ABD yönetimi, Tahran'ın öne sürdüğü koşullar karşısında İran'a yönelik yaptırımları kaldırma konusunda beklenenden daha sağlam bir duruş sergiledi.
İsrail ise Suriye'de İran'a ait veya İran'la bağlantılı yerlere hava saldırılarının yanı sıra "İran'ın nükleer tesislerini patlatmalar, uzmanlara yönelik suikastlar ve doğrudan saldırı" gibi yıkıcı darbelerle bu ülkeyi hedef almaya devam ediyor.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansına (UAEA) göre İran, Biden'ın Beyaz Saray'a çıktığı Ocak 2021'den bu yana nükleer silah üretimine yaklaşacak kadar uranyumu zenginleştirme çabalarını sürdürüyor.
UAEA, Tahran'ın nükleer anlaşmayla ilgili bağlılıklarını askıya aldığını duyurduğu Şubat 2021'den beri İran'ın bu alandaki faaliyetlerini gözetleme çabalarının sekteye uğradığını ve böylece Tahran'ın uranyumu zenginleştirme alanında daha büyük fırsat elde ettiğini açıklamıştı.
İran, doğrudan müzakereler için yaptırımların kalkmasını şart koşuyor
2018 yılında nükleer anlaşmadan çekildiğini duyurduktan sonra İran'a yönelik yaptırımları geri getiren Donald Trump yönetimi, nükleer müzakerelere geri dönmek için "İran'a nükleerin yanı sıra balistik füzeleri geliştirme programını müzakerelerde ele alma ve terör örgütlerini finanse etme desteğini durdurmaya bağlı kalma" şartı koştu.
Ancak İran söz konusu şartları kabul etmedi. Biden yönetimi, Trump'ın öne sürdüğü koşulları iptal ederek İran ile müzakerelere dönmüş olsa da Tahran, doğrudan müzakereler için hala Trump'ın getirdiği yaptırımların tümüyle kalkması şartını öne sürüyor.
Biden liderliğindeki ABD yönetimi, defalarca 2015 yılında varılan nükleer anlaşmaya dönmek istediğini bildirdi ancak İran, Washington'ın Mayıs 2018'den bu yana anlaşmayı ihlal ettiğini öne sürüyor.
Nükleer anlaşmanın yeniden tam anlamıyla uygulanmasını sağlama ve ABD'nin anlaşmaya dönüşünün ele alındığı görüşmeler, Avusturya'nın başkenti Viyana'da 29 Kasım'da yeniden başladı.
Ancak Avrupa Birliği Dış İlişkiler Servisi Genel Sekreter Yardımcısı ve Siyasi Direktörü Enrique Mora'nın başkanlığında, Rusya, Çin, Almanya, Fransa, İngiltere ve İran'dan üst düzey temsilcilerin katılımıyla Viyana'da 5 gün boyunca devam eden görüşmelere tarafların uzlaşamaması nedeniyle ara verildi.
İran tutumunda, ABD'nin askeri seçenekleri değerlendirmemesini dikkate alıyor
ABD basınına göre, Washington yönetimi 9 Aralık'ta Viyana'da İran ile yeniden başlattığı dolaylı müzakerelerde az da olsa ilerleme kaydetti.
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Başmüzakereci Ali Bakıri, 9 Aralık'taki dolaylı müzakere turunda, ortak kapsamlı bir çalışma planı için verimli diyaloğa girmeye niyetli olduklarını açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı ise Bakıri öncülüğündeki İran müzakere heyetinin, önceki 6 turda kaydedilen birtakım ilerlemelere rağmen hiçbir yapıcı öneri sunmadığını iddia ediyor.
İran heyeti, Tahran'a yönelik tüm yaptırımların kalkmasının yanı sıra "barışçıl amaçlarda kullanmak üzere" nükleer teknoloji ve deneyimleri elde etmelerini sağlayacak kolaylıkları kendilerine kazandıracak bir strateji yürütüyor.
Uzmanlara göre İran yönetimi, "ABD'nin nükleer programına yaklaşımında askeri seçeneği değerlendirmediği gibi İsrail'in de bu yönde bir adım atmaya yanaşmadığını" bildiği için müzakerelere yönelik bu tutumu sergiliyor.
Ayrıca İran'ın nükleer programı konusunda Rusya ve Çin tarafından da destek gördüğü biliniyor.
