“Aşı karşıtları” fon alıyor mu?
Gazete Duvar yazarlarından Menekşe Tokyay, “Fonlanan aşı karşıtlığı: Kimi can derdinde, kimi para” başlıklı bir yazı yazmış.
Aşı karşıtlığının fonlandığını sağdan soldan örnekler vererek açıklamaya çalışmış.
Bilimsel dergilerdeki yayımlardan “aşı karşıtlarının fonlandığı” iddiasını güçlendirmeye çalışmış, Imran Ahmed’in Nature Medicine dergisinde yayımlanan “Aşı-karşıtı endüstriyi temelinden yıkmak” isimli çalışmasındaki çarpıcı örneklere değinmiş.
Menekşe Tokyay’ın konuya ön yargısız yaklaştığını düşünmek imkansız zira genelleme mantık ilkelerindeki en komplike üretim şeklidir.
Aşı karşıtlarını insanların beynine endişe tohumları yüklemekle suçlayan Tokyay, bilimin, sorgulamak zorunda olan bu insanların beynine endişe tohumları serpiştirdiğini unutuyor.
Bilimsel oksimoronluğun dibine vurulmuş pandemi sürecinde insanların tedirginliklerini cevaplayamayan bilim sayesinde haddinden fazla üretilen komplo teorilerinin suçlusu “aşı karşıtları” mı?..
Ki komplo diye yaftaladığımız söylemler bugün birer birer de gerçekleşiyor.
Sürecin başında sağlıklı bireylerin maske takmasının bir işe yaramadığını söyleyen uzmanların görüşleri ve söylemleri birkaç ay içerisinde maske fetişizmine dönüşüyorsa, burada sorumlu aşı karşıtları mı?
Hatta öyle ki Tokyay, insanların çoğunun aşıya değil, faşizan uygulamalarla insanları hayattan soyutlamaya yönelik dayatmalara karşı olduğunu da tam anlayamamış.
Yazar, Imran Ahmed’in yayımından şu kısmı da okurlarıyla paylaşıyor: “Aşı-karşıtı endüstrinin öncüleri, organize bir şekilde çalışan bir grup profesyonel propagandacıdan oluşuyor ve bunlar ağırlıklı olarak ABD’de yerleşik olan milyar dolarlık kurumları yönetiyorlar. Bu profesyoneller, aşı-karşıtı aktivistlere izleyecekleri yol haritasını belirleyen ateşli broşürler hazırlıyorlar, tıpkı bir endüstrinin rutin işleyişi gibi yıllık toplantılarda bir araya geliyorlar.”
Imran Ahmed’in bu söylemlerinden yola çıkacaksak ve doğru da kabul edeceksek o zaman peynir ekmek verir gibi bir ondan bir bundan aşı verenlerin ilaç şirketlerinden fon aldığını söyleyebilir miyiz?
Benim elimde bir belge veya kanıt yok, o yüzden bunu bir iddia olarak bile söylemem mümkün değil.
Aşı dayatmasına karşı olanların, “aşıların pıhtılara yol açtığı” yönündeki söylemlerini komplo bulan Tokyay, piyasadaki uzmanların, “Minicik pıhtılar, ne var yani bunda” gibi söylemlerini görmezden geliyor anlaşılan.
Madem söz konusu bir bilimsel dergide yayımlanan çalışma oluyor, yazar referans gösteriyor. E bir referans da ben vermeyeyim mi?..
Önemli iki hakemli dergide yayımlanmış iki çalışma. Birisi Nature Dergisi bir diğeri de JAMA’da yayımlandı.
İki çalışmanın sonucu da uzatmadan yazayım: “Covid aşılarının özellikle genç erkeklerde, bugüne kadar kamuoyu tarafından kabul edilenden daha fazla ve önemli ölçüde miyokardit (kalp kası iltihabı) vakalarına sebep olduğunu” belirtiyor.
Ortada milyar dolarlık servetlere sahip olanların fonlarıyla hareket eden bir aşı karşıtı grup var ise binlerce insan neden aşı olmak istemediği için işinden edildi, mobbinge maruz kaldı?
Yüzlerce hatta binlerce öğrenci üniversitelerine süreç içerisinde sırf aşı olmadıkları ve olmak istemedikleri için alınmadı.
Ayrıca pandemi sürecinin bir evreden sonra siyasi-politik çıkarcılığa dönüştüğü evreleri de unutmayalım. Zira Pfizer-Biontech aşılarının faz çalışmalarını sorgulamayan Türkiye’deki muteber uzmanlar, Türk aşısı çıktıktan sonra Türk aşısının faz çalışmalarını sorgular hale geldiler.
Kusura bakmayın ama gün geçtikçe bilimin içerisine ticaretin ve siyasetin karışmasıyla metodoloji de proleter bir evreye evrilmeye başladı. Bu çıkarcı proleter bilimin yanıtlayamadığı soruların sorumlusu aşı olmak istemeyen insanlar değil.
Kurulan komplo teorileri de aşı karşıtlarının değil, bizzat bilim proleteryalarının suçu.
Bir sorumlu ve arkasında fon aranıyorsa, bağımsız bilimi ve insanlarını sürekli sansürleyen ana akım ve sosyal mecralarda aranabilir.
Papazların da Patrikhane’den fonlandıklarını düşünmek için belgeye ihtiyaç yok…
Kalemine sağlık…
ve O da bu siparişi, "duygusal / $" sebeplerden ötürü, yerine getirmiş ..!!!
İşte FONLANMA SEKTÖRÜ böyle çalışıyor ..!!!,
bunların alayı da, "Yavuz Hırsız evsahibini bastırır ..!!!" deyişinin, adeta birer canlı konu mankeni ..!!!
Her neyse .., bu şahsa cevaben derim ki :
"Aşı" diye millete KAKAlanan bu SIVI-ların,
başta Ö L Ü M olmak kaydıyla,
tam tamına,1291
f a r k l ı YAN ETKİSİnin olduğu, 55000 sayfalık rapor ile, a r t ı k TESCİLLENDİ ..!!!
Sıvı-lanan tüm "akıllı-lara" hayrlı, uğurlu olsun ..!!!
Haaa .., "ben 2 tane, 5 tane oldum .., bir şeycik de olmadı ..!!!" diyecek "akıldanelere" de duyurulur ..,
bu yan etkilerin hepsi bugünden yarına patlak verMİyor ..!!!, ama patlak veriyor ..!!!,
su bile 100 derecede kaynıyor ..!!!, 30 derecede, 90 derecede,
"baaak kaynaMAdı amaaa..!" demek,
sadece SAL-L-AKlara mahsus bir
b i l m i ş l i k ..!!!
ve O da bu siparişi, "duygusal / $" sebeplerden ötürü, yerine getirmiş ..!!!
İşte FONLANMA SEKTÖRÜ böyle çalışıyor ..!!!,
bunların alayı da, "Yavuz Hırsız evsahibini bastırır ..!!!" deyişinin, adeta birer canlı konu mankeni ..!!!
Her neyse .., bu şahsa cevaben derim ki :
"Aşı" diye millete KAKAlanan bu SIVI-ların,
başta Ö L Ü M olmak kaydıyla,
tam tamına,1291
f a r k l ı YAN ETKİSİnin olduğu, 55000 sayfalık rapor ile, a r t ı k TESCİLLENDİ ..!!!
Sıvı-lanan tüm "akıllı-lara" hayrlı, uğurlu olsun ..!!!
Haaa .., "ben 2 tane, 5 tane oldum .., bir şeycik de olmadı ..!!!" diyecek "akıldanelere" de duyurulur ..,
bu yan etkilerin hepsi bugünden yarına patlak verMİyor ..!!!, ama patlak veriyor ..!!!,
su bile 100 derecede kaynıyor ..!!!, 30 derecede, 90 derecede,
"baaak kaynaMAdı amaaa..!" demek,
sadece SAL-L-AKlara mahsus bir
b i l m i ş l i k ..!!!