Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, katıldığı bir söyleşinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kalın, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği süreci hakkında Türkiye’nin beklentilerini Ankara’daki toplantıda kendilerine ilettiklerini ve Madrid’teki zirvede de ortaya koyacaklarını vurguladı. Beklentilerin ne olduğunu kamuoyuyla açık ve net bir şekilde paylaştıklarını belirten Kalın, “Özellikle İsveç ve Finlandiya’da bulundan PKK, PYD, YPG, FETÖ ve DHKP-C gibi terör örgütlerinin ve bunların paravan örgütlerinin varlıklarına son verilmesi burada para toplanmasının eleman devşirilmesinin Türkiye aleyhinde faaliyet ve propaganda yapılmasının tamamen önlenmesi beklentilerimizin temelini oluşturuyor. Çünkü NATO ittifakı bir güvenlik ittifakıdır. Ekonomik iş birliği örgütü seyahat yahut turizm teşkilatı değildir. Bir güvenlik örgütüdür ve 70 yıldır ortaya koyduğu temel güvenlikle ilgili ilkeler var. Yeni üye olacak ülkelerin bu ilkelere riayet etmesi bir başka mevcut üye ülkenin de güvenlikle ilgili kaygılarını karşılayacak adımları atması bir tercih değil zarurettir. Bunu da biz karşı tarafa açık ve net bir şekilde ifade ettik. Bu yürütülen müzakereler çerçevesinde evvelsi gün Cumhurbaşkanımız NATO Genel Sekreteriyle bir telefon görüşmesi gerçekleştirirdi. Biz de o görüşme çerçevesinde yarın Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Sedat Önal’la birlikte Brüksel'i ziyaret edeceğiz” diye konuştu.
Madrid’deki zirvede NATO Genel Sekterlerinin kabine şefiyle, ardından İsveç ve Finlandiyalı mevkidaşlarıyla bir toplantı gerçekleştireceklerini ifade eden Kalın, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Ortaya koyduğumuz ilkeleri tekrar ifade ettik buradan da tekrar ifade etmek isterim. Özellikle Stockholm’de geçtiğimiz günlerde tekrar ortaya çıkan bazı görüntüler var. Aslında bu görüntüler de PKK terör örgütünün bu ülkede ne kadar konuşlandığın ve ne kadar şımartıldığını en çarpıcı örneklerinden birini teşkil ediyor. Hala bu görüntülere meydan okumalara rağmen İsveç hükümeti bunları tamamen ortadan kaldırmak için adım atmayacaksa o zaman bu müzakerelerin ilerlemesi imkanı ve ihtimali yok. Kendileri bu yönde bir iyi niyetlerinin olduğunu, adım atacağını ifade ediyorlar. Biz bu adımların neler olduğunu somut olarak görmek istiyoruz. Oraya giderken yapacağımız müzakereleri de somut adımların gerçekleşmesi noktasındaki taleplerini tekrar kendilerine ileteceğiz. Dolayısıyla burada bu ülkelerde Türkiye’nin güvenliğine yönelik tehditler ortada kalkmadan sürecin ilerlemeyeceğini bir kez daha ifade etmek isterim. Sayın Cumhurbaşkanımız de ifade etti. Madrid zirvesi elbette NATO’nun tarihinde son derece önemli bir zirve, çünkü burada hem stratejik konsept kağıdın revize edilmesi hem de Ukrayna savaşı gıda güvenliği, terörle mücadele, siber güvenlik ve diğer konular ele alınacak. Zirve bu anlamda son derece önemli. İsveç ve Finlandiya’nın üyelik süreci açısından Madrid zirvesini bir son tarih yahut bir dönüm noktası olarak görmüyoruz.”
“Yunanistan Kuzey Makedonya’nın üyeliğine tam 11 yıl boyunca kapıda bekletti”
Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarının karşılanması son derece açık, haklı ve meşru bir beklenti olduğunu hatırlatan Kalın, “Geçmişte hatırlarsanız biz prensipte NATO’nun açık kapı politikasına destek verdik. Ama prensip NATO’nun müktesebatı çerçevesinde adımlar atılmasıyla kayıtlıdır. Bir örnek vermek gerekirse Yunanistan Kuzey Makedonya’nın üyeliğine tam 11 yıl boyunca bir isim meselesinden dolayı itiraz etti ve 11 yıl kapıda bekletmiştir. Makedonya’yla Yunanistan arasında bir savaş, sınır ihtilafı, terör mücadelesi söz konusu değildi sadece bir isim meselesinden dolayı Yunanistan tarafı Makedonya’nın üyeliğini 11 yıl boyunca bekletti. Bu sürenin sonunda Makedonya referandum yaptı anayasasını değiştirdi, ülkenin adını değiştirdi, ondan sonra Yunanistan Makedonya’nın bugünkü adıyla Kuzey Makedonya’nın üyeliğine onay verdi. Bu onay süreci başladıktan sonra Makedonya’nın üyeliğini tam 13 ay sürdü. Dolayısıyla burada 1999 yılında NATO’nun ilan ettiği bir üyelik müktesebatı var, belli şartlar ve ilkeler var. Bunlara uymak suretiyle ancak bir üyeliğin söz konusu olabileceği zaten herkesin malumu. Dolayısıyla bu örnekten hareketle burada Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarının karşılanması son derece açık haklı ve meşru bir beklentidir. Somut adımları atmalarıdır. O adımları ancak gördükten sonra biz sürecin ilerlemesinden bahsedebiliriz. Birtakım temenniler, ucu açık taahhütler, genel ifadelerin bizi tatmin etmesi söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.
İspanya’nın özellikle Avrupa içerisinde Türkiye’nin güvenlik kaygılarını ve endişelerini en iyi anlayan ülkelerden biri olduğunu söyleyen Kalın, “Oraya 30 ülke katılıyor. Dolayısıyla her zirvede olduğu gibi zirve marjında ikili, üçlü ve çoklu görüşmeler olacak. Cumhurbaşkanımızın da farklı liderlerle zirve marjında yapacağı bir dizi görüşme olacak. Bunlar şu anda planlanıyor. Kesinleşenler var, üzerinde çalışılanlar var. Biz bu zirveye NATO’nun 70 yıllık en önemli üyelerinden birisi olarak katılacağız. NATO’da ikinci büyük orduya sahip Türkiye’nin özellikle NATO’nun güney kanadının güvenliğini sağlanması konusunda nasıl kritik bir rol oynadığı herkesin malumu. Ukrayna savaşı münasebeti ile Türkiye’nin stratejik öneminin yeninden yükseldiği bir dönemde, gıda krizinin çözülmesi için attığımız adımları da orada değerlendireceğiz. Stratejik konsept kağıdının güncellenmesi, yeni tehdit algılarının doğru bir şekilde analiz edilerek önümüzdeki 10 yılın yol haritasının belirlenmesi noktasında Cumhurbaşkanımız, NATO ittifakına ve bu zirveye yapacağı katkıları orada dile getirecek. Dolayısıyla biz bu zirvenin her yönüyle başarılı bir zirve olmasını temenni ediyoruz, bekliyoruz. Bizim çabamız da bu yönde. Dost ve kardeş ülke olarak İspanya’nın da bu zirveye çok iyi bir ev sahipliği yapacağını düşünüyoruz. Ben geçtiğimiz hafta Madrid’deydim. Hem bu ikili ilişkilerimiz hem de Madrid Zirvesi ile ilgili olarak ön görüşmelerimizi yaptık. İspanyol dostlarımız da gayet güzel bir hazırlık yapıyorlar. Biliyorsunuz İspanya özellikle Avrupa içerisinde Türkiye’nin bu tür güvenlik kaygılarını ve endişelerini en iyi anlayan ülkelerden birisi. Geçmişte ETA terörü ile mücadele etmek zorunda kalmış bir ülke olarak Türkiye’nin PKK ve benzeri paravan örgütlerle FETÖ gibi örgütlerle nasıl mücadele ettiğini anlayan bir ülke. Madrid’e gitmeden hemen önce Türkiye’de konuşlu bulunan ‘Patriot’ bataryalarının İspanyol hükümeti tarafından süresi uzatıldı. Onlar Türkiye’nin güvenliği için, NATO ittifakı çerçevesinde Türkiye’ye ödünç verilen ‘Patriot’ bataryaları. Bunun süresini de uzattılar. Bundan dolayı da İspanyol hükümetine teşekkürlerimizi tekrar iletmek istiyorum. Biz bu zirvenin her yönüyle başarılı bir zirve olacağını da inanıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.