Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milli Muharip Uçağımız 2029'da göklerde!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Muharip Uçağımız 2029'da göklerde olacak dedi...

BİLİM 06.01.2022, 19:48 06.01.2022, 21:19
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milli Muharip Uçağımız 2029'da göklerde!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Kahramankazan'daki TUSAŞ Tesisleri'nde "Milli Teknolojiler ve Yeni Yatırımlar Toplu Açılış ve Tanıtım Töreni"ne katıldı.

Burada açıklamalarda bulunan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:

Savunma sanayiimiz özel bir yere sahiptir. Önceki dönemlerde maalesef dışa bağımlı hale getirilmiştir.

20 yıl önce sadece 62 olan savunma projesi sayısı bu yıl 750'yi geçti. Kendi savaş gemisini yapan 10 ülkeden biriyiz. İHA ve SİHA üretiminde ise ilk 3 ülke arasındayız. Savunma sanayii projelerinin bütçesi 5,5 milyar dolardan 75 milyar dolara, sektörün yıllık cirosu 1 milyar dolardan 10 milyar dolara yükselmiştir.

Şimdilik HİSAR'ları yaptık, yakında SİPER'i ve daha ötesini de tamamlayacağız. Yüksek teknoloji gerektiren sistemleri hayata geçiriyoruz. Artık her alanda varız.

"Milli Muharip uçağımız 2029'da göklerde yerini alacak"

Ağır sınıf taaruz helikopteri projemiz devam ediyor. İlk özgün helikopterimiz Gökbey'i de bu yıl teslim edeceğiz.

Milli Muharip Uçağımızı inşallah 2023 yılında hangardan çıkarıp bütün dünyaya göstereceğiz.

2025'te ilk uçuşunu yapacak Milli Muharip Uçağımız, Hava Kuvvetleri'mizin vurucu gücü olarak 2029'da göklerdeki yerini alacaktır.

Savunma sanayiini her zaman siyaset üstü bir alan olarak gördük. Ama son dönemde bazı iftiralarla karşılaşıyoruz.

Arifiye'deki Tank Palet Fabrikasıyla ilgili söylenen yalanları söylemekten bıkmadılar. Biz bu yalanların amacının ülkemizin savunma sanayi hamlelerini baltalamak olduğunu biliyoruz. Buradan tüm yalancılara, sahtekarlara sesleniyorum, biz ülkemize hizmet etmekten asla yorulmayacağız ama siz bir gün mutlaka yalanlarınızda boğulacaksınız.

"Dünyanın ilk 3 ülkesi içindeyiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyoruz. İHA, SİHA ve TİHA üretiminde ise artık dünyanın ilk 3 ülkesi içindeyiz."dedi.

Erdoğan, Kahramankazan'daki Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) tesislerinde gerçekleştirilen "Milli Teknolojiler ve Yeni Yatırımlar Toplu Açılış ve Tanıtım Töreni"nde konuştu.

Konuşmasına, kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Erdoğan, savunma sanayi için çok önemli tesislerin açılış töreni vesilesiyle TUSAŞ'ta olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.

Yaklaşık 2 ay önce elim bir trafik kazasında hayatını kaybeden TUSAŞ Kurumsal Pazarlama ve İletişim Müdürü Serdar Demir'i rahmetle yad eden Erdoğan, merhum Serdar Demir'in çalışkanlığıyla dürüstlüğüyle ülkesine ve milletine olan sevdasıyla temayüz etmiş genç bir kişi olduğunu kaydetti.

Demir'in görevleri sırasında TUSAŞ'ın hem kurumsal vizyonunun gelişimine hem de yurt dışında gerçekleştirdiği atılımlara önemli katkılar sağladığını belirten Erdoğan, Demir'e Allah'tan rahmet, ailesine, sevdiklerine ve TUSAŞ'taki mesai arkadaşlarına sabırlar diledi.

Türk milleti için yeni bir kavram olmayan harp endüstrisinin kökünün tarih öncesine kadar dayandığına işaret eden Erdoğan, Milattan Önce 3. yüzyılda Hunların menzil ve darbe gücü yüksek çift kavisli yayları imal ettiğini, Gaznelilerin savaş fillerine zırh giydirilmesinden Selçukluların donanma inşasına kadar birçok alanda tarihte kendi döneminin ilki mahiyetinde çalışmalar gerçekleştirildiğini anlattı.

,

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osmanlı'nın da ilk yıllarından itibaren tersaneciliğini geliştirdiğini, Avrupa ordularında henüz yokken Topçu Ocağı kurduğunu, Baruthane, Tophane-i Amire, Tersane-i Amire gibi kurumları faaliyete geçirdiğini anımsattı.

Asırlar boyunca dünyaya top, tüfek, gemi başta olmak üzere pek çok ürün ihracatı yapan Osmanlı'nın 18. yüzyıldan sonra bu alandaki öncülüğünü yitirmeye başladığına dikkati çeken Erdoğan, "Cumhuriyetin ilk yıllarında Gazi Mustafa Kemal'in liderliğinde başlatılan kalkınma hamlesinde savunma sanayimiz özel bir yere sahiptir. Bu dönemde Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ, Şakir Zümre, Nuri Killigil gibi müteşebbislerin çabalarının maalesef iç ve dış engellemeler sebebiyle akamete uğradığını görüyoruz." dedi.

Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu bünyesinde kurulan fabrikaların ise arzu edilen etkinlikte çalıştırılmadığını ifade eden Erdoğan, sonuçta savunma sanayinin neredeyse tamamen dışa bağımlı hale getirildiğini söyledi.

Kıbrıs Barış Harekatı döneminde önce tehditle başlayan, ardından ambargo ile devam eden gelişmelerin, kendi kendine yeten bir savunma sanayine olan ihtiyacı bir kez daha ortaya koyduğunu kaydeden Erdoğan, "Halkımızın destek ve teveccühleriyle kurulmuş olan Silahlı Kuvvetlerimizi Güçlendirme Vakıfları eliyle hayata geçen ASELSAN, TUSAŞ, HAVELSAN, ROKETSAN gibi kurumlar bu sürecin ürünleridir." diye konuştu.

"Tüm imkanları seferber ettik"

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde de yerli ve modern savunma sanayinin gelişmesine katkı sağlamak amacıyla Savunma Sanayi Müsteşarlığının kurulduğunu hatırlatan Erdoğan, bu çerçevede 2000'li yıllara kadar yerli üretim yanında, ofset projeleri vasıtasıyla ülkeler arası ortak programlara ağırlık verildiğini belirtti.

Hükümete geldiklerinde, her alanda olduğu gibi savunma sanayinde de "artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" diyerek, gerekli adımları atmaya başladıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Kendi kendine yeten, ülkemizi kimseye muhtaç etmeyecek, yerli ve milli sistemleri ile dostlarına da elini uzatan tam bağımsız bir savunma sanayi kurmak için tüm imkanları seferber ettik. Savunma Sanayii İcra Komitemizin 2004 yılı mayıs toplantısı dışarıdan hazır alımların terk edilmesi ve milli savunma sanayimizin öncelikli kaynak olarak yapılandırılması konusunda adeta bir dönüm noktası olmuştur. Bugün, Türk savunma sanayi Cumhurbaşkanlığına bağlı Savunma Sanayii Başkanlığımızın koordinasyonunda, yüklenicileri, araştırma kuruluşları, üniversiteleri, geliştirdiği özgün ürünleri ve ihracatıyla ülkemizin en önemli sektörlerinden biri haline gelmiştir. Nitekim ülkemizde 20 yıl önce sadece 62 olan savunma projesi sayısı bugün 750'yi geçerken, bu alanda faaliyet gösteren firmalarımızın sayısı da 56'dan 1500'e çıkmıştır. Aynı şekilde savunma sanayi projelerinin bütçesi 5,5 milyar dolardan 75 milyar dolara, sektörün yıllık cirosu 1 milyar dolardan 10 milyar dolara, ihracatımız 248 milyon dolardan 3 milyar 224 milyon dolara yükselmiştir."

"Geleceğin harp ortamına da ülkemizi hazırlıyoruz"

Türkiye'nin sadece kendisi için değil, dost ve müttefik ülkelerin de ihtiyaçlarını karşılayan bir ülke haline geldiğini vurgulayan Erdoğan, "Kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyoruz. İHA, SİHA ve TİHA üretiminde ise artık dünyanın ilk 3 ülkesi içindeyiz." dedi.

Türkiye'nin küresel tedarikçilerin çıkardığı tüm zorluklara, maruz kaldığı gizli-açık ambargolara, dışarıdan ve içeriden yürütülen sabotajlara rağmen bu seviyeye geldiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda neler görüyoruz neler... İnsansız hava aracı istedik, vermediler. Biz de Bayraktar'ı, ANKA'yı, Akıncı'yı, Aksungur'u yaptık. Mühimmat istedik, vermediler. Biz de Mam'ı, Som'u, Teber'i yaptık. Füze istedik, vermediler. Biz de Bora'yı, Atmaca'yı, Bozdoğan'ı yaptık. Hava savunma sistemi istedik, vermediler. İlk etapta başka ülkeden aldık, şimdilik HİSAR'ları yaptık, yakında SİPER'i ve daha ötesini de tamamlayacağız. İHA'larda kullandığımız kameraya ambargo koydular. Sandılar ki böyle yapınca biz İHA'ları kullanamayacağız. Onu da kendimiz yaptık. Sınırlarımız içinde terörle mücadele operasyonlarını rahatça yürütebilmeyi, sınır ötesi barış harekatlarımızı istediğimiz gibi gerçekleştirebilmeyi işte bu başarılara borçluyuz. Artık çıtayı daha yukarı çıkararak geleceğin harp ortamına da ülkemizi hazırlıyoruz. Araştırma, geliştirme yatırımlarımızı artırarak, yüksek teknoloji gerektiren sistemleri birer birer hayata geçiriyoruz. Sürü İHA'lar ve deniz platformlarından savaş yönetim sistemine, insansız araçlardan yapay zekaya, elektromanyetik sistemlerden lazer silahına, uydulardan uzay sistemlerine kadar savunma sanayinde olmamız gereken hangi teknoloji alanı varsa hepsinde varız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, halihazırda Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde (HAB) sanayiciler tarafından yatırımı tamamlanan 18 tesis ile yatırımı devam eden 57 tesisin bulunduğunu belirtti.

İnşası tamamlanan 16 tesis ile Organize Sanayi Bölgesi yönetim binasını da bugün hizmete açacaklarını dile getiren Erdoğan, "Tüm yatırımlar tamamlandığında 150'si sanayi kuruluşu olmak üzere 300 işletmeye ev sahipliği yapacak HAB'ın istihdama katkısı 15 bin kişiyi bulacaktır." diye konuştu.

Firmaların araştırma geliştirme çalışmalarını yürüteceği Teknoloji Geliştirme Bölgesi'nin (TeknoHAB) kuruluş çalışmalarının da aynı alanda sürdüğünü belirten Erdoğan, TeknoHAB'ın, birçok ulusal ve uluslararası şirketi, önemli araştırma kurumlarını, teknoloji devlerini bölgeye çekeceğine olan inancını ifade etti. Erdoğan, burada, bölgedeki üniversitelerin, ilgili kurum ve kuruluşların da desteğiyle yeni ve ileri teknoloji geliştirip, üretmek isteyenlere çok özel imkanlar sunulacağını söyledi.

Tüm unsurlarıyla savunma sanayisini her zaman ayrı bir yere koyduklarını vurgulayan Erdoğan, "Mehmetçiğimizin, polisimizin, jandarmamızın yurt içi ve sınır ötesi operasyonlarında kullandığı silahları kimseye muhtaç olmadan geliştirmek ve üretmek için bu alana milli hassasiyetlerle eğiliyoruz." dedi.

"Biz ülkemize ve milletimize hizmet etmekten asla yorulmayacağız"

Erdoğan, savunma sanayisini her zaman siyaset üstü bir alan olarak gördüklerini dile getirerek şöyle devam etti:

"Ancak zaman zaman, özellikle son dönemde dozu artan bir şekilde bu konudaki çarpıtma ve yalan kampanyalarının, kimi zaman iftira derecesine varacak ölçüde artırıldığını görüyoruz. Arifiye'deki Tank Paleti Fabrikası ile ilgili söylenen yalanları yüzlerine vurmaktan biz bıktık ama onlar aynı yalanları tekrarlamaktan bıkmadı. Son olarak bir milli savunma sanayi şirketimizin küresel ülkelere satıldığı yalanını dolaşıma soktular. Bu haberi, ilgili kuruluşlar başta olmak üzere herkes yalanlamasına rağmen tezvirata devam ediyor. Tabii biz, bu yalanların amacının söz konusu savunma sanayi kuruluşlarımıza sahip çıkmak değil, tam tersine ülkemizin savunma sanayi hamlelerini baltalamak olduğunu biliyoruz. Buradan tüm yalancılara, sahtekarlara sesleniyorum, biz, ülkemize ve milletimize hizmet etmekten asla yorulmayacağız ama siz bir gün mutlaka yalanlarınızda boğulacaksınız. İşte buradan bir kez daha ilan ediyorum, savunma sanayinde artık daha planlı, daha sistematik ve orta-uzun vadeli hareket edeceğimiz bir döneme giriyoruz."

Erdoğan, gençlerin, mühendislerin adeta 7/24 çalıştıklarını belirterek, "Niçin? Bu ülke savunma sanayinde adeta erişilemez hale gelsin diye. Kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurt dışından tedarikine rıza göstermeyeceğiz. Elimizdeki sınırlı kaynağı kendi savunma sanayimizi geliştirmek ve güçlendirmek için kullanmak asıl önceliğimiz olmaya devam edecek." diye konuştu.

"Sektörü daha çok küresel başarılar sergilemeye davet ediyorum"

Kamu ve özel şirketlerle bu konuda savunma sanayi sektöründen daha fazla gayret, daha verimli çalışma ve daha hızlı sonuç beklediğini dile getiren Erdoğan, "Geldiğimiz seviye elbette önemlidir ama kesinlikle yeterli değildir. Çok daha iyisini yapmak, çok daha ileri seviyelere ulaşmak için sektörü daha çok çalışmaya, daha çok ürün ortaya koymaya, daha çok küresel başarılar sergilemeye davet ediyorum. Kurumlarımız arasındaki iş birliğini, uyumu, paylaşımı geliştirerek savunma sanayindeki hedeflerimize en kısa sürede ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. Cumhurbaşkanı olarak savunma sektörüne bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da en güçlü şekilde destek vermeyi sürdüreceğim." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, açılışını yapacakları Milli Muharip Uçak Mühendislik Merkezi, Kompozit İmalat Tesisi, Uzay Sistemleri Mühendislik Merkezi ve Depo Seviyesi, Bakım ve Onarım Merkezinin savunma sanayisine ve ülkeye hayırlı olmasını dileyerek şunları kaydetti:

"Yatırım bedeli 700 milyon lirayı geçen bu tesislerimizde yaklaşık 5 bin personelle yürütülecek projeler, inşallah TUSAŞ'ın ve savunma sanayimizin gücüne güç katacaktır. Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgemizde üretime başlayan firmalarımıza da yatırımlarının hayırlı olmasını temenni ediyorum. Tüm bu yatırımları ülkemize kazandıran kurumlarımızı, firmalarımızı, mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum."

Törenden notlar

TUSAŞ'a gelişinde tesiste incelemelerde bulunan Erdoğan, Türkiye'de üretilen ve modernizasyonu yapılan hava araçlarına ilişkin bilgi aldı.

Uçak hangarında TUSAŞ çalışanlarıyla hatıra fotoğrafı çektiren Erdoğan, HÜRJET'in üretilen bir parçasına imzasını attı.

Törene, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanları ile TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir de katıldı.

Milli Muharip Uçağın tanıtım videosunun gösterildiği törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye takdim edildi.

Erdoğan daha sonra beraberindekilerle yapımı tamamlanan tesislerin toplu açılış kurdelesini kesti. Tüm mühendislere, teknisyenlere, TUSAŞ'a teşekkür eden Erdoğan, "Burada inşallah ülkemizin hayrına dokunacak, dünyayı şaşırtacak eserlerin üretimini görmeyi Rabbim bizlere nasip eylesin." diyerek kurdele kesimini yaptı.

Kurdele kesimiyle, "Milli Muharip Uçak Mühendislik Merkezi", "Kompozit İmalat Tesisi", "Uzay Sistemleri Mühendislik Binası", "Depo Seviyesi Bakım ve Onarım Merkezi" ile Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde yapımı tamamlanan tesisler hizmete girdi.

Yorumlar (0)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@