Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Şule Yüksel Şenler Vakfı Hizmet Binası Açılış Programı'nda konuştu. Başörtüsüne anayasal güvence hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Düne kadar ahkam kesenler şimdi yan çiziyor. Anayasal teklifimizle ilgili ziyareti kabul etmediler, işte bunlar bu kadar dürüst. Başörütüsü ve aile konusunda ipe un serilmesini ne millet ne kadınlarımız affeder. 400'ün altında bir Meclis aritemetiği oluşursa millete gideriz." diyerek muhalefete tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Vakıf hizmet binamızın her bakımdan ihtiyacı karşılayacak olarak planlandığını görüyoruz. Vakfımızın kapıları tüm vatandaşlarımıza açıktır.
Öyle insanlar vardır ki hayatlarıyla bize fener olurlar. Rehberlik ederler. Onların aydınlık yüzlerine bakınca sadece pürüzsüz bir vicdanı değil, aynı zamanda insanı insan yapan yüce değerleri görürüz. Ömürlerine sayısız eseri, kitabı ve mücadeleyi sığdıran böylesi insanlar geride şükranla ve dua ile anılacak muazzez bir miras bırakmışlardır. Şule ablamız mücadele ve imtihanlarla geçen ömrü boyunca sonucu ne olursa olsun hakkın hatırını en üst düzeyde tutmuştur. Sıkma baş' denilerek fütursuz itibar suikastlarına maruz bırakıldı ama bunların hiçbiri Şule Yüksel Şenler'i, inandığı yolda yürümekten alıkoymadı.
Ya Birinci Dünya Savaşı hiç yaşanmamış olsaydı? Strateji oyunu tarihi senaryoları simüle ediyor Tarihsel Strateji OyunuŞimdi Oynat
"DAVA KADINIYDI"
Yürekli bir dava kadınıydı. Kaleme aldığı Kadın sayfaları, kitaplarıyla milyonların gönlünde taht kurmuştu. Merhum Şule Yüksel Şenler'i çağdaşlarından ayıran en önemli vasfı kendini gazete köşeleri ve gazetelere hapsetmemesiydi. O hayatın içinde yer almayı tercih etti. Kendini toplumdan izole etmek yerine inandığı değerleri il il dolaşarak halkımıza anlatmaya çalıştı. Şenler, gittiği her yerde binlerce insana hitap etmiştir. Onun sohbetini dinleyip de etkilenmemek şüphesiz mümkün değildi.
Şule Hanım'ın kendine has örtünme tarzının gençler tarafından örnek alınması irtica yaygaracılarını da harekete geçirmiştir. Öyle günler yaşamıştır ki gazete sayfalarından hedef gösterilmiştir. Hakkında yürütülen soruşturmalar hiç eksik olmadı. Evi kundaklanmaya, canı kastedilmeye çalışıldı. Ama bunların hiçbir Yüksel'i inandığı yolda yürümekten alı koymadı. Tüm baskılara ve tehditlere rağmen Şule Yüksel Hanım ülkemizde hem dirilişin hem de direnişin sembollerinden biri haline geldi.
Şule Hanım'ı itibarsızlaştırmaya çalışanların en büyük hazımsızlığı Anadolu insanına verdiği bu cesaret duygusudur. Özellikle kadınlarımıza kamusal alanda var olma yolunu açmıştır.
Merhum Şule Yüksel Şenler'in hayalini kurduğu Türkiye'yi inşa etmek için son 20 yıldır aşkla, samimiyetle çalışıyoruz. Her alanda ülkemizi dünyanın devler ligine çıkarmayı hedefliyoruz. Milletin iradesine vurulan vesayet zincirlerini tek tek parçaladık. Demokrasimize gölge düşüren anti demokratik uygulamalarına son verdik. Üniversite kapılarında gözyaşı döken genç kızlarımızın acılarını dindirdik. Kamuda kadınlarımızın hiçbir baskıya uğramadan çalışabilmesinin önünü açtık. Allah'a hamd olsun başörtülü valimiz, subayımız, hakimimiz var. İmam Hatip Okullarına ve meslek liselerine yönelik kat sayıyı kaldırdık. Kuran kurslarımızı ve ilim irfan kurumları hedef alan darbe düzenlemelerini ortadan kaldırdık. Hiçbir insanımızın inancından, sakalından veya hayat tarzından ötekileştirmediği huzur iklimini ülke genelinde tesis ettik.
Hukuk ve meşruiyet çerçevesinde herkes istediğini söylüyor, yazıyor, ne kadar aykırı olursa olsun fikirlerini hitap edebiliyor.
BAŞÖRTÜSÜ TEKLİFİ
Kısa süre önce Meclis'imizin takdirine sunduğumuz anayasa teklifi bu reform sürecinin adeta tacı olacaktır. Kalktın söyledin bir sorun yoktu. Maden söyledin gel bunu anayasal sürece oturtalım. Böyle bir sorun kalmasın. Arkadaşlarımız ziyarete gittiler. Beyefendi ve Hanımefendi kabul etti. Bunlar işte bu kadar dürüst.
Özgürlük kılıfı altında aile müessesinin yok edilmesine asla rıza göstermeyeceğiz. Anayasa teklifine, akıl ve izan sahibi hiç kimsenin, hiçbir milletvekilimizin hayır demeyeceğine inanıyorum. Böyle bir meselede ipe un serilmesini ne milletimiz ne kadınlarımız affeder.
400'ün altında bir Meclis aritemetiği oluşursa millete gideriz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz tüm kadınlarımızın hak ve hukukunu korumakta kararlıyız.