İran-İsrail tansiyon yükselten açıklamalarda bulunuyor
İran İsrail'le tansiyonu yükselten açıklamalar yapmaya devam ediyor. İran İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi, İsrail'in ülkesine karşı atabileceği herhangi bir adımın "kendisinin sonu olacağı" tehdidinde bulunarak, "İran ve kendisine müttefik güçler, İsrail'in bir adım atacağı anı bekliyor." dedi.
İran Devrim Muhafızları Genel Komutanı Hüseyin Selami'ye göre de İsrail, ulusal güvenliğine yönelik İran'dan gelen tehditler karşısında ABD'nin sergilediği duruştan endişe ediyor.
Nitekim İsrail'i siyasi haritadan silme yönünde İranlı üst düzey yetkililerden peş peşe tehditler geliyor.
İran İsrail'e karşı tansiyonu yükselten tehditkar bir dil kullansa da nükleer reaktörlerine yönelik İsrail'in düzenleyebileceği hava veya füze saldırıları nedeniyle kendini güvende hissetmiyor.
Müzakerelerin anlaşmayla sonuçlanması halinde ABD ve Birleşmiş Milletlerin (BM) yaptırımları tamamen kalkmasıyla yabancı bankalardaki yüz milyarlarca dolarına ulaşacak olan İran, hem ekonomisini canlandırma hem vekalet savaşlarında kullandığı Irak, Suriye, Yemen ve Lübnan'daki örgüt ve grupları destekleme fırsatı bulacak.
Tel Aviv'in İran'ın nükleer programı karşısındaki seçenekleri neler?
İsrail yönetimi bütçesinden yaklaşık 1,5 milyar doları İran'ın nükleer programı ve balistik füzeleri geliştirme programına darbe indirecek gücün hazırlıklarında kullanmak üzere tahsis etmeye onay verdi.
Tel Aviv'in İran'a karşı askeri seçeneğinde çeşitli savaş ve keşif uçaklarının yanı sıra silahlı insansız hava araçları (SİHA) ve İran'ın korunaklı nükleer reaktör bölgelerine sızabilecek akıllı silah sistemlerini kullanması ihtimali söz konusu.
Ancak İsrailli uzmanlar, İsrail'in bu yönde askeri bir hazırlığı bulunmadığını ve bu nedenle İran'ın nükleer reaktörlerine saldırı girişiminde bulunmasının mümkün olmadığını savunuyor.
İsrailli uzmanlar, Tel Aviv'in gelecekte uygulanabilecek bir askeri saldırı seçeneğine hazırlık için silahlanmayı sürdüreceğini ayrıca gizli faaliyetlerine de devam edeceğini öngörüyor.
Bu kapsamda nükleer müzakerelerde varılabilecek herhangi bir anlaşmanın da İsrail'i bağlamayacağı konusunda ülkede bir uzlaşı havası hakim.
Dolayısıyla İsrail'in tüm kesimleriyle, İran tehditlerine karşı tek başına kalsa da seçeneklerini geliştirmeye devam edeceği düşünülüyor.
Washington'ın İran'ın nükleer programına karşı tutumu
İsrail ordu radyosu 11 Aralık'ta, Savunma Bakanı Benny Gantz'ın "İran'a karşı askeri seçeneğe hazır olma yönünde İsrail ordusuna talimat verdiği" bilgisini ABD ile paylaştığını aktardı.
Savunma Bakanı Gantz, 10 Aralık Cuma günü Pentagon'da ABD'li mevkidaşıyla İran'ın nükleer çabalarına karşı askeri koordinasyonu ve İran'ın oluşturduğu tehditlere karşı askeri hazırlıkları ele alan bir görüşme yaptı.
Ancak Pentagon, ABD yönetiminin İran'ın nükleer programıyla ilgili Tahran'la diplomatik yollardan bir sonuç elde etme konusunda hala fırsatın olduğuna inandığını aktardı.
ABD basınının Beyaz Saray yetkililerine dayandırdığı haberlere göre, Biden birkaç hafta önce Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'dan diplomatik çabaların başarısız olması halinde atılacak askeri adımları içeren planını gözden geçirmesini istedi.
ABD'li yetkililer ayrıca, İran'a yaptırımları kaldırmak yerine daha da artırma yönünde çabalara girildiğine işaret etti.