12.02.2022, 19:46

Bir eylemin öyküsü: Protesto mu, tahrik mi?

Elektrik faturalarına gelen zamlar için Eskişehir'de bir yürüyüş, protesto organize edildi. 
Yürüyüş 12 Şubat 2022 Cumartesi günü Eskişehir'de "Yalaman Adası" olarak da bilinen; Eskişehir Atatürk Caddesi ile Köprübaşı arasında kalan ve "Adalar" diye bilinen Porsuk Bulvarı'nda gerçekleşecekti.
 
Polis ekipleri öğlen 13.00 civarlarında hazırlıklarını yapmak üzere Adalar'a geldi.
 
Gösteriler başlamadan polis yoğunluğunu gördüğümde oldukça şiddetli geçecek bir protesto düzenleneceğini düşündüm.
(Saat: 14:00... Polis ekipleri yerlerini yavaş yavaş alırken. Henüz eylem başlamadı)
 
Saat 16.00 civarını gösterdiğinde ise protestocular Atatürk Caddesi tarafından Adalar'a giriş yaptı.
 
Polis ekipleri Atatürk Caddesi'nden giriş yapan protestocuların karşısına geçti. Yoğunluk bu tarafa aktarıldı. Ara sokaklarda da polis ekipleri yerlerinde bekliyordu.
Göstericiler sadece Adalar'da eylem yapmak değil, Valiliğe doğru bir yürüyüş yapmak istiyorlardı. 
 
Polis, "kanuna aykırı" ve "izin alınmadan" bir eylem gerçekleştirildiğini, yürüyüşe izin verilmeyeceğini anons ederek göstericilerin Atatürk Caddesi'ne doğru dağılmasını istedi. Bu uyarı birçok kez yapıldı.
 
Göstericiler ise polisin bu uyarısını dikkate almayarak dağılmadı, Valiliğe doğru yürüyüşe geçmek istediler. 
 
Bir ara göstericiler ile polisler arasında ufak bir itişme yaşandı. Çok ufak bir itişme. O esnada çekilen fotoğraflar, videolar ise sosyal medyaya ve basına, “Eskişehir’de zam protestosu gerçekleştiren halka polis müdahale ediyor” şeklinde düştü.
Sanki polis jopla, göz yaşartıcı gazla müdahale etmiş gibi…

 
Polis,izin alınmayan yürüyüşe izin veremeyeceklerini, bunun kanuna aykırı olduğu uyarıları devam ederken,  göstericiler yürüyüşe geçmek istiyordu. Ana tartışma konusu buydu... 
 
Zam sloganlarından çok, "Hükümet istifa" ve "AKP, halka hesap verecek" sloganlarını duyduk. Arada megafonla zamlar için birkaç cümle kuruluyor, ardından sloganlar hükümet aleyhine dönüyordu. 
 
Aşırı derecede bir kalabalık toplanmamıştı. Polis ekiplerinin yaptığı hazırlıkları ve yoğunluğu gördüğümde boydan boya sokağın dolup taşacağını düşünmüştüm. 
 
Polis ekiplerinin 5. anonsundan sonra artık gerçek anlamda "müdahale" kavramının anlamını yerine getirecek fiili durumların yaşanmasını bekliyordum. Çünkü o kadar uyarıya rağmen toplanan protestocular yürümekte ısrar ediyor, aksine sanki polis müdahalesini bekliyor gibiydiler.
 
O kadar az bir kalabalık vardı ki; bu gösteri ancak polis ekiplerinin sert müdahale gerçekleştirmesi durumunda ses getirecek bir organizasyona dönüşebilirdi. 
 
Öyle ki göstericilerin polislerin durduğu yerin ötesine geçmeye çalıştıkları durumda polis ekiplerinden sert bir müdahale bekledim. Fakat polis ekipleri göz yaşartıcı gaza dahi başvurmadı.
 
En son protestoyu gerçekleştirenler, megafonla yaptıkları konuşma ile tüm katılım gösterenlere teşekkür edip, dağıldı. 
 
Kısacası hem olaysız hem de dikkate değer bir hadise yaşanmadan herkes evine dağıldı. 
 
İzin verilen yerlerde, anayasanın tanıdığı hak çerçevesinde elbette protestolar yapılmalı.
 
Entelektüel bir bakış açısı ile olayları ele alıp sıkıntılar, sorunlar dile getirilmeli.
 
Bunda bir sorun yok.
 
Fakat Eskişehir’de gerçekleşen ve bazı medyada "müdahale edildi" algısı ile sunulan bu gösteride, ben bir müdahale göremedim. 
 
Protesto yapıldı mı, yapıldı... Ona, buna istifa diye bağrılıp dağılındı... 
 
Polis yürüyüşe izin vermedi, ama tahriklere de kapılmadı, istenmeyen olaylar da yaşanmadı... 
 
Düzenlenen gösterinin protesto yönü mü, tahrik yönü mü ağır bastı bilemedim... Bence zamlar arada kaynadı... 
Yorumlar (1)
Keramettin 3 yıl önce
Protestocuların hayâl ettiği gibi bir protesto olmamış, desen ya :)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@