Türkiye'nin ilk Kadın Dragon Kürek Takımı, 2019 yılında Eskişehir'de kurulmuştu. O tarihten bu yana çok sayıda yarışa katılan ve giderek büyüyen Amazonlar Dragon Eskişehir Kürek Takımı'nın yıllardır olması için çabaladığı şeylerden biri gerçekleşti. Amazonların çabaları ve ısrarları sonucu Türkiye'de ilk defa Bursa'da yapılacak Bursa Dragon Cup dragon yarışlarında "kadın kategorisi" açıldı. Şimdi 29 Haziran'da gerçekleşecek yarışa katılacak olan Amazonlar Dragon Takımı'ndan Özlem Kanat Örneksoy, Çağrı Uzman ve Suna Akkaya Amazonların hikayesini ve hedeflerini medyamidas.com'a anlattı. .
"2019'da Eskişehir'de 16 kadın bir araya geldik"
Amazonlar Dragon Kürek Takımı'nı 2019 yılında Eskişehir'de kurduklarını belirten kurucu başkanı Özlem Kanat Örneksoy, nasıl başladıklarını şöyle anlatıyor: "Tamamı kadınlardan oluşan Türkiye'nin tek kadın dragon takımını kurduk. Dragon yarışlarında genelde karma yarışlar gerçekleştiriliyordu. Yine erkek egemen bir spor olarak fiziksel güce dayalı bir spordu. Ancak kadınlar takımlarda 2-3 kişi yer alabiliyordu yarışlarda. Neden kadınlar yarışlarda daha çok olmasın düşüncesiyle ve sporda kadın temsilinin önemini de vurgulamak amacıyla, kadınların yaşadığı zorlukları da spor yoluyla anlatmak için, sesimizi duyurmak için Eskişehir'de 16 kadın bir araya geldik. Toplumun farklı kesimlerindendir, profesyonel sporcu değildik, kürekle yakından uzaktan alakamız yoktu. İlk olarak Eskişehir'deki 29 Ekim Cumhuriyet Kupası Dragon Yarışları'nda yer aldık ve çok ses getirdi."
Soldan sağa: Çağrı Uzman, Özlem Kanat Örneksoy ve Suna Akkaya
Dragon bot yarışlarının yurtdışında çok popüler olduğunu, Türkiye'de ise 2009 yılından itibaren popüler olmaya başladığını söyleyen Özlem Kanat Örneksoy, "Aynı anda ritimli bir şekilde kürek çekebileceksiniz ki bot ilerleyebilecek. Aslında kadın dayanışmasında da aynı şey var. Biz kadınlar bir araya gelerek birlikte hareket edebilirsek kadın sorunlarına da çözümler bulabiliriz kavramıyla buluştuk. Dragon'un bizim için böyle bir anlamı da var. Takım sporu olması, aynı anda hareket edilmesi, tüm farklılıkları içerisinde barındırması... Farklı mesleklerden, farklı eğitim seviyelerinden kadınlarsınız, ama aynı bot içinde tek bir amaç için hareket ediyoruz. Türkiye özelinde de unuttuğumuz bir şey bu. Bir arada olmak, birlikte bir şeyler yapabilmek kavramı artık çok ayrıştıK. Birbirimizin düğümü değil, çözümü olmak istedik. Aslında bu kadın hakları mücadelesinde de sporu bir araç olarak kullanıyoruz. Bizim dışımızda kadınlardan oluşan bir takım yoktu. Ama Küçükçekmece yarışlarında Fış Fış Kayıkçı diye bir kadın takımı kuruldu. Bizlerden ilham alarak kurulduklarını söylediler."
"Kadın kategorisi açılması hedefimiz 5 yılın sonunda gerçekleşti"
"Sporda kadın temsilini arttırmak istiyoruz. Dragon yarışları da erkek egemen bir spordur ve kadının da olduğunu göstermek istiyoruz. Başarıya giden yollarda bizler engel değiliz. Kadın kategorilerinin de açılması gibi hedeflerle yola çıktık. Ve bu hedefimiz de 5 yılın sonunda, bu yıl meyvesini verdi. Bursa'da artık ilk kez bir dragon yarışında kadın kategorisi açıldı ve bunu başaran da Amazon Dragon Kürek Takımımız oldu. Karma olduğunda eşit şartlarda yarışmadığımız için derece alamıyorduk. Çünkü erkek egemen bir sayı var ve fiziki olarak onları geçmemiz gerçekten çok güç. Derece alamadığımızda da, sponsorluk veya masraflarımızı karşılayabilmek için firmalara gittiğimizde "Kupanız var mı?" gii sorular geliyordu. Şimdi kadın kategorisi açıldı. 5 yılın sonunda güzel sonuçlar almaya başladık. Bursa Dragon Cup'a çok teşekkür ediyoruz. Bir tek Bursa'daki orgenizasyon "Sporda kadın temsili önemli" dedi ve kadın kategorisi açtı. Kadın kategorisi açılınca da, direkt kadın takımları kuruldu. Bizimle birlikte 4 kadın takımı var şu an. Bu önemli bir başlangıç."
"Dubai'den davet aldık, maddi imkansızlıktan gidemedik"
"Yılda en az 5 yarışa gidiyoruz ve Türkiye'de en az 8 yarış düzenleniyor, hepsine de katılmaya çalışıyoruz. Dubai'den de daha önce bir davet aldık. Ancak maalesef maddi imkansızlıklardan dolayı o davete katılamadık. Geçen yıl Kasım ayındaydı. İran bile kadın takımını gönderiyordu, ama maalesef gidemedik. Oradaki yarışlarda hem erkek, hem kadın hem de karma kategoriler var. Ama karma kategori de dünya standartlarında. 16 kürekçi varsa, 8'i erkek, 8'i kadın olacak şekilde yarışlar gerçekleşiyor. Bizde maalesef dünya standartları yok, sayı eşit olmuyor. Bir takımda kadınları tamtamcı yapıyorlar. 16 kürekçiden 14'ü erkek, sadece 2'si kadın oluyor. Bunların sebeplerini de araştırdık, takımlara sorduk. Kadın sayışı biraz da olsa fazlaysa onlara da teşekkür belgesi verdik, teşvik etmek için. Daha çok kadının takımlarda ve yarışlarda yer alabilmesi için. Onlar da "Kadınlar gelmiyor" gibi sebepler öne sürüyorlar, ama ben öyle düşünmüyorum. Eğer karar vericiler veya organizasyonlar uygun kuralları koyarlarsa, kadınları mutlaka yarışlarda göreceğimize inanıyorum. Amazonlar Dragon Takımı olarak şimdi 50 kişiye ulaştık. Kara antremanlarımızı sürekli birlikte yapıyoruz. Yarışlara gidenler de aramızda sürekli değişiyor."
Çağrı Uzman: "50 kişiyle bazen de iki takım da çıkarabiliyoruz. İki yarış olduğu zaman, hem Sapanca'daki hem de Eskişehir'de yarışta takım çıkardık. İki yarışa birden katılabiliyoruz. Hem Samsun'daki yarışlarda, hem Eskişehir'deki yarışlarda aynı anda yarıştık."
Neden Amazonlar?
Peki neden "Amazonlar ismini aldılar? Özlem Kanat Örneksoy bu konuda şunları söylüyor: "Amazonlar, biliyorsunuz bir mitolojide kadınların egemen olduğu savaşçı kadınları temsil ediyor. , toplumdaki kadına biçilen rollerden fazlası olduğumuzu göstermek, zihinlerdeki kadın kavramına biraz daha farklı bir bakış açısı getirmek için mücadele etmeliyiz, savaşmalıyız diyerek Amazonlar adını aldık. Kendimize taçlar yaptık, kıyafetler diktik, makyaj yaptık. Amazonların gücüyle, toplumda kadın liderliğini simgeleyen taçlarımızla yarışlara katılıyoruz. Amazonlar mitini de günümüzde bir anlamda sürdürüyoruz, tanıtımını da yapıyoruz."
"Eskişehir'de suda antrenman yapamıyoruz"
Eskişehir'deki antrenman imkanlarının çok sınırlı olmasından yakınan Özlem Kanat Örneksoy, "Burada antrenman ve suya inme şansımız çok az oluyor. Yarışlar bizim antrenmanlarımız oluyor aynı zamanda. Eskişehir şartlarında antrenMan yapma şansımız çok az. Bir tek Sarısungur göleti var. O da belediyenin alanında. Her zaman şartlar elverişli olmuyor, her zaman görevli veremedikleri için fazla antrenman yapamıyoruz. Bazı takımlar çok profesyonel. Her gün İstanbul'da oldukları için her yarış öncesi 30 antrenman yapabiliyor. Biz de antrenman şansı bulabilsek daha farklı noktalara gelebiliriz, ama bu değişecek tabii ki. Sarısungur'daki tesis sürekli açık bir tesis değil, oraya sürekli görevli olması gerekiyor. AKUT getirilmesi gerekiyor, çünkü biz bota bindiğimizde can güvenliğimizden belediye sorumlu oluyor. Bu gibi sebeplerle temin edilemiyor şu an maalesef."
"Eskişehir'i ve kadınları en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz, ama sponsorluk desteği bulamadık, destek bekliyoruz"
Sponsor bulamadıklarını ve yeterince destek göremediklerini söyleyen Özlem Kanat Örneksoy, "Cumhuriyet kadınlarının aydınlık yüzüyüz ve Eskişehir'i temsil ediyoruz. Her gittiğimiz yarışta takdir ediliyoruz, seviliyoruz. İyi bir temsiliyet de gerçekleştirdiğimize inanıyoruz. Bunu da aslında çok zor şartlarda yapıyoruz. Cebimizden harcıyoruz, insanlar çocuklarını başkalarına bırakıyor, bir şekilde ne yapıp edip, araç tutup gidiyoruz. Ama Eskişehir'de maalesef çok değer görmediğimizi hissediyoruz. Sürekli bir sponsorumuz yok. Şimdi Bursa yarışına gideceğiz. Aileler Yarışıyor yarışmasına bile katıldık. Kendimize kürek almamız gerekiyor. Yarışlarda verilen küreklerin boyları kadın fiziğine uygun değil. Kendimize uygun kürekler almamız gerekiyor. Bir şekilde yarışlarda var oluyoruz ve çok iyi bir temsiliyet gerçekleştiriyoruz, ama ne yazık ki bize destek olacak, temsil edecek bir kurum bulamıyoruz. Bu çok acı geliyor bana. Buna rağmen bu mücadeleyi bırakmıyoruz. Kadın dayanışması için de önemli bir örneğiz. Yarışlarda 'Siz niye geldiniz, siz yapamazsınız, burası kadınlar matinesine döndü' gibi cümlelerle de karşılaşıyoruz. Ve bunlar bizi yıldırmıyor, daha da azimle kürek çekiyoruz. Türkiye'nin birçok yerinde yarıştık. Bugüne kadar 20 yarışa gittik, bazı kupalarımız da var, başarı ödülleri aldık, centilmenlik kupası bile aldık. Fakat artık bir destek istiyoruz. Eskişehir'i temsil ederken, sporda kadın temsilini de simgeliyoruz. Yılda 7 yarış oluyor. En azından ulaşımımızın sağlanması bile bize büyük bir destek olacaktır. Bazı yarışlar iki gün oluyor, kalmak zorunda kalıyoruz. Tulum ve matla gidiyoruz. Kulübelerde, açık alanda, nereyi bulursak orada kalıyoruz. İstanbul'da kadın sığınma evinde bile kaldık, mat içinde ve yerde yattık. Bu şartlarda yarıştık. Ama artık zor oluyor. Bizimle bu yola çıkacak, kadının da toplumda yükselmesini destekleyecek bir kişiye, bir kuruma, bir desteğe ihtiyacımız var."
"Bir gün önce sadece bir ev kadını ve anneyken, ertesi gün Amazonlar'la kürek çekiyordum"
Suna Akkaya da Amazonlar'a katılma hikayesini şöyle anlattı: "Ev kadınıyım ve 44 yaşındayım. 2022'de yolum Amazonlar'la kesişti. Kısa bir süre önce annemi kaybetmiştim, ondan bir süre önce de kadının kadına mobingi nedeniyle 23 yıllık iş hayatımı bir anda noktalamak zorunda kaldım. Annemi kaybettikten sonra da... Hayatın bana verdiği, annelik ve iyi bir eş olma gibi sıfatlar, o sorumluluklar benim için yeterliydi, hayatımın amacı gibiydi. Kendimi bir tarafa koymuştum. Amazonlar'a katıldığımda bu kadar etkileneceğimi beklemiyordum. İlk olarak Küçükçekmece yarışına gittim. Bir festival havası vardı. İki gün önce evinde temizlik yapan bir kadındım, iki gün sonra denizin ortasında başka kadınlarla aynı amaç için kürek çekerken buldum kendimi. Ve bize her mikrofon uzatıldığında söylediğimiz "Kadınız, ayrımsız buradayız" oldu. Bu ne demekti? Etrafıma baktığımda, bunun içinde olduğum oluşum içinde çok dolu olduğunu hissettim. Çağrı dışında hiç kimseyi tanımıyor olmama rağmen birçok meslek grubunda kadınla birlikte hayallerimizle kürek çekiyorduk. Kendimize ait bir misyonumuz, mesajımız var. Ve en güzeli de bu mesajı yaptığımız tasarımlarla, kostümlerle ve eğlenceli bir dille insanlara anlatıyorduk. Benim için çok büyülü bir gündü. Eve dönerken gökyüzüne bakıp, "Anne, evet ben de burayım, artık hayatın içindeyim" dedim. Çünkü gerçekten kendimi unutmuştum ve bunun farkında da değildim. Bir kadın olarak hepimizin kendimize ait bir alanı olmalı. Bizim için en büyük kupa, yarışlarda yanımıza gelen küçük kız çocuklarının "Büyüyünce ben de Amazon olmak istiyorum" demeleri. Makyajlar yapan, kostümlü kadınların kürek çekmesinin dışında farklı bir duygu var. Umarım bir gün toplumun bunun farkına varmasını sağlarız ve bu konuda daha da çok destek bekliyoruz."
"Bizim için gurur verici"
Çağrı Uzman da Amazonlar'la ilgili, "2019 yılında takıma dahil oldum. Başlamamla birlikte, şansız bir şekilde pandemi de başladı ve ne olduğunu anlayamadık. Sonrasında çok heyecanla devam etti, yarışlar başladı. Birçok arkadaşımızı da grubumuza dahil ettik, bu bizim için çok gurur verici. Hem spor yapıyoruz, hem eğleniyoruz. Özlem'in dediği gibi, birbirimizin düğümü değil çözümü oluyoruz. İnşallah daha çok kadınla, daha başka yarışlarda beraber olur ve devam ederiz" dedi.