Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Çamlıca Camii'nde İstanbul Mushafı'nın tanıtım programında konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Bu eser İslam medeniyetinde bu alanda ekol haline gelmiş 10 farklı dönemin yeniden yorumlanmasıyla hazırlanmıştır. Fatih Sultan Mehmet Han'dan günümüze İslam ve Türk coğraflarının kültür, sanat ve edebiyat merkezi olan İstanbul bu alanlarda dünyaya yön vermiştir.
''KUR'AN-I KERİM'İN İLK EMRİ OKU AYETİ, İKİNCİ HATIRLATMASI DA YAZ TELKİNİDİR''
Kur'an-ı Kerim'in ilk emri oku ayeti, ikinci hatırlatması da yaz telkinidir. Rabb'imizin biz kullarına okumayı ve kalemle yazmayı öğretmesinin bir sebebi vardır. Her iki emir insana bilmediğini öğretendir.
''İNTERNETİ, SOSYAL MEDYAYI KULLANMAK HERKESİN HAKKIDIR ŞAYET...''
Tarih farklı medeniyetlerin yükselişine ve düşüşüne şahitlik etmiştir. Dünyanın son birkaç asrına ise Batı medeniyetinin damga vurduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu sürecin kölelikten katliamlara istismara kadar uzanan boyutları vardır. Batı medeniyeti, dünyayı sanatıyla kültürüyle sinemasıyla resmiyle sporuyla modern tabirle yumuşak güç unsurları denen içerik üretimiyle istila etmiştir. İnterneti, sosyal medyayı kullanmak herkesin hakkıdır herkese kolaylık sağlar şayet bu teknolojik imkanın içeriğini siz üretmiyor dilini ve mesajlarını siz yönetmiyorsanız hak ve kolaylık olarak gördüğünüz şey kısa sürede sizi gönüllü şekilde esir alan bir silaha dönüşür.
''DÜNYA YENİDEN IRKÇILIĞIN YÜKSELİŞE GEÇTİĞİ BİR DÖNEME GİRDİ''
Dünya yeniden ırkçılığın yükselişe geçtiği bir döneme girdi. Avrupa ülkelerindeki seçimlerde ırkçı partilerin iktidara ortak olma, tek başına iktidara gelme seviyesinde desteklere ulaşmaları üzüntü ve kaygı verici.
''ÖZGÜN KÜLTÜR VE SANAT İÇERİKLERİMİZLE ŞİMDİ DÜNYAYA AÇILDIK''
Özgün kültür ve sanat içeriklerimizle şimdi dünyaya açıldık. İstanbul Mushafı'nı da medeniyetimizin bu alandaki yeni bir işareti yeni bir sembolü olarak görüyorum.
''HAYSİYETİMİZE SALDIRANA EYVALLAH EDECEK DEĞİLİZ''
Elbette yüzümüze tokat atana, ayağımıza çelme takana, canımıza kast edene haysiyetimize saldırana eyvallah edecek değiliz. Devletimizi güçlendirerek ekonomimizi geliştirerek mücadelemizi sürdüreceğiz. Asıl mesafe kat etmemiz gerkeen yumuşak güç alanlarını medyayı, sporu, akademiyi ihmal etmeyeceğiz. Mimarimizi yeni bir yorumla yeniden ihya ettik. TV dizilerinden müziğe kadar geniş bir alanda özgün içeriklerimizle şimdi dünyaya açıldık. Cumhuriyet tarihinde ilk olması en büyük mefealimizdir. Bunun devamı gelmeli.''
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Çamlıca Camii Konferans Salonunda düzenlenen İstanbul Mushafı’nı Takdim ve Tanıtım Programındaki konuşmasında şu ifadelere yer verdi.
"İçeriğini siz üretmiyor, yönetmiyorsanız kısa sürede sizi gönüllü şekilde esir alan bir silaha dönüşür"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarih farklı medeniyetlerin yükselişine ve düşüşüne şahitlik etmiştir. Dünyanın son birkaç asrına ise Avrupa ve Amerika merkezli batı medeniyetinin damga vurduğunu söylemek herhalde yanlış olmaz. Bu sürecin elbette kölelikten katliamlara, sömürüden istismara kadar uzanan boyutları vardır. Ama batı medeniyeti dünyayı asıl, sanatıyla, kültürüyle, sinemasıyla, dizisiyle, müziğiyle, resmiyle, sporuyla yani modern tabirle yumuşak güç unsurları denen içerik üretimiyle istila etmiştir. Tabii burada teknolojinin bizatihi kendisiyle muhteviyatının ayrımını iyi yapmak gerekiyor. İnterneti, sosyal medyayı ve benzeri uygulamaları kullanmak herkesin hakkıdır. Herkese kolaylık sağlar. Şayet bu teknolojik imkanın içeriğini siz üretmiyor, dilini ve mesajlarını siz yönetmiyorsanız hak ve kolaylık olarak gördüğünüz şey kısa sürede sizi gönüllü şekilde esir alan bir silaha dönüşür. Benzer örnekleri tüm medya mecraları tüm iletişim araçları için vermek mümkündür. Bu mecraların yeni bir faşizm dalgasının araçları haline dönüşmeye başlaması dünyayı ve insanlığı geçmiştekilerden çok daha güçlü bir tehdidin kucağına doğru hızla itmektedir. Geçmişte yaşanan acılardan, felaketlerden, zulümlerden yeterince ibret alınmamış olacak ki dünya yeniden ırkçılığın, İslam düşmanlığının, ötekileştirmenin yükselişe geçtiği bir döneme girdi. Avrupa ülkelerindeki seçimlerde ırkçı partilerin iktidara ortak olma hatta tek başına iktidara gelme seviyesinde desteklere ulaşmaları üzüntü ve kaygı verici bir tablodur. Müslümanlar olarak bu kötü gelişmelere karşı en büyük gücümüz, en büyük imkanımız hiç şüphesiz inancımızdır, imanımızdır. Onunla birlikte birliğimiz ve beraberliğimizdir. Bunun yanında medeniyetimizin zengin birikimini ihya etme kabiliyetimizi harekete geçirerek maruz kaldığımız ön yargıların, ithamların, dayatmaların hatta saldırıların üstesinden gelebileceğimize inanıyorum. Elbette yüzümüze tokat atana, ayağımıza çelme takana, canımıza kast edene, haysiyetimize saldırana eyvallah edecek değiliz” dedi.
“Asıl mesafe kat etmemiz gereken yumuşak güç alanlarını, sanatı, kültürü, edebiyatı, akademiyi, medyayı, sporu ihmal etmeyeceğiz”
“Devletimizi güçlendirerek, ekonomimiz geliştirerek, siyasi ve sosyal birliğimizi tahkim ederek mücadelemizi sürdüreceğiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunu yaparken asıl mesafe kat etmemiz gereken yumuşak güç alanlarını, sanatı, kültürü, edebiyatı, akademiyi, medyayı, sporu ihmal etmeyeceğiz. En az diğer hususlar kadar bu alanlara da ihtimam göstereceğiz. Bu anlayışla biz de ülkenin temel altyapı eksiklerini tamamladıkça milletin demokrasi ve özgürlük taleplerini karşıladıkça vaktimizi ve enerjimizi bu alana daha çok vermeye başladık. Mimarimizi yeni bir yorumla tekrar ihya ettik. Birileri rahatsız olabilir. Varsın onlar rahatsız olsun. Ama biz onlar rahatsız oluyor diye o izi sürmekten geri duramayız. Hatta televizyon dizilerinden müziğe, sinemadan bilgisayar oyunlarına kadar geniş bir alanda özgün kültür ve sanat içeriklerimizle şimdi dünyaya açıldık. Bilim insanlarımız sanatçılarımız, edebiyatçılarımız, sivil toplum temsilcilerimiz uluslararası düzeydeki çalışmaları ve başarılarıyla elhamdülillah takdir topluyor. İstanbul Mushaf'ını da medeniyetimizin bu alandaki inkişafının yeni bir işareti, yeni bir sembolü olarak görüyorum” diye konuştu.