Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Elazığ'da bulunan Kömürhan Köprüsü'nün açılışında, "Filozof Epiktetus bakın ne diyor: Koyun, yemini çobanın önünü getirip de bak ne güzel yedim demez. Yemini yer semirir, yün ve süt verir. Bunun gibi sen de felsefi görüşlerini insanlara anlatıp durma. Onlara sindirdiğin bu ilkelerden ürettiklerini göster" sözleriyle Frig vadisi doğumlu Yunan filozof Epiktetos'u da anmıştı. Peki Epiktetus kimdir, felsefesi nedir?
Frigya bölgesi doğumlu Epiktetos kimdir?
Epiktetos (d. 55 – ö. 135), Yunan stoacı filozof. Anadolu'da Frigya bölgesinde Hierapolis'te doğduğ bilinmektedir, köle olarak doğduğu tahmin edilmektedir. Kuzeybatı Yunanistan'da Nicopolis'e sürülene kadar Antik Roma'da yaşadı, hayatının büyük bölümü Nicopolis'te geçti ve orada öldü. Epiktetos sözcüğü Yunanca'da “kazanılmış, elde edilmiş” anlamına geliyor.
Yaşamı
Epiktetos gençliğini, Neron tarafından veya ölümü sonrasında azat edilmiş olarak, oldukça zengin Epaphroditos'un kölesi olarak Antik Roma'da geçirdi. Köle olarak bilinen Epiktetos zamanını oldukça verimli kullandı, Musonius Rufus'un gözetiminde felsefeyle uğraştı. Sonunda azat edildi ve Roma'da sağlık sorunlarıyla nispeten zor bir hayat sürdürdü. Her ne kadar sebebi konusunda fikir ayrılıkları olsa da, sakat kaldığı biliniyor. Kimi kayıtlar efendisi Epaphroditus'un zulmünün bir sonucu olarak sakat kaldığını söylerken, kimi başka kayıtlar Epaphroditus'un Epiktetos'un çalışmalarını şevkle destekleyen ideal bir efendi olduğunu belirtiyor. 89 – 95 yılları arasında bir tarihte Domitianus tarafından diğer filozoflarla sürgüne gönderildi.
Hayatının en ünlü dönemini başlatan aslına bakılırsa Domitianus’un sürgün kararıdır. Sürülmesinin ardından Epiktetos Nicopolis'e gitti ve orada ünlü bir felsefe okulu kurdu. Bu okul imparator Hadrianus tarafından bile ziyaret edildi ve en meşhur öğrencisi Arrianus hakkını vererek büyük bir tarihçi oldu.
Stoacı yaşam biçimine uygun olarak öğretim ve entelektüel arayış içinde son derece sade bir hayat sürdü.
Kendi el yazısı ile kayaya kazıyarak yazdığı yazıların (Hür insan üzerine bir şiir) halen Isparta'nın Sütçüler ilçesine bağlı "Yazılı Kanyon" denilen bölgede durduğu söylenmektedir.
Düşünceleri ve felsefesi
Bilindiği kadarıyla, Epiktetos hiçbir şey yazmadı. Çalışmalarından kalan her şey Anabasis Alexandri'nin yazarı, öğrencisi Arrianus tarafından yazıya döküldü. Temel eseri, orijinali 8 kitaptan oluşan konuşmaların muhafaza edilmiş 4 cildidir. Arrianus ayrıca Enkhridion ya da el kitabı olarak başlıklandırılan bir özet de derlemiştir. Arrianus Konuşmalar'ın önsözünde Lucius Gellius'a hitabında şöyle der:
“Ondan ne duyduysam, onun düşünce biçimini ve konuşmasındaki içtenliği kendim ilerde kullanmak üzere elimden geldiği kadar ve onun bir anı olarak muhafaza edilmesine çalışarak sözcüğü sözcüğüne yazıya döktüm.”
Epiktetos ahlak konusunun üzerinde eski Stoacılardan daha çok durmuştur. Fikirlerini tekrar tekrar Sokrates'e atfederek amacımızın kendi hayatlarımızın efendisi olmak olduğunu savunur.
Epiktetos'a göre değişmez, bozulamaz ve fark gözetmeksizin tüm insanlar için geçerli olan varlıkların gerçek doğasını öğrenme yolunda öğrencilerini cesaretlendirmek Stoacı öğretmenin görevidir.
Şeylerin doğası iki kategoriye ayrılır: münhasıran kendi gücümüze bağlı olanlar (prohairetik) ve olmayanlar (aprohairetik). İlk kategoride yargı, tepki, arzu, iğrenme vb. vardır. İkinci kategoride sağlık, mal mülk, şöhret vb. yer alır. Epiktetos daha sonra öğrencilerine iki önemli kavram daha tanıtır. Prohairesis ve dihairesis.
Prohairesis, insanları diğer canlılardan ayıran şeydir, kendi değer yargılarımıza göre bir şeyi arzulamamız veya ondan kaçınmamıza, bir şeyi yapmak zorunda hissetmemiz veya hissetmememize, bir konu hakkında hemfikir olmamıza veya ayrı düşmemize neden olan yetidir. Epiktetos sürekli “biz kendi prohairesis'imiziz” der. Diahairesis de prohairesis'imiz tarafından gerçekleştirilen yargıdır ve işte bu bizim elimizde olan ve elimizde olmayanı ayırt etmemizi sağlar. Sonuçta, Epiktetos öğrencilerine iyinin ve kötünün yalnızca prohairesisimizde var olduğunu ve asla dışsal ya da aprohairetik şeylerde var olmadığını öğretti. İşte bu düşünceleri tümüyle kavramış ve gündelik hayatında uygulamayı başarmış iyi bir öğrenci, ulaşmak istediği nihai nokta eudaimonia (mutluluk ya da verimlilik) olan felsefi hayata adım atmaya hazırdır. Bu mantık ve “şeylerin doğası” ile uyum içinde erdemli bir hayat sürmektir.
Oldukça dezavantajlı fiziksel durumuna rağmen, Epiktetos’un felsefesi daima pozitiftir. Epiktetos’a göre, her insanda erdemli olma kapasitesi vardır. Tanrı herkese mutlu olma aracını bahşetmiştir ki bu da sarsılmaz bir karakter ve kendine hâkimiyet gerektirmektedir. "Bütün olayları kontrol edemezsiniz, ancak olanlara karşı tutumunuzu kontrol edebilirsiniz. Korkularınızı kontrol etmek, irade sayesinde mümkündür" sözleri Epiktetos felsefesinin önemli temellerini taşımaktadır.
Kaynak: Vikipedia