Bir belediye başkanı imar affından faydalanamaz!..
Başlığı okuyanlar içinden gerçek gündemle ilgilenenler konuyu hemen anlamıştır. Ancak, sadece Fox Tv ve Sözcü gazetesini takip ederek her şeyden haberdar olduğunu zanneden CHP ve İYİ Partililer ile yanlış işleri sadece “AKP’lilerin” yaptığını zanneden şaşkalozlar anlamamıştır!..
Hafta içi bazı gazetelerde bir haber yayımlandı: Yılmaz Büyükerşen’in eşi Seyhan Büyükerşen’e ait bir ev konusunda, İmar Affı’ndan yararlanmak için başvuruldu, ancak evin, yasal sınır olan 2018’den sonra yapıldığı ortaya çıktı…
Haber, Türkiye’nin belli bölümünde “şok” etkisi yarattı tabii ki…
Ve yine tabii ki Eskişehir’deki AK Parti yönetimi ve AK Parti seçmeni başladı bu konuyu konuşmaya…
Her zamanki gibi CHP, İYİ Parti ve Yılmaz Büyükerşen’e oy vermeyi çağdaşlık zanneden bazı MHP’liler hemen “gece yarısı mezarlıktan geçmek zorunda kalan insan” taklidine başladı, kafalarını havaya kaldırıp ıslık çalarak, “Hiçbir şey olmadı ki, böyle bir şey yok ki, Yılmaz Büyükerşen yanlış bir şey yapmaz ki, yapsa da umurumuzda olmaz ki” diye şarkı söylemeye başladı!
Öncelikle şunu söyleyeyim, bu evin yasal sahibi Seyhan Büyükerşen olsa bile ben yazımda evin sahibini Yılmaz Büyükerşen olarak dillendireceğim, çünkü tahmin ediyorum ki Seyhan hanımın bu durumdan haberi bile yoktur ve eminim ki, haberi olsaydı böyle bir şeye asla ve katiyen müsaade etmezdi…
Yani bu “148 metrekare” evin bütün sorumluluğu Yılmaz Büyükerşen’dedir ve bütün yanlış kendisinindir…
***
Bu olay patlak verdikten hemen sonra yapılan Büyükşehir Belediye meclisine, Yılmaz Büyükerşen’in bütün yasal yolları çiğneyerek yaptırdığı evin de bulunduğu bölgedeki imar plan değişikliği geldi…
Meclis yapılacağı zaman hemen herkes, “Şimdi seyreyleyin gümbürtüyü” diye konuşuyordu…
Ancak Başkan Yılmaz Büyükerşen yine mecliste yoktu ve yerine Tepebaşı Belediye Başkan yardımcısı Erdoğan Aydoğmuş vekâlet ediyordu…
Yılmaz Büyükerşen, 2019 yılında 90 günden fazla izin kullanarak “dünya belediye başkanlığı izin tarihine” geçmişti biliyorsunuz…
Aynı başkan, 2020 yılında da Pandemi sayesinde (85 yaşına geldiği için evden çıkamamasını normal karşılıyorum tabii) evinden dışarı çıkamadı ve sanırım 300 günden fazla belediyeye gitmeyerek, kendi rekorunu geliştirdi!
Yılmaz Büyükerşen sanırım “izinli” olduğu zamanlarda, Eskişehir’in yükselen bölgelerinden birinde bir ev yaptırmış, eşine hediye olarak…
Ama nedense, anlamını kimsenin bilmediği bir şekilde, bu ev yapılırken Tepebaşı Belediyesi’ne başvurulup “ruhsat” alınma gereği duyulmamış. Herhalde, “Aman canım, ben Büyükşehir Belediye Başkanı’yım. Bir ilçe belediyesine başvurur muyum, ben onların çok üstündeyim” diye düşünmüş!
Latife ediyorum, ancak durum hiç de latife edilecek seviyede değil tabii ki…
Zaten Cuma günü yapılan meclis toplantısında benim yaşadığım hayretleri Tepebaşı Belediyesi’nin de yaşadığını, Erdoğan Aydoğmuş’un sözlerinden anladık.
Neyse, Büyükerşen’in “özel yardımcıları” 2019 yılında yapılan “temelsiz, prefabrik yapı” hakkında, “2017 yılında yapıldı, biz imar affı yasasından yararlanmak istiyoruz” demiş!
Bir önceki cümlede, tırnak içinde verdiğim, “özel yardımcılar yaptı” ve “temelsiz, prefabrik yapı” tabirleri bana ait değildir. Biri, Yılmaz Büyükerşen’in sol kolu konumundaki Aydın Ünlüce’nin, diğeri de ağır ceza reisliğinden emekli olduktan sonra Yılmaz Büyükerşen’in avukatlığını yapan Fahrettin Gültekin’e aittir efendim! Ben, onların yalancısıyım yani...
Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü de yapının 2019 yılında, yani yasal tarih sınırından sonra yapıldığını ortaya çıkarmış…
Durum bu…
***
Yani, şöyle hepimizin anlayacağı şekilde özetlersek…
Atı, katı, yatı, hemen her şeyi olan, maddi durumu gayet yerinde olan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, eşine jest yapmak için 148 metrekarelik bir ev yaptırıyor. Bunun için Tepebaşı Belediyesi’ne ruhsat başvurusu yapmak yerine, yasadaki şartlara uymadığı halde, halk arasında “İmar Barışı” olarak bilinen, “İmar Affı yasası”ndan faydalanmak için başvuru yapıyor…
Tabii ki sonunda yakalanıyor!
Sobeeeee…
Yılmaz Büyükerşen’e oy veren CHP, İYİ Parti, HDP, bir kısım MHP ve bilumum diğer partilerin seçmenlerinin hiçbiri bu durumu umursamıyor, ama fecaat bir manzara ile karşı karşıyayız…
Tam bir “Belediye başkanı ruhsatsız yapı yaparsa, seçmen ne yapmaz ki” durumu anlayacağınız…
Bugün medyamidas.com’da okudunuz, Murat Atikel çok doğru bir yaklaşımla, “Büyükerşen’i, Erdoğan Aydoğmuş’un kurtardığını” yazdı…
Ve fakat emin olun, Büyükerşen bu durumdan kur-tu-la-bi-le-mez!..
Ruhsat almadan bina yaptırmış…
Hakkı olmadan imar affından yararlanmak istemiş…
Şimdi çıkmışlar, “özel yardımcılar yanılttı” diyorlar, yemezler…
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a “şehir haini” dedikten sonra suçu başkalarına atmıştı…
Kalabak Su’da yaşanan büyük krizde suçu ESKİ Genel Müdürü Suat Balcı’ya attı, gitti…
Şimdi de “özel yardımcı” bahanesini buldular, ancak bu iş o kadar kolay değil…
Öbürlerinde siyasi sorumluluk gerekiyordu, bu iş alenen yasalar ve yasa koyucuyla dalga geçmeye uzanıyor…
***
Neyse diyeceklerim bunlar değil aslında…
Son 12 yıldır, Hayvanat Bahçesi açmak dışında hiçbir iş yapmayan…
“Eskişehir’de yapılacak hiçbir şey kalmadı, ama ben belediye başkanı olarak kalmak istiyorum” diyen…
Yılmaz Büyükerşen’in bütün “doğru olmayan sözlerine” gözü kapalı kanan…
Eskişehir geri kalırsa kalsın, küçük kalsa da sorun değil, yeter ki “AKP’li biri gelmesin” diye her seçimde gidip “tıpış tıpış” Büyükerşen’e oy verenler…
Bana şunu açıklasın bir zahmet!
Bir belediye başkanı, imar affı yasasına başvurabilir mi?
Şimdi, “Ama bu yasa AKP’nin çıkardığı bir hölözörttemeişekt’tir, her TC vatandaşı faydalanabilir mitikeşitemasizea” falan demesinler…
Bakın, Yılmaz Özdil babalar gibi yıkmak zorunda kaldı “kaçak yaptığı” işleri…
Bu saatten sonra ruhsat alamazsa Yılmaz Büyükerşen’in yaptığı binayı da Tepebaşı Belediyesi yıkacak!
Tabii ki, tuğlaların, kiremitlerin ve temelsiz prefabrik yapının herhangi bir yerinin kılına zarar gelmeyecek şekilde yıkacaklardır. Yani yıkmayacak, sökeceklerdir…
O konu ayrı…
Diyeceğim şu…
Bizlerin “İmar Barışı” dediğimiz, imar affı yasasından kimler faydalanır?
2018 yılına kadar mevcut yapılarında ruhsatsız değişiklik yapmış olan ya da o tarihe kadar gecekondu yapanlar…
Öyle değil mi?
Yani, belediyelerden kaçak iş yapanlar…
Peki, bir belediye başkanı, imar affı yasasına başvurarak, “Ben gecekondu yaptım, kaçak bina inşa ettim” demiş olmuyor mu?
Bir belediye başkanının, imar affından yararlanmaya hakkı var mıdır?
Eeeeyyyy oy verenler…
Bu soruma yanıt verin şimdi!
“Ama, şuma, zuma, dama” diye değil…
Net olarak cevap verin!
Oy verdiğiniz belediye başkanı, imar affından faydalanmak için başvurmuş!
Yani, kaçak, ruhsatsız bina yaptığını itiraf etmiş…
Bir şey diyonuz mu!!!!