MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu...
Bahçeli, Marmara'daki müsilaj istilasına değindi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 21 maddelik eylem planı ve deniz temizleme seferberliğine yürekten destek verdiklerini söyledi.
Bahçeli, ayrıca HDP'nin süratle kapatılması gerektiğini söyleyerek, "Gözler AYM'ye çevrilmiştir. HDP'nin kapatılması artık hukukun konusudur" dedi.
Bahçeli'nin açıklamalarından satırbaşları:
"Bir çevre felaketiyle karşı karşıya olduğumuz açık"
"Çevresiz insan insansız çevre yalnızca fantastik masalların konusudur. Yaşadığımız hayat masal değildir, insan-çevre ilişkisinin birbirinden soyutlanması imkansızdır. İnsan ya doğayı anlamak, ya hakimiyet kurmak ya da karşılıklı saygıya dayalı ilişki kurmak için çırpınıp durmuştur. Ekonomi, politik dönüşümler, sosyo-politik gelişimler insan ile çevre arasındaki ilişkileri değiştirmiştir. Hem insan hem çevrenin ihtiyaçlarını aynı anda merkezine koyan fikri ve siyasi arayışlar bir noktadan sonra gerçekçi önerilerin kapısını aralamıştır. Çevre sorunları çevre kirliliği olarak değil, toplumsal, siyasal, ekonomik ve ahlaki sorunları olan bir kavram haline gelmiştir."
"Marmara Denizi'nde mart ayından beri baş gösteren deniz salyası istilası çevre üzerinde bir kez daha, daha kararlı, daha dürüst düşünmemize yol açmıştır. Kirli su ve sanayi/tarımsal atıkların etkisiyle ortaya çıkan mikrobiyolojik varlıklar yoğun bir şekilde sahillerimize tutunmuştur. Bu kaygı verici tablodan her insanımızın rahatsızlık duyması normaldir. Deniz salyasının kıyılarımızda dikey bir hareketle dibe doğru indiği de gözlenmektedir. Deniz canlılarının oksijeni kesilmektedir. Bir çevre felaketiyle karşı karşıya olduğumuz açıktır.
"HDP'nin kapatılması, hepimizin, özellikle AYM'nin namus borcudur"
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Anayasa Mahkemesi tarafından iade edilen HDP’nin kapatılmasını esas alan iddianamenin eksikliklerini gidererek dün tekrar açtığını hatırlatan Bahçeli, “PKK’dan aldığı talimatlarla siyasetini belirleyen HDP’nin, CHP ile İP’i bir karara zorlaması, gizli saklı ilişkilerden sıyrılma telaşı son zamanlarda iyice yoğunlaşmıştır. İP Başkanı’nın 2023 seçimlerinde HDP ile resmi ittifaka karşı çıkması aralarındaki rol paylaşımında kendisine verilen görevin telaffuz gayretinden başka bir şey değildir. 2023 seçimlerinde ne olacağından, nasıl bir ortaklık kurulacağından daha önce çözümü milli ve hukuki aciliyet olan devasa bir sorun vardır. HDP’nin kapatılma süreciyle, bölücü milletvekillerinin dokunulmazlık dosyalarının görüşülmesi maalesef tavsamaktadır. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi tarafından iade edilen HDP’nin kapatılmasını esas alan iddianamenin eksikliklerini gidererek beklenen davayı dün tekrar açmıştır” açıklamasında bulundu.
Anayasa Mahkemesinin HDP iddianamesini ikinci kez iade edebileceği bir seçeneğin kalmadığına dikkat çeken Bahçeli, “HDP’nin eylemleri, devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına aykırı bulunmuştur. Bu bölücü partinin hemen hemen tüm organları, üyeleri ve teşkilatları vasıtasıyla suç işlediği, işlenmesini tahrik ve teşvik ettiği somut delillerle belirtilmiştir. Bundan sonra bütün gözler Anayasa Mahkemesi’ne çevrilecektir. Bu mahkemenin iddianameyi ikinci kez iade seçeneği de kalmamıştır. Türkiye, vatan topraklarında ve sınır ötesinde teröre karşı kazanmış olduğu muazzam üstünlüğü TBMM’de kaybedemez, hiç kimse de bu kayba hizmet edemez. HDP’nin kapatılması artık hukukun konusudur, bu kanlı ve karanlık sayfa açılmamak üzere kapatılmalıdır. Ayrıca bunun bağlantılı olmak üzere, cevabını aradığımız sorular da şunlardır: Bölücü milletvekillerinin dokunulmazlık dosyalarının TBMM’de görüşülüp karara bağlanması neden gecikmektedir? Suçu tevsik edilmiş PKK’lı milletvekilleri adaletin önüne ne zaman çıkarılacaktır? Maşeri vicdanın huzur bulması için daha neyi bekliyoruz? İhanetin bedelini ödeteceksek ne duruyoruz? Şayet bölücülüğün hesabını soracaksak, Şayet hukuk devletinin varlığını göstereceksek gün bugündür, melanetin yeri bağımsız Türk mahkemelerinde kurulan sanık sandalyesidir” diye konuştu.
Ahmet Şık'a sert tepki: Devlete katil diyen bu soysuz Hazine'den maaşını alıyor
HDP’den istifa ederek TİP’e geçen İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın açıklamalarını eleştiren Bahçeli, “TİP’li bir milletvekilinin, ‘bu devlet katil, bu devleti yıkmamız gerekiyor, evet Türkiye Cumhuriyeti devleti katil bir devlettir.’ iftiraları karşısında ne yapacağız? Bu hainin dokunulmazlığını kaldırıp doğruca adalete teslim etmeyecek miyiz? Düşünebiliyor musunuz, böyle bir alçak TBMM’de bizimle aynı havayı teneffüs ediyor. Devlete katil diyen bu soysuz, devletin her imkanından istifade ediyor, hazinesinden maaşını alıyor. HDP’lilerin fütursuzluğundan cesaret alan bu suçlu bilmelidir ki, Türkiye Cumhuriyeti katil olsaydı, bugün bulunduğu yer TBMM değil, mezarlık olurdu. Bunlara müsamaha gösteremeyiz. Bu aşağılık tiplere tahammül edemeyiz” açıklamasını kaydetti.
Bahçeli, “İktidarı zayıflatacak her türlü politikayı, bu iktidarın azı dişlerini çekecek her şeyi meşru gören bu bölücünün layık olduğu yer Gazi Meclis’in çatısı değil, demir parmaklıkların arkasıdır. Bununla birlikte HDP’li bölücü milletvekillerine gereği hukuk sınırları içinde derhal yapılmalıdır. HDP, terörizmin siyaset ayağıdır. HDP, terör örgütünün Meclis’e sızmış nifak uşağıdır. Ve HDP’nin kapatılması, siyasetten, demokrasinden kaydının silinmesi hepimizin, özellikle Anayasa Mahkemesi’nin namus borcudur” açıklamasında bulundu.