CHP'nin kıblesi belli: ALTI OK
14 ve 28 Mayıs tarihlerinde iki önemli seçim yapıldı ülkemizde..
Kronik olarak seçimi Cumhur İttifakı kazanırken kronik olarak Millet İttifakı kaybetti. Kazanan taraf haklı olarak sevinirken, kaybeden tarafın lokomotif partisi CHP de çadır karıştı, haklı olarak..
CHP ivedi olarak iki önemli karar aldı;
-Ekim ayında yapılacak kurultay
-MYK'da (Merkez Yürütme Kurulu) yapılan değişiklik
Esasen omurgalı partilerde simaların değişmesi çok önemli olmamalıdır ama genel başkanın yaptığı kurul arkadaşlarını suçlayıp kendisini aklama gayretinden başka bir şey değildir.
Kaldı ki yeni açıkladığı MYK'da tabii senatör gibi iki isim soğuk nevale Faik Öztrak ile DYP eski Ankara il başkanı Bülent Kuşoğlu olunca diğer isimleri araştırmaya gerek kalmadı.
Adı geçenlerin kişilikleri ile işimiz olamaz, mesala Bülent Kuşoğlu ile SSK Genel Müdürü iken genel müdür yardımcısı olarak görev yapmalarına büyük saygı duyuyoruz ama iş siyasete gelince işler değişir.
CHP genel merkez yönetimi senelerdir CHP'li olmayan bazı kimselerin yuvalanmaya çalıştığı yer ve makam kapmaya çalıştığı bir kurul olduğu yönünde eleştirilerle süre gelmektedir.
CHP kimilerince bir o tarafa bir bu tarafa çekiştirilecek parti değildir, olmamalıdır.
CHP kimliğini arar hale gelmiştir. Halbuki partinin alternatifsiz 6 oku vardır ve 100 yıldır bunun için ayaktadır, dünyanın sayılı uzun ömürlü partilerinden biridir.
Bugün için bazı sağ parti destekli yüzde 25 bandında, hele de Türkiye’nin bugünkü koşullarında patinaj yapıyor olması tabiri caizse içler acısıdır.
Bu partinin geçmişini irdelersek;
1950 seçimlerinde yüzde 39
1954 seçimlerinde yüzde 35
1957 seçimlerinde yüzde 41
1961 seçimlerinde yüzde 37
1973 seçimlerinde yüzde 33
1977 seçimlerinde yüzde 41
oy almış. 1989 yılında Erdal İnönü'nün genel başkanlığında SHP ile yerel seçimlerde silmiş süpürmüş bir partiden bahsediyoruz.
Yukarıda da dediğimiz gibi yapılması gereken partiyi kendi temel ilkelerine uygun hale getirmektir.
Partiyi eski kimliğine uygun şekilde dizayn edecek kadrolar kurulur, bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Küçük bir misal verelim;
AK Parti kurulup siyaset arenasına çıktığında tüzüğünün bir maddesi dikkat çekici idi.
Bir kimse en faza üç dönem milletvekilliği yapabilir.
Biz dahil çok kimse günü geldiğinde lüzumuna binaen bu maddenin delineceğini düşündük, ama yanıldık.
Beri tarafta kerameti kendinden menkul 4-5-6-7 dönemdir milletvekilliği yapanlar var. Siz istediğiniz kadar siyaset meslek değildir deyin..
CHP'nin özüne dönmesi gerektiğini, yıllarca yazarlar çizerler vurguluyorlar. Çıkar hesabı yapmadan, candan ve içtenlikle calışan CHP'nin tabanı olmuştur. Çok ama çok köklü bir değişim,
CHP'yi yukarılara taşıyacaktır.Söylenevek çok şey var abi.
Ellerinden öperim.