Büyükerşen sonrasının ilginç dizaynları...
Yılmaz Büyükerşen gibi Eskişehir'in son 25 yılında belediye başkanlığı yapmış bir ismin "yeniden aday olmama" ihtimali, doğal olarak, birçok kişinin farklı farklı dizaynlar peşinde koşmasına neden oluyor...
Şehrin birçok yerinde bu konu konuşuluyor: "Yılmaz Büyükerşen bir sonraki seçimde 88 yaşında olacak. Bundan sonra aday olmaz, aday olmak istese CHP kabul etmez, CHP kabul etse Eskişehirliler, 'Hocam teşekkür ederiz, ama yeter artık' der..."
Peşinen söyleyeyim, ben, biraz önce okuduğunuz cümlelerdeki yargıların hiçbirine katılmıyorum....
Yılmaz Büyükerşen, 2024 yılında yapılacak seçimlerde, evet, 88 yaşında olacak, ancak yeniden aday. Kendisi aday olduğunda CHP'nin bırakın "Yeter artık hocam" demesini, aday olmak istemese bile aday olması için ısrarcı olacağını düşünüyorum. Zira, Yılmaz Büyükerşen aday olmaz ve seçim sürecinde sağlıklı bir şekilde olayları izlerse emin olun CHP adayının seçim kazanması çok zorlaşır!.. Bu sebeple de beni, "Büyükerşen aday olmayacak" diye dizayn yapanlardan çok, "Büyükerşen bir dönem daha aday olur ve kazanır. Ancak dönemini tamamlamaz ve ayrılır. Ondan sonra kim başkan olur" diye dizayn yapanların çabaları daha çok ilgilendiriyor...
O planları başka bir yazıya bırakıp şu günlerde konuşulanlara geçelim...
***
Planlar ağırlıklı olarak CHP'liler tarafından yapılıyor ve CHP üzerinden yapılıyor. Türkiye'nin, Eskişehir dışındaki 80 ilinde düşülen yanlış inanışa maalesef Eskişehirliler de inanmış durumda ve Eskişehir'i, CHP'li sanıyoruz, böyle olduğuna inanıyoruz. Eskişehir'de CHP'nin önemli bir gücü var, ancak "kim aday olursa olsun" seçimi alacak diye bir durum söz konusu bile değil. Eskişehir, Tekirdağ ya da Edirne değil, hatta İzmir bile değil...
Yılmaz Büyükerşen aday olmazsa CHP'nin seçim kazanmasının çok az alternatifi var...
Yazının sonuna bırakmayayım, Ahmet Ataç en yüksek oyu alır, ismi geçen Celalettin Kesikbaş'ın da şansı var. O kadar...
Söz Kesikbaş'tan açılmışken hemen belirtmekte fayda var ki, bu konularda kiminle konuşsam birbirinden bağımsız herkes ağız birliği etmişçesine, "Celalettin Kesikbaş keşke AK Parti'den aday olsa hem seçilme şansı artar hem de arkasına iktidarı almış bir kişi olarak Büyükerşen sonrasında tüm geri kalmışlığımızı ortadan kaldırır" diyor, bu ilginç durum da kayıtlara geçsin istedim...
Bu bilgiler dışında söylemek lazım ki, o kadar çok kişi "üçlü ya da fazlası" kişilerden oluşan gruplar halinde "yeni dönem" için dizayn yapıyor ya da yapmaya çalışıyor ki, inanamazsınız...
Ben bugün sizinle CHP semalarından iki, AK Parti'de konuşulan bir, yapıyı tartışmak istiyorum. İlerisine ileride bakarız...
***
Daha önce de birkaç kez yazmıştım...
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dışındaki neredeyse bütün CHP yöneticileriyle temas halinde ve "Yılmaz Büyükerşen sonrası için neredeyse hepsinden söz almış" durumda. Kılıçdaroğlu'nun, "Yılmaz hoca istediği sürece adayımızdır. O güne kadar bana kimse Büyükerşen hakkında konuşmak için gelmesin" sözü üzerine, CHP genel merkezinde, Yılmaz Büyükerşen'e muhalif ya da sevmeyen kim varsa "o günü" bekliyor, yani Büyükerşen'in aday olmayacağı ana hazırlanıyor. O gün gelirse Kılıçdaroğlu'na, "Bugüne kadar sesimizi çıkarmadık. Artık bizim istediğimiz kişi olsun" diyecekler ve o isim de Kazım Kurt olacak...
Bakın, "Kazım Kurt kesin aday yapılır" demiyorum, genel merkez yöneticilerinin büyük çoğunluğu kendisini isteyecektir diyorum, bir kez daha belirteyim..
Diyelim ki öyle oldu ve Kazım Kurt, CHP'nin, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu...
Ahmet Ataç kesinlikle CHP'den aday olmaz ve küçük ihtimal siyaseti bırakır, büyük ihtimal İYİ Parti veya Memleket Hareketi'nden "Büyükşehir" adayı olarak Kazım Kurt'un karşısına çıkar...
İşte Kazım Kurt, bu ihtimal ışığında, şu sıralar Odunpazarı ve Tepebaşı için aday bulma işiyle uğraşıyormuş, ben, bana söyleyenlerin yalancısıyım...
Kazım Kurt'un, Odunpazarı için aklından geçen isim Nihat Çuhadar. Zeki Ünal ve ailesine yakın isim olan Nihat Çuhadar, 2004 yılında DSP'den Odunpazarı adayı olmuş ve seçimi de kılpayı kaybetmişti. Halen aynı belediyede meclis üyesi olan Çuhadar, Büyükerşen'e de yakındır. Başkan Kurt'un bu isteği, Büyükşehir Belediye Başkanı olursa en az iki belediyeden birinin kendisiyle uyum içinde çalışması düşüncesinden kaynaklanıyor...
Geçenlerde "Celalettin Kesikbaş ve Kazım Kurt bir otelin restoranında buluştu ve Büyükşehir adaylığını konuştu" diye yazılan olayın aslı, Kazım Kurt'un, Kesikbaş'a, "Gel beraber hareket edelim. Odunpazarı adayımız tamam, sen de gel Tepebaşı adayımız ol. Üçümüz el ele şehri yönetelim" teklifi...
Tabii ismi hem AK Parti hem de CHP'den "Büyükşehir" adaylığı için geçen Kesikbaş'ın bu teklife nasıl yaklaştığını tahmin etmek zor olmaz, ancak bu ihtimal de "hiç olmaz" değil...
***
Gelelim böyle bir dizayn başarılı olursa, neler olur kısmına...
Bu üç isim aday olursa Ahmet Ataç hemen harekete geçecek ve yanına Erman Gölet ile Erdoğan Aydoğmuş'u alarak başka bir partiden (İYİ Parti/Memleket Hareketi) aday olacaktır. Erdoğan Aydoğmuş isminde görüş birliği oluşmazsa diğer seçenek Jale Nur Süllü olacaktır...
Bu ihtimal gerçekleşirse, Nihat Çuhadar, Erman Gölet, Jale Nur Süllü gibi, daha önce seçimlere girmiş fakat kazanamamış kişilerin neler yapacağını hep birlikte göreceğiz...
Ve emin olun Ataç-Kurt ve AK Parti adayı arasında geçecek üçlü yarışın favorisi ise sanılanın aksine Ahmet Ataç olacaktır.
Tabii Büyükerşen sonrasında CHP'nin, "Adayımız Ahmet Ataç'tır" demesi halinde neler olacağını kestirmek bugünden çok zor, ancak şunu söylemeliyim ki, Kazım Kurt yeniden Odunpazarı adayı olmak isteyecektir. Son seçimi Büyükerşen sayesinde kazanan Kazım Kurt bir kez daha kazanır mı bilemem, ancak aday olmak isteyecektir.
Fakat Ahmet Ataç onun aday olmasını istemeyecektir...
Ahmet Ataç, CHP'nin adayı olur ve Yılmaz Büyükerşen'in desteğini arkasında hissetmek isterse o vakit Odunpazarı adayı Oğuzhan Özen, Tepebaşı adayı ise Erdoğan Aydoğmuş-Jale Nur Süllü isimlerinden biri olacaktır. Yani Kazım Kurt devre dışı bırakılır...
***
Peki, Yılmaz Büyükerşen aday olmazsa AK Parti'nin aday skalası nerelere evrilir...
Öncelikle AK Parti içindeki "Yılmaz Büyükerşen yeniden aday olacak" tezinden yola çıkılarak yapılan bir "son dakika" dizaynından bahsedelim isterseniz...
Zihni Çalışkan'ın, muhteşem bir zekayla hazırladığı yeni yönetim listesinin ortaya çıkmasından sonra, hangi AK Partili ile konuşsam hemen hepsi, "Yeni yönetim hakkında yazdıklarında haklısın. Bu liste ile birlikte görüldü ki, yeni dönemin milletvekili ve belediye başkan adayları ortaya çıktı" diyor.
Bahsedilen şu; zaten, Prof.Dr. Emine Nur Günay ve Zihni Çalışkan'ın milletvekili listelesinin üst sıralarını paylaşacaklarına kesin gözüyle bakılıyor...
Belediye başkan adaylığı ile ilgili olarak da tamamen Zihni Çalışkan'ın dışında bir dizayn konuşuluyor: Büyükşehir'e Salih Koca, Odunpazarı'na Volkan Doğan ve Tepebaşı'na da Hakan Çizmelioğlu...
Bırakın bu seçeneğin hayata geçmesini, konuşulması için bile erken olduğunu söylemek gerekir ve fakat şunu şimdiden söyleyebilirim ki, "Koca-Doğan-Çizmelioğlu" üçlüsü belediye başkanlıkları için aday olurlarsa, seçime Cumhur İttifakı'nın adayı olarak giremezler, karşılarına mutlaka, ama mutlaka "MHP adayları adı altında AK Parti'den tanıdığımız isimler" çıkar...
Böyle bir durumda da seçim kazanmaları imkansızlaşır...
Büyükerşen aday olmazsa bu üçlünün, doğruysa planladığı dizayn hayata geçmez!..
Büyükerşen aday olmazsa AK Parti'nin adayları arasında öyle isimler olur ki, bu isimlere sıra gelmesini beklemek haksızlık olacaktır...
Prof.Dr. Nabi Avcı, Prof.Dr. Emine Nur Günay, Harun Karacan, Ankara'dan eski bir bakan (Bakanlardan biri), Dündar Ünlü, Nadir Küpeli, Metin Güler, Celalettin Kesikbaş, Murat Mercan ve daha birçok isim gündeme gelecektir ki, bu isimlerin arasından Salih Koca'nın sıyrılıp adaylığı kapması imkansıza yakın...
Neyse yazmaya başlayınca duramıyorum maalesef...
Bugünlerde, yukarıda da söz verdiğim gibi, çok konuşulan "üç dizayn" hakkında konuşalım...
Ötesini de ileriye bırakalım...
Kalın sağlıcakla...
