Eskişehirli şampiyon boksör Dilara Yücel, İstanbul’da düzenlenecek olan UBO Dünya Şampiyonluğu kemer maçına hazırlanıyor... Bu büyük maç öncesi Dilara Yücel kimdir, boksa nasıl başladı, hedefleri neler kendisinden dinledik...
medyamidas.com - röportaj: Bircan Deniz Savcı
2021 ve 2022 yılları Türk sporcularımızın büyük başarılara imza attığı yıllar oldu. Bu süreçte birçok isim adını dünya sıralamalarına altın harflerle yazdırmayı başarırken, bu isimler arasında Eskişehirli birçok genç sporcu da var. Onlardan biri de henüz genç yaşına rağmen adından ve başarılarından söz ettirmeye, ringlerde üst üste galibiyetler ve madalyalar almaya başlayan Dilara Yücel... İstanbul’da düzenlenecek olan UBO Dünya Şampiyonluğu kemer maçı öncesi kendisiyle bir araya geldik, boksa nasıl başladığını, hayatını ve hedeflerini konuştu...
Boksa nasıl başladın? Boks sporunda seni çeken ne oldu?
Boksa fazla hırsımdan ve kilolarımdan kurtulmak için başladım. Boks beni kendine inanılmaz çok çekiyordu, gözüme çok güzel geliyordu ve kendi kendime ben boksa başlamalıyım dedim.
"Başladığımda gruptaki tek kız bendim... 20 kişilik grupta tek müsabık sporcu ben oldum"
Genelde bu tarz sporlardan kadınlar uzak durur ya da bu sporla uğraşan erkek camiası ön yargılı yaklaşır. Sen bu spora başladığında önyargılarla karşılaştın mı?
İlk başladığım zaman gruptaki tek kız bendim ve ön yargılarla tabii ki karşılaştım ama bunların hiçbiri benim istediğim şeye yapmama engel değildi. 20 kişilik grubun arasından tek ben müsabık sporcu olabildim ve bu bana ön yargıların ne kadar boş olduğu gerçeğini gösterdi.
Bu alanda çok yenisin ve yaşın da genç. Bu durumun yaşattığı dezavantajlar var mı?
Şu ana kadar bir sıkıntıyla karşılaşmadım. Ben yaşımı bir avantaj olarak görüyorum ve bunun tadını çıkarıyorum.
Bir günü nasıl geçiyor: "En önemlisi ve beslenme ve iyi uyku"
Önümüzdeki ay 13 Mayıs’ta da önemli bir maçın var. Maçlarına hazırlanırken bir günlük rutinini bize anlatabilir misin?
Hazırlanma dönemim ilk önce güç idmanlar ağırlıklı geçiyor. Sabah 6 gibi güne başlıyorum. İlk antrenmanım 8 gibi bitmiş oluyor. Ardından kahvaltımı yapıyorum ve dinleniyorum. Öğlen 12-13 gibi güç antrenmanım başlıyor ve son olarak akşam teknik taktik boks antrenmanları yapıyorum. Bu yoğun geçen süreçte en önemli olan şey tabii ki beslenmek ve uykuyu iyi alabilmek protein ağırlıklı besleniyorum ve çok su içmeye dikkat ediyorum. Uyumak için bir saat bile benim için çok önemli olabiliyor.
Maçlara hazırlanırken kendi antrenman çalışmaların dışında, rakiplerini de inceler misin? Neler yapmışlar, güçlü ve zayıf yönleri neler araştırır mısın?
Evet, tabii ki. Rakibi incelemek çok önemli. Tekniğini çözüp ona göre taktik uyguluyoruz.
Maç günlerinde ringe adım attığında heyecanlanır mısın ve o esnada aklından neler geçer?
Tatlı bir heyecan tabii ki oluyor ama ringe emin adımlarla gidiyorum. Yaptığım çalışmalar bu zor süreç ve her şeyden önce kendime ve aileme verdiğim sözlerin hakkını vermeye gidiyorum.
"Maçlarda asla sinirlenmem"
Ringde asla yapamam ya da yapmam dediğin bir şey var mı?
Maç esnasında asla sinirlenmem ve konsantrasyonumun bozulmasına asla izin vermem.
Genelde büyük sporcuların maç günlerinde yaptığı totemler olur… Senin de bu anlamda bir totemin var mı?
Hayır, henüz bir totemim yok.
"Pes etmek mi? Hayatımda o söze yer yok"
Hiç zorlandığın pes etmek istediğin bir an oldu mu? Olduysa bize biraz bahsedebilir misin?
Çok zorlandığım dönem oldu ama pes etmek mi? Asla pes kelimesine dahi yer yok hayatımda. Pes etmek güçsüz insanların işidir. Her ne olursa olsun, ne kadar zorlansam da ara verebilirim ama pes etmem.
"Boks benim için bir spor değil, yaşam tarzım oldu"
Boks haricinde merak ettiğin ya da öğrenmek ve yapmak istediğin başka spor dalları da var mı?
İlkokuldan beri birden fazla spor dalıyla uğraştım. Atletizm, tenis, bale, voleybol ve dans dersleri aldım. Boks benim için sadece bir spor değil, yaşam tarzım oldu. Bokstan başka bir branş şu anda ilgimi çekmiyor.
Şimdi önündeki hedeflerin neler?
Öncelikli hedefim 13 Mayıs UBO Dünya Şampiyonluk Kemeri. Daha sonra 6 büyük federasyonun Avrupa Dünya Şampiyonluk kemerlerini kazanmak. Yaşım daha çok genç ve kendime olan inancım sonsuz. Terimin son damlasına kadar dünyanın her yerinde ismimi ve ülkemi duyuracağıma inanıyorum. Hedeflerime, hayallerime ve kendime güveniyorum.
Boks dışında neler yapmaktan keyif alıyorsun?
Ailemle ve arkadaşlarımla vakit geçirmeyi, seyahat etmeyi seviyorum.
Boks hayatında neleri değiştirdi? Sana neleri kattı?
Boks benim için bir dönüm noktası oldu. Hayatımda çok şeyi değiştirdi. Bakış açım değişti ve özgüvenimi inanılmaz derecede kazandım.
"Dışarıdan soğuk gibi görünüyorum, ama aslında komik ve pozitif biriyim"
Sporcu Dilara dışında bize evdeki ve dışarıdaki Dilara’dan bahseder misin? Nasıl biridir? Arkadaşlarını seçerken nelere dikkat eder?
Dışarıdan çok soğuk bir insan gibi göründüğümü söylüyorlar. Aslında tam tersi normal hayatımda komik, insanları güldürmeyi seven ve kötü olaylara bile pozitif bakan biriyim.
"Annem tanıdığım en güçlü kadınlardan biri, bana en yakın arkadaşı aratmıyor"
Annenin hayatında çok önemli bir yeri var… Bize biraz annenle olan ilişkinden de bahseder misin? Beraber en çok neleri yapmaktan keyif alıyorsunuz?
Annem benim arkadaşım gibi diyebiliriz. Her konuda arkamda olan ve şimdiye kadar aldığım hiçbir kararı yargılamayıp yanımdaydı. Birbirimize olan bağımız çok farklı. Psikolojik olarak bana çok yardımcı oluyor. O hayatımda ilk örnek aldığım insan ve tanıdığım en güçlü kadınlardan biri. Her şeyi birlikte yapabiliyoruz ve bana en yakın arkadaşı bile aratmıyor.
"Boks çok özen ve sabır ister"
Bu sporu yapmak isteyenlere neleri tavsiye edersin? Nereden başlasınlar?
Boks çok özen ve sabır gerektiren bir spor. Eğer gerçekten özenilerek yapılırsa çok güzel başarılar elde edilebilir. Benim tavsiyem, ufak ufak hedefler belirleyerek devam edilmesi ve hedeflere ulaştıkça bu hedefleri büyütmek.
"Eskişehir bana yurtdışını aratmıyor, çok seviyorum"
Daha önce yurt dışında yaşıyordun, şimdi Eskişehir’desin… Senin gözünden sormak istiyorum, Eskişehir’i nasıl buluyorsun?
Yurt dışında yaşadım büyüdüm ama Eskişehir bunların hiçbirini aratmıyor diyebilirim. Eskişehir’i çok seviyorum.