Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Yargıtay'ın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkar edemez"
Erdoğan, Anasaya Mahkemesi ve Yargıtay'ın suç duyurusu ile ilgili soruya, "Her şeyden önce Yargıtay'ın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkar edemez. Anayasa Mahkemesi bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir. Şu an itibarıyla Yargıtay'ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz, itilemez. Anayasa Mahkemesinin kararına karşı Yargıtay da şu anda demiştir ki “Sen yüksek mahkemeysen ben de yüksek mahkemeyim ve yüksek mahkeme olarak da şu anda sizinle ilgili bir yaptırımı ben de talep ediyorum.” Bu talebinin gereğini bekliyor ve bu talebine karşı bunun gereğini yerine getirecek olan merci neresiyse o merciden bu talebini istiyor. Bu parlamentoysa parlamentodan istiyor. Şimdi Can Atalay’ı alın koyun bir kenara. Bundan önce yine benzer şeyler maalesef oldu. Parlamentomuz da bu konularda ağır hareket ediyor. Yani birçok terörist parlamentoda dokunulmazlıkların kaldırılması süreci geciktiği için kaçtılar, yurt dışına çıktılar. Bunların bu kadar ağır ele alınmaması gerekiyor" dedi.
"Anayasa Mahkemesi Yargıtay'ın attığı adımı hafife alamaz, almamalıdır"
Erdoğan "Çok seri kararla bu işlerin bitirilmesi lazım. Seri olarak bu adımlar atılmayınca ondan sonra bakıyorsunuz birisi Amerika'da, birisi Almanya'da, birisi Fransa’da meydana çıkıyor. Ondan sonra da oralardan Türkiye'yi tehdit ediyorlar. Benim ülkem yurt dışına kaçmış sapıkların tehdidiyle karşı karşıya kalmamalı, kalamaz. Anayasa Mahkemesi de bu konuyla ilgili olarak Yargıtay'ın attığı bu adımı hafife de alamaz, almamalıdır" diye konuştu.
"Partimden bazı arkadaşlar da Yargıtay’ı yerip, Anayasa Mahkemesi’ne övgüler düzüyorsa yanlış yapıyorlar"
Erdoğan, "Eğer partimden bazı arkadaşlar da burada Yargıtay’ı yerip, Anayasa Mahkemesi’ne övgüler düzüyorsa onlar da yanlış yapıyorlar. Bizim birimiz hepimiz, hepimiz birimiz anlayışıyla hareket etmemiz lazım. Buralarda kalkıp da birilerine şirin görünmenin anlamı yok. Son olarak şunu da vurgulamak isterim ki, Anayasa yapma yetkisi Yüce Meclisimizindir ve bu yetkisini devredemez. Kimse de milletin iradesi ile oluşmuş meclisin bu mutlak yetkisine el uzatamaz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 85'inci yıl dönümünde, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma törenindeki konuşmasında da Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin tutuklu milletvekili Can Atalay ve Anayasa Mahkemesi kararı üzerine yaşanan tartışmalara da değinerek , "Elbette her kurum gibi yargı kurumlarının da kararları tartışılabilir. Türkiye’de yüksek mahkemeler dahil, hiçbir organ, hiçbir kurum eleştirilemez değildir. Geçmişten beri bizim de Anayasa Mahkemesi’nden Yargıtay ve Danıştay'a kadar hemen her yargı merciinin eleştirdiğimiz kararları oldu. Ancak bu defa farklı bir sorunla karşı karşıyayız. Anayasanın 104’üncü maddesi, Cumhurbaşkanı olarak bize yürütmenin başı olma yanında, devlet başkanı sıfatıyla devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin etme görevi de vermektedir. Dolayısıyla biz bu tartışmada taraf değil, hakem konumundayız. Yürütmenin başı ve ülkenin en büyük siyasi partisinin genel başkanı olarak yaptığımız ve yapacağımız değerlendirmeler bu konumumuzun gereğini yerine getirmemize asla mani değildir. Yargının iki kurumu arasındaki yetki tartışmasının çözüm yeri Anayasa’dır, yasalardır. Ancak anlaşılan o ki mevcut Anayasamız ve dolayısıyla ona göre şekillenen yasalarımız bu konuda da yetersiz kalmaktadır" dedi.
"Yeni Anayasa çalışmaları en kısa sürede başlatılır"
Yaşanan tartışmaların, Türkiye’yi bir an önce yeni bir Anayasa’ya kavuşturma ihtiyacını ortaya çıkardığına dikkat çeken Erdoğan, “Yeni Anayasa meselesini ısrarla gündemde tutmamızın günlük siyaset söylemi değil, hayati bir konu olduğu bu vesileyle herhalde daha iyi anlaşılmıştır. İnşallah bu hususta Meclis’te gereken anlayış birliğine ulaşılarak yeni Anayasa çalışmaları en kısa sürede başlatılır. Tabii bu arada biz de devletin başı olarak kurumlarımız arasındaki görüş ayrılığının bir Anayasa ve sistem krizi haline dönüşmesinin önüne geçecek adımları süratle atacağız. Hem yüksek yargı kurumlarımızın temsilcileriyle hem bu konuda etkinliği herkesçe kabul edilen hukukçularımızla görüşerek, meseleye bir hal yolu muhakkak bulacağız. Gerekirse, Anayasa ve yasa değişiklikleri dahil, tüm yöntemleri kullanarak tekrar böyle bir tartışmanın ortaya çıkmaması için gerekenleri yapacağız" dedi.