Öyle bir tiyatro ki sadece yaşarak oynamıyorsun aynı zamanda ölerek oynuyorsun. En son perde kapanıp açıldığında kalkıp seyirciyi selamlamıyorsun, şehit olarak kabre konuyorsun.
İlhan Varank (rahmetli). 15 Temmuz 2016 itibarıyla Külliye’de, Cumhurbaşkanı’nın yakın mesai halkasındaki Mustafa Varank’ın kardeşi. Yani olup bitene ve alınan kararlara hakim bir isme bir telefon uzaklıkta. Ama ağabeyi onu arayıp “tiyatro var, bir şeyler yapacağız” diye uyarmamış, “ortamlara fazla karışma” dememiş; öyle mi?
Erol Olçok (rahmetli). Tayyip Erdoğan’ın Belediye günlerinden beri çok yakınında. Adeta Erdoğan’ın doğal sır kâtibi. İnisiyatif kullanma gücü yüksek bir kişilik. Sadece bu da değil; oğluna Tayyip ismi verecek kadar muhabbeti var patronuna. Ve bu muhabbet karşılıklı. Patronu da onun cenazesinde, benzerini sadece kıymetli validesinin defninde gördüğümüz bir hıçkırıkla ağlıyor. Ne yani? Şimdi kurgulanmış bir tiyatro var ve Erol Olçok’un bundan haberi yok öyle mi?
Veya haberi var ama o ateşin üstüne bile bile gidiyor; hem de canı gibi sevdiği oğlunu alıp, öyle mi?
Veya bu tiyatroyu sahnede oynayan köprüdeki askerler, önce gencecik çocuğu sonra babasını, muhtemelen de tanıyarak ve bilerek vuruyorlar; öyle mi? Tabi ya tiyatro daha gerçekçi olur böylelikle değil mi?
Abdullah Tayyip Olçok (rahmetli). Öyle mi Abdullah Tayyip, sen söyle. Öyle mi? Cumhurbaşkanı’nın çevresinden üç kişi katledilmiş ama bu Saray’ın 15 Temmuzuymuş, öyle mi?
Gölbaşı Özel Harekât (rahmetli şehitler). O gün itibarıyla Tayyip Erdoğan’ın en güvendiği güvenlik birimi. Kendi canını emanet ettiği ekip. Darbe girişimine en anî ve katî reaksiyonu verecek güç –ki verdiler. İşte “burayı vurun ki tiyatro daha dramatik olsun” demiş birileri, öyle mi? Emri alanlar ada gitmiş sanki gavur askeri gibi bombalamışlar merkezi, öyle mi?
Ve darbeci generaller (lanet üzerlerine olsun). Bu tiyatroya onlar da ömürlerini hapiste çürütmek pahasına katılmışlar ve başrol kötü adam olmuşlar, öyle mi? “Yeter ki iyi bir oyun koyalım ortaya, güzel bir iş çıksın, varsın biz emekli olmayalım hapislerde çürüyelim” demişler; öyle mi?
Ve FETÖ Medyası (lanet üzerlerine olsun). Aylar öncesinden başlayarak, önce ima yollu sonra açık açık en son “yatakta basıp şafakta asacaklar” diye tehdit savura savura, rol almış ve tiyatronun mesajını pekiştirmiş; öyle mi?
Ve FETÖ (Allahın belaları). Gecenin başında neşeyle söyleşirken işleri bir anda terse dönünce darbeye tiyatro demeleri, “perde kurduk ışık yaktık” mı demekmiş. Gölge oyunu oynamışlar, öyle mi? “Tuzaklanmış darbe” diyenlere de iki çift lafım var: ne kadar teşne ve hazırmışsın ki kapandaki kokmuş peynire bile koşar adım gitmişsin; vizyonsuz fare. Ve mahsusçuktan, kandırıktan bir tiyatroda bile ilk fırsatta 251 masum vatan evladını katledecek kadar kana susamışsın; öyle mi?
Ve Dünya Medyası (ikiyüzlünün feriştahı). Bütün GYYler onun için fazla mesai yapmış öyle mi? Hem de haftasonu tesadüfen hepsi stüdyodaymış? Başlarda “Erdoğan sonrası Türkiye” tartışmaları, ilerleyen saatlerde “Erdoğan şimdi fena yapacak”a dönüşürken hangi rolü oynamışlar? Basın sponsoru olmuşlar, öyle mi?
15 Temmuz kutlu direnişini görmemekte ısrar eden pabucumun solcuları, TV’de “gelişmeleri” dikkatle izleyen kahve sever adam, onların peşine takılıp giden Erdoğan ile umur görmüş ama sonra terk etmiş zevat (ve onların hevesli FETÖ bakışlı çırakları)! İyi dinleyin! Haydi bu milletin direnişinin hakkını vermediniz, onları hiçe saydınız; daha kötüsü ve ikiyüzlüsü, onlara “siz iyi yaptınız ama o adam buna değmez” dediniz diyelim.
Bir susun artık! Susun ki bakacak yüzünüz olsun.
(Şafak Tavkul - 2016)
Ali Osman 3 Yıl Önce
Bakıyorumda tiyatro diyenler hep şerefsiz tümündeler. Millet tankların önüne yatarken, mermiye kafa atarken onlar bankamatik ve market kuyruğundalar.
Bülent 3 Yıl Önce
Evet...Tiyatro asıl tiyatrosever boynu tasmalı...larda...nitekim rollerini iyi oynuyorlar. Onların ikinci bir dünyası yok. Parayla oynamayı çok severler. Ne de olsa tiyatroseverler...