ve söyleşili özel gösterimler ve gece seansları da yer alacak.
Etkinlik biletleri Biletix üzerinden satın alınabilecek.
Koronavirüs önlemlerinin de uygulanacağı gösterimler hakkında detaylı bilgiye, //www.baskasinema.com/filmler/baska-sinema-eskisehir-film-geceleri/ adresinden ulaşmak mümkün.
17 Eylül Cuma – 20:00
BABA/THE FATHER
Anthony 80 yaşında, biraz huysuz, ısrarla yalnız yaşamak isteyen ve kızının kendisine önerdiği tüm yardımcıları geri çeviren bir adamdır. Ancak kızı artık günlük ziyaretlerini yapamayacağı ve Anthony’nin gerçeklik algısı sarsılmaya başladığı için, bir yardımcı bulmak zorunlu hale gelir. Hafızasının gelgitlerini yaşarken, Anthony kendi kimliğinin ve geçmişinin ne kadarına tutunabilecektir? Olivia Colman ve Anthony Hopkins’in muhteşem performanslarıyla BABA, iki dalda Oscar ödüllü.
*10 yaş ve üzeri izleyici kitlesi içindir. Olumsuz örnek oluşturabilecek unsurlar içerir.
18 Eylül Cumartesi – 20:00
AV
Polis memuru Sedat, genç bir çiftin oturduğu, terkedilmiş bir apartman dairesini basar. Çıkan arbedede çiftlerden Fırat ölür, Ayşe kaçar. Ayşe, ailesinin çiftlik evinden para ve araba çalıp, bir daha dönmemek üzere yola düşer. Fakat peşinde Sedat ile yanına aldığı üç adam vardır. Belirsiz bir Anadolu kentinin kenar mahallesinde başlayan Av, giderek ıssızlaşan vahşi doğaya uzanır. Sert tarzı, sade anlatımı ve hızlı temposuyla Av, erkek-egemen toplumda hayatta kalma mücadelesi veren genç bir kadının şiddet girdabına çekilmesini anlatan, gerçekçi bir gerilim filmidir.
*Henüz yaş sınırlandırılması belirlenmediği için +18 yaş ve üzeri izleyici kitlesi içindir.
18 Eylül Cumartesi – 22:00
Gece yarısı Gösterimi: SANSÜR/CENSOR
Sansür kurulundan Enid, 1980’lerde her yanı saran slasher video filmlerinden aşırı sahneleri kesmekle sorumlu bir kurgucudur. Onay verdiği filmlerden birindeki yöntemle korkunç bir dizi cinayet işlendikten sonra Enid çok sarsılır. Ama asıl şoku, onay için gelen filmlerde kendi geçmişiyle ilintilendirdiği feci sahneler gördüğünde yaşar. Heavyhorror.com’da “gerçeküstü ve çarpıcı olduğu kadar tuhaf şekilde rahatsız edici” sözleriyle övülen, yenilikçi diliyle dikkat çeken Sansür, hem Sundance’te Geceyarısı bölümünde, hem de Berlin’de Panorama bölümünde gösterildi. Travma sonrası sorunları 1980’ler video estetiğinden ödün vermeden ekrana en iyi yansıtan filmlerden biri olan Sansür David Lynch, Harmony Korine, Quentin Tarantino ve Douglas Sirk hayranı Prano Bailey-Bond’un yönettiği ilk uzun metrajlı film.
*18 yaş ve üzeri izleyici kitlesi içindir. Olumsuz örnek oluşturabilecek, şiddet ve korku unsurları içerir.
19 Eylül Pazar – 20:00
Film Gösterimi & Ekip katılımlı söyleşi: İNSANLAR İKİYE AYRILIR
Uzun zamandır iş bulamayan genç bir kadın olan Duygu, son çare olarak bankalar adına telefonla borç tahsilatı yapan şirketlerden birisinde çalışmaya başlar. Borçlular üzerinde psikolojik baskı kurma metotları öğretilen Duygu, kısa zaman içinde çalıştığı şirketin en başarılı elemanlarından birine dönüşür. En yüksek tahsilatı yapan çalışanın ek prim kazandığı firmada, başka bir dişli çalışan olan Bahadır’la, Duygu arasında kıyasıya bir rekabet başlar. Duygu ve Bahadır arasındaki çekişme, Ceren Gürel adlı genç bir kadının dosyası üzerinde çalışmaya başlamalarıyla içinden çıkılmaz bir hal alır. Her ikisi de Ceren’i manipüle ederek kendi tarafına çekmeye çalışır. Ceren başlangıçta Duygu ile birlikte hareket etmeyi seçse de, Bahadır’ın çekimine karşı koyamaz ve zamanla genç adamın etki alanına girer. Ancak Ceren Gürel dosyası göründüğünden çok daha büyük bir sürpriz içermektedir.
*13 yaş ve üzeri izleyici kitlesi içindir. Olumsuz örnek oluşturabilecek unsurlar içerir.
20 Eylül Pazartesi – 20:00
MINARI
Altı dalda aday olduğu 93. Akademi Ödülleri’nden En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü ile dönen MINARI, Güney Koreli göçmen Yi ailesinin 1980’ler Amerika’sında yeni bir hayat kurma hikayesini anlatıyor. Baba Jacob’un çiftlik kurma hayaliyle Kaliforniya’dan Arkansas’a taşınan aile, kendi kimlik krizleri ve Reagan döneminin ekonomik zorlukları arasında sıkışıp kalır. İdeallerindeki hayattan uzaklaştıkça, Jacob ve Monica çiftinin birbiriyle olan bağları zayıflamaya başlar. Çocuklarının bakımına yardım etmesi için, anneanne Soonja’yı (büyük övgü alan performansıyla Yuh-jung Youn) davet ederler. Muzip anneannenin gelişi, aileye kolay pes etmemeleri gerektiğini hatırlatacaktır. Tıpkı her tür koşulda zorluklara dayanıp kök salmasıyla bilinen, Kore’ye özgü “Minari” bitkisi gibi…
Güçlü dramatik yapısıyla daha önceki benzerleri arasından sıyrılıp fark yarattığı yorumları yapılan MINARI, aynı zamanda Yabancı Dilde En İyi Film Altın Küre Ödülü’nü kazandı. Lee Isaac Chung’un kendi çocukluğundan esinlenerek yazıp yönettiği filmin başrollerinde Burning, Okja ve The Walking Dead’den tanıdığımız Steven Yeun’a Yeri Han, Noel Cho ve minik yıldız Alan S. Kim eşlik ediyor.
*10 yaş ve üzeri izleyici kitlesi içindir. Olumsuz örnek oluşturabilecek unsurlar içerir.
21 Eylül Salı – 20:00
DÜNYANIN EN KÖTÜ İNSANI/THE WORST PERSON IN THE WORLD
Norveç sinemasının ilgiyle izlenen yönetmeni Joachim Trier bu kez bir Woody Allen komedisi gibi hareketli ve hafif başlayıp hüzünlü bir sona doğru ilerleyen bir kadın hikâyesi ile karşımızda. Julie, hangi mesleği seçeceğine karar veremeyen, ne çeşit bir erkekle mutlu olacağından emin olamayan enerjik bir genç kadındır. Özgür yaşamaya inancı onu hayatını paylaşmaya karar verdiği erkeklerle kolayca ilişki kurmaya yöneltir. Ama Julie eski ilişkilerin tamamen geçmişte kalmadığını, geleceğe de gölgelerini düşürebileceğini hesaba katmamıştır. Strindberg’in ünlü oyununa referansla çağdaş Matmazel Julie çeşitlemesi olarak görülebilecek film, coşku ile ciddiyeti bağdaştıran anlatımıyla dikkat çekiyor.
*Henüz yaş sınırlandırılması belirlenmediği için +18 yaş ve üzeri izleyici kitlesi içindir.
22 Eylül Çarşamba – 20:00
Film Gösterimi & Ekip katılımlı söyleşi: BİR NEFES DAHA
Nisan Dağ’ın (Deniz Seviyesi) yeni filmi, sinema ve tiyatronun ölümsüz temalarından Romeo ve Jülyet üzerine rap ritminde bir çeşitleme. Ama Tom Waits’in şarkısına gönderme yaparak söylersek, bu sefer “Romeo Kan Kaybediyor”. Romeo, şehrin kenarlarından bonzai bağımlısı bir rap şarkıcısı, Jüliyet ise yukarı mahallelerden bir elektronik müzik bestecisi. Ve Jüliyet, âlemlere bütün aşinalığıyla birlikte Romeo’sunu bağımlılığından çekip çıkarmaya kararlı. Bir Nefes Daha, animasyon sahneleri, zorlama olmayan çevre anlatışı ile çekici bir film. Başrol oyuncuları Oktay Çubuk ile Hayal Köseoğlu’nun genç sevgilileri canlandırırken tutturdukları kimyanın da bunda payı büyük.
*Henüz yaş sınırlandırılması belirlenmediği için +18 yaş ve üzeri izleyici kitlesi içindir.
23 Eylül Perşembe – 20:00
Film Gösterimi & Ekip katılımlı söyleşi: BENİ SEVENLER LİSTESİ
Kar filminin yönetmeni Emre Erdoğdu’nun ikinci uzun metraj filmi siyah-beyaz oluşu, ana rollerde genç oyuncularının başarısı ve akıcı anlatımıyla dikkat çekiyor. Cihangirli “ünlülerin tedarikçisi” olarak Cihangir’le esas mahallesi Bağcılar arasında bölünmüş bir hayat süren Yılmaz’ın keyfi yerindedir. İşi dolayısıyla irtibatta bulunduğu dizi yazarı ve oyuncularla dost olduğu, yaptığı işle onları mutlu ettiği, sevildiği duygusuna sahiptir. Bu duygunun içtenliğine ve genel olarak hayata olumlu bakışına rağmen Yılmaz çok geçmeden uyuşturucu tedarikçiliği ve grup aidiyeti denklemini yeniden gözden geçirecektir.
*Henüz yaş sınırlandırılması belirlenmediği için +18 yaş ve üzeri izleyici kitlesi içindir.
24 Eylül Cuma – 20:00
Film Gösterimi & Söyleşi: NOMADLAND
İçinde bulunduğumuz yüzyılın en belirgin özelliği; göç, savaşlar, çevresel felaketler, işsizlik ve benzeri nedenlerle milyonlarca insan yaşadığı yeri zorla ya da yarı gönüllü terk ediyor. Bu yılın çok konuşulan filmi, Oscar ödüllü Nomadland de gerçek olaylardan beslenerek bir yersiz yurtsuzluk hikâyesi anlatıyor. Jessica Bruder’ın “Nomadland: Surviving America in the Twenty-First Century” (Nomadland: 21. Yüzyılda Amerika’da Hayatta Kalmak) kitabından uyarlanan film 60’lı yaşlarındaki Fern’in işini ve eşini kaybettikten sonra varını yoğunu satarak geçici işlerle hayatta kalma çabasını anlatıyor.
*10 yaş altı izleyici kitlesi ailesi eşliğinde izleyebilir. Olumsuz örnek oluşturabilecek unsurlar içerir.
25 Eylül Cumartesi – 20:00
KURYE/THE COURIER
Başrolünde Benedict Cumberbatch’in yer aldığı, gerçek bir olaydan uyarlanan bir kedi-fare oyunu!
Dominic Cooke’un yönettiği filmde, MI-6 ajanı olarak görev yapan İngiliz iş insanı Greville Wynne ile 1962’deki Küba füze krizini etkisiz hale getiren bilgiyi Batı’ya veren Rus casusu Oleg Penkovsky arasındaki ilişki anlatılıyor.
*13 yaş ve üzeri izleyici kitlesi içindir. Olumsuz örnek oluşturabilecek unsurlar, şiddet ve korku ögeleri içerir.
25 Eylül Cumartesi – 22:00
Gece yarısı Gösterimi: HOST
Altı arkadaş, karantina sırasında Zoom üzerinden bir seans düzenlemek için bir medyumla anlaşır. Ancak işler hızla ters gitmeye başlar ve umduklarından çok daha fazlasıyla karşılaşırlar. Kötü bir ruh evlerini istila etmeye başlayınca, her şey için çok geç kaldıklarını ve geceyi atlatamayacaklarını fark ederler.
*Henüz yaş sınırlandırılması belirlenmediği için +18 yaş ve üzeri izleyici kitlesi içindir.