AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Prof.Dr. Nabi Avcı ve Prof.Dr. Emine Nur Günay, İl Başkanı Zihni Çalışkan ile birlikte Türk Dünyası Kültür Başkentliği ile Eskişehir'e kazandırılan Millet Bahçesi'nde bir basın toplantısı düzenledi... Nabi Avcı, Günay ve Çalışkan'ın önemli açıklamalarda bulunduğu basın toplantısında, Nabi Avcı, Millet Bahçesi'ne Recep Tayyip Erdoğan'ın isminin verileceğini de açıkladı...
AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof.Dr. Nabi Avcı, "Böyle bir basın toplantısı düzenlememizin en başta gelen nedeni sayın Cumhurbaşkanımızın 23 Ekim cumartesi günü Eskişehir'e toplu açılışlar yapmak için teşrif etmesi oldu. Güzel bir karşılama oldu. Gerçi sayın Cumhurbaşkanımız 4 Afrika ülkesini kapsayan bir geziden geldiği için oldukça yorgundu, siz de fark etmişsinizdir. O yüzden maalesef programımızı büyük ölçüden tadil etmek zorunda kaldık. Ayrıca ziyarette 4 gün önce yaptığım bir açıklamada, Eskişehir'de açılışlar yapmaya bir günün yetmeyeceğiniz belirtmiştim. Bu öyle siyasi bir söz değildi. Gerçekten Cumhurbaşkanımızın programının yetmeyeceğini anlatmak için bir sözdü. Dolayısıyla o yetmeyen günün tamamlanması için şu 19 yılda Eskişehir'de yapılanların hatırlanılması için de böyle bir basın toplantısı düzenledik" diye konuştu.
Nabi Avcı, "Sayın Cumhurbaşkanımız geldiklerinde hemen bir danışma toplantısı gerçekleştirildi. İl Başkanımıza ve tüm teşkilatlara da, toplantıdaki coşkulu hava için de çok teşekkür ediyorum. Zannediyorum sayın Cumhurbaşkanımızı da çok olumlu etkiledi. Oradan OSB'ye geçtik, bir dizi fabrika ve üretim tesisinin açılışı yapıldı. Bir kısmı üretime geçmiş, bir kısmı çalışmakta olan ama resmi açılışları yapılmamış firmalarımızı yatırımları fırsatı oldu. Vilayet Meydanı'nda da çok coşkulu bir kitle vardı. Son zamanlarda özellikle Eskişehir'de sanki bir seçim haftasındaymış gibi bir kitle vardı. Akşam saatlerinde de, Milletvekilimiz sayın Prof.Dr. Emine Nur Günay'ın organizasyonunda gerçekleşen bir Kadın Buluşması toplantısı gerçekleştirildi. Toplumun değişik kesimlerini temsil eden kadınlarımızla sayın Cumhurbaşkanımız sorulu cevaplı bir programı ve bir ilki gerçekleştirdi. Emine hocamızın şahsında da emeği geçen tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum" dedi.
"'Az laf çok iş' sloganına kurban gitti, yeterince tanıtamadık"
Nabi Avcı, "Sayın Cumhurbaşkanımızın bu ziyaretinde özellikle son dönemde yapılmış, açılış için son 3-5 yılda yapılmış olan ama farklı nedenlerle resmi açılışı yapılamamış eserlerin açılışı yapıldı. Bir dizi tanıtım yapıldı ama her şey orada konuşulamadı. Mesela hızlı tren için öyle resmi büyük açılışlar yapılmamıştı. Bunlar öyle sıradan işlermiş gibi, bazen bizi çok mağdur eden 'Az laf çok iş' sloganına kurban gitti, yeterince tanıtamadık. Ama özellikle 2010'dan ve 2013'ten sonra, sayın Cumhurbaşkanımızın olurlarıyla gerçekleşen Türk Dünyası Kültür Başkentliği ile şehrimize kazandırılan eserlerin toplu bir açılışına vesile oldu bu ziyaret" diye konuştu.
Erdoğan'ın Eskişehir'in Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edileceğini açıkladığı 2011'de o mitingi hatırlatan Nabi Avcı ayrıca, "28 Mayıs 2011, yağmurlu bir günde Odunpazarı'nda bir miting yapmıştık. Hatta o dönem Kültür Bakanımız Ertuğrul Günay, ayrılırken 'Eskişehir Venedik gibi olmuş diyorlardı, hakikaten Venedik olmuş, caddelerden seller akıyor' diyerek bir espri yapmıştı. Çok yağmur yağmıştı" dedi.
"Türk Dünyası Kültür Başkentliği'nin ne anlama geldiği yapılan icraatlarla görüldü"
Nabi Avcı sözlerine şöyle devam etti: "Sayın Cumhurbaşkanı birçok vaadde bulunmuştu, ama en büyük vaadlerinden biri "Eskişehir'i 2013'te Türk Dünyası Kültür Başkenti yapacağız"dı. İkinci büyük vaadi de Eskişehir'e üçüncü üniversite olarak bir teknik üniversite kazandırılacağını söylemişti. Kültür Başkentliği o zamana kadar sadece İstanbul'da gündeme gelmişti. Eskişehir kamuoyu için yeni bir kavramdı. "Eskişehir Kültür Başkenti olacak da ne olacak" denecek kadar uzak olduğumuz bir kavramdı. Ama sonra bunun ne anlama geldiği yapılanlarla icraatla ortaya çıktı. 2013 yılında bir yasayla Ajans kuruldu, bir yıl görev yapmak üzere. Ajansı kurarken şehrin tüm aktörleri işin içinde olsunlar diye bir yönetim kurulu oluşturmuştuk yasayla... Yönetim Kurulunun başında bir vali olacak. Yönetim Kurulu'nda Büyükşehir Belediye Başkanı olacak, ilçe belediyelerini temsilen bir belediye başkanı olacak, iki üniversitenin rektörleri olacak, sanayi, ticaret, esnaf odalarının başkanları, il genel meclisi başkanı... Bunlar olacaktı. Milletvekilleri olmayacak demiştik. Böyle bir yönetim kurulu ile başlandı. Ama bir sene sonra yasa bitti. Ama devam eden projeler vardı. Bitmeyince yasayı 6 ay uzattık. Ama yine bitmedi... Bir vakıf kuralım dedik. Ve vakıfla birlikte o eserler de bitirildi. Ve Eskişehir bu işten çok karlı çıktı. Sadece kalıcı eserler bakımından değil... Mesela Türkvizyon diye tüm Türk dünyasından temsilcilerin katıldığı bir yarışma yapıldı. Tüm dünyada canlı yayınlandı. Öğrencilerimiz Türk dünyası ülkelerini ziyaret ettiler. Dede Korkut Parkı yapıldı... Dünyanın belki de ilk Dede Korkut Anıt Kitabı oraya inşa edildi... Bu arada şunu söyleyeyim, 13. Dede Korkut hikayesi de bulundu."
"Seyyid Battal Gazi Külliyesi, Sücaaddin Veli Türbesi restorasyonaları, İl Emniyet binası, Adalet Sarayı, tüm dış ilçelerimize yapılan kültür merkezleri..."
"Eski İl Halk Kütüphanesi yerine 10 Halk Kütüphanesi"
"İl Halk Kütüphanemiz... Eski kütüphanemiz 800 metrekareydi. Şimdi yeni yapılan 8000 metrekare. Bu şu demek, bir ilk halk kütüphanesini yıktık, yerine 10 kütüphane yaptık."
"Eskişehir İnme Merkezi"
"Bu arada pek zikredilmeyen ama olağanüstü hizmetleri olan bir merkezden daha sizleri bir kez daha haberdar etmek istiyorum. Türk Dünyası Kültür Başkentliği ile değil, ama o süreçte yapıldı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İnme Merkezi... Beyin kanaması gibi olaylarda, Allah göstermesin, biliyorsunuz ilk saatler çok önemli... O süreç içinde uzmanlar müdahale ederse hasta kazanılabiliyor. Orada çok cansiparene çalışan bir hekimimiz var. Prof.Dr. Özcan Özdemir... Bu isimleri özellikle zikrediyorum, kimin ne yaptığı bilinsin diye. O seçim döneminde, 2011 senesinde bir vertigo rahatsızlığı geçirdim, bir hafta kadar Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kaldım. O süreçte Özcan beyi tanıdım. O tanışıklık arasında dedi ki, "Şimdi hocam, ben buradayım, ama Kanada'ya döneceğim. Çünkü benim mesleğimi burada gereği gibi icra edeceğim bir altyapı yok" Şunlara ihtiyacımız var... "Bir dakika dur, ne yapıyorsun" dedik. Sonra sağ olsun o dönem, Sağlık Bakanımız ve Başbakan olan Tayyip bey yakından ilgilendi ve onların himayelerinde ve destekleriyle Özcan beyin istediği cihazlar alındı ve o İnme Merkezi kuruldu. Şimdi burada ilk defa söylüyorum. Yine Özcan beyin projesi olarak o İnme Merkezi'nde edinilen tecrübe üzerine Eskişehir'de bir butik hastane, İnme Merkezi Hastanesi kurmak istiyoruz. Varsa gönüllü hayır sahiplerini de kabul edebiliriz. Hayırseverlerin desteğine de açığız... Biraz uzattığımın farkındayım, ama uzun süredir konuşmadığımız için bunları anlatmalıyız..."
Bir sürü engel aşılarak Eskişehir'e üçüncü üniversite kazandırıldı
"Şimdi burada dillendirmek istemediğim bir sürü engeli, çelmeyi aşarak Eskişehir'e üçüncü üniversiteyi, Eskişehir Teknik Üniversitesi'ni de kazandırdık. Geçtiğimiz gün de açılış dersini Veysel Eroğlu'nun verdiği bir programla ikinci yılına başladı."
Yeni Atatürk Stadı yapıldı... Adı tescillenecek... Yerine de Millet Bahçesi yapıldı
"Yeni Atatürk Stadımız... Biliyorsunuz burası yıkıldı, yerine Eskişehir Millet Bahçesi oldu. Yeni stadımız da UEFA standartlarında, fevkalede modern Sazova'da yapıldı. Yeni bir stat yaptık, Yeni Atatürk Stadımız... O da resmi açılışlar kapsamında açılmış oldu. Adı da tescillenecek inşallah...
Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi olacak
"Burası da Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi... Tescillenecek. Aslında Sayın Cumhurbaşkanımızı, Eskişehir programında buraya Millet Bahçesi'ne getirmeyi ve "Buraya sizin adınızı vermek istiyoruz"u burada söylemek istiyorduk ama, program yoğunluğu vs... buraya gelemedi. Ancak dün akşam bunu kendisine iletme şansımız oldu. Dolayısıyla Millet Bahçemiz de, Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi resmi adına kavuşmuş oldu."
URAYSİM projesi... Türk Dünyası Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi...
"Onun dışında da, halen yapımı devam eden URAYSİM gibi, ilçe yolları gibi birçok projemiz de var. Örneğin Sazova'daki Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi... Sadece Türk ve Müslüman bilim insanlarının gençlere tanıtıldığı bir alandan ibaret değil. Orada büyük bir kütüphanemiz var. Anadolu Üniversitesi'nin çalışmalar yaptığı atölyeler var. Ayrıca pek çok Eskişehirlinin maalesef bilmediği, gezmediği bir müzik aletleri müzesi var. Sadece görmekle kalmıyor, seslerini de duyuyorsunuz. Bahçesinde EsminiaTürk var biliyorsunuz. Türk kültür coğrafyasının eserlerinin replikalarının olduğu bir bahçe var."
Şehir Hastanesi ve Yunus Emre Devlet Hastanesi... "Şehir Hastanesi yapılmasaydı, burada seyyar çadırlarda Covid hastaları bakılırdı... Allah korusun"
"Mesela Şehir Hastanesi ve Yunus Emre Devlet Hastanesi var. Şehir Hastanesi 1071 yatakla başladı, şimdi 1235 yatak var Şehir Hastanesi'nde. Bu pandemi sürecinde 1235 yataklı Şehir Hastanesi yapılmamış olsaydı, Allah korusun biz burayı Millet Bahçesi yapamazdık, burada seyyar çadırlarda Covid hastaları tedavi ediliyordu. Allah korusun... Onun için hakikaten hep onu söylüyorum. Türkiye bu pandemi sürecinde pek çok ülkeye göre iki alanda çok avantajlı oldu. Bir, sağlık alanında şehir hastaneleri sayesinde ciddi sorunlar yaşamadık. İki, EBA Bilişim Eğitim Ağı sayesinde eğitimde... Eğer o altyapı olmasaydı eğitim çok daha ciddi bir hasar görecekti. Hastanelerimiz olmasaydı, can kayıplarımız farklı olurdu, Allah korudu... Hastanelerimizdeki sağlık çalışanlarına, yöneticilerine hekimlerine de çok teşekkür ediyoruz."
Yeni 112 Acil Servis Merkezi ve yeni ambulanslar
"Yine hiçbir yerde yazmadık.. 112 Servisi'ne kazandırılan ambulanslar sayesinde hastaneye ulaşma süresi de çok düşürüldü. 112 Acil Servis Merkezi sayesinde... Ambulanslar nitelik olarak da gelişti. Daha da iyi olacak inşallah... "
"Artık çok laf çok iş"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Eskişehir'de açılışlarını yaptığı projelerden uzun uzadıya anlatma imkanı olmadığını bu nedenle bu toplantıda anlatmak istediklerini belirten Prof.Dr. Nabi Avcı, Eskişehir'de Bakanlıkların yaptığı yatırımları da ayrı ayrı sıralayarak, Eskişehir’e yapılan yatırımların hayatın her alanında övünebilecekleri hizmetler sağladığını ancak yapılanları anlatmada yetersiz kaldıklarını kaydeden Nabi Avcı, “Bu dönemde AK Parti Eskişehir’e çok güzel hizmetler getirdi. Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, tarımda, sulamada, hayatın her alanında çok şükür övünebileceğimiz hizmetler oldu. Bunların içinde de yanlış yaptıklarımız, eksik bıraktıklarımız olabilir ama en önemli kusurumuz bu yaptıklarımızı doğru dürüst anlatamamak. Bu bize ait bir kusur. Bir de Eskişehir siyaset kültürüne ait bir zaaf var; takdir etmeyi bilmiyoruz karşılıklı olarak. Vatandaşları söylemiyorum, siyasi aktörler arasında kendimizi de işin içine katarak söylüyorum; yapılan güzel işler konusunda ‘Yapan kim, bizdense teşekkür ederiz, bizden değilse görmezden geliriz’ durumu maalesef Eskişehir siyaset kültürümüzde çok yaygın, bunu aşmamız lazım. Biz bugüne kadar bu konularda olabildiğince bu zaafa düşmemeye çalışıyoruz ama yine de insan hali düşebilir. En azından bundan sonra kim iyi bir şey yaparsa ona teşekkür etmek ve o da eğer bir şekilde rekabet etmek istiyorsa onun yaptıklarından daha iyisini yaparak onu geçmek siyaseten en sonuç alıcı yöntemdir. Neticede insanlar sizin ne söylediğinize değil ne yaptığınıza bakarlar" diyerek çok laf çok iş diyerek Eskişehir için hem çok çalışmaya devam edeceklerini hem de yapılan hizmetleri daha çok anlatacaklarını belirtti.