Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen TÜGVA 5. Olağan Genel Kurulu ve 6. Gençlik Buluşması'nda gençlerle bir araya geldi.
Genel kurulda görev alacak kişilere başarılar dileyen Erdoğan, TÜGVA'nın 81 il ve 571 ilçedeki temsilcilikleriyle, bünyesindeki 41 yurt, 40 icathane, 80 kıraathane, 300 gençlik merkezi ve 300 bini aşkın üyesiyle Türkiye'nin en büyük gençlik hareketi haline geldiğini söyledi.
Erdoğan, vakfın bursları, yurtları, eğitim ve öğretim çalışmalarıyla, kamplarıyla, kültür sanat ve spor faaliyetleriyle gençlerin hayatlarının her alanında verdiği hizmetleri takdirle takip ettiğini anlattı.
Vakfın yurt dışında da faaliyet gösterdiğini belirten Erdoğan, "Kuruluş gayesine uygun şekilde, iyiyi, güzeli, hakkı, adaleti esas alan çalışmaları, geleceğimize güvenle bakmamızı sağlıyor. Bu tablonun özellikle bizim neslimiz için ayrı bir önemi vardır. Türkiye'nin en kıymetli hazinesi olan gençliğinin bir kısmını küresel güç baronlarının emperyalist hezeyanlarına kurban verdiğimiz dönemlerin acıları hala yüreklerimizde tazedir." diye konuştu.
"Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştaki siz gençler"
Erdoğan, TÜGVA'nın bu ülkenin ve dostlarının gençlerini, milletin ve onunla birlikte tüm insanlığın hayrına çalışmalar yürütecek bilince ve birikime sahip kılmak için verdikleri mücadelenin en önemli kurumsal markalarından biri haline geldiğine dikkati çekerek, "Bu çatı altında yürütülen mücadeleden rahatsız olanların, yalan ve iftira çıtasını sürekli yükseltmesinin gerisinde işte bu hakikat vardır. Artık bu ülkenin gençlerini PKK gibi, FETÖ gibi, DEAŞ gibi terör örgütleri, fikri ve cinsi sapkınlık akımları üzerinden heba edemediklerini görenler elbette TÜGVA'ya saldırmaya devam edeceklerdir. Ne diyorlar? Gençlik olarak çok güçlüymüşler. Ne alaka? İşte gençlik burada. Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştaki siz gençler. İnancınızdan, medeniyetinizden, ecdadınızdan aldığınız ilhamla tüm bu saldırıların üstesinden gelecek, hedeflerinize kararlılıkla yürüyecek azme, iradeye, güce, kabiliyete sahipsiniz." değerlendirmelerinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Hazreti Mevlana sorar, 'Kişinin değeri nedir? Sonra kendisi cevaplar. 'Aradığı şeydir.' Evet, sizler ilimden sanata, spordan teknolojiye kadar her alanda ne aradığınızı bildiğiniz için değerlisiniz. Gençler, aradığımız şey Hazreti Adem Aleyhissalatu vesselamdan bugüne insanlığın iman ve hikmet ocağında şekillenmiş tüm birikimdir. Aradığımız şey, Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu vesselamdan bugüne İslam medeniyetinin inanç ve ilim membaından süzülüp gelen tüm hazinelerimizdir." Erdoğan, aradıkları şeyin, milletin Malazgirt'ten bugüne coğrafyaya bilek gücü ve gönül enginliğiyle ilmek ilmek dokuduğu tüm değerler olduğunu söyledi.
"Bunların faturasını en çok ödeyen gençlerimiz oldu"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aradıkları şeyin, asırlık kayıpların ardından her alanda yeniden yükselişin ifadesi olan hep birlikte verdikleri mücadele olduğunu dile getirdi. "Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin" mealindeki ayeti anımsatan Erdoğan, "Bu söze uygun şekilde, saatlerce günlerce konuşsak bitiremeyeceğimiz asıl meramımı sizlere aktarabildiğime inanıyorum. Türkiye, bir asır önce istiklali ve istikbali uğruna gençlerinin önemli bir kısmını cephelerde feda etmiştir. Cumhuriyet tarihi boyunca da vesayetten darbelere, yokluklardan siyasi kavgalara kadar nice badireler geçiren ülkemizde bunların faturasını en çok ödeyen gençlerimiz olmuştur." diye konuştu.
"Birilerinin klirli siyasetlerinde nice genç kullanıldı, bozuk para gibi harcandı"
Erdoğan, yıllarca birilerinin kirli siyasetinde, bu ülkenin daha ömrünün baharındaki nice gencinin araç olarak kullanıldığına ve tıpkı bir bozuk para gibi harcandığına vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siyasi parti tabelası arkasına gizlenmiş, fitne yuvalarında kandırdıkları gençlerimizi bölücü örgütün elebaşlarına, Kandil'deki terör baronlarının sinsi emellerine kurban ettiler. Bunun için biz, sorumluluk üstlendiğimiz her yerde ve her vakit attığımız adımları, gençlerinizle birlikte planladık ve hayata geçirdik. İşte bu gençlik burada. Tavizsiz bir gençlik, sıradan bir gençlik değil, attığı adımı bilen, istikametini bilen, 'Yol O'nun, varlık O'nun, gerisi hep angarya/ Yüz üstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya' diyen bir gençlik. İktidarlarımız boyunca, yaptığımız her faaliyetin odağında gençlerimiz var. Hamdolsun bugün de gençlerimizle birlikte yol yürümeye devam ediyoruz. Gittiğimiz her ilde, Ankara ve İstanbul'daki programlarımızın her safhasında gençlerimizle bir araya gelmeye önem veriyoruz."
"Gençler, ben size inanıyorum, güveniyorum"
Erdoğan, gençlerin enerjisinin güçlerine güç kattığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Gençler, ben size inanıyorum. Size güveniyorum. Sizin ufkunuz ve hayalleriniz vizyonumuzu genişletiyor. Sizlerin sadakati ve samimiyeti saflarımızı sıklaştırıyor. İyi ki sizler gibi yol arkadaşlarına sahibiz. İyi ki sizler gibi milletimizin aydınlık geleceğini temsil eden fidanlara sahibiz. İyi ki sizler gibi ülkemizi huzuru kalple emanet edeceğimiz kadrolara sahibiz. Sizleri görünce Üstat gibi diyoruz ki 'Surda bir gedik açtık. Mukaddes mi mukaddes ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es.' Gençler şunu unutmayın, biz varız, bir de karşımızda malum düşmanlar var. Ne diyor İslam? 'Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın. Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın.' Bu anlayışla bu yolda yürüyoruz. Varsa eğer birileri oldukları gibi görecekleri de vardır."
"Şimdi gençler burayı iyi dinleyin..."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi, ekonomik askeri ve diplomatik olarak kendi iradesini ortaya koyan, kendi hedeflerine doğru yürüyen Türkiye fotoğrafı şekillendikçe yeni durumlarla karşılaştıklarını dile getirdi.
Bu tarihi süreçte yaşanan her hadisenin, karşıdakilerin gerçek yüzlerini ortaya koymaya başladığının altını çizen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Şimdi gençler burayı iyi dinleyin. Demokrasi diyenlerin maskeleri inince, altından barbar suratları çıktı. Özgürlük diyenlerin maskeleri inince, altından faşist suratları belirdi. Hak, hukuk diyenlerin maskeleri inince, altından zalim suratları fırladı. Hoşgörü, çoğulculuk, öteki diyenlerin maskeleri inince altından bencil suratları görüldü. Biz, insanlığın tüm birikimi gibi demokrasiye de özgürlüklere de hak ve hukuka da hoşgörüye de sahip çıkmayı elbette sürdüreceğiz. Bunu biz başarırız. Çünkü bu kavramlarla ifade edilen değerler, tüm insanlığa aittir. Onların bu kavramların ardına gizledikleri çirkin suratları, bize emsal teşkil edemez"
"Bu toprakların evlatlarıysak barbar olamayız, faşist olamayız, zalim olamayız, bencil olamayız"
Erdoğan, "Medeniyetimizin bize çizdiği sınırlar, onlar gibi olmamıza asla izin vermez. Bu toprakların, bu kültürün evlatlarıysak barbar olamayız. Faşist olamayız, zalim olamayız. Bencil olamayız. Biz, yaratılanı Yaradan'dan ötürü seven bir medeniyetin mirasçıları olarak kendi milletimizi yükseltmek için çalışırken kalbini ve gözünü bize yöneltmiş hiçbir insanı dışlayamayız. Biz, irfansız ilimden Allah'a sığınan bir kültürün mensupları olarak kendi gönül coğrafyamızdaki hiçbir şeye, hiçbir kimseye sırtımızı dönemeyiz."
"Truva atlarının oyunlarına artık gelinmeyecek"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurtuluşu Allah'ın ipine sarılmakta gören bir inancın müntesipleri olarak asırlardır içe yerleştirilen Truva atlarının oyunlarına artık gelinemeyeceğini belirtti.
Bir yandan ülkenin ve milletin yükselişinin maddi temellerini inşa ederken onunla beraber yeni nesillerin kalplerini, gönüllerini, ruhlarını doyuracak, iman çatısının da kurulması gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Ecdadımız bu şekilde üç kıta, yedi iklimde barışın, adaletin, huzurun, refahın bayrağını dalgalandırmıştır. Gelin bu toprakları kendimize nasıl vatan yaptığımızı şairin dilinden dinleyelim: Anlar Diyar-ı Rum’a tac-ü teberle geldiler. Kimi Yunus, kimi Tapduk, kimi Hacı Bektaş-ı Veli. Gökte rahmet, yerde nimet, dört yana serpildiler. Anlar gelende bir avuç buğdaydılar. Oluklar yetmedi dolup taştı. Bir ucun anda kaldı, bir ucun beller aştı. Çokluğun gökte yıldızlar ile bir saydılar. Kimisi hisar oldu kimisi burç. Kimisi oldu sahib-ül huruç." şeklinde konuştu.
Erdoğan, bu toprakları eline, beline, diline sahip olma düsturuyla verdikleri mücadele sayesinde vatan olarak bırakan ecdadın her birini rahmetle, şükranla, tazimle yad ettiklerini söyledi.
"Rabbim bizlere de onlar gibi bu topraklara imanın, ilmin, irfanın, cihadın buğdaylarını ekmeyi, onlar gibi bu buğdayları gönül pazarında harmanlamayı nasip eylesin diyorum." ifadelerini kullanan Erdoğan, maziden atiye kurdukları köprünün her bir renginin kendileri için önemli olduğunu vurguladı.
Bu ülkenin 85 milyon insanının her birinin birinci sınıf vatandaş olduğunu dile getiren Erdoğan, "Yine hep altını çizerek ifade ettiğimiz gibi bizim ne terör örgütlerine ne sapkın akımlara ne de diğer ülkelere kaptıracak tek bir evladımız yoktur. Yasin Börü'nün katillerinin nerede olduğunu biliyoruz. Yasin Börü gibi yavrularımızı maalesef Diyarbakır'da katledenleri biliyoruz ve onlar adına şu anda onların kurtuluşu için can simidi atan Bay Kemal'i de biliyoruz, onların yandaşlarını da biliyoruz ama bunlara asla prim vermeyeceğiz." dedi.
"Gençlerin bize gelmesini beklemeyecek, biz onlara gideceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Nasıl hep birlikte Türkiye isek nasıl hep birlikte Türk milletiysek nasıl hep birlikte tüm mazlumların ve mağdurların umuduysak Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine de yine hep birlikte kurmaya var mıyız? Türkiye yüzyılını kurarken izleyeceğimiz yol haritamız, medeniyetimizin ve tarihimizin önümüze serdiği işte bu müktesebattır. Bu yolda bizimle yürümek isteyen her bir insanımıza her bir gencimize kollarımız da yüreğimiz de sonuna kadar açıktır. Tabii gençlerin bize gelmesini beklemeyecek, biz onlara gideceğiz. İşte bu salonu dolduran TÜGVA mensupları da ülkemizdeki gençlerimize ulaşma kanallarımızdan biridir, en önemlisidir. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin, gayretinizi arttırsın diyorum."
"Sultanahmet'in dili olsa da konuşsa..."
Türkiye'yi geçen 20 yılda nasıl asırlık eser ve hizmetlere kavuşturdularsa, Türkiye yüzyılının inşasını da birlikte gerçekleştireceklerini ifade eden Erdoğan, "Bizim gençliğimiz hep Ayasofya'nın açılması, inançlarımız ve değerlerimiz üzerindeki baskıların kalkması, bu özlemle, bu mücadeleyle geçti. Sultanahmet'in dili olsa da konuşsa. Hep öyle konuştuk. Oradaki Dikilitaş'ın önünden Ayasofya'nın açılacağı günü konuştuk. Ama Rabbim bu açılışı bize nasip etti." dedi.
Türkiye'nin maddi kalkınma unsurlarıyla birlikte manevi dünyasını gölgeleyen bu zincirlerden kurtulduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gerçi birileri hala ülkemizde yasakçılığın istismarını ve ticaretini yapmayı sürdürmeye çalışıyor ama hamdolsun Türkiye artık bu zihniyetin hezeyanlarını aşmış olarak çok daha büyük hayallerin çok daha büyük hedeflerin peşindedir. Bu anlayışla kendi yaklaşımlarımızı kendi tekliflerimizi kendi icraatlarımızı milletimizin takdirine sunuyoruz. Türkiye yüzyılının inşası konusunda en çok siz gençlere güveniyoruz. Sizlerin de kendinize güvendiğinizi biliyoruz. Bu özgüven için de her türlü imkanı sağladık. Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye, sanayiden spora her alanda kendinizi gerçekleştirebileceğiniz alt yapıyı kurduk.
Kökenden inanca, kılık kıyafetten eğitime her konuda insanlarımızın özgürlük alanlarını kısıtlayan yasakları kaldırdık. Dünyayı tanıyan, ülkesini tanıyan, kendine güvenen bu gençlerimizden, onlara emanet edeceğimiz 2053 vizyonunu şekillendirmek için çok daha fazla gayret bekliyoruz."
"Benim karşımda şu anda muhafazakar devrimciler var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yeniliğin her devrimin her reformun türlü engellerle karşılaşacağını belirterek, "Benim karşımda şu anda muhafazakar devrimciler var. Ben muhafazakar devrimcilerle 2023'ü evelallah başarıyla bitireceğimize inanıyorum. Ama gençlerimizde bunların hepsini aşacak azmi, iradeyi, enerjiyi görüyorum." dedi.
"Henry Ford, Galileo Galilei, Ferrari, Messi, Schumacher, Beethoven, Hezarfen Ahmet Çelebi, Fatih... Hiçbiri yapamazsın, başamazsın diyenlere kulak asmadı"
Tarımda en büyük devrimlerden biri olan traktörü icat eden Henry Ford'un taşlandığını ama yoluna devam ettiğini hatırlatan Erdoğan, dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen Galileo Galilei'nin zindana atıldığını ama tezinden vazgeçmediğini, engelli olduğu için yarışamayacağı söylenen Enzo Ferrari'nin pes etmediğini, dünyanın en iyi yarış arabasını yaptığını söyledi.
Büyüme hormonu yetersizliği sebebiyle spor yapamayacağı söylenen Lionel Messi'nin mücadeleye devam ederek dünyanın en iyi futbolcusu olduğunu, oyun pistinde araba kullanırken "Beceriksiz" diye alay edilen Michael Schumacher'in dünyanın en iyi yarış pilotu seçildiğini anımsatan Erdoğan, bir ara duyma yetisini kaybeden Ludwig van Beethoven'in besteleriyle müzik tarihinin zirvesine yerleştiğini, uçma denemeleri alay edilerek karşılanan Hezarfen Ahmet Çelebi'nin Galata Kulesi'nden Üsküdar'a uçarak tarihe geçtiğini, Haliç'in önüne gerilen demirleri aşamayacağı söylenen Fatih'in gemilerini karadan yürüterek İstanbul'u fethettiğini kaydetti.
Dünyaya ve insanlığa büyük hizmetleri olan bu isimlerin hiçbirinin kendilerine dayatılan "yapamazsın", "edemezsin", "başaramazsın" telkinlerine kulak vermeyip, hedeflerine ulaştığını belirten Erdoğan, "Sizden ricam şu, hayallerinizden vazgeçmemenizi, kendinize inanmanızı, çalışmanızı ve azmetmenizi istiyorum." dedi.
"Aile kurumunun korunması ve güçlendirilmesi başta olmak üzere her türlü teşviki yapacağız"
Gençlerin bu dinamizmlerini, bu potansiyellerini sapkın akımları öne çıkartmak suretiyle heba ettirmek isteyenlerin hangi sinsi hesaplar peşinde koştuklarını gayet iyi bildiklerini söyleyen Erdoğan, "Bu oyunların hepsinin de farkındayız. Geleceği tehdit altında olan toplumların düştüğü hataya ülkemizin de sürüklenmesine izin vermeyeceğiz. Aile kurumunun korunması ve güçlendirilmesi başta olmak üzere, bu doğrultuda gereken her türlü tedbiri alacak, her türlü teşviki yapacağız." dedi.
"Gümbür gümbür gelen TEKNOFEST gençliğinin heyecanı bizi de sarıyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin her köşesinde yaydıkları üniversitelerle, yaptıkları yurtlarla, spor tesisleriyle, kültür merkezleriyle, kurdukları atölyelerle, kütüphanelerle, gençleri hayallerine yaklaştırmak için her türlü çabayı gösterdiklerinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Gümbür gümbür gelen TEKNOFEST gençliğinin heyecanı bizi de sarıyor. Yıl sonuna kadar inşallah, önümüzdeki yılı kastediyorum, İstanbul, Ankara, İzmir'de de TEKNOFEST zirvelerini yapacağız. Dünyanın dört bir yanından farklı alanlarda başarı haberlerini aldığımız gençlerimizin sevinci de bizi kuşatıyor. Böyle evlatlara sahip olduğumuz için en az anne babaları kadar gurur duyuyoruz. TÜGVA gençliği, işte bu gençliktir."
Gençleri ayağa kalkmaya davet ederek, "Hep beraber inşallah şimdiden 2023'e mesajımızı verelim." diyen Erdoğan, "Hazır mıyız?" diye seslendiği gençlerle, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." ifadelerini tekrarladı.
Genel Kurul'un hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, yeni görev alacaklara başarı temenni etti. Erdoğan, "İnanıyorum ki çok daha ileri, çok daha ileri, çok daha ileri devam edeceğiz." diyerek sözlerini tamamladı.