Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 saat süren kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada hayat pahalılığının yarattığı sıkıntının farkında olduklarını belirterek, "Temmuz ayında yapılacak enflasyon farkı artışları ve diğer düzenlemelerle alım gücünü biraz daha iyileştireceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı ayrıca konut finansmanı için 3 ayrı paket hazırlandığını duyururarak müjde verdi.
Erdoğan, sığınmacı tartışmalarına ilişkin de, "Sığınmacı sorunu sadece bize mahsus değil, tüm dünyanın sorunu. Gönüllü dönüşler için gereken imkanları sağladıkça ülkemizdeki Suriyeli sayısının makul düzeylere gerileyeceğinden kimsenin şüphesi olmasın" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Türkiye rotasından sapmadan hedeflerine doğru ilerliyor.
Diğer ülkelerden farklı olarak son 20 yılda inşa ettiğimiz güçlü altyapı ile yol haritamıza bağlı kalmayı başardık.
Artık her alanda kendi ayaklarının üstünde durabilen, tüm dostlarına ve kardeşlerine destek verebilen bir Türkiye var.
Ülkemizi vesayetin boyunduruğundan milletimizle birlikte kurtardık.
Sınırılarımıza yönelik tacizleri milletimizle püskürttük.
Aile Destek Programı haziranda başlıyor
Vatandaşlarımızın hayat pahalılığı sebebiyle zor günler geçirdiğini biliyoruz. Dar gelirli insanlarımızın alım gücünün düştüğünün farkındayız.
Temmuz ayında yapılacak enflasyon farkı artışları ve diğer düzenlemelerle dar gelirlilerin alım gücünü biraz daha iyileştireceğiz.
Haziran ayı itibarıyla başvuruları başlayacak Aile Destek Programı gibi yeni uygulamalarla insanımızı sahipsiz bırakmayacağız.
Sağladığımız sosyal desteklerin toplamı 5,3 milyar liradır.
Ekonomi programının merkezinde istihdamı korumak ve geliştirmek var.
Bazı ürünlerde fiyat artışları izah edilemeyecek düzeyde, bunlarla mücadele ediyoruz.
Stokçuluk ve fiyatları etkileme suçuyla ilgili cezaları yeniden düzenliyoruz. Bu tür suçlara verilen cezaları caydırıcılık temelinde yükseltiyoruz.
Üretici-tüketici ilişkisini sağlıklı zemine oturtmak için hazırlanan hal, perakende ve elektronik ticaret kanunları ile ilgili çalışmalar bitmek üzeredir.
KONUT FİNANSMANINDA 3 AYRI PAKET
Vatandaşlarımızı konut sektöründeki arızi dalgalanmadan korumak amacıyla konut finansmanı konusunda 3 ayrı paketi milletimizin hizmetine sunuyoruz. İlk kez konut alacaklara birinci el olmak kaydıyla yüzde 0,99 faizle kredi verilecek.
Mayıs başı itibarıyla yüzde 40'ı tamamlanmış ve asgari yüzde 50'si satılmamış inşaat projelerinin tamamlanabilmesi için 20 milyar liralık kaynak ayırdık.
1 yıl boyunca konut fiyatlarını duyurdukları fiyatta sabit tutma taahhüdü veren firmalar, belli rakama kadar 36 ay vade ile finansmandan yararlanabilecek.
Düşük gelir grubundaki vatandaşlarımızı ev sahibi yapmaya yönelik sosyal konut projeleri için TOKİ'ye 30 milyar liralık finans sağlayacağız.
Müteahhitlere, şehir içinde küçük parsellere konut yapmaları için metrekaresi belli fiyatın üzerinde satılmama şartıyla uygun maliyetli kredi kullandıracağız.
(Yeni pasaport) Çip krizi sebebiyle küresel tedarik imkanları zorlaşan pasaport üretimini ülkemizde gerçekleştirecek altyapıyı kurduk.
1 milyondan fazla Suriyeli geri dönüş için gönüllü
Devletimizin sınırları başkadır, milletimizin gönül sınırları başkadır.
Cumhuriyetin ilk yıllarındaki nüfusun neredeyse yarısı sınırların dışından gelenlerden oluşuyordu.
Biz ensar kültürüyle yetişmişiz, biz muhacir kültürünün ne olduğunu çok iyi biliriz.
3 milyon 700 bin Suriyeli kardeşimizdir, biz onlara sahip çıkacağız.
Araştırmalar, 1 milyondan fazla Suriyelinin geri dönüş için gönüllü olduğunu gösteriyor.
Uluslararası yardım kuruluşlarının finansmanıyla Suriye topraklarında 200 bin konut inşa edilecek
Uluslararası yardım kuruluşlarının finansmanıyla Suriye topraklarında 13 yerde, 200 bin konut inşa edilmesini sağlıyoruz.
Kimse ülkesini, evini, işini, ailesini, bağlarını sebepsiz yere terk edip yola çıkmaz.
Çeşitli yollarla sınırlarımıza giren ve ülkelerine geri gönderdiğimiz düzensiz göçmen sayısı 2016'dan bugüne kadar 320 bini aşmıştır.
Sığınmacı sorunu sadece bize mahsus değil, tüm dünyanın sorunu.
Gönüllü dönüşler için gereken imkanları sağladıkça ülkemizdeki Suriyeli sayısının makul düzeylere gerileyeceğinden kimsenin şüphesi olmasın.
Suriyelilere veya diğer ülkelerden gelen yabancılara kendi vatandaşlarımızdan farklı hiçbir imkan sağlanmamakta, ekstra hiçbir kaynak tahsis edilmemektedir."
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülke gündemindeki kimi hususlarla ilgili yürüttükleri hazırlıklar sonunda ortaya çıkan müjdeleri paylaşmak istediğini belirtti.
Erdoğan, ilk müjdenin konut almak isteyen vatandaşlar ve konut yapan firmalarla ilgili olduğunu belirterek, hükümetleri döneminde ürettikleri 1 milyon 100 binin üzerindeki konutla vatandaşları uygun şartlarda ev sahibi yaptıklarını hatırlattı.
Aynı şekilde bankacılık sektörünün verdiği uygun şartlı kredilerle milyonlarca vatandaşın özel sektör tarafından inşa edilen projelerden ev sahibi olduğuna işaret eden Erdoğan, son dönemde küresel ekonomide ham madde fiyatlarında görülen fahiş yükselişler ve tedarik sorunlarının yol açtığı sıkıntılar sebebiyle konut inşasında yavaşlama ve konut fiyatlarında çok büyük artışlar yaşandığını dile getirdi.
Erdoğan, vatandaşları, özellikle konut sektöründeki bu arızi dalgalanmadan korumak amacıyla bir dizi tedbiri hayata geçirme kararı aldıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Bu çerçevede konut finansmanı konusunda 3 ayrı paketi milletimizin hizmetine sunuyoruz. Birinci paket ile ilk defa ve tek konut sahibi olacak vatandaşımıza, 2 milyon liraya kadar değere sahip birinci el satın almalar için 10 yıla kadar vadeli ve aylık yüzde 0,99 faizli konut kredisi sağlıyoruz. İkinci paket, birinci ve ikinci el konutları da kapsıyor. Konut değerinin en az yarısı 1 Nisan 2022'den önce açılmış döviz tevdiat hesaplarının bozdurulması veya fiziki altınların Merkez Bankası'na satılarak karşılanması şartı ile alınacak konutlar bu paketten yararlanabilecek. Konut değeri 2 milyon lirayla sınırlı bu paket 10 yıla kadar vadeli ve aylık yüzde 0,89 faizli konut kredisi içeriyor. Bu paketin bir amacı da döviz ve altın varlıklarının Türk lirasına dönüşümünü teşvik etmektir.
Üçüncü paketimiz inşaat sektörüne yöneliktir. Mayıs ayı başı itibarıyla asgari yüzde 40'ı tamamlanmış ve asgari yüzde 50'si satılmamış inşaat projelerinin bir an önce tamamlanabilmesi için 20 milyar liralık bir kaynak ayırdık. Bir yıl boyunca konut fiyatlarını internet sitelerinde duyurdukları fiyatta sabit tutma taahhüdü veren firmalarımız belli bir rakama kadar ve 36 ay vadeyle bu finansmandan yararlanabilecek. Böylece inşaat halindeki projelerin hızla tamamlanarak kısa vadedeki konut arzının artmasını, böylece fiyatların dengeye gelmesini hedefliyoruz."
TOKİ'ye 30 milyar liralık finans sağlanacak
Erdoğan, bunların yanı sıra TOKİ vasıtasıyla yürüttükleri vatandaşlara uygun fiyatla sunulan, düşük maliyetli ve düşük satış fiyatı sosyal konut projelerine de hız verdiklerine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Düşük gelir grubundaki vatandaşlarımızı ev sahibi yapmaya yönelik sosyal konut projeleri için TOKİ'ye 30 milyar liralık finans sağlayacağız. Sosyal konut projelerimizin istismarını önlemek için de bu yolla edinilen konutların 5 yıl süreyle satışına izin vermeyeceğiz. Ayrıca küçük ölçekli müteahhitlere şehir içindeki küçük parsellere konut yapabilmeleri için metrekaresini belli bir fiyatın üzerinde satmamaları şartıyla uygun maliyetli kredi kullandıracağız. Bu tür alanların rezerv konut alanı ilanı yoluyla çeşitli vergilerden istisna olmasını temin ederek, maliyetlerin düşürülmesi yoluna da gideceğiz. Rezerv alanlarda yapılan ve uygun maliyetli krediyle desteklenen konutlar da 5 yıl süreyle satış tahdidine tabi olacaktır."
Sistemin sağlıklı işleyişini sağlamak için denetimde TOKİ ve Emlak Konut gibi bu alanda birikimli kuruluşları da kullanacaklarını duyuran Erdoğan, şu bilgileri paylaştı:
"Kentsel dönüşüm çalışmaları, konut arzını artırmak için destek vereceğimiz bir diğer alandır. Ada düzeyinde sadece hak sahiplerine yönelik uygun maliyetli kredilerle kentsel dönüşüm projelerini hızlandıracağız. Özellikle hak sahipleri ile müteahhitlerin bir araya gelerek yürütecekleri bu projelerin denetimini de yine ilgili kuruluşlarımız vasıtasıyla daha sıkı şekilde gerçekleştireceğiz. Vatandaşlarımızı hızlı, güvenli ve ekonomik şekilde konut sahibi yapmayı amaçlayan bu destek paketleri ve uygulamalarımızın hayırlı olmasını diliyorum."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Temmuz ayında yapılacak enflasyon farkı artışları ve diğer düzenlemelerle dar gelirlilerin alım gücünü biraz daha iyileştireceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, ramazan ayını ve bayramı geride bıraktıklarını anımsatarak, baharın getirdiği enerji ve umutla daha güzel bir geleceğe yürüdüklerini söyledi.
Dünyanın savaşların, çatışmaların, siyasi ve ekonomik krizlerin, sosyal çalkantıların kıskacında sancılı bir süreçten geçtiği dönemde Türkiye'nin rotasından sapmadan hedeflerine doğru ilerlediğini belirten Erdoğan, "Hiç şüphesiz devletlerin ve insanlığın tamamını etkileyen olumsuzlukların hayat pahalılığı ve enflasyon gibi sonuçları bize de yansıyor ama hamdolsun diğer ülkelerden farklı olarak biz geçtiğimiz 20 yılda inşa ettiğimiz güçlü altyapıyla son 8-9 yılda yaşadığımız tecrübelerin ışığında 2023 hedefleri ve 2053 vizyonuyla sembolleştirdiğimiz kendi yol haritamıza bağlı kalmayı başardık." diye konuştu.
Türkiye'nin salgın ve savaş gibi gelişmelerin tetiklediği küresel üretim ve lojistik sistemindeki yeni arayışların merkezi durumunda olduğunu vurgulayan Erdoğan, "İkinci Dünya Savaşı'nın ardından kurulan küresel yönetim ve güvenlik sistemi kökünden sarsılırken biz sahip olduğumuz tarihi birikimi siyasi, ekonomik ve askeri reformlarla canlandırdık. Artık her alanda kendi ayaklarının üstünde durabilen, bununla kalmayıp tüm dostlarına ve kardeşlerine destek verebilen bir Türkiye var." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllardır sürekli dile getirdikleri büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını adım adım yürüttüklerini belirterek, hiçbir iç ve dış hadisenin, hiçbir açık ve gizli oyunun kendilerini bu hedeften uzaklaştırmasına izin vermediklerini söyledi.
Bu mücadelede ülke ve milletçe ödedikleri bedelleri güvenli ve müreffeh geleceklerinin karşılığı olarak gördüklerini dile getiren Erdoğan, "Gelişmiş ülkelerin bile çaresiz kaldığı sınamaları Türkiye'nin en az kayıpla ve en fazla kazançla geride bırakması elbette birilerinde rahatsızlığa yol açıyor. Ülkemizin önü yıllarca siyasi istikrarsızlıkla, suni ekonomik krizlerle, terör örgütleriyle, vesayet araçlarıyla, darbelerle, evrensel kavramların arkasına gizlenmiş sinsi projelerle kesilmişti." dedi.
"Milletimizle birlikte bu kirli oyunları bozarak bugünlere geldik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi dönemlerinde de benzer senaryoların farklı görünümler ve yöntemlerle sahnelendiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir yandan demokrasi ve kalkınma reformlarımızı kararlılıkla hayata geçirirken diğer yandan da milletimizle birlikte bu kirli oyunları bozarak bugünlere geldik. Eser ve hizmet siyasetimizle Türkiye'nin ayağındaki geri kalmışlık zincirlerini milletimizle birlikte parçalayıp attık. Hak ve özgürlük alanlarını genişleterek ülkemizi vesayetin boyunduruğundan milletimizle birlikte kurtardık. Diklenmeden dik durarak, egemenliğimizi hiçe sayan uluslararası baskıları milletimizle birlikte göğüsledik. Sokaklarımızı kana ve ateşe boğma gayretlerini dirayetli tavrımızla, milletimizle birlikte akamete uğrattık. Ülkemizin bağrına yerleştirilmiş bir bomba olan FETÖ ihanet çetesini canımızı ortaya koyarak milletimizle birlikte tepeledik. Bölücü terör örgütünün kanlı pençelerini askerlerimizin ve güvenlik güçlerimizin kahramanca mücadelesiyle milletimizle birlikte söküp attık. Sınırlarımıza dayanan tacizleri, yaptığımız sınır ötesi harekatlarla milletimizle birlikte püskürttük. Her alçak hamlenin bir parçasını oluşturan ve ekonomimizi hedef alan niyetleri aldığımız tedbirlerle milletimizle birlikte bozduk. İnsanlığın yakın tarihte yaşadığı en büyük sağlık krizi olan koronavirüs salgınının üstesinden sağlık sistemimizin gücü ve dirayetli yönetimimize birlikte milletimizle hep beraber el ele yok ettik. Küresel finans, güvenlik, mülteci, sağlık krizleri olarak tezahür eden çarpıklıkların yükünü ülkemizin üzerine yıkma heveslerini yine milletimizle birlikte kursaklarda bıraktık."
"Dar gelirli insanlarımızın alım güçlerindeki düşüşün farkındayız"
Erdoğan, bugünkü ve bundan sonraki tüm sınamaları da yine 85 milyon hep birlikte aşarak sonraki nesillere hak ettikleri Türkiye'yi bırakacaklarını belirterek, "Hedeflerimize ulaşmamıza bir el uzatımı mesafe kaldığı bu kritik aşamada vatandaşlarımızın hayat pahalılığının yol açtığı sıkıntılar sebebiyle zor günler geçirdiğini biliyoruz. Bilhassa dar gelirli insanlarımızın alım güçlerindeki düşüşün farkındayız. Bir yandan enflasyonu dizginleyecek tedbirleri alırken diğer yandan da ücretlerde yaptığımız artışlarla alım gücündeki gerilemeyi telafi etmeye çalışıyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede yıl başında asgari ücretten işçi, memur ve emekli maaşlarına kadar geniş bir alanda ciddi artışlar yaptıklarını anımsatarak, şöyle devam etti:
"Temmuz ayında yapılacak enflasyon farkı artışları ve diğer düzenlemelerle dar gelirlilerin alım gücünü biraz daha iyileştireceğiz. Haziran ayı itibarıyla başvuruları başlayacak Aile Destek Programı gibi yeni uygulamalarla da insanımızı sahipsiz bırakmıyoruz. Çeşitli başlıklar altında sadece geçtiğimiz ay milletimizin farklı kesimlerine sağladığımız sosyal desteklerin toplam tutarı 5,3 milyar liradır. Elektrik tüketim desteği için geçtiğimiz yıl yaklaşık 2,5 milyon haneye 2,5 milyar lirayı aşkın kaynak tahsis ettik. Doğal gaz tüketim desteği olarak da son 2 ayda 114 milyon lirayı aşkın bir kaynağı vatandaşlarımıza aktardık. Her iki desteğin de kapsamını genişletecek çalışmaları sürdürüyoruz."
Ekonomi programlarının merkezinde istihdamı koruma ve geliştirmenin bulunduğuna işaret eden Erdoğan, "Çalışmak isteyen hiçbir insanımızın işsizlik sebebiyle ailesi ve çevresinin karşısında boynunun bükük dolaşmasına yol açmayacak bir anlayışla ekonomiyi yönetiyoruz. Hamdolsun bu sayede üretim tarafında oldukça iyi bir yerdeyiz. Ülkemizi eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, tarımdan spora tüm alanlarda cumhuriyet tarihinin en iyi seviyesine çıkartmak için yaptığımız yatırımların meyvelerini toplama vaktidir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Çeşitli yollarla sınırlarımıza giren ve ülkelerine geri gönderdiğimiz düzensiz göçmen sayısı 2016'dan bugüne kadar 320 bini aşmıştır." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, kimsenin ülkesini, evini, işini, ailesini, bağlarını sebepsiz yere terk edip bir bilinmeze doğru yola çıkmayacağını belirtti.
Türkiye'nin böyle bir mecburiyetle karşı karşıya kalanlara kucağını açtığını, bunun insani, vicdani ve tarihi bir görev olduğunu dile getiren Erdoğan, bu ahlaki vazifenin hakkıyla yerine getirilerek dünyanın karşısına huzuru kalple çıkıldığını söyledi.
Erdoğan, Suriye'deki çatışmaların rejimin sivillere yönelik vahşi saldırıları yanında Batı ülkelerinin muhalifleri teşviki ve desteklemesiyle başladığını belirterek, şöyle konuştu:
"Şayet bu destek sürdürülmüş olsaydı, ülke kısa bir süre içinde yeniden güvenli ve istikrarlı hale gelebilirdi. Ancak bir süre sonra Batı ülkeleri desteklerini Suriye halkı yerine bu ülkede üstlenmiş terör örgütlerine yönlendirdi. Tırlarca, terör örgütüne silah, mühimmat, araç, gereç gönderdiler. Bunları hep birlikte yaşadık. Suriye topraklarını kana ve ateşe bulayan bu strateji değişikliğinin ardından bölge, proje ürünü envaiçeşit terör örgütünün cirit attığı, Türkiye için de ciddi tehditler içeren bir bataklık haline dönüştü. Fırat Kalkanı ile Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatları ile süren operasyon, bütün bu operasyonlarımızın en başta gelen sebebi budur."
Suriye'de rejimin zulmüne karşı çıkmanın yanı sıra PKK'sından DEAŞ'ına kadar tüm terör örgütleriyle en etkin mücadeleyi Türkiye'nin yürüttüğünü ve yürütmeye devam ettiğini dile getiren Erdoğan, harekatlar sayesinde hem Türkiye sınırlarının saldırılara karşı korunaklı hale getirildiğini hem de Suriye içinde insanların huzurla yaşayabilecekleri güvenli alanlar oluşturulduğunu kaydetti.
Erdoğan, "Ülkemiz içindeki Suriyeli sığınmacılar ile diğer statülerde yaşayan yabancıları da yakından takip ediyoruz. Hangi ülkeden gelirse gelsin tüm yabancıların oturma ve çalışma düzenlerini belirli kurallara bağladık. Kurallara uymayanları da derhal geldikleri yerlere gönderiyoruz. Bu şekilde sınır dışı edilen Suriyeli sayısı 20 bini bulmuştur. Diğer ülke vatandaşlarından sınır dışı edilenlerin sayısı da 21 bin kişiyi geçmiştir. Afganistan başta olmak üzere istikrarsızlığın ve çatışmaların yaşandığı her yerde benzer tablolar ortaya çıkmaktadır." diye konuştu.
"Ülkemize gelen Ukraynalı sayısı 100 bine yaklaştı"
Yıllardır geri kalmışlığın, açlığın, sefaletin pençesinde kıvranan yerlerden de diğer gelişmiş ülkeler gibi Türkiye'ye yönelik bir insan akışının mevcut olduğunu aktaran Erdoğan, "Çeşitli yollarla sınırlarımıza giren ve ülkelerine geri gönderdiğimiz düzensiz göçmen sayısı 2016'dan bugüne kadar 320 bini aşmıştır." dedi.
Türkiye topraklarına yönelen düzensiz göçmenlerin önemli bir bölümünün hedefinin buradan Avrupa'ya geçmek olduğunu vurgulayan Erdoğan, Ukrayna krizi öncesi son 7 yılda Avrupa Birliği ülkelerine ulaşan çoğu Suriye ve Irak kökenli sığınmacı sayısının 1 milyon olarak ifade edildiğini belirtti.
Özellikle savaşın başlamasıyla Ukrayna'dan komşu ülkelere ve oradan da bir kısmı Avrupa topraklarına geçen kişi sayısının 4 milyonu aştığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ülkemize gelen Ukraynalı sayısı da 100 bine yaklaştı. Görüldüğü gibi sığınmacı sorunu sadece bize mahsus, bizim ülkemize mahsus değildir, tüm dünyanın meselesidir. Bu akına en çok muhatap olan devlet olmamıza rağmen krizi insani duyarlılıklara halel getirmeden yönetmeyi başarabilen ender ülkelerin başında geliyoruz. Sığınmacı düşmanlığı üzerinden kendilerine siyasi pozisyon sağlamaya çalışanların önce bu gerçekleri görmeleri gerekiyor. Daha önemlisi bu politikanın en ön saflarında yer alanların dedelerinin de canlarını ve onurlarını kurtarmak için Anadolu topraklarına sığınanlar arasında yer aldığını asla unutmamaları şarttır. Dün onların dedelerini nasıl bağrımıza basmışsak bugün de çaresizlik içinde bize sığınanlara aynı şekilde davranıyoruz.
Bu aziz millete tek parti CHP'sinin yaşattığı Boraltan Köprüsü faciasının utancını bir daha biz tekrarlatmayacağız. Mazlumları katillere teslim etmedik, etmeyeceğiz. Suriyelilere veya diğer ülkelerden gelen yabancılara kendi vatandaşlarımızdan farklı hiçbir imkan sağlanmamakta, ekstra hiçbir kaynak tahsis edilmemektedir. Fitnecilerin yalan, yanlış, çarpıtma üzerine kurulu nefret kampanyaları hiçbir zaman vatandaşımızın kalbini bulandırmasın, kafasını karıştırmasın. Gönüllü dönüşler için gereken imkanları sağladıkça ülkemizdeki Suriyeli sayısının makul düzeylere gerileyeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Aynı yaklaşım diğer yerlerden ülkemize gelen yabancılar için de geçerlidir. Bu ülkeye katkı sağlayan, bu milletin inancına, diline, kültürüne saygı duyarak topraklarımızda hayatını sürdüren hiç kimseyle sorunumuz, sıkıntımız yoktur, olmayacaktır."
"2023 hedeflerimizden şaşmadan yolumuza devam edeceğiz"
Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri boyunca bin yıldır bu topraklarda birlikte yaşama kültürünün hakim olduğunu, bu kadim kültürün Türkiye'de asla Batı'daki gibi bir ırkçılık ve yabancı düşmanlığı hastalığının kök salmasına izin vermeyeceğini söyleyen Erdoğan, Türkiye'yi böyle bir çarpıklık üzerinden karıştırmak isteyenlerin kimin değirmenine su taşıdığının izaha gerek olmayacak kadar açık olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz 2023 hedeflerimizden, 2053 vizyonumuzdan asla şaşmadan yolumuza devam edeceğiz. Küresel ekonomideki dalgalanmaların durulmasına paralel şekilde yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı konularını da ülkemizin gündeminden çıkartmaya devam edeceğiz." dedi.
Gençlere kamp çağrısı
Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanlığının düzenlediği gençlik kamplarının başvurularının bugün itibarıyla başladığını bildirerek, daha önce 12-22 yaş aralığını kapsayan bu kamplardan yararlanma sınırının gençlerden gelen talepler doğrultusunda 25 yaşa yükseltildiğini açıkladı.
Bu yıl yaklaşık 200 bin gence bu kamplarda spordan kültür faaliyetlerine kadar uzanan hizmetler verileceğini dile getiren Erdoğan, gençleri temmuz ayına kadar sürecek gençlik kampları başvurularına katılmaya davet etti.
Rize-Artvin Havalimanının cumartesi günü açılışının yapılacağını belirten Erdoğan, dünyada deniz üzerine kurulu beş havalimanı bulunduğunu, bunlardan birisinin Ordu-Giresun Havalimanı olduğunu, ikincisinin de Rize-Artvin Havalimanı olacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte havaalanının açılışını gerçekleştireceklerini kaydetti.