Tepebaşı Belediyesi, yıllardır uluslararası ölçekte sürdürdüğü 3 büyük sanat etkinliğini bu sene “Sanat Tepebaşı’nda” adı ile bir arada gerçekleştiriyor.
“Sanat Tepebaşı’nda” etkinliği kapsamında bu yıl 12’ncisi gerçekleştirilen Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması kapsamında söyleşiler düzenlendi. Özdilek Sanat Merkezi’nde gerçekleşen söyleşilere Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, şairler ve Eskişehirli şiir severler katıldı.
Şairler ve şiirleri ele alındı
İlk olarak moderatörlüğünü Uluslararası Şiir Buluşması Direktörü Haydar Ergülen’in yaptığı Hasan Erkek ve Erol Büyükmeriç’in konuşmacı olarak katıldığı ‘Geçmişten Günümüze Şairlerden Esintiler’ başlıklı söyleşi gerçekleştirildi. Konuşmacılar, şairlerle olan anılarını anlatırken şiirlerini de ele aldı.
Şairler niye resim yapar?
“Sanat Tepebaşı’nda” etkinliğine hem şair hem ressam kimliği ile katılan Hicran Aslan, Turgay Kantürk, Engin Turgut ve Işık Sungurlar’ın konuşmacı olarak katıldığı ve moderatörlüğünü Uluslararası Şiir Buluşması Direktörü Haydar Ergülen’in yaptığı ‘Şairler Niye Resim Yapar?’ konulu söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide sanatçılar resim ve şiire nasıl başladıklarını, resmin ve şiirin kendileri için neler ifade ettiğini anlattı.
"Tuna Kiremitçi Şiiri" konuşuldu
Konuşmacı olarak Yudum İşbecer, Mahir Karayazı ve Burçin Laçin Altay’ın yer aldığı ‘Tuna Kiremitçi Şiiri’ oturumunda ise Onur Konuğu Tuna Kiremitçi’nin şiirleri ele alındı. Her bir konuşmacı Kiremitçi’den seçtikleri şiirleri okuyarak kendilerine ne ifade ettiğini anlattı.
12. Uluslararası Şiir Buluşmasının Onur Konuğu Tuna Kiremitçi ve Roman Yazarı Aslı Perker’in konuşmacı olarak yer aldığı ‘Şiirden Romana Bibliyoterapi’ oturumu gerçekleştirildi. Oturumda konuşan Perker, 14 yaşında yazmaya başladığını belirterek “Çok kez şiir yazmayı denedim ama şiir bana oturmadı. Aslında çok istedim şiir yazmayı. Şiir güzel bir şeydir ama şiir deyip geçemeyiz. Şiir gerçek dünyayı anlamdırmayı sağlıyor. Bizim söylemekten çekindiğimiz şeyleri bir başkası söylediğinde bu bizim içerimizde terapiye yol açıyor. Şiir sizin bilmediğiniz ya da çoklukla inkar ettiğiniz şeyi gösteriyor ve size terapiye doğru bir kapı açılıyor. Bir şair belki bunu farkında olmadan yapıyor” dedi
Kiremitçi de, “Yazmanın bana en keyif veren, var oluş hazzını hissettirmesi benim bilinçaltımla iletişim kurmamı sağlıyor. Yazmak bana o tanımadığım karanlık kısımla iletişim kurmamı sağlıyor. Normalde düşünemediğimiz şeyleri yazmaya başlayınca düşünmeye başlarız. Normal hayat bilinç düzeyinde kalmaya itiyor. Ama yazarken açmadığımız pencereleri açıyoruz, içinde ne olduğunu bilmediğimiz mahzenleri açıyoruz. Bazen içimizi de acıtıyor ama kendimizi keşfediyoruz” ifadelerini kullandı. Oturum Kiremitçi’nin okuduğu şiirle sona erdi.
İran şiiri masaya yatırıldı
Özdilek Sanat Merkezi’nde gerçekleşen son oturumda ise İran Şiiri ele alındı. “Sanat Tepebaşı’nda” etkinliğine İran’dan katılan şairler Mina Aghazadeh, Esmail Yourdshahian ve Tahereh Mirzai Saridabad’ın konuşmacı olarak katıldığı oturumda İran eserleri üzerinden şiir ele alındı. Konuşmacılardan Esmail Yourdshahian, İran şiirinin son yüzyılda kabuk değiştirdiğini, yaşanan siyasi, ekonomik, sosyal değişimlerden şiirin de etkilendiğini belirtti.
Mina Aghazadeh ise kadınların her alanda olduğu gibi şiir ve yazılarda da birlik olması gerektiğini ve ön planda tutulması gerektiğini vurguladı. Son olarak konuşan Tahereh Mirzai Saridabad da 1979’dan sonra şairlerin bazı nedenlerden dolayı göç ettiğini ama göç eden şairlerin şiire devam ettiklerini belirtti